MLA ayak fonksiyonları için en önemli bileşendir.
Arkusun değerlendirilmesi ise tartışmalıdır
12. Ayaktaki
hafif ya da orta dereceli deformiteler erken çocukluk
döneminde ciltaltı yağ dokusunun fazlalığı nedeniyle
klinik olarak fark edilemeyebilir. Bu nedenle
değerlendirilmesinde ve tedavinin planlanmasında
radyografik çalışmaların çok önemli bir yeri vardır
13.
Daha önce yapılan çalışmalarda MLA tarif edilirken
birçok açı kullanılmıştır. Bunlardan bazıları KZ, TZ, LTK
TM açılarıdır. Bu açılardan herhangi birine bakılarak pes
planus tanısı konulabilir. Bizim çalışmamızda da 27 olgu
değerlendirilerek; bunlardan yüklü çekilmiş ayak
radyografilerinde KZ'ye göre %78 oranında pes planus,
TZ'ye göre %8 oranında pes planus, LTK'ye göre %11
oranında pes planus, TM'ye göre %63 oranında pes
planus tespit edilmiştir. Yüksüz ayak radyografilerinde ise
KZ'ye göre %8 oranında, TZ'ye göre %11 oranında,
LTK'ye göre %11 oranında, TM'ye göre %67 oranında
pes planus tespit edilmiştir.
Literatürde yapılan birçok çalışmada, ayağın yüklü
çekilmiş lateral radyografilerinde ölçülen açılar
değerlendirilmiştir6,12,14. Fakat tespit ettiğimiz
kadarıyla ayağın hem yüklü hem yüksüz çekilmiş lateral
radyografilerindeki açı ölçümleri ile ilgili bir çalışma
bulunamadı. Biz de çalışmamızda ilk kez ayağın hem
yüklü, hem yüksüz lateral radyografilerindeki açıları
değerlendirdik. Bulgularımız değerlendirildiğinde, bu
açılardan fleksibl pes planus tanısı için KZ açısının daha
önemli olduğu kanısına varıldı (KZ yüklü %78, yüksüz
%8). TM açısının da hem yüklüdeki (%63), hem de
yüksüzdeki (%67) açı değerlerinin yüksek ve birbirine
yakın olması nedeniyle, fleksibl olmayan pes planus
tanısında önemli olabileceği düşünüldü. Literatürdeki
çalışmalara baktığımızda; yüklü çekilmiş lateral
radyografilerde fleksibl olmayan pes planus tanısı için en
fazla TM açısının öneminden bahsedilmiştir12,14.
Sonuç olarak; elde edilen bulgular ışığında, fleksibl
pes planusta kalkaneus-zemin açısının, fleksibl olmayan
pes planusta ise talometatarsal açının belirleyici bir ölçüm olduğu; talus-zemin ve lateral talokalkaneal
açılarının ise daha çok tanıyı destekleyici ölçümler olarak
kabul edilebileceği savı üzerinde durulmalıdır.