[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]
Fırat Üniversitesi Sağlık Bilimleri Tıp Dergisi
2005, Cilt 19, Sayı 3, Sayfa(lar) 181-183
[ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
FIRAT ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ TIBBİ BİYOLOJİ ve GENETİK ANABİLİM DALI’NIN 2000-2005 YILLARI ARASINDAKİ AMNİYOSENTEZ VE KORDOSENTEZ SONUÇLARI
Hüseyin YÜCE, Deniz EROL, Ebru ETEM, Ülkü ÖZBEY, Ş. Derya DEVECİ, İbrahim TEKEDERELİ, Gülay GÜLEÇ CEYLAN, Halit ELYAS
Fırat Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Tıbbi Biyoloji ve Genetik Anabilim Dalı, Elazığ – TÜRKİYE
Anahtar Kelimeler: Amniyosentez, kromozomal anormallikler
Özet
Bu çalışmamızda, 2000-2005 yılları arasında merkezimizde sonuç verilen, 502 amniyotik sıvı ve 48 kord kanı örneğinde yapılan fetal kromozom analizleri, retrospektif olarak değerlendirilmiştir. 502 amniyosentez olgusunun 23’ünde (%4.58) kromozomal anomali saptanmıştır. Bu anomalilerden altısı trizomi-21, ikisi trizomi-13 ve ikisi trizomi-18 olmak üzere toplam 10 (%1.99)’u sayısaldır. Yedi vakada heterokromatik bölge artışı, üç vakada, inversiyon ve üç vakada translokasyon olmak üzere toplam 13 (%2.58) vakada yapısal anomali tespit edilmiştir. 48 kordosentez olgusunda trizomi-13, 18 ve 21 açısından, 3 vakada sayısal anomali tespit edilmiştir. Amniyosentez ve kordosentez endikasyonları; ileri anne yaşı, üçlü testte yüksek risk, ileri anne yaşı ile beraberlik gösteren üçlü testte yüksek risk, ultrasonda anomali bulgusu, Down Sendromlu ve anomalili bebek öyküsü olarak sınıflandırılmıştır. Anomali saptanan olgulara merkezimizde genetik danışmanlık verilmiştir.
  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Giriş
    Fetal hastalıkların prenatal tanısında invaziv ve noninvaziv yöntemler yaygın bir şekilde kullanılmaktadır 1. Fetal tanıda invaziv yöntemler fetal karyotipleme yapmak için esastır 2. Prenatal tanıda kullanılan girişimsel işlemler sayesinde, fetal karyotip hakkında bilgi sahibi olabilmek mümkün olmuştur. Amniyosentez ilk olarak 1950 yılında cinsiyet belirlenmesi amacı ile uygulanmış, klinik pratiğe ise 1966 yılında fetal hücrelerden karyotip tayini yapılmasıyla girmiştir 1. Son 30 yılda amniyosentez için en sık endikasyon, ileri yaş gebeliği olmuştur. Bu endikasyon dışında amniyosentez, DNA analizine (hemoglobinopatiler gibi) bazı hastalıkların tanısında, enzimatik analiz tayininde (metabolik hastalıkların tanısında) ve PCR (Polymerase Chain Reaction) ile konjenital enfeksiyonların tespit edilmesinde kullanılmaktadır. Bu zamana kadar yapılan çok merkezli çalışmalar, ikinci trimestır amniyosentezin anne ve fetüs için güvenirliğini göstermiştir. Son on yılda tarama testlerinin çok yaygın bir biçimde kullanılması ve kromozom anomalilerinin tanısı için ultrasonografi ile değerlendirmenin yaygınlaşması, amniyosenteze olan talebin artmasına neden olmuştur 3,4.

    Amniyosentez 1960’larda rutin olarak uygulanmaya başlandıktan sonra geniş bir şekilde kabul görmüş ve diğer metodlarla karşılaştırıldığında altın standart halini almıştır. Amniyosentez, 15. gebelik haftasından sonra ikinci trimestırda yapılmaktadır 5. 21-22. gebelik haftalarında uygulanan kordosentez veya fetal kan örneklemesi, fetal kanın çeşitli yöntemlerle elde edilmesidir. Prenatal tanı ve perinatal takip çalışmalarında kullanılmaktadır.

