Organik fosforlu bileşiklerden diklorvos’un EKG üzerine etkisinin incelendiği bu çalışmada ilaç verilmeden önce tavşanlardan yazdırılan kontrol EKG değerleri literatür verilerine
10,11 uygun bulundu. Organik fosforlu bileşiklerle zehirlenmelerde kardiyak bozukluklar ilk bir saat içinde ortaya çıktığından
7,12 çalışmamızda ilaç uygulamasını takiben 30. ve 60. dakikalarda EKG kaydedildi.
Organik fosforlu bileşiklerle zehirlenmelerde gözlenen klinik belirtiler, bileşiğin özelliğine göre farklılık göstermekle birlikte, genel olarak AkE’ın etkisinin dönüşümsüz olarak engellenmesi sonucu, kolinerjik sinaps ve kavşaklarda asetilkolin (Ak)’in birikerek Ak nikotinik ve muskarinik reseptörlerini aşırı şekilde uyarması ile ortaya çıkar 13. Kalple ilgili bozuklukların muskarinik reseptörlerin aşırı uyarılması ve merkezi sinir sistemindeki solunum, dolaşım gibi bazı merkezlerin etkilenmesi sonucu ortaya çıktığı bildirilmekle birlikte 2 OF bileşiklerin kardiyotoksik etkisinin mekanizmaları tam olarak bilinmemektedir. Karki ve ark 7 muhtemel etki mekanizmaları olarak sempatik ve parasempatik sinir sisteminin aşırı aktive olması, hipoksi, asidoz, elektrolit bozuklukları veya bu bileşiklerin miyokard üzerine direkt etkilerinin olabileceğini ileri sürmektedirler.
Bazı araştırmacılar 14, OF bileşiklerin kardiyotoksik etkilerini üç aşamaya ayırarak; birinci aşamada kısa süreli bir sempatik tonus artışı, ikinci aşamada uzun süreli parasempatik aktivite artışı, üçüncü aşamada ise QT aralığının uzamasını takip eden polimorfik ventriküler aritmi ve en son olarak da ventriküler fibrilasyon oluştuğunu bildirmişlerdir. Çalışmamızda kalp atım sayısında azalma tespit edilirken polimorfik ventriküler aritmi gözlenmemesi, karbamat ve OF bileşiklerle zehirlenen bazı insanlardan kaydedilen sinus bradikardi bulgusuyla 12 paralellik gösterirken aynı araştırmada bazı insanlarda gözlenen sinus taşikardi bulgusuyla benzerlik göstermemektedir. Öte yandan, şiddetli zehirlenme durumlarında OF bileşiklerin sinus bradikardi yerine sinus taşikardi oluşturdukları vurgulanmıştır 12. Çalışmamızda belirlenen kalp atım sayısındaki azalma ilacın oluşturduğu kolinerjik bozukluklara bağlanabilir. İnsan ve hayvanlarda OF bileşiklerin kalpte oluşturduğu bradikardi veya taşikardi gibi farklı etkiler; ilacın dozu ve tipi, yaş, kullanılan anestezi ve çevresel koşullar gibi çeşitli faktörlerin kolinerjik stimulasyona bağlı kardiyovaskuler cevabı değiştirmesinden kaynaklanabilir. Başka bir çalışmada 15 QT aralığındaki uzamanın OF ilaçların direkt miyokart üzerine etkisinden kaynaklandığı ve gözlenen elektrokardiyografik değişikliklerin kolinesteraz enzim aktivitesi ile ilişkili olmadığı ifade edilmiştir. Benzer bir şekilde deney hayvanlarında yapılan diğer çalışmalarda da 16 kolinesteraz enzim aktivitesi ile OF bileşiklerin neden olduğu uyarılma potansiyelleri ve elektoensefalografik değişiklikler arasında herhangi bir korelasyon tespit edilememiştir. Ayrıca, güneş ışığı, su, alkali ortam, mikroorganizmalar, ortam ısısı, demir ve bakır gibi bazı metal iyonlar, hayvanın ırkı, cinsiyeti, yaşı, ortamda OF bileşiklerin varlığı gibi bazı faktörler OF bileşiklerin zehirliliğini etkilediği göz önünde bulundurulmalıdır 2.
Oral LD50 dozda diklorvos’un uygulandığı albino ratlarda da gözlenen PR aralığında uzama, R dalgası potansiyelinde artış, ST parçasında yükselme, 1., 2. ve 3. derece A-V bloklar 8 çalışmamızda kaydedilmemiştir. Ratlarda kaydedilen bu elektrokardiyografik bozuklukların ilacın asetil kolinesteraz aktivitesini azaltmasına bağlı olabileceği vurgulanmış, beyinde ve kalpte kolinesteraz aktivitesinin düştüğü tespit edilmiştir. Çalışmamızda tespit edilen sinus aritmisi ilacın yol açtığı solunum bozukluğuna bağlı olabilir 13. Nitekim çalışmada hayvanlarda solunum bozukluğu belirtileri gözlendi. Organik fosforlu bileşiklerin solunum bozukluğuna yol açtığı bilinmektedir 1. Organik fosforlu bileşiklerle zehirlenmelerde görülen kardiyak bozukluklar, genellikle zehirlenmeyi takip eden ilk saatlerde hipoksemi, asidoz ve elektrolit bozukluklar ile sempatik ve parasempatik aktivitenin aşırı artması sonucu ortaya çıktığı bildirilmektedir 7. Parveen ve Kumar 17 subletal dozda uygulanan diklorvos’un kalbin iletim sisteminde görevli sino-atrial ve atrio-ventriküler düğüm ile his demetinde histopatolojik olarak nekrozlar oluşturduğunu gözlemlemişlerdir. Silveira ve ark 18 OF bileşiklerin kalpte yoğun olarak bulunan M2 tip muskarinik reseptörlerini inhibe etmek suretiyle kalpte bozukluklar oluşturduğunu ileri sürmüşlerdir.
Sonuç olarak, çalışmamızda oral LD50 dozunun yarısı dozda uygulanan uçucu özelliğe sahip diklorvos’un elektrokardiyografik değişikliklerden kalp atım sayısında azalma, sinus aritmisi oluşturduğu ve bu değişikliklerin diğer düşük dozda alınan diğer OF bileşikler ile zehirlenmelerde kaydedilen elektrokardiyografik bozukluklara benzer olduğu tespit edilmiştir.