Ruminantlarda, özellikle sığırlarda özefagal obstruksiyon olgularına oldukça sık rastlanılmaktadır. Buna karşılık buzağılarda özefagal obstruksiyon olguları nadir olarak gözlenmektedir. Bu sebepten olgunun değerlendirilmesi ve mesleki pratiğe aktarılması amaçlanmıştır.
Yetişkin sığırlarda özefagal obstruksiyon olgularına daha çok patates, şeker pancarı gibi yumrulu gıdalar ile elma, armut gibi meyveler neden olmakla beraber, yapılan literatür taramalarında metal ve plastik materyaller ile trikobezoar ve fitobezoarlarında bazen regurgitasyon ile rumenden özefagusa geçerek obstruksiyonlara neden oldukları belirtilmiştir. Bunun yanında Dünyanın değişik bölgelerinde yapılan yetiştiriciliklerde bölgesel yetiştirilen bazı gıda maddelerinin de obstrüksiyonlara neden olduğu rapor edilmiştir. Hari Krishna ve ark.6 bir sığırda palm meyvesinin tohumuna bağlı obstrüksiyonu bildirmişledir. Meagher ve Mayhew12 iki sığırda Actinobasillus enfeksiyonuna bağlı granulom oluşumu sonucu özefageal obstruksiyonu rapor etmişlerdir. Olgunun iki aylık bir buzağıda oluşu ve obstrüksiyona neden olan yabancı cismin yumuşak özellikte olması dolayısıyla önceki bildirilerden farklılık göstermektedir.
Özefagal obstruksiyona neden olan yabancı cisimler sığırlarda daha çok farenksin gerisinde ve torakal bölgenin girişinde rastlanılmaktadır. Sarıtaş ve ark.13 3 aylık bir buzağıda torakal özafagal obstrüksiyonu tanımlamışlar ve obstruksiyona pancar parçasının sebep olduğunu bildirmişlerdir. Ahmed14, deve yavrusunda özafagusunda torakal bölgenin girişinde obstruksiyona neden olan naylon torba olgusunu bildirmiştir. Bir diğer araştırıcı15 buffaloda deri parçalarından kaynaklanan servikal bölgede karşılaşılan obstruksüyon olayını bildirmişlerdi. Rapor edilen buzağıda obstruksiyona neden olan yabancı cismin yumuşak ve torakal bölgede olması ilginç bulunmuştur.
Genellikle özefagal obstuksiyon olguları hayvanlarda tek başına probleme neden olmaktadır. Rumen yabancı cisimleri ise özellikle ostium retikulo-omazide obstruksiyona neden olarak geçiş bozukluğuna yol açmaktadır. Eze16 bir Muturu ineğinde ip ve bez parçalarına bağlı geçiş bozukluğunu rapor etmiştir. Veeraiah ve ark17 4 aylık buffalo yavrusunda rumende ip parçalarına bağlı kronik indigesyonu rapor etmişlerdir. Olguda mevcut olan yabancı cisimler hem özefagusta hemde ostium retikulo-omazide obstruksiyona neden olmuştur.
Özefagal obstruksüyon sonucu literatür bilgilerde, bol miktarda salya oluştuğu, öksürük nöbetlerinin görüldüğü, hayvanda sancı semptomlarının olduğu, solunum frekansı ve kalp frekansında artış olduğu belirtilmektedir18. Olguda ağrı semptomlarının ve öksürük nöbetlerinin olmadığı, solunum frekansı ve vücut sıcaklığının normal fizyolojik değerler içinde olduğu, sadece kalp frekansının hafif arttığı belirlenmiştir. Semptomların az olması olgunun yeni olması yanı sıra Rumenin boş olması ve fermentasyona neden olacak içeriğin olmamasına bağlanabilir. Tam özefagal obstruksiyonun en önemli klinik görünümü olarak regurgitasyon rapor edilmiştir. Olguda özellikle su alımından sonra gözlenen regurgitasyon olgusu literatürle18 benzerlik göstermektedir.
Özefagus obstrüksiyonlarında hematoloji bulgularında çok fazla değişiklik görülmezken vakamızda granülosit seviyesinde artış bulunmuştur. Bu durumun strese bağlı granülositozis olduğu şeklinde yorumlanmıştır9,10. Kronik özefagus obstrüksiyonlarında bikarbonat kaybına bağlı asidozis gelişirken, olguda olayın yeni olmasından dolayı bu tabloyla karşılaşılmamıştır. Fakat HCO3- seviyesinde hafif bir düşüş saptanmış ve bu durum yabancı cisme bağlı tam obstrüksiyon sonucunda yeteri kadar tükürüğün yutulamamasından kaynaklanabileceği düşünülmüştür.
Değişik seviyelerde karşılaşılan özefagal obstruksiyon olgularında çeşitli operasyon alternatifleri vardır. Kalita19, bambu liflerine bağlı torakal özefagal obstruksiyon olgusunda sadece Hindistan yağı kullanarak açılmasını rapor etmiştir. Özafagatomi operasyonu bir diğer alternatif olarak karşımıza çıkmaktadır. Ancak postoperatif striktür, insizyonel fistül oluşumu, divertikulum oluşumu gibi bir takım komplikasyonlar görülebilmektedir2,14,20. Sarıtaş ve ark.13 bir buzağıda torakal bölgede şekillenen obstrüksiyonu torokostomi ile özafagotomi operasyonu ile tamamlamışlardır. Olgumuzdaki obstrüksiyon rumenotomiyi takiben retrograd yapılan manipülasyon ile kolayca açılması sağlanmıştır.
Sonuç olarak; özefagal obstruksiyonlar sığır yetiştiriciliğinde acil müdahale gerektirmesi sebebiyle önemini korumaktadır. Oluşan sekunder timpani neticesinde akut ölümlere neden olabilmektedir. Özellikle torakal seviyelerde şekillenen obstrüksiyonlarda torakatomi gibi ciddi cerrahi müdahaleler hem yeterli teçhizatı hem de ciddi cerrahi tecrübeyi gerektirmektedir. Postoperatif dönemde ise hastane şartlarında hospitalizasyonu zorunlu kılmaktadır. Rumenotomiyi takiben retrograd müdahale ile özefageal obstrüksiyonun giderilmesi özellikle klinisyenlerin rahatça uygulayabilirliği yönünden önemli bulunmuş ve değerlendirilen bu olgunun mesleki birikime katkı sağlaması yönünden yararlı olacağı kanısına varılmıştır.