Sevofluranın kan ve dokularda çözünürlüğü bilinen anesteziklere göre daha düşüktür
1. Hepatohücresel zedelenme bütün modern inhalasyon anesteziklerinde genel anestezinin uygulamasından sonra görülebilmektedir
2. Karaciğer hasarının derecesinin kantitatif ölçümü zor olmasına rağmen geleneksel karaciğer fonksiyon testleri ile (aminotransferaz aktivitesi ve diğer daha spesifik enzim markerları gibi) hepatobiliyer hasar saptanabilmektedir. İnhalasyon anesteziklerinin hepatotoksik etkileri için bir çok mekanizma ileri sürülmüştür. Bunlardan birinin inhalasyon anesteziklerin toksik metabolitlerinin oluşumu ile birlikte oksidadif biotransformasyonu olduğu vurgulanmıştır
3. Hekzafluoroisopropanol (HFIP) ve inorganik flor, sevofluran metabolizmasının ana ürünleridir. HFIP ürünü HFIP-glukronide dönüşür ve hızla böbreklerden atılır. Sevofluran tek başına veya organik metabolitleri hepatoselüler hasara yol açabilir. Bu da, bir bağışıklık yanıtın başlamasına engel olabilen bu bileşiğin düşük kimyasal reaktivitesi ve protein bağlama kapasitesi tarafından desteklenmiştir
3,4. Ayrıca sevofluran, doz bağımlı ve primer olarak organik ve inorganik flor düzeylerinin artışına dayanarak sitokrom P450 2E1 tarafından sınırlı hepatik biyotransformasyona uğrar.
Fluorometil-2,2-difloro-1-(triflorometil)vinil eter (FDVE) sevofluranın en önemli yıkım ürünüdür ve karbon dioksit absorbanlı anestezi makinelerinde baz katalizli dehidroflorinasyon tarafından oluşur 7. Ratlara FDVE inhalasyon ile veya intraperitoneal olarak enjekte edildiğinde nefrotoksiktir 8.
Birçok klorlanmış ve florlanmış alkenler nefrotoksiktir ve nefrotoksisiteleri hepatik glutatyon S- konjugat oluşumu, glutatyon S- konjugatların sistein S-konjugatlara enzimatik hidrolizi, sistein S-konjugatların renal uptake'i ve hücresel proteinler ile reaksiyonu sonucu hücre hasarı ve ölümüne yol açan renal sistein S-konjugat beta liyaz tarafından reaktif parçacıklara biyoaktivasyonu gibi çok basamaklı yolaklardan kaynaklanır 9.
Sevofluran, halotan ile kıyaslandığında hepatotoksisitesi daha az olmakla birlikte (halotan için % 20, sevofluran için % 2-5), son zamanlarda yapılan çalışmalarda sevofluran anestezisinden sonra dejenerasyon ve nekrozla belirgin karaciğer hasarı tespit edilmiştir 12-14.
Sevofluran anestezisi için her ne kadar spesifik radikal molekül tespit edilmemişse de antioksidan vitaminlerin veya antioksidan enzimlerin düzeylerinin değişmesi gibi indirekt etkiler sevofluranın hepatotoksik etkileri ile ilişkili olabilir 15. Hipoksi veya azalmış hepatik kan akımı nedeniyle antioksidan vitamin düzeylerindeki azalma serbest radikal üretiminin muhtemel sebepleri olabilir.
Sevofluran kalbi protein kinaz C aktivasyonu, mitokondrial K+ATPaz kanallarının açılması ve reaktif oksijen parçacıklarının oluşumu yolu ile iskemi indüklü ATP deplesyonu, Ca+2 akımı ve oksidadif strese karşı kalbi korur 10. Fakat sevofluranın, kardiyak dokuda direk T ROS oluşumuna yol açtığı düşünülmektedir 11.
Anestezik maddeler karaciğerde kan akımını zayıflatarak hayvanlarda antioksidan durumdaki dengenin bozulmasına ve oksidatif strese neden olurlar 15-17. Hayvanlarda özellikle plazmada E ve C vitaminleri GSH-Px aktivitesi gibi antioksidan vitamin ve antioksidan enzimlerin düşük miktarlarda olduğu ve oksidatif hasarın arttığı gözlenmiştir 17-19. Artan oksidatif stress kanser, kalp damar hastalıkları, iskemi/reperfuzyon hasarı, nörodejeneratif bozukluklar, romatoid artrit ve nefrotoksisite gibi kronik hastalıkların yüksek oluşma riski ile ilişkilidir. 20-26.
E vitamini ve selenyum gibi antioksidan katkılarla zenginleştirilmiş diyetlerin anestezik ajanların olumsuz etkilerine karşı kulanılabileceğini ve sonuçta oksidatif stresi azaltabileceğini göstermektedir 17. ROS'lar reaktif oksidan moleküller olup vücutta endojen olarak normal metabolik aktiviteler sonucunda meydana gelirler. ROS'lar hücrede bazı önemli biyomoleküllerle (lipit, protein, DNA) tepkimeye girerek oksidatif hasar meydana getirirler 27. Antioksidanlar ROS'u inaktif edebilme özelliğine sahiptir ve böylece oksidatif hasara karşı koruma sağlarlar 28,29. Karotenoit ailesinin bir üyesi olan likopen güçlü antioksidan özelliklere sahip olup reaktif oksijen türlerinin neden olduğu hücresel hasara karşı koruma sağlar 27,30-32. Bol miktarda likopen içeren domates ve domates ürünlerinin tüketimi sonucunda kan likopen seviyesi artar ve bu durum yağlar, proteinler ve DNA'nın oksidatif hasarının azalmasıyla ilişkilendirilebilir 33,34. Diyete likopen ilavesi prostat kanser riskinin azalması 35,36 ve meme tümörü insidansının düşmesi 37 ile ilişkili olabilir. Sevofluran uygulanan ratlarda likopenin antioksidan kapasitesini ortaya koyan bir çalışma mevcut değildir. Bu çalışmanın amacı, sevofluran anestezisi altındaki ratlarda diyete likopen katkısının dokulardaki histopatolojik değişimleri nasıl etkilediğini araştırmaktır.