Atresia ani ve atresia rekti'nin sindirim sisteminde en sık rastlanan anomaliler olduğu bildirilmektedir
1-3,15. Bu anomalilerle birlikte gözlenebilen perosomus elumbus'ta lumbal, sakral ve coccygeal vertebraların şekillenmeyebileceği, kolumna vertebraliste ventral çöküntü ile birlikte deformasyonun görülebileceği bildirilmiştir
10,22,24.
Tam olarak sebebi belirlenememesine karşılık genetik bir bozukluk sonucu şekillendiği belirtilen7-10 atresia ani, kongenital rektovaginal fistül ve perosomus elumbus' un bazı olgularda tek tek bazılarında ikisi veya üçünün birlikte14,16,20 görüldüğü bildirilmektedir. Ayrıca spina bifida, lordoz, kifoz23, ankiloz10,27, bölge kaslarında atrofi, arkür, bletür, serebral hipoplazi, hidrosefalus24, renal agenezi12,13,20,26, kriptorşidi25, atresia rekti, atresia koli, atresia jejuni28 gibi anomalilerin de görülebildiği bildirilmiştir.
Alkan ve ark.29, perosomus elumbus, atresia ani ve atresia rekti gözledikleri bir buzağıda, bölge kaslarında herhangi bir anormallik görmediklerini ve hayvanın yürüyüşünün normal olduğunu bildirmişlerdir.
Bu olguda ise, perosomus elumbus, atresia ani ve rektovaginal fistül'ün birlikte gözlenmesinin yanı sıra arka bacak kaslarında hafif derecede atrofi ve bletür izlenmiştir. Olguda gözlenen kas atrofisi Jubb ve Kennedy'nin30 bildirdiği ile paralellik, Alkan ve ark.29'nın bulguları ile farklılık göstermekteydi.
Rektovaginal fistül ile beraber renal, üriner ve genital sistem anomalilerinin de görülebildiği durumlar bildirilmiştir18-21. Bu olguda ise spekulum ile yapılan vaginal muayenede vaginanın dorsal duvarı üzerinde rektum ile bağlantılı olduğu saptanan bir fistül dışında vagina, serviks ve orifisyum üretra eksternanın normal görünümde olduğu belirlenmiştir.
Bazı araştırmacılar7,19,21 özellikle gebeliğin temel organogenezis safhasında sık yapılan rektal muayenelerin atresia ani oluşumuna yol açabileceğini bildirmektedirler. Sunulan bu olguda gebeliğin tanısı amacıyla erken dönemde rektal palpasyon yapıldığı hasta sahibi tarafından belirtilmiştir. Elde edilen bu bulgu gözlenen anomalinin rektal palpasyon ile gerçekleştirilen gebelik tanısı ile ilişkili olabileceğini düşündürmektedir.
Kongenital atresia ani'de yapılan sınıflandırmaya göre Tip II atresia ani'de anüsün ince bir membranla kapalı olduğu ve rektumun kör bir kese biçiminde anal membranın hemen önünde yer aldığı bildirilmektedir2,15-17. Tip II atresia ani'nin çoğunlukla rektovaginal fistül ile birlikte gözlenebileceği rapor edilmiştir16. Sunulan bu olguda rektumun kaudal bölümünün imperfore anal membranın hemen kranialinde bulunması, saptanan atresia ani'nin Tip II sınıflandırmasına dahil olduğunu, aynı zamanda rektovaginal fistülün varlığı da Aronson16'un bildirdikleri ile paralellik bulunduğunu göstermektedir.
Sunulan bu olguda rektovaginal fistül ve atresia ani'nin sağaltımı bilinen operatif yöntemlerle6,14,20 gerçekleştirildi ve olumlu sonuç alındı. Bletür için ise zaman içerisinde hayvanın ağırlık artışına bağlı olarak kendiliğinden düzelebileceği tahmin edildiği için herhangi bir girişimde bulunulmadı.
Perosomus elumbus olgularında spinal kordun körlüğü ile lumbosakral vertebra yokluğunun bulunabileceği bildirilmektedir10,11,14,28. Bu olguda, operasyondan sonraki iki ay içerisinde hasta sahibinden alınan bilgiler sonucunda, operasyonla ilgili herhangi bir komplikasyonun bulunmadığı, bletür durumunun ortadan kalktığı belirlendi. Ancak hayvanın yürüyüşünün tam olarak düzelmemiş olmasının spinal kordun körlüğü ile ilişkili olabileceği düşünülmektedir.
Yapılan literatür taramalarında, perosomus elumbus, atresia ani ve rektovaginal fistülün birlikte bulunduğu olguların sunulduğu kaynak sayısının az olduğu, yapılan çalışmaların ise genellikle nekropsi düzeyinde olduğu belirlenmiştir10,24,27. Benzer olgularda operatif girişimlerin yapıldığı çalışmaların ise çeşitli nedenlere bağlı olarak kısa süreli sonuçlarının (2 ve 10 gün) rapor edildiği20,29 saptanmıştır. Sunulan bu olguda operasyonun iki aylık sonuçları izlendi ve arka bacaklar ile ilgili yürüyüş bozukluğu dışında herhangi bir komplikasyon saptanmadı. İki aylık postoperatif izleme süresi çok uzun bir süre olmasa bile hayvanın yaşamının nasıl devam edebileceği hakkında bir fikir vermektedir. Yine de bu tür operasyon sonuçlarının uzun bir zaman takip edilmesi ile çok daha doğru bulgulara ulaşılabileceği düşünülmektedir.
Sonuç olarak, rektovaginal fistül, Tip II atresia ani ve perosomus elumbus olgularının birlikte gözlenebileceği, spinal kordun kaudalindeki aplazi veya hipoplazi nedeniyle yürüyüş bozukluğu kalıcı olsa bile, atresia ani ile rektovaginal fistül'ün operatif olarak düzeltilmesi ile hayvanın yaşamını devam ettirebileceği kanısına varıldı.