[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]
Fırat Üniversitesi Sağlık Bilimleri Veteriner Dergisi
2015, Cilt 29, Sayı 3, Sayfa(lar) 163-165
[ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
Kayseri'deki Köpeklerde Canine Adenovirus Seroprevalansı
Kezban CAN ŞAHNA1, Öznur ASLAN2
1Fırat Üniversitesi, Veteriner Fakültesi, Viroloji Anabilim Dalı, Elazığ, TÜRKİYE
2Erciyes Üniversitesi, Veteriner Fakültesi, İç Hastalıkları Anabilim Dalı, Kayseri, TÜRKİYE
Anahtar Kelimeler: Antikor, canine adenovirus, ELISA, köpek
Özet
Canine adenovirus (CAV) enfeksiyonu dünyada yaygın olarak görülen özellikle de genç köpeklerde enfeksiyon oluşturan akut viral bir hastalıktır. Bu çalışmada Kayseri ilinde bulunan köpeklerde CAV spesifik antikorların varlığının enzyme-linked immunosorbent assay (ELISA) yöntemi ile araştırılması amaçlanmıştır. Bu amaçla daha önce CAV aşısı yapılmamış, farklı cinsiyet, yaş ve ırktan toplam 91 adet köpeğin kan serumu kullanıldı. Örneklerin %36.2'sinde (33/91) antikor pozitifliği belirlendi. Seropozitif bulunan köpeklerde cinsiyet, ırk ve yaş açısından istatistiksel anlamlılık bulunmadı. CAV enfeksiyonunun aşılanmamış köpeklerde yüksek seroprevalansa sahip olduğu ve enfeksiyondan korunmada düzenli aşılamanın önemli olabileceği sonucuna varılmıştır.
  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Giriş
    Köpeklerin adenovirusları Adenoviridae familyasının Mastadenovirus genusunda yer alır ve Canine Adenovirus 1 (CAV 1) ve Canine Adenovirus 2 (CAV 2) olmak üzere iki tiptir. Bu iki tip genetik, antijenik ve patogenez açısından farklı olmakla birlikte çapraz reaksiyon gösterir1.

    CAV 1 başlıca enfeksiyöz hepatitise neden olur. Bunun yanında uveitis, nefritis ve enfekte köpeklerin %25'inde bilateral corneal ödem (blue eye) meydana getirir. Virus enfeksiyondan sonra salya, idrar ve dışkı ile 10-15 gün boyunca saçılabilir. Ancak, kronik hepatit oluşmadığı durumlarda virus böbreklerde persiste kalarak idrarla 6-9 ay saçılabilmektedir2,3. Enfeksiyöz hepatit olgularında ölüm oranı %10-30 arasında değişebilmesine rağmen diğer viral enfeksiyonlarla oluşabilecek çoklu (miks) enfeksiyon durumlarında ölüm oranı artabilmektedir4,5.

    CAV 2 ise tonsillit, faranjit, trakeit ve bronşit ile karakterize akut solunum sistemi enfeksiyonu, enterit ve merkezi sinir sistemine ulaştığında da sinirsel semptomlar oluşturur4,5. Köpeklerde CAV 2 prevalansı CAV 1'den daha yüksek orandadır6,7.

    CAV 1 ve CAV 2 ayırımında restriksiyon endonükleaz analizi ve PCR tekniği kullanılır5,7. Enfeksiyonun serolojik olarak teşhisinde hemaglütinasyon inhibisyon (HI), serum nötralizasyon (SN) ve ELISA teknikleri kullanılır. ELISA, adenovirus antikorlarının tespitinde duyarlı, hızlı ve kısa sürede sonuç alınabilmesi sebebiyle diğer testlerden daha çok tercih edilir8.

    Dünyada yaygın olarak seyreden CAV 1 ve CAV 2 enfeksiyonları ile mücadelede, her iki virus tipinin antijenik yakınlığından dolayı modifiye canlı CAV 2 aşıları kullanılmaktadır2,9.

    Ülkemizde CAV enfeksiyonu ile ilgili sınırlı sayıda çalışma bulunmaktadır. Isparta, Burdur ve Konya'daki köpeklerde ELISA ile yapılan çalışmada10 canine adenovirus seropozitifliği %54.7, Eskişehir, Afyon ve Konya'da yapılan diğer bir çalışmada11 ise seropozitiflik %87.2 olarak saptanmıştır. Bu çalışma ile, Kayseri'de bulunan köpeklerde canine adenovirus antikor varlığının ELISA ile araştırılması ve yaş, cinsiyet ve ırk ile serprevalans dağılımı arasındaki ilişkinin belirlenmesi amaçlanmıştır.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Materyal ve Metot
    Örneklenen Hayvanlar: Çalışmada, Kayseri ilinde bulunan toplam 91 adet köpek kan serumu örneği kullanıldı. Farklı ırklardan, yaşları 6 ay ve 10 yaş arasında değişen köpeklerin 37 adedi dişi, 54 adedi ise erkek hayvanlardı. Çalışmada kullanılan köpeklere daha önce CAV aşısı yapılmamıştı.

