İmmünmodülasyon dozunun 2 mg/kg olduğu belirtilen
5 levamizolün parazit ve konakçı hayvan türüne bağlı olarak terapötik dozunun 5 ila 40 mg/kg arasında değişebileceği ifade edilmektedir
15. Atlarda 7.5 mg/kg dozun uygulanabileceği
6, 20 mg/kg’ın üzerindeki dozların zehirlenmelere hatta ölümlere sebep olabileceği belirtilmektedir
2. Ancak levamizolün terapotik dozda uygulanması esnasında bile ırk duyarlılığına bağlı olarak
2 toksikasyon olabileceği de bildirilmiştir. Olguda yaklaşık 3 mg/kg dozda levamizol verilmesinden kısa bir süre sonra toksikasyon belirtileri şekillendiğinden düşük dozda dahi olsa atlarda kullanılması gerektiğinde çok dikkatli olunması gerekmektedir.
Kaynaklarda1,2,6,7,11,14 levamizol kullanılmasını takiben 5-15 dk gibi kısa bir sürede zehirlenme belirtilerinin başlayıp 30 dk’da doruk değere çıkacağı, etkilenen hayvanlarda karşılaşılan ve organik fosforlu bileşiklerde zehirlenmeyi andıran belirtiler (bulantı, kusma, kas titremeleri, çırpınma, uyku hali, solunum güçlüğü, solunum hızlanması, kollaps, pupillarda daralma, kalp frekansında azalma, yere boylu boyunca uzanma ve solunum yetmezliği sonucu ölüm) görülebileceği ifadeleriyle uyumlu olarak olguda benzer semptomlar görülmüştür.
Tablo 1 incelendiğinde hematolojik muayene bulgularının sağlıklı hayvanlar için bildirilen3,13 değerler arasında olduğu ancak eritrosit sayısı, hemoglobin ve hematokrit değerlerinin alt sınırlara yakın olduğu görülmektedir. Tablo 2’de ise biyokimyasal parametrelerden AST, LDH, üre, bilirubin (total, direkt, indirekt) ve CK değerinin atlarda bildirilen fizyolojik değerlerden3,14 yüksek olduğu, kreatinin ise düşük olduğu görülmektedir.
Hayvan sahibi tarafından 24 saatten beri hiç bir şey yemediği ifade edilen olguda total ve indirekt bilirubin artışının açlığa bağlı olarak arttığını3 düşündürürse de ALP, ALT ve GGT aktivitelerinin sağlıklı hayvanlarda bildirilen3,14 sınırlar içerisinde bulunması karaciğer hasarının olmadığını, bilirubin (özellikle indirekt bilirubin), AST ve LDH aktivitelerindeki artışın ise levamizol toksikasyonuna bağlı olarak hemolitik anemi şekillendiğini3,13 düşündürmektedir. Bu bulgu levamizol toksikasyonunda hemolitik anemi görülebileceğini bildiren literatürlerle8,16,17 uyum içerisindedir. Ayrıca eritrosit sayısı, hemoglobin miktarı ve hematokrit değerin de sağlıklı atlar için bildirilen fizyolojik değerlerin alt sınırlarına yakın olması bu kanıyı güçlendirmektedir. Bir hafta sonraki muayenede LDH dışındaki tüm parametrelerin normal sınırlar içerisine dönmesi bu düşünceyi desteklemektedir. LDH aktivitesinin ise ölçülen ilk değerden düşük olduğu ancak hala normale inmediği görülmektedir.
Olguda serum üre düzeyinin artışı, levamizol toksikasyonuna bağlı olarak böbreklerin etkilendiğini düşündürmektedir. Ancak kreatinin değerinin atlarda bildirilen3 değerlerden düşük olması muhtemelen hayvanın düşük proteinli diyetle beslenmesi ve de açlık nedeniyle protein alımının azalmasıyla18 açıklanabilir. Ayrıca kreatinin düzeyinin normalden düşük çıkmasının hiçbir klinik önemi olmadığı literatürde18 belirtilmektedir. Olguda idrar pH’sının sağlıklı atlarda bildirilen13 değerlerden düşük olması açlığa bağlı olarak protein alımının azalması nedeniyle olabileceği düşünülmektedir. Bir hafta sonraki muayenede idrar pH’sının yükselmiş olduğu ve mikroskobik muayenesinde herhangi bir patolojik bulgu gözlenmemiştir. Hayvan sahibi anamnezde idrarın siyah olduğunun bildirmiş, ancak klinik muayenede bu saptanamamıştır. Böyle bir durumun ilaçtaki boya maddesine bağlı olarak oluşabileceği düşünülmekteyse de bu düşünceyi destekleyecek herhangi bir kaynak bulunamamıştır.
Evcil hayvanlarda kas hasarının hassas ve spesifik bir indikatörü olan CK aktivitesinin3 olguda artmış olması hayvanda sancı sırasında oluşan travmatik kas tahribatı ile açıklanabilir.
Levamizol toksikasyonunun spesifik bir antidotu olmadığından olguya literatürde7 bildirildiği gibi destekleyici tedavi uygulanmıştır.
Sonuç olarak; atlarda levamizolün terapotik dozun altında immun sistemi uyarıcı dozda kullanıldığında bile toksikasyon şekillenebileceğinden klinisyen veteriner hekimlerin dikkatli olması gerektiği kanaatine varılmıştır.