Evcil hayvanlarda schistosoma reflexum olgu sunumları olmasına rağmen, yavrunun iskelet yapısı ve organlarının anatomik incelenmesinin yapıldığı vaka bildirimlerine rastlanmamıştır.
Araştırıcılar 12,13 buzağılarda congenital anomalilerden perosumus elumbis’in vertebral deformasyona sebep olduğunu bildirmektedirler. Noh ve arkadaşları 4 on günlük erkek bir holştayn buzağının iskelet sisteminde ciddi kongenital malformasyonların bulunduğunu ve aynı zamanda bunların intestinal kanalı etkilediğini ve atresia ani’nin bulunduğunu tespit etmişlerdir.
Kovacs ve Stranzinger 14 schistosoma reflexum olarak adlandırılan anormal fetusta yaptıkları kromozomal araştırmada, mitotik ve meiotik olarak bu yavruların synaptonemal kompleks denilen genetik bozuklukları göstermediğini ortaya koymaktadırlar.
Camon ve arkadaşları 6 evcil hayvanlarda multiple kongenital bozuklukları bildirdiği 4 vakada hayvanların aynı anda 2 veya 3 tane tanımlanamayan teratolojik sendrom taşıdığını bildirmektedirler.
Knight 10, sığırlarda güç doğuma sebep olan schistosoma reflexum olgusunu araştırdığı çalışmasında; 20 yıl boyunca veteriner hekimlerin takip ettiği 6901 güç doğum vakasından 90 tanesinde schistosoma reflexum kaynaklı güç doğum görüldüğünü ve oranın %1.3 olduğunu, güç doğumların % 56.7 sinin fötotomi, %25.6 sının sezaryen operasyonu, %3.3 ünün basit düzeltmelerle sonlandırıldığını ve %14.4 de genel durumun kötü olması sebebiyle kesildiğini bildirmektedir.
Gawlikowski ve Cyrus 15 809 kongenital anomali taşıyan yavrudan 130 tanesinde schistosoma reflexum görüldüğünü ve oranın %16.06 olduğunu tespit etmişlerdir. Gawlikowski 16 yaptığı başka bir çalışmada 1970–1974 yılları arasında anomali tespit edilen 891 buzağıdan 115’inde schistosoma reflexum bulunduğunu. (%12.9), Kubasiewics ve Rekas 17 ise kongenital anomali taşıyan buzağılarda bu oranın %8.1–19.5 arasında değiştiğini kaydetmektedirler.
Özcan ve arkadaşları 18, güç doğum şekillenmiş 193 inekten 4’ünde tespit ettikleri schistosoma reflexum vakalarının benzer olmadığını ve ikinci vakada kistik lezyonların görüldüğünü, birinci vakada ise rumenin sıvı ile dolu olduğunun tespit edildiğini bildirmektedirler.
Cavalieri ve Farin 8, ikiz gebelik bulunan bir holştayn inekte canlı dişi bir yavru aldıktan 24 saat sonra fötotomi yaparak aldıkları schistosoma reflexumlu yavruda dış bakıda testis, scrotum ve seminal keseler tespit edilemediği için yapılan genetik testler sonucu yavrunun erkek ve buna bağlı olarak dişinin freemartin olduğunu ortaya koymaktadırlar.
Üç yavrunun yapılan anatomik incelenmesinde; birinci buzağı ile ikinci buzağının bazı benzerlikler gösterdiği ancak üçüncü buzağının schistosoma reflexum dışında farklı kongenital malformasyonlar taşıdığı tespit edildi. Bu yavruda sol ön bacak metacarpalia’dan itibaren izlendi ve iç organlar tam olarak şekillenmemişti. Birinci ve ikinci yavrularda os coxae yoktu ancak üçüncü yavruda os coxae gelişmişti. Ön ve arka bacakların kemiksel oluşumu ilk iki yavruda tamdı üçüncü yavruda ise sol ön bacak metacarpalia’dan itibaren izlendi. Bu yavruda karaciğer, böbrek tam olarak şekillenmemiş ancak uterus kalıntısı bulunurken, diğer iki yavruda cinsiyeti belgeleyecek herhangi bir organ veya dokuya rastlanmadı.
Bu çalışmada, schistosoma reflexumlu üç yavrunun farklı anatomik özellikler gösterdiği, organ ve iskelet yapılarının farklı olduğu tespit edildi. Karşılaştırılan yavruların schistosoma reflexum dışında multiple kongenital anomaliler taşıdığı ortaya konuldu.