Yaşlılık normal bir süreç olup, bireylerin fizyolojik ve ruhsal yapılarını geri dönüşümsüz olarak yavaşça kaybetme durumu olarak karşımıza çıkmaktadır. Biyolojik ve psikolojik alandaki kayıplar, ilerleyen dönemlerde sosyal alandaki kayıpları da beraberinde getirmektedir
1. Dünya ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de yaşlı nüfus sayısı giderek artmaktadır. Tıp ve sağlık alanındaki bilimsel ve teknolojik gelişmeler, hastalıkların önlenmesi ve erken dönemde teşhis ve tedavisinin sağlanması ve koruyucu sağlık hizmetlerinin gelişimiyle ölüm yaşının yükselmesi sağlamıştır. Böylece 65 yaş ve üstü nüfusun oranı da artmıştır
2,3. Bu bağlamda hızla artan yaşlı nüfus ile birlikte ortaya çıkan fizyolojik, psikolojik ve sosyal değişiklikler tanınarak yaşlıların tedavi ve bakımı planlanmalıdır
4,5. Yaşlıların hastane ortamında uzun süre bakılmasının getirdiği maddi yük, günümüzde hızla artan nüfus, kişi başına düşen hastane yatak sayısında azalma, hastada hastaneye yatış ile ilgili birçok fiziksel, psikolojik ve sosyal sorunlara neden olabilmektedir. Teknolojik gelişmeler sağlık hizmetlerinin ev ortamında da yapılmasına olanak verebilmektedir. Bunun yanı sıra yaşlıların büyük çoğunluğu kendi ev ortamlarında kalmayı tercih etmektedirler. Tüm bu faktörler yaşlı bireylerin evde bakımını gündeme getirmektedir
6. Evde Bakım Hizmetleri; özürlü, yaşlı, süreğen hastalığı olan veya hastalık sonrası iyileşme dönemindeki bireyleri bulundukları ortamda destekleyerek, sosyal yaşama ayak uydurabilmelerini sağlamak, yaşamlarını mutlu ve huzurlu bir biçimde sürdürerek toplumla bütünleşmelerini sağlamak, bakıma gereksinim duyan bireyin aile üyeleri ve özellikle de ailedeki kadınlar üzerindeki yükünü hafifletmek için birey ve aileye sunulan psikososyal, fizyolojik ve tıbbi destek hizmetleri ile sosyal hizmetleri içeren bir bakım modeli şeklinde tanımlanabilmektedir. Ülkemizde yakın zamanda uygulanmaya başlanan evde bakım hizmetleri güncelliğini korumakta ve bu alanda ki araştırmalar giderek artmaktadır. Bu derleme evde bakım hizmetleri alanındaki gelişmeleri ve varılan noktayı açıklamayı amaçlamaktadır.
Evde Bakım Hizmetlerinin Tarihçesi
Evde bakım hizmeti ilk olarak 1883 yılında Amerika Birleşik Devletleri (ABD)`nde ev hemşireliği servisinin oluşturulması ile başlamıştır. Yaklaşık 10 yıl sonra New York‟ta “Henry Street Nursing Settlement”‟in kurulması ile organize olarak toplum sağlığı hemşireliğinin temellerini atılmış bulunmaktadır. ABD‟de bir “Yaşam Sigortası Şirketi” evlerde yapılan bakım hizmetlerinin ödemelerini yapmaya başlamış ve 1900‟lü yılların başlarında yine ABD‟de bir hastanede “Evde Bakım Birimi” kurularak hastane destekli evde bakım hizmeti hayata geçmiştir. İlk olarak hemşirelik ile sınırlı olan evde bakım hizmetleri 7 ilerleyen dönemlerde diğer sağlık çalışanlarının katılımıyla kapsamını daha da genişletmiştir. 1900‟lü yılların ortalarında ABD Sosyal Güvence Sistemleri, Evde Bakım Hizmetlerini ödeme kapsamına almıştır. Sonrasında Avrupa Ülkelerinde gönüllü kuruluşlarla Evde Bakım Hizmetleri başlamış ve her geçen gün gelişimini devam ettirmiştir 8. Ülkemizde ise evde bakımın Osmanlı Devleti dönemlerinde 15. yüzyılda gezici hekimlik hizmetinin sunulmasıyla ve hasta olan bireylere aile fertlerinin bakmasıyla temellerinin atıldığı görülmektedir.
Ülkemizde 1930 yılında çıkan “1593 sayılı Umumi Hıfzısıhha Kanunu” Evde bulaşıcı hastalıkların tanı ve tedavisi, ana-çocuk izlemi ve hekimlerin evde hasta muayenesi‟ hükümlerini getirmiştir 9. 224 sayılı çıkan Sosyalizasyon Yasası ile „Süreğen hastalıklı bireylerin, evde izlemlerinin halk sağlığı hemşirelerince sürdürülmesi‟ hükmünü getirmiştir 10. 1963 yılında kalkınma planında „az sayıda nüfusun faydalandığı ve maliyeti yüksek hastane tedavileri yerine, evden ve ayaktan tedaviye yönelik bir sağlık teşkilatının kurulması‟ gerekliliğine yer verilmiştir 8. Türkiye‟de evde bakımla ilgili ilk proje 1993 yılında Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü‟nce Ankara, Adana, İzmir ve İstanbul illerinde uygulanmıştır. Ülkemizde evde bakım alanındaki en önemli gelişmelerden biri de kamu hastaneleri tarafından 2004 yılından itibaren evde bakım hizmetleri verilmesine başlanmasıdır. İlk olarak Balıkesir Devlet Hastanesi tarafından başlatılan bu hizmetler yatağa bağımlı olmaları nedeniyle hastanede tutulamayan hastalar için ev ziyaretleriyle başlamıştır 8. Sağlık hizmetlerine olan talebin giderek artması ve bunun sonucu olarak sağlık harcamalarında meydana gelen artış, maliyet açısından da yeni kaynakların aranmasına neden olmuştur. Maddi sorunları yanında, hastanelerdeki mevcut yatak sayılarının yetersizliği, hizmetin verimli bir şekilde sağlanamaması ilgili sorunlar kurumsal bakım hizmetlerine alternatif modeller aramaya yöneltmiştir 11. Sağlık Bakanlığınca Evde Sağlık Hizmetlerinin Uygulama Usul ve Esasları hakkındaki -1 Şubat 2010 tarihli ve 3895 sayılı Onay ile yürürlüğe giren –Yönerge doğrultusunda; Ülkemiz geneli 81 ilde, Sağlık Müdürlükleri bünyesinde kurulan 34 gezici ekip ve hastaneler bünyesinde kurulan 407 Evde Sağlık Birimi olmak üzere toplam 441 Birim Bakanlıkça onaylanmıştır 12. 10 Mart 2005 tarihinde 25751 sayılı Resmi Gazete‟de yayınlanan “Evde Bakım Hizmetleri‟nin Sunumu Yönetmeliği‟nin” yayınlanması ile birlikte 24 saat kesintisiz evde bakım hizmeti verebilecek, denetlenebilir hizmet ağı oluşturulmuştur 13. Evde bakım hizmetlerinin ülkemizdeki net tanımı da 25751 sayılı Resmi Gazete‟de yayınlanan „Evde Bakım Hizmetleri‟nin Sunumu Yönetmeliği‟ ne göre oluşturulmuştur. Bu yönetmelikte Evde Bakım Hizmetleri; hekimlerin önerileri doğrultusunda hasta kişilere, aileleri ile yaşadıkları ortamda, sağlık ekibi tarafından rehabilitasyon, fizyoterapi, psikolojik tedavi de dahil tıbbi gereksinimlerini karşılayacak şekilde sağlık bakımı ile sağlık hizmetlerinin sunulması şeklinde tanımlanmıştır 13. Bu mevzuat hükümleri gereği evde bakım hizmetinde görevli personel de tanımlanmıştır. Evde sağlık hizmetleri ekibinde asgari bir tabip, bir hemşire, bir sağlık memuru ve bir şoför görevlendirilir. Mevcut olması halinde bir fizyoterapist, bir diyetisyen, ihtiyaç halinde bir psikolog, bulunmaması halinde ise sosyal çalışmacı veya her ikisi birden bu ekibe dahil edilebileceği bilinmektedir 12,18. Böylece evde sağlık hizmeti gereksinimi olan bireylerin muayene, tetkik, tahlil, tedavi, tıbbi bakım ve rehabilitasyonlarının evinde ve aile ortamında donanımlı araç, gereç ve personel ölçümleri ile kayıt ve izlem sistemleri ile sosyal devlet anlayışına uygun olarak hayata geçtiğini söylemek mümkündür.
Evde Bakım Hizmetlerinde Günümüze Kadar Yaşanan Sorunlar
Sağlık, en temel insan hakkı olup bu hakkın korunabilmesi etkin sağlık hizmetleriyle mümkündür. Yüzyıllar boyunca doğumdan ölüme kadar evde sağlanan bakım, modern tıbbi hizmetlerden yoksun kalmıştır. Ülkemizde evde bakım hizmetleri geliştirilmeden önceki dönemlerde hem bakım veren, hem de bakımı alan bireyler pek çok sorunla karşı karşıya kalmışlardır. Bu bağlamda özellikle bakım verenlerin, bakım vermede yetersiz kaldıkları belirlenmiştir. Bakımı üstlenenlerin uzun süreli bakım vermeleri, kendi sağlık sorunları, ileri yaşta olmaları ve sosyal desteklerinin olmaması sosyal, fiziksel, ruhsal ve ekonomik açıdan çeşitli sorunlar yaşanmasına neden olmaktadır 14. Evde bakım verenlerin özgürlüklerinin kısıtlandığı, ruhsal durumlarının olumsuz yönde etkilendiği, stres yaşadıkları ve depresyona girdikleri bildirilmektedir 15,16. Evde hasta bakımını gerçekleştiren aileler üzerinde yapılan araştırmalarda aile bireylerinin %66.2‟sinin aile içi rollerinin değiştiği, %66‟sının yorgunluk, bunaltı, sosyal yaşantı değişikliği yaşadıkları ve bu sorunları çözmek için evde sağlık personeli istedikleri bildirilmiştir 15,16. Başka bir araştırmada, bakım verenlerin %84‟ünün evde hasta bakımına yönelik hiçbir eğitim veya bilgi almadıklarını belirlemişlerdir. Ayrıca bakım verenlerin %74.2‟sinin bir uzman yardımına gereksinim duydukları rapor edilmiştir 17.
Evde Hasta Bakım Uygulamalarında Yaşanan Gelişmeler
Günümüzde geçici ya da sürekli bakıma gereksinim duyulan durumlarda bakım sorumluluğunun sadece aile ile çözümlenemeyeceği gerçeği anlaşılmıştır. Evde bakım hizmetleri yasal zeminle koruma altına alınmış ve çıkarılan yasa ve yönetmeliklerle sosyal devlet anlayışına uygun olarak revize edilmiştir. İlgili yönetmelikle kişi ve toplumun sağlığını korumak amacıyla, evde bakım hizmeti veren sağlık kuruluşlarının açılması, çalışması, denetlenmesi ile bunları işleten kurum ve kuruluşların, tüzel ve gerçek kişilerin uyması gereken usul ve esaslar düzenlenmiştir 12-14. Hizmet sunumu ise; devamlılığın esas olduğu bir model üzerine oturtulmuştur ve buna göre ilgili birimin 24 saat kesintisiz hizmet verebilecek şekilde oluşturulması planlanmıştır 12,13. Evde bakım verilen hizmetin tıbbi veya sosyal hizmet olmasına, süreye (Kısa süreli, tıbbi ağırlıklı olan bakım hizmeti ya da uzun süreli, sosyal hizmetler) ve bakımın kimler tarafından verildiğine göre (informal care,formal care) 3 grupta ele alınmıştır. Hizmet sunumunda en önemli kısmı, hastaneler bünyesinde kurulan Evde Sağlık Birimleri üstlenmiş durumdadır. Bu nedenle hizmetin basamaklar arası eşgüdümünün İl Sağlık Müdürlükleri tarafından iyi yönetilebilmesi için müdürlükler bünyesinde Evde Sağlık Hizmetleri Koordinasyon Merkezleri kurulmuştur. Merkeze gelen başvurular, bu merkezce görevlendirilen personel tarafından kayıt altına alınarak en yakın hastanenin evde bakım birimine yönlendirilmektedir 14. Evde Sağlık Hizmeti kapsamında ilk aşamada yatağa bağımlı hastalara hizmet verilmektedir. Hasta yakınına bakıma yönelik eğitimler verilerek kendi ev ortamlarında hastanın bakımı gerçekleşmekte ve hastanın psikolojik olarak kendisini daha iyi hissetmesi sağlanmaktadır. Evde Sağlık Hizmetine başvurular için Sağlık Bakanlığı tarafından Türkiye genelinde tek numara olarak 4443833 (444EVDE) numaralı telefon hattı kurulmuş ve vatandaşların kolayca ulaşabilmesi, başvuruların doğru alınarak en uygun birimlere yönlendirilmesi sağlanmıştır 18. Telefon çağrısı sonunda Evde Sağlık Hizmet Birimi yetkilisi tarafından hastanın yaşadığı yerde ziyaret edilerek evde sağlık hizmeti alıp almayacağına veya verilecek hizmetin kapsamına karar verilmesinde ve bu doğrultuda ziyaret programına alınmaya yönelik planlamalar yapılmaktadır. Evde Sağlık Hizmetleri kapsamında izlenmesine karar verilen tüm hastaların Aile Hekimlerine bilgi verilerek, bu şekilde aile hekimleri ile bilgi paylaşımı yapılmaktadır 18.
Sonuç olarak, yaşlanan nüfusa bağlı olarak ülkemizde evde bakım hizmetlerinin son yıllarda giderek önem kazandığını söylemek mümkündür. Hem maliyet hem de hasta ve yakınlarının kendilerini daha rahat ve huzurlu hissedebilmeleri bakımından, evde sağlık hizmetlerinde var olan memnuniyetin arttırılarak, teknolojideki gelişmelerden de yararlanarak modern sağlık kitleri ile daha geniş kitlelere var olan hizmet sürdürülmelidir.