Parasetamol analjezik ve antipiretik etkisinden dolayı ateş ve ağrı ile seyreden birçok klinik durumda kullanılan bir farmakolojik ajandır
15,16. Kullanıldığı alanlardan biri de üriner sistemle ilgili ağrılı ve ateşli durumlardır
16. Hem normal fizyolojik fonksiyonda hem de üriner sistem patolojilerinde mesane düz kasının kasılmasındaki değişimler, üriner sistemin fonksiyonunu yerine getirip getirememesinde (üriner inkontinans, nörojenik mesane vb.) önemli rol oynamaktadır
7,17. Bu nedenle üriner sistemle ilgili durumlarda kullanılan farmakolojik ajanların mesane kontraktil aktivitesi üzerindeki etkinliği önem arz etmektedir. Bu bağlamda daha önce tarafımızca yapılan çalışmada parasetamolün bir düz kas olan uterus üzerinde inhibitör etkinliğini tespit edilmiş olması, üriner sistemle ilgili durumlarda da sık kullanılan bu ajanın yine bir düz kas olan mesane üzerinde de etkili olabileceğini düşündürmüştür. Bu noktadan yola çıkarak bu çalışmadaki temel hedef parasetamolün mesane düz kası üzerindeki olası etkinliğini incelemek olmuştur.
Yapılan çalışmada parasetamolün 1000 μM ve 2000 μM dozlarında mesane düz kasının kasılmasına olan etkisi araştırıldı. Elde edilen veriler neticesinde parasetamolün spontan mesane kontraktil aktivitesi üzerinde doz bağımlı olarak inhibitör etkiye sahip olduğu gösterildi.
Yukarıdaki bilgiler ışığında üriner sistemi etkileyebilecek olan ilaçların mesane düz kası üzerindeki etkisini araştırmak her zaman için merak konusu olmuştur. Bu bağlamda yapılan bir çalışmada üriner sistem patolojilerinde analjezik ve antipiretik etkilerinden faydalanılan aspirin, indometazin, ketoprofen gibi NSAİİ’lerin mesane kontraktil aktivitesi üzerindeki etkinliği incelenmiş ve bu ajanların bu çalışmadaki bulguya benzer şekilde mesane düz kas kontraksiyonunu inhibe ettiği tespit edilmiştir18. Elde edilen etkinin fizyopatolojik mekanizması incelenmiş ve bu etkinin prostaglandin sentez inhibisyonu üzerinden olduğu düşünülmüştür. Parasetamolün düz kas kontraksiyonu üzerindeki etkisini araştıran çalışmalardan biri bronş, bir diğeri aort ve bir başkası da uterus düz kasına dair olup her üçünde de parasetamolün düz kasların kontraktil aktivitesini -yine bu çalışmayla korele bir şekilde- inhibe ettiği ortaya konmuştur14,19,20. Araştırmacıların bu etkinin altında yatan hücresel mekanizmayı açığa çıkarmaya yönelik yaptığı çalışmalarda, bronş ve aort düz kasları üzerindeki inhibisyonun, kalsiyum kanallarının inhibe edilmesi sonucu meydana gelen hücre içi kalsiyum miktarının azalması sebebiyle olduğu ortaya çıkarılmıştır 19,20. Başka bir çalışmada parasetamol ile benzer etkinliğe sahip olan NSAİİ grubundan nimesulidin miyometrium kasılması üzerindeki etkinliği incelenmiş ve inhibitör etkiye sahip olduğu tespit edilmiştir21. Bu etkinin de yine kalsiyum kanallarının inhibisyonu neticesinde meydana geldiği ifade edilmiştir. Eldeki bulgulara dayanarak gerek parasetamolün kendisinin farklı düz kaslar üzerindeki etkinliğini, gerekse benzer etkinliğe sahip farmakolojik ajanların düz kaslar üzerindeki etkinliğini araştıran çalışmalara bakıldığında elde edilen bulgular ile uyumlu olarak parasetamolün düz kaslar üzerinde inhibitör etkiye sahip olduğu gösterilmiştir. Bu inhibitör etkilerin de prostaglandin sentez inhibisyonu veya kalsiyum kanallarının inhibisyonu gibi mekanizmalar aracılığıyla oluştuğu ifade edilmiştir. Bu çalışma sonucu elde edilen parasetamolün mesane düz kası üzerindeki inhibitör etkisinin de bahsi geçen mekanizmalar aracılığıyla olduğu tarafımızca düşünülmektedir.
Sonuç olarak elde edilen veriler, parasetamolün dişi sıçanların spontan mesane kontraksiyonları üzerinde inhibitör etkinliğe sahip olduğunu göstermekte olup bu konuda literatürdeki ilk çalışma olması nedeniyle önem arz etmektedir. Bundan sonraki süreçte özellikle parasetamolün mesane düz kası üzerindeki etkilerinin moleküler mekanizmaları, etkilerinin süresi ve doza bağımlılığı gibi konuların daha ayrıntılı olarak araştırılması hedeflenmektedir. Bununla birlikte eldeki bulgulara dayanarak özellikle üriner sistemle ilgili patolojilerde parasetamol kullanılırken parasetamolün mesane kasılması üzerindeki bu etkinliğinin göz önünde bulundurulması önemlidir. Bunun yanı sıra parasetamolün üriner patolojilere dair terapötik potansiyelini açığa çıkarmak da ileride yapılacak çalışmalardaki hedeflerimiz arasındadır.
Dişi sıçanlar üzerinde yapılan bu ön çalışma neticesinde elde edilen veriler öncüldür. Gerek erkek sıçanlarda gerekse farklı ırktan deneklerde ve uygun etik izinler alındıktan sonra insan materyalinde de yapılacak çalışmalarla parasetamolün mesane düz kasının üzerindeki etkilerinin teyit edilmesi gerekmektedir.