CAV enfeksiyonunun dünyada köpek populasyonlarında değişken bir prevalans ile seyrettiğini bildiren araştırmalar bulunmaktadır
4,5,13. Zimbabwe de yapılan bir çalışmada CAV antikor pozitifliği %13.3
13 olarak belirlenmiştir. Türkiye'de ise; Isparta, Burdur ve Konya'daki köpeklerde ELISA ile yapılan çalışmada
10 CAV seropozitifliği %54.7 olarak belirlenirken, Eskişehir, Afyon ve Konya'da ise seropozitiflik %87.2 olarak saptanmıştır
11. Bu çalışma ile Kayseri'deki köpeklerdeki seropozitiflik diğer illerden daha düşük oranda bulunmuştur.
Balboni ve ark.7, dişilerdeki CAV prevalansını %61.5 erkeklerdekini ise %72.0 olarak tespit etmiştir. Bulut ve ark.10 ise seropozitiflik oranını dişilerde %50.9, erkeklerde ise %60 olarak belirlemişlerdir. Her iki çalışmada da dişi ve erkek köpeklerdeki seropozitiflik oranları arasında istatistiksel fark belirlenememiştir. Benzer şekilde bu çalışmada da seropozitiflik oranları dişilerde %37.8, erkeklerde ise %35.2 olarak saptanmasına rağmen, seropozitiflik ile cinsiyet arasında istatistiksel bir fark tespit edilememiştir.
Greene3, CAV enfeksiyonunun 1 yaş altındaki genç köpeklerde yaşlılardan daha yüksek oranda olduğunu rapor etmesine rağmen, Balboni ve ark7 CAV pozitifliği ile yaş arasında bir ilişki olamadığını ve enfeksiyonun her yaş grubunda yüksek oranda olduğunu bildirmiştir. Bulut ve ark.10 ise, CAV antikor pozitifliğinin 2 yaş ve üstü köpeklerde daha yüksek oranda bulunduğunu saptamışlardır. Bu çalışmada ise en yüksek pozitiflik %57.1 oranında 4 yaş köpeklerde tespit edilmiş, ancak yaş grupları arasında istatistiksel fark bulunamamıştır.
Ülkemizde CAV enfeksiyonunun farklı köpek ırklarında farklı oranlarda varlığı belirlenmiştir. Gür ve Acar11, Akbaş, tazı ve Kangal köpeklerinde seroprevalansı sırasıyla %88.2, %93.3 ve %100 olarak belirlerken, Bulut ve ark.10 ise, sokak köpeklerinde %45.5 diğer ırk köpeklerde ise %61.2 olarak tespit etmişlerdir. Bu çalışmada ise, sokak köpeklerinden örnekleme yapılmamış, farklı ırklardaki köpeklerde CAV seropozitiflik oranı %36.2 olarak saptanmıştır.
Enfeksiyonla mücadelede, maternal antikorlar yenidoğanları enfeksiyondan 9 hafta-4 ay kadar koruyabilmekte ve özellikle hastalığın yüksek oranda var olduğu ülkelerde düzenli aralıklarla aşılama yapmak önemli olmaktadır. Ayrıca, enfeksiyonun bulaşmasında önemli rol oynayan enfekte idrar, dışkı ve hastalarla teması önlemek hastalığın kontrolünde alınması gereken diğer önlemlerdir1,3,9 .
Sonuç olarak, bu çalışma ile Kayseri'deki köpeklerde CAV seropozitiliği ile cinsiyet, ırk ve yaş arasında istatistik açısından önemli bir fark olmadığı, enfeksiyonunun diğer illerdeki enfeksiyon oranından düşük olmakla birlikte %36.2 oranında var olduğu belirlenmiştir. Türkiye'de CAV enfeksiyonuna karşı düzenli aşılama yapılmadığı ve bu çalışmada da aşı uygulanmamış köpek örnekleri kullanıldığı için, yüksek prevalansla seyreden enfeksiyonla mücadelede aşılamanın önemli olabileceği sonucuna varılmıştır.