    ELISA Testi: Köpek kan serumlarında CAV spesifik antikorları tespit etmek için ticari ELISA kiti (Eastbiofarm Kat No: CK-E91498) kullanıldı. Test üretici firmanın bildirdiği yönteme göre yapıldı. Bu amaçla; 2 kuyucuk pozitif kontrol, 2 kuyucuk negatif kontrol, 1 kuyucuk ise blank kontrol olarak ayrıldı. Serum örnekleri sulandırma solusyonu ile 1/5 oranında sulandırıldıktan sonra 50 μL olarak her örnek için bir kuyucuğa konuldu. Tablet 37 °C de 30 dakika inkubasyondan sonra 5 kez yıkama solusyonu ile yıkandı. Blank kontrol dışındaki tüm kuyucuklara 50 μL HRPO-konjugatı ilave edildi. 37 °C de 30 dakika inkubasyon sonrası 5 kez yıkama solusyonu ile yıkamanın ardından tüm kuyucuklara 50 μL kromojen A ve 50 μL kromojen B solusyonu ilave edildi. 37 °C de 15 dakika inkubasyon sonrası tüm gözlere durdurma solusyonu ilave edilerek reaksiyon durduruldu. 450 nm dalga boyunda ELISA okuyucuda değerlendirildi.

    İstatistik Analizi: Veriler "SPSS for Windows 22.0" paket programı kullanılarak analiz edildi. Her bir parametre yüzde olarak ifade edildi. Parametrelerin karşılaştırılmasında ki-kare testi (chi-square test) uygulandı12. Dağılım ki kare dağılımına uygun olmadığı için analizde bu durum dikkate alınarak bazı gruplar birlikte analiz edildi. P<0.05 istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Bulgular
    Kan serumu sağlanan toplam 91 adet köpeğin 33'ünde (%36.2) ELISA ile CAV spesifik antikor tespit edildi.

    Dişi köpeklerdeki seropozitiflik oranı %37.8 (14/37), erkeklerdeki oran ise %35.2 (19/54) olarak belirlendi. Dişi ve erkek köpeklerdeki seropozitiflik oranları arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmadı (P>0.05).

    CAV seropozitifliğinin yaşlara göre dağılımı Tablo 1'de verildi. Pozitifliğin en yüksek oranda 4 yaş köpeklerde olduğu tespit edildi ancak yaş grupları arasında istatistiksel fark bulunmadı (P>0.05).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 1: ELISA testi sonuçlarının yaş gruplarına göre dağılımı

    Farklı ırklara ait köpeklerde antikor pozitifliğinin dağılımı Tablo 2'de sunuldu. Antikor pozitifliği açısından ırklar arasında istatistiksel farklılık tespit edilmedi (P>0.05).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 2: CAV antikor pozitifliğinin ırklara göre dağılımı

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Tartışma
    CAV enfeksiyonunun dünyada köpek populasyonlarında değişken bir prevalans ile seyrettiğini bildiren araştırmalar bulunmaktadır4,5,13. Zimbabwe de yapılan bir çalışmada CAV antikor pozitifliği %13.313 olarak belirlenmiştir. Türkiye'de ise; Isparta, Burdur ve Konya'daki köpeklerde ELISA ile yapılan çalışmada10 CAV seropozitifliği %54.7 olarak belirlenirken, Eskişehir, Afyon ve Konya'da ise seropozitiflik %87.2 olarak saptanmıştır11. Bu çalışma ile Kayseri'deki köpeklerdeki seropozitiflik diğer illerden daha düşük oranda bulunmuştur.

    Balboni ve ark.7, dişilerdeki CAV prevalansını %61.5 erkeklerdekini ise %72.0 olarak tespit etmiştir. Bulut ve ark.10 ise seropozitiflik oranını dişilerde %50.9, erkeklerde ise %60 olarak belirlemişlerdir. Her iki çalışmada da dişi ve erkek köpeklerdeki seropozitiflik oranları arasında istatistiksel fark belirlenememiştir. Benzer şekilde bu çalışmada da seropozitiflik oranları dişilerde %37.8, erkeklerde ise %35.2 olarak saptanmasına rağmen, seropozitiflik ile cinsiyet arasında istatistiksel bir fark tespit edilememiştir.

    Greene3, CAV enfeksiyonunun 1 yaş altındaki genç köpeklerde yaşlılardan daha yüksek oranda olduğunu rapor etmesine rağmen, Balboni ve ark7 CAV pozitifliği ile yaş arasında bir ilişki olamadığını ve enfeksiyonun her yaş grubunda yüksek oranda olduğunu bildirmiştir. Bulut ve ark.10 ise, CAV antikor pozitifliğinin 2 yaş ve üstü köpeklerde daha yüksek oranda bulunduğunu saptamışlardır. Bu çalışmada ise en yüksek pozitiflik %57.1 oranında 4 yaş köpeklerde tespit edilmiş, ancak yaş grupları arasında istatistiksel fark bulunamamıştır.

