[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]
Fırat Üniversitesi Sağlık Bilimleri Tıp Dergisi
2011, Cilt 25, Sayı 2, Sayfa(lar) 083-086
[ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
Konjenital Hipotiroidi Hastalarının Tiroid Sintigrafisi Sonuçları
Zehra Pınar KOÇ, Tansel Ansal BALCI
Fırat Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Nükleer Tıp Anabilim Dalı, Elazığ, TÜRKİYE
Anahtar Kelimeler: Konjenital hipotiroidi, tiroid sintigrafisi
Özet
Amaç: Tiroid sintigrafisi, konjenital hipotiroidinin kalıcı veya geçici olduğunu belirlemede altın standart yöntemdir. Bu çalışmada, bölümümüze tiroid sintigrafisi için gönderilen hastaların sonuçlarını konjenital hipotiroidi hastalarının tanısında tiroid sintigrafisinin rolünü belirlemek amacıyla retrospektif olarak değerlendirdik.

Gereç ve Yöntem: Ocak-Kasım 2010 tarihleri arasında nükleer tıp bölümüne tiroid sintigrafisi için gönderilen konjenital hipotiroidi tanısına sahip 34 hasta (18 erkek, 16 kız; 1 gün-12 yaş arasında) çalışmaya dahil edildi. Tiroid sintigrafisi öncesi hastaların tiroid hormon medikasyonu 3-4 hafta kesildi. Hastalar tanı anındaki tiroid stimule edici hormon (TSH) düzeyine göre TSH düzeyi ≤30 olanlar (ılımlı hipotiroidi) Grup 1 ve >30 olanlar (ağır hipotiroidi) Grup 2 olarak sınıflandı.

Bulgular: Çalışmaya dahil edilen 34 hastadan 24'ünde (%70.5) tiroid sintigrafisi normal idi. 2 hastada kısmi, 3 hastada tam supresyon izlendi ve tiroidi heterojen yapıda olan iki hastadan birinde bu durum yakın zamanda yapılan tirotiropin releasing hormon testine bağlı heterojenite olarak yorumlandı. Bir hastada hemiagenezi, birinde ektopik tiroid dokusu anomalisi tanımlandı. Bir hastada ise sintigrafide sol lob dış konturda çentiklenme izlenirken ultrasonografi normal bulundu. Grup 1'de 11/17 hastada (%64.7), Grup 2'de ise 13/17 hastada (%76.5) tiroid sintigrafisi normal olarak izlendi. Ektopik tiroid dokusu ve hemiagenezi tanımlanan hastalar Grup 2'nin hastaları idi.

Sonuç: Konjenital hipotiroidi tanısıyla sintigrafi istenen hastalarda tiroid sintigrafisi genellikle normal olarak izlendi. Ağır hipotiroidi olarak tanımlanan grupta bile tiroid sintigrafisi normal olan hastaların daha fazla olması, özellikle iyot eksikliğinin yaygın olduğu toplumlarda kalıcı konjenital hipotiroidi hastalarını tanımlamak ve tiroid hormon tedavisini düzenlemek için tiroid sintigrafisinin mutlaka yapılması gerektiğini göstermektedir.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Giriş
    Konjenital hipotiroidizmin toplumdaki insidansı yaklaşık 4000'de birdir1. Konjenital hipotiroidi nedenleri arasında ektopi, hipoplazi veya aplazi, dishormonogenez gibi nedenler sayılmaktadır. Tanısında öncelikle laboratuvar bulguları kullanılmakla birlikte etiyolojisinin belirlenmesi için genellikle kullanılan yöntemler ultrasonografi (USG) ve tiroid sintigrafisidir. Tiroid sintigrafisi (TS) fonksiyonel doku miktarını ve lokalizasyonunu gösterebilmesi bakımından özellikle konjenital tiroid patolojilerinin tespitinde önemli yer almaktadır. Etiyolojisine göre konjenital hipotiroidi kalıcı veya geçici tipte olabilmektedir ve doğru ayırıcı tanı, gereksiz yere uzun süreli tiroid hormon preparatı kullanmayı engellediği için önemlidir2. Bu iki tablonun birbirinden ayrılmasında kullanılan en önemli yöntemlerden birisi TS'dir. Bölümümüze TS için gönderilen konjenital hipotiroidi hastalarının sintigrafik sonuçlarını retrospektif olarak inceleyerek konjenital hipotiroidi hastalarının tanısında TS'nin yerini belirlemeyi amaçladık.
  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Materyal ve Metot
    Ocak-Kasım 2010 tarihleri arasında nükleer tıp bölümüne TS için gönderilen konjenital hipotiroidi tanısına sahip 34 hasta (18 erkek, 16 kız; 1 gün-12 yaş arasında) çalışmaya dahil edildi. Hastaların TS sonuçlarına ilaveten semptomları ve diğer patolojileri de değerlendirildi. Ayrıca hipotiroidinin ağırlığını değerlendirmek açısından hastalar tanı anındaki TSH düzeylerine göre iki gruba ayrıldı: TSH düzeyi ≤30 olanlar (ılımlı hipotiroidi) Grup 1 ve >30 olanlar (ağır hipotiroidi) Grup 2.

    TS öncesi hastaların tiroid hormon medikasyonu rutin olduğu üzere 3-4 hafta kesildi.

    Hastalara yetişkin dozu 185 MBq (5 mCi)'den hesaplanmak üzere kilosuna göre intravenöz yolla Tc-99m perteknetat verildikten sonra 15-30 dakika bekleme süresi sonunda pin-hole kolimatör takılı General Electric (GE) marka Infinia II model çift başlıklı SPECT gamma kamerada boyun bölgesinden işaretli ve işaretsiz spot görüntüler ve gerekirse boyun lateral spot görüntüsü alındı.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Bulgular
    11 hastada tiroid hormon kullanımı vardı. 5 hastada annede hipertiroidi ve 3 hastada ailenin diğer bireylerinde guatr öyküsü vardı. Hastalarda semptomatik olarak 7'sinde uzamış sarılık, ikisinde gelişme geriliği, ikisinde kabızlık mevcuttu. 12 hastada diğer bir hastalık (5 hastada Down sendromu, 2 hastada kardiak defekt, 1 hastada idrar yolu enfeksiyonu, 1 hastada hiperparatiroidi, 1 hastada diyafragma herniasyonu, 1 hastada posterior üretral valv ve 1 hastada glokom) eşlik etmekteydi.

    Hem ılımlı hipotiroidi olarak tanımlanan Grup 1'de (11 E, 6 K; 1 gün-12 yaş) ve hem de ağır hipotiroidi olan grup 2'de (7 E, 10 K; 1 gün-11 yaş) 17'şer hasta mevcuttu. Grup 1'de 11 hastada (%64.7), Grup 2'de ise 13 hastada (%76.5) TS normal olarak izlendi. Grup 2'de bir hastada ektopik tiroid dokusu ve bir hastada hemiagenezi tanımlandı.

    Çalışmaya dahil edilen 34 hastadan 24'ünde (%70.5) TS normal olarak yorumlandı. 2 hastada kısmi, 3 hastada tam supresyon izlendi ve tiroidi heterojen yapıda olan iki hastadan birinde bu durum yakın zamanda yapılan tirotiropin releasing hormon (TRH) testine bağlı heterojenite olarak yorumlandı. Bir hastada hemiagenezi, birinde ektopik tiroid dokusu (Şekil 1) anomalileri tanımlandı. Bir hastada ise sintigrafide sol lob dış konturda çentiklenme izlenirken ultrasonografisi normal bulundu.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 1: İşaretsiz (Şekil 1a), işaretli (Şekil 1b) ve lateral (Şekil 1c) tiroid sintigrafisi görüntülerinde boyun orta hat üst kısımda ektopik tiroid dokusu net olarak görülmektedir.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Tartışma
    Konjenital hipotiroidizm çocukluk çağının önemli hastalıklarındandır. Tanısının atlanması durumunda kalıcı gelişme geriliği veya mental fonksiyon kaybına neden olabilir. Tiroid bezinin konjenital anomalileri veya tiroid hormon sentezi ile ilgili problemler bu hastalığa neden olabilmektedir. Konjenital hipotiroidi etiyolojisinin aydınlatılması en az tanısının konulması kadar gereklidir. Konjenital hipotiroidi düşünülen hastalarda USG ve TS, etiyolojinin belirlenmesi için yapılması gereken tetkiklerin başında gelmektedir. USG, her ne kadar TS kadar hassas olmasa da tiroid dokusunun morfolojisi hakkında fikir vermektedir3. Ultrasonografinin konjenital hipotiroidi tanısında TS ile tamamlayıcı olarak kullanımı önerilmektedir4. Dias ve ark. yaptıkları 243 hastalık çalışmada fonksiyonel dokuyu göstermede TS'nin, disgenetik dokuyu göstermede USG'nin en iyi yöntem olduğunu belirtmişlerdir5.

    Konjenital hipotiroidinin kalıcı veya geçici tipte olabilmesi ve iki durumda farklı sürelerde tedavi verilmesi bakımından bu iki alt tipin ayrımının yapılması önemlidir. Tanı anında rutin TSH ve tiroid hormon düzeyleri konjenital hipotiroidinin geçici veya kalıcı olduğu hakkında fikir vermekte ve TSH düzeyi çok yüksek hastalar daha çok kalıcı hipotiroidi ile uyumlu olarak düşünülmektedir. Bu nedenle biz bu retrospektif değerlendirmemizde, hastaları belirli bir TSH düzeyinin üstünde ve altında değere sahip olanlar olarak sınıflandırdıktan sonra TS bulguları ile karşılaştırdık. Yapılan çalışmalarda TS'nin normal olmasının, bu durumun geçici olduğunu gösterdiği belirtilmektedir6.

    Biz de çalışmamızda TS sonuçlarının TSH düzeyi yüksek olan hasta grubunda bile normal olabildiğini yani TS'nin konjenital hipotiroidi hastalarının değerlendirmesinde önemli yere sahip olduğunu gösterdik. Diğer bir çalışmada da TS, konjenital hipotiroidi hastalarında hipotiroidinin kalıcı veya geçici olduğunun, dolayısıyla prognozunun belirlenmesinde ve hastalara uygun tedavi süresinin ayarlanmasında altın standart yöntem olarak gösterilmiştir2. TS, hem mevcut fonksiyonel tiroid dokusunu ve hem de ektopik tiroid dokusunu göstererek konjenital hipotiroidi hastalarının etyolojisini aydınlatabilmektedir7.

    Çocukluk çağında geçici hipotiroidinin risk faktörleri arasında prematürite, iyot yüklemesi, annede otoimmün tiroid hastalığı ve ektopik gland sayılabilir1. Ülkemizde yapılan bir çalışmada kalıcı konjenital hipotiroidi oranı, literatürde belirtilenden (%90) düşük (%44) bulunmuştur8,9. Yazarlar bu sonuçlarını ülkemiz gibi iyot eksikliğinin yaşandığı bölgelerde geçici konjenital hipotirodinin daha sık olması ile ilişkilendirmişlerdir10. Bizim çalışmamızda da TSH düzeyi çok yüksek olan ve ağır hipotiroidi olarak tanımlanan grupta bile TS normal olan hastalar çoğunluktadır (%76.5). 5 hastada (%15) tiroid bezi baskılanmış görünümde olup toplam iki hastada (%6) konjenital tiroid anomalisi tespit edilmiştir.

    Konjenital hipotiroidinin etyolojisinin belirlenmesi için hastalara mutlaka TS yapılmalıdır. TS, hem konjenital tiroid anomalilerinin tespit edilmesinde hem de hipotiroidinin kalıcı veya geçici olduğunun belirlenmesi ve tedavinin düzenlenmesinde yol gösterici olmaktadır.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Kaynaklar

    1) Clerc J, Monpeyssen H, Chevalier A et al. Scintigraphic imaging of paediatric thyroid dysfunction. Horm Res 2008; 70: 1-13.

    2) Sfakianakis GN, Ezuddin SH, Sanchez JE, Eidson M, Cleveland W. Pertechnetate scintigraphy in primary congenital hypothyroidism. J Nucl Med 1999; 40: 799-804.

    3) De Bruyn R, Ng WK, Taylor J et al. Neonatal hypothyroidism: comparison of radioisotope and ultrasound imaging in 54 cases. Acta Paediatr Scand 1990; 79: 1194-1198.

    4) Perry RJ, Maroo S, Maclennan AC, Jones JH, Donaldson MD. Combined ultrasound and isotope scanning is more informative in the diagnosis of congenital hypothyroidism than simple scanning. Arch Dis Child 2006; 91: 972-997.

    5) Dias VM, Campos AP, Chagas AJ, Silva RM. Congenital hypothyroidism: etiology. J Pediatr Endocrinol Metab 2010; 23: 815-826.

    6) Okamura K, Sato K, Ikenoue H et al. Reevaluation of the thyroidal radioactive iodine uptake test, with special reference to reversible primary hypothyroidism with elevated thyroid radioiodine uptake. J Clin Endocrinol Metab 1988; 67: 720-726.

    7) Verelst J, Chanoine JP, Delange F. Radionuclide imaging in primary permanent congenital hypothyroidism. Clin Nucl Med 1991; 16: 652-655.

    8) La Franchi S. Congenital hypothyroidism: Etiologies, diagnosis, and management. Thyroid 1999; 9: 735-740.

    9) Tamam M, Adalet I, