PKS ilk olarak Taylor tarafından tanımlanmış olup genellikle ovarian ve pelvik venlerin dilatasyonu ile oluşan konjesyonla ilişkilidir
3.
PKS’de ayakta durma ile artan kronik pelvik ağrı karakteristik bir bulgudur. Genellikle ilk gebelikte veya doğum sonrası ortaya çıkabilir4-6.
Kadınlarda pelvik ağrı sık görülmekte olup; enfeksiyon, pelvik adezyonlar, pelvik varikosel, endometriozis, ürolojik sorunlar, atipik menstruel ağrı, spastik kolon sendromu ve psikosomatik rahatsızlıklar birçok nedenden kaynaklanabilir7,8.
Pelvik konjesyona bağlı ağrı premenstruel dönemde, yorgunlukta, yürüme, eğilme, ağır kaldırma gibi durumlarda artar, yatarken azalır. Çoğunlukla tek taraflı olarak ortaya çıkar (9-11).
Çalışmada da benzer sonuç vardı. Pelvik ağrı olgularının yaklaşık 2/3 ünde solda daha fazla olmak üzere tek taraflı idi. Literatürde birçok çalışmada benzer sonuçlar bulunmuştur7.
Tanıda radyolojik görüntüleme çok önemli rol oynar. Günümüzde; PUS TVUS, ÇKBT ve MR tanı amaçlı kullanılmaktadır12,13.
Kronik pelvik ağrısı olan hastaların değerlendirilmesinde PUS veya TVUS incelemesi genellikle ilk tercih edilen yöntemlerdir. US ile sonuç alınamadığı durumlarda BT ye başvurulur. ÇKBT pelvisin ve vasküler yapılarını iyi bir şekilde görüntülenmesini sağlar14,15.
Çalışmada en genç olgu 14 yaşında idi. Son 4 – 5 yıldan beri devam eden, aralıklı pelvik ağrısı nedeniyle başvurmuştu. Yapılan US ve RDUS incelemelerinde pelvik venlerde dilatasyon saptanması üzerine tanıyı doğrulamak ve tedavi seçeneklerini araştırmak için BT yapıldı. ÇKBT sonucunda olgunun PKS tanısı kesinleştirildi.
Ultrasonografi ve Doppler US noninvaziv incelemelerdir. US’de; pelvik venlerde, kıvrıntılı seyir gösteren, anekoik tübüler yapılar tarzında genişlemeler izlenir. Ultrasonografik olarak PKS tanı kriteri 4 mm’yi aşan dilate pelvik venlerin görüntülenmesidir. Doppler US’de; pelvisteki vasküler dilatasyonu değerlendirmenin yanında venöz kan akımı hakkında dinamik bilgiler elde edilir. Spektral incelemede ovarian venlerde akım düşüktür. Pelvik venlerde akımın yavaşlaması (3 cm/sn’den daha az olması) PKS için tanısaldır16,17.
Karın içi basıncı artırmak için, ayakta yukarı duruş ya da valsalva manevrası ile venlereki dilatasyonda artış olabilir7.
PKS’da tanı; PUS, TVUS, MRG ve venografi incelemeleri ile yapılabildiği gibi ÇKBT ile de etkili bir şekilde konabilmektedir18-22.
ÇKBT pelvik venöz sistemin non-invaziv olarak değerlendirilmesinde çok önemli ve yararlı bir inceleme yöntemidir. Pelvik ve ovarian venlerde dilatasyon ve kıvrımlı görünüm kontrastlanmanın venöz fazında gecikmiş olarak çok iyi bir şekilde görüntülenir7,14,23.
PKS’nin tanısında venografi altın standart yöntemdir, ancak invaziv olduğu için öncelikli olarak kullanılması önerilmez. Venografide; pelvik varisler, ovarian venlerde reflü ve kontrast madde birikiminin izlenmesi tanısaldır. Ovarian ven trombozu nadir görülmekle beraber klinik olarak ciddi bir durumdur. PKS’unda venöz embolizasyon en iyi tedavi yöntemidir17,23.
Bu çalışmada; ÇKBT bulguları ile PKS tanısı koyduğumuz 57 olguyu literatür ışığında gözden geçirdi. Sonuç olarak; nedeni bilinmeyen kronik karın ağrılı kadın olgularda rutinde alt batına yönelik olarak yapılan ÇKBT incelemelerinde pelvik vasküler yapıların değerlendirilmesi PKS’da tanı koydurucu özelliklerdedir. Kronik karın ağrısı şikâyeti olan kadın hastalarda, ayırıcı tanı da PKS her zaman akılda tutulmalıdır.