    Ülkemizde CAV enfeksiyonunun farklı köpek ırklarında farklı oranlarda varlığı belirlenmiştir. Gür ve Acar11, Akbaş, tazı ve Kangal köpeklerinde seroprevalansı sırasıyla %88.2, %93.3 ve %100 olarak belirlerken, Bulut ve ark.10 ise, sokak köpeklerinde %45.5 diğer ırk köpeklerde ise %61.2 olarak tespit etmişlerdir. Bu çalışmada ise, sokak köpeklerinden örnekleme yapılmamış, farklı ırklardaki köpeklerde CAV seropozitiflik oranı %36.2 olarak saptanmıştır.

    Enfeksiyonla mücadelede, maternal antikorlar yenidoğanları enfeksiyondan 9 hafta-4 ay kadar koruyabilmekte ve özellikle hastalığın yüksek oranda var olduğu ülkelerde düzenli aralıklarla aşılama yapmak önemli olmaktadır. Ayrıca, enfeksiyonun bulaşmasında önemli rol oynayan enfekte idrar, dışkı ve hastalarla teması önlemek hastalığın kontrolünde alınması gereken diğer önlemlerdir1,3,9 .

    Sonuç olarak, bu çalışma ile Kayseri'deki köpeklerde CAV seropozitiliği ile cinsiyet, ırk ve yaş arasında istatistik açısından önemli bir fark olmadığı, enfeksiyonunun diğer illerdeki enfeksiyon oranından düşük olmakla birlikte %36.2 oranında var olduğu belirlenmiştir. Türkiye'de CAV enfeksiyonuna karşı düzenli aşılama yapılmadığı ve bu çalışmada da aşı uygulanmamış köpek örnekleri kullanıldığı için, yüksek prevalansla seyreden enfeksiyonla mücadelede aşılamanın önemli olabileceği sonucuna varılmıştır.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Kaynaklar

    1) Wigand A, Bartha A, Dreizin RS. Adenovirade: Second report. Intervirology 1982; 18: 169-176.

    2) Decaro N, Martella V, Buonavoglia C. Canine adenoviruses and herpesvirus. Vet Clin North Am Small Pract 2008; 38: 799-814.

    3) Greene CE. Infectious canine hepatitis and canine acidophil cell hepatitis. In: Greene CE. (Editor). Infectious Diseases of Dog and Cat. 4th Edition, St Louis, Missuri: Saunders Elsevier 2012: 42-48.

    4) Decaro N, Campolo M, Elia G, et al. Infectious canine hepatitis: An “old” disease reemerginig in Italy. Res Vet Sci 2007; 83: 269-273.

    5) Pratelli A, Martella V, Elia G. Severe enteric disease in an animal shelter associated with dual infections by canine adenovirus type 1 and canine coronavirus. J Vet Med Series B 2001; 48: 385-392.

    6) Ford RB. Canine infectious respiratory disease. In: Greene CE. (Editor). Infectious Diseases of Dog and Cat. 4th Edition, St Louis, Missuri: Saunders Elsevier 2012: 55-65.

    7) Balboni A, Mollace C, Giunti M, et al. Investigation of presence of canine adenovirus (CAdV) in owned dogs in Northern Italy. Res Vet Sci 2014; 97: 631-636.

    8) Noon KF, Rogul M, Binn LN. An enzyme-linked immunosorbent assay fort he detection of canine antibodies to canine adenovirus. Lab Ani Sci 1979; 29: 603-609.

    9) Abdelmagid OY, Larson L, Payne L, et al. Evaluation of the efficacy and duration of immunity of a canine combination vaccine against virulent parvovirus, infectious canine hepatitis virus, and distemper virus experimental challenges. Vet Therap Res App Vet Med 2004; 5: 173-186.

    10) Bulut O, Yapıcı O, Şimşek A, Atlı K. The serological and virological investigation of canine adenovirus infection on the dogs. Sci World J 2013; 8: 1-6.

    11) Gür S, Acar A. A retrospective investigation of canine adenovirus (CAV) infection in adult dogs in Turkey. J Sou Afr Vet Ass 2009; 80: 84-86.

    12) Özdamar K. SPSS ile Biyoistatistik. 3. Baskı, Eskişehir: Kaan Kitapevi, 1999.

    13) McRee A, Wilkes RP, Dawson J, et al. Serological detection of infection with canine distemper virus, canine parvovirus and canine adenovirus in communal dogs from Zimbabwe. J Sou Afr Vet Ass 2012; 83: 1-2.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • [ Başa Dön ] [ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
    [ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]