    Kordosentez; ilk olarak 1984 yılında ultrasonografi eşliğinde uygulanmasını takiben, seksenli yılların sonuna doğru fetal kanın; asfiksi, karyotip tayini ve enfeksiyonun tespit edilmesinde kullanılması ile pratiğe girmiştir 6,7. Problemli gebeliklerde girişimsel prosedüre bağlı fetal mortalitenin daha yüksek olabildiği bilinmekle beraber, genel ortalamanın %1-2 olduğu kabul edilmektedir 3,4.

    Kordosentez, hızlı sonuç alınabilmesi ve bir çok rutin laboratuvarda kolay uygulamaya sokulabilmesi nedeniyle tercih edilebilmektedir 8. Prenatal tanıda tespit edilen çoğu yapısal anomali, genel olarak ailesel olarak kalıtılmaktadır. Fenotipik anomali riski, dengeli kromozomal anomaliler fenotipik olarak normal taşıyıcı bireylerden kalıtıldığından oldukça düşüktür. Bununla beraber, dengesiz yeniden düzenlenmeler, delesyon, duplikasyon veya her ikisinden dolayı anormal fenotiplerle beraberlik göstermektedirler. De novo dengeli resiprokal translokasyonların insidansı 1/2000 ve de novo dengeli robertsonian translokasyonların insidansı 1/10000’dir. Fenotipik anomali riski de novo resiprokal translokasyonlarda %6-7 ve de nova robertsonian translokasyonlarda %3.7’dir 6.

    Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji ve Genetik Anabilim Dalı rutin laboratuvarı 1996 yılında kurulmuş olup aynı yıl sitogenetik çalışmalara ve 1998 yılından itibaren prenatal tanı çalışmalarına başlamıştır. Ancak bu çalışmamızda, teknik açıdan daha yeterli seviyeye ulaştığımız, 2000-2005 yılları arasındaki amniyosentez ve kordosentez kromozom analizleri retrospektif olarak değerlendirilmiştir. Merkezimize amniyon sıvısı, Elazığ ve çevre illerden gönderilmektedir. Özellikle Malatya, Bingöl, Muş, Tunceli, Adıyaman, ve Tokat gibi çevre illerden materyal gönderilmekte olup, her geçen gün gönderilen materyal sayısı artmaktadır.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Materyal ve Metot
    Amniyon sıvısından kromozom eldesi için 15-20 ml’lik amniyon sıvısı kültüre alındı. Kültür sonucu elde edilen kromozomlardan yapılan inceleme sonucu hastalara yaklaşık olarak 15-20 gün içerisinde sonuçlar verildi. Kord kanında, 3 gün süren kültür sonucu yapılan incelemeye bağlı olarak 4-5 gün içerisinde sonuç verildi.
  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Tartışma
    Amniyosentez, pratikte en sık uygulanan ve bilinen en eski prenatal tanı yöntemidir. Karyotip tayini amaçlı amniyosentez sıklıkla 16-20. gebelik haftaları arasında uygulanmaktadır. Bu dönemde uygulanan amniyosentez ile girişime bağlı fetal kayıp oranının amniyosentez yapılmayan gruba göre %1 oranında fazla risk getirdiği gösterilmiştir 9.

    2000-2005 yılları arasında merkezimizde, 502 amniyotik sıvı ve 48 kord kanı örneğinden başarılı bir sitogenetik çalışma sonucu kromozom elde edilerek sonuç alınmıştır. Amniyosentez ve kordosentez endikasyonları; ileri anne yaşı, üçlü testte yüksek risk, ileri anne yaşı ile beraberlik gösteren üçlü testte yüksek risk, ultrasonda anomali bulgusu, Down Sendromlu ve anomalili bebek öyküsü olarak sınıflandırılmıştır. Amniyosentez endikasyonları tablo 1’de özetlenmiştir.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 1: Amniyosentez endikasyonları

    Sitogenetik çalışma yapılan ve sonuç verilen 502 amniyosentez olgusunun 23’ünde (%4.58) kromozomal anomali saptanmıştır. Bu anomalilerden altısı trizomi-21, ikisi trizomi-13 ve ikisi trizomi-18 olmak üzere toplam 10 (%1.99)’u sayısaldır. Yapısal anomaliler ise 7 heterokromatik bölge artışı, 3 inversiyon ve 3 translokasyon olmak üzere toplam 13 (%2.58)’dür. Amniyosentez olgularında tespit edilen sayısal anomaliler tablo 2’de, yapısal anomaliler tablo 3’de verilmiştir. 48 kordosentez olgusunda ise trizomi-13, 18 ve 21 olmak üzere 3 sayısal anomali tespit edilmiştir.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 2: 502 amniyosentez olgusunda tespit edilen sayısal kromozom anomalileri


