Cerrahi işlemler sırasında oluşan fazla miktardaki kanama, istenmeyen klinik sonuçlara ve bir takım komplikasyonlara neden olmaktadır
5,6. Kan kaybına bağlı olarak gelişen terleme, taşikardi, hipotansiyon ve idrarın azalması oldukça önemli kabul edilen klinik bulgulardır
1,6,16,17.
Carson ve ark. 6 kaybedilen kan miktarının 500 ml’nin altında olması durumunda mortalite oranının %8, 2000 mL ve üstü olan kayıplarda ise bu oranın %43.9 olacağını ifade etmişlerdir. Aynı yazarlar, kan kaybının fazla olması durumunda yara iyileşmesinin gecikeceğini ve bu durumun enfeksiyona zemin hazırlayacağını belirtmişlerdir. Bu çalışmada kontrol grubunda kanama süresinin uzaması daha fazla kan kaybına yol açmış ve dolayısıyla araştırmacıların da ifade ettiği üzere enfeksiyon ve yara iyileşmesinin gecikmesi gibi komplikasyonlar oluşmuştur.
Damar ve sinir ağının çok yoğun olduğu bölgelerde çalışırken kanama oldukça fazla görülür. Bu gibi durumlarda klasik kan durdurma teknikleri ve elektrokoter uygulamaları çoğu kez yetersiz kalır. Ayrıca elektrokoter uygulandığı yerde nekrotik bir alan oluşturup yara kenarlarını zedeleyerek enfeksiyona neden olabilir 1,3,5,8. Bu çalışmada ratlarda deneysel olarak v. femoralis kesisi oluşturulmuş ve oluşan kanama gazlı bez tampon ve ABS tamponla durdurulmaya çalışılmıştır. ABS ile hemostazın sağlandığı uygulama grubunda bölgede nekroz gelişmemiş ve postoperatif bir enfeksiyon da görülmemiştir.
Hemostaz sağlamak amacıyla lokal olarak kullanılan çok sayıda kimyasal ajan mevcuttur 2,5,7,11,16-22. Bunların bir kısmı etkilerini primer hemostazı artırarak, bir kısımı da fibrin oluşumunu artırarak ya da fibrinolizisi inhibe ederek gösterirler 5,7,9,11,14. Bu çalışmada femoral ven gibi büyük çaptaki bir damarın kesilmesi ile oluşan kanamanın durdurulmasında ABS’ın etkinliği araştırılmış ve bu materyalin kullanıldığı deney grubunun kontrol grubuna göre daha kısa sürede kanamayı durdurduğu tespit edilmiştir.
Cipil ve ark. 11 warfarin gibi güçlü bir antikoagulant verilen sıçanlarda bacak ampütasyonu yapıldığında ABS’ın kontrol grubuna göre daha erken kanamayı durdurduğunu saptamışlardır. Koşar ve ark. 22 antikoagülan uyguladıkları sıçanlarda kuyruk kesimi sonrası ABS’ın kanama zamanında %70’e yakın bir azalma yaptığını tespit etmişlerdir. Böylece ABS’ın ciddi pıhtılaşma sorunu olan bireylerde bile etkili olabileceğini belirtmişlerdir. Bu çalışmada operasyon öncesi yapılan testlerde hem kontrol hem de uygulama grubundaki tüm ratların pıhtılaşma zamanlarının normal sınırlar içinde olduğu görülmüştür. Dolayısıyla yapılan çalışma sağlıklı bireylerde elde ettiğimiz sonuçları kapsamaktadır.
Araştırmacılar 10,12,14,23,24 ABS’ın antimikrobiyal etkiye sahip olduğunu, alerjik reaksiyon göstermediğini ve toksik bir etkisinin de olmadığını ifade etmişlerdir. Akkoç ve ark. 12 Ankaferd'in test edilen tüm bakterilere karşı etkinlik gösterdiğini ve aralarında insan patojeni ve gıda bozulma etmeni bakterilerin de bulunduğu gram-pozitif ve gram-negatif bakterilere karşı yüksek bir etkiye sahip olduğunu ifade etmişlerdir. Güler ve ark. 9 yaptıkları çalışmada ABS’ın nervus işiadikus üzerine de toksik etkisinin olmadığını histopatolojik veriler ile ortaya koymuşlardır. Bilgili ve ark. 13 tavşanlara ağızdan ABS solüsyonu verdiklerinde tavşanların hiçbirinde mukozada, kanda, karaciğerde ve böbreklerde toksisiteyi gösteren bir bulguya rastlamamışlardır. Bu çalışmada ABS’ın toksik bir etkisinin olmadığı klinik ve histopatolojik muayenelerle ortaya konulmuştur. ABS uygulanan grupta dokularda hafif bir kararma dışında toksisite belirtisi görülmemiştir. Ayrıca postoperatif antibiyotik ve ağrı kesici kullanılmayan her iki grupta da klinik gözlem yapılmış ve ABS uygulanan gruptaki hiçbir ratta enfeksiyon gelişmediği halde kontrol grubunda enfeksiyon geliştiği ve buna bağlı olarak yaraların açıldığı görülmüştür.
ABS’ın değişik organlardaki hemostatik etkinliğini araştırmak amacıyla çalışmalar yapılmıştır. Kelleş 4 burun kanamasında, Metin ve ark. 10 parankimal kanamalarda, Abacıoğlu ve ark. 17 femoral arter kanmalarında, Huri ve ark. 18 nefrektomide, Karakaya ve ark. 19 karaciğer kanamalarında, Kurt ve ark. 20 rektal kanamalarda ve Yavuz ve ark. 21 splenektomide ABS’ın çok etkili bir kan durdurucu özelliğe sahip olduğunu ifade etmişlerdir. Bu çalışmada deneysel femoral ven kesisi oluşturulan ratlarda ABS’ın hemostatik etkisi araştırılmış ve yukarıdaki araştırmacıların değişik doku ve organlarda elde ettikleri başarılı sonuçlar bu çalışmada da alınmıştır.
ABS, cerrahide lokal kan durdurucu bir ajan olarak kullanılmaktadır, ancak yara bölgesinde iyileşmeyi de hızlandırdığı birçok araştırmacı tarafından ifade edilmiştir 25-27.
Akkoç ve ark. 12 travmatik ve enfeksiyonlu yaralarda lokal ABS kullanıldığında bu bölgelerde yara iyileşmesinin hızlandığını ifade etmişlerdir. Satar ve ark. 27 ABS ile tedavi edilen grupta kanama süresinin daha kısa olduğunu ve histopatolojik incelemelerde yara bölgesinde inflamasyonun daha az görüldüğünü ifade etmişlerdir. Yüce ve ark. 28, ABS’ın yara tedavisinde daha yüksek kollajen birikimine ve daha düşük inflamasyon değerlerine ulaştıklarını bildirmiş ve ABS'ın tam kalınlıkta yaraların onarımı için güvenle kullanılabileceğini ifade etmişlerdir. Bu çalışmada ABS kullanılarak hemostaz sağlanan grupta operasyon sonrası bir enfeksiyon gelişmediği ve histolojik kesitlerde de herhangi bir inflamasyonun oluşmadığı görülmüştür. Ancak gazlı bez tamponla hemostaz sağlanan grupta operasyon bölgesinde enfeksiyon geliştiği ve yara dudaklarının açıldığı yapılan histolojik kesitlerde inflamasyon geliştiği görülmüştür. Bu çalışma ile araştırmacıların ifade ettiği ABS’nin yara iyileşmesini hızlandırdığı görüşü bir kez daha desteklenmiştir.
Elde edilen bulgular sonunda ABS’in kanama durdurucu özelliği yanında antibakteriyel ve yara iyileştirici özelliklerinin tespit edilmesi nedeniyle cerrahi operasyonlarda gerek kanamayı durdurmak gerekse operasyon yarasının sorunsuz ve erken kapanmasını sağlamak için güvenle kullanılabilecek bir ürün olduğu kanısına varılmıştır.
Teşekkür
Bu çalışmanın materyal temininde (Ankaferd Blood Stopper) katkılarını gördüğümüz İmmun Gıda İlaç Kozmetik San. ve Tic. Ltd. Şti’ne teşekkürlerimizi sunarız. Bu çalışmanın istatistiksel analizlerini yapan Dr.Arş.Gör. Yasin BAYKALIR’a teşekkürlerimizi sunarız.