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 3: 502 amniyosentez olgusunda tespit edilen yapısal kromozom anomalileri

    502 amniyosentez olgusunun 23’ünde (%4.58) kromozomal anomali saptanmıştır. Sayısal anomali insidansı %1.99, yapısal anomali insidansı %2.58’dir. Bu oranlar literatür ile uyumluluk göstermektedir. Milewczyk ve arkadaşları, 1999-2001 yılları arasında 420 amniyosentez olgusunda yaptıkları çalışmada, 23 olguda (%5.5) kromozomal anomali tespit etmişlerdir 7. Squire ve arkadaşları, 2036 amniyosentez olgusunu içeren çalışmalarında, 26 (%1.3) fetüste aneuploidi tespit etmişlerdir. Bunların 16 tanesi trizomi 21, 9 tanesi cinsiyet kromozom anomalileridir. 38 olguda ise (%.9) dengeli kromozomal yeniden düzenlenmeler bulunmuştur. Bunların 23 tanesi kromozom 9’un perisentrik inversiyonudur 3.

    Tekrarlayan düşükleri ve kötü obstetrik öyküleri olan çiftlerde genetik danışma ve ultrasonografik değerlendirme çok önemlidir. Bu bulgular ışığında, yapısal kromozomal anomalilerin erken prenatal tanısında amniyosentezin önemi bir kez daha ortaya çıkmaktadır 10.

    Bu çalışmaya sonucunu verebildiğimiz vakalar dahil edilmiştir. Uzak illerden materyal gönderilmesi esnasındaki problemler, aşırı maternal kan ve kontaminasyon nedeniyle 10 örnekte (%1.9) sonuç elde edilememiştir. Sangalli ve arkadaşlarının 362 amniyosentezi içeren çalışmalarındaki kültür başarısızlık oranı ise %1.3’tür 4.

    Anomali saptanan olgulara merkezimizde genetik danışmanlık verilmiştir. Merkezimizde genetik danışmanlık hizmeti 2000 yılında başlamıştır. Gerek genetik test öncesinde, gerekse sonuç verilme aşamasında, uzman kişiler tarafından danışmanlık hizmeti verilerek ilgili durum hakkında kişiler bilgilendirilmektedir.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Kaynaklar

    1) Preis K, Ciach K, Swiatkowska-Freund M. Correlation between indication for amniocentesis and the time of its performing. Ginekol Pol 2004;75:760-4.

    2) Los FJ, van den Berg C, Wildschut HIJ, et al. The diagnostic performance of cytogenetic investigation in amniotic fluid cells and chorionic villi. Prenat Diagn 2001; 21:1150–1158.

    3) Squire JA, Nauth L, Ridler MA, et al. Prenatal diagnosis and outcome of pregnancy in 2036 women investigated by amniocentesis. Hum Genet 1982; 61: 215-22.

    4) Sangalli M, Langdana F, Thurlow C. Pregnancy loss rate following routine genetic amniocentesis at Wellington Hospital. N Z Med J 2004; 117: 1-5.

    5) Cederholm M, Haglund B, Axelsson O. Maternal complications following amniocentesis and chorionic villus sampling for prenatal karyotyping. BJOG. 2003; 112: 392-9.

    6) Park S, Lee BY, Kim YM, et al. De novo chromosomal aberrations in the fetus; genetic counseling and clinical outcome. J Korean Med Sci. 2003;18: 397-401.

    7) Milewczyk P, Lipinski T, Hamela-Olkowska A, et al. Genetic amniocentesis in the II Department of Obstetrics and Gynecology of the Medical University of Warsaw. Ginekol Pol 2004;75: 603-8.

    8) Beksaç MS. Fetal Tıp Prenatal Tanı. Ankara: Medical Network Nobel, 1996: 66-68.

    9) Güven M.A., Ceylaner S. Amniyosentez ve Kordosentez İle Prenatal Tanı: 181 Olgunun Değerlendirilmesi. Perinataloji Dergisi 2005; 1: cilt 13.

    10) Ergun M A, Akay D, İmirzalıoğlu N. Distal Trizomi 10q Saptanan Bir Fetüsün Prenatal Tanısı Ve Genetik Danışmanın Önemi. Kocatepe Tıp Dergisi 2005; 6: 57-58

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • [ Başa Dön ] [ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
    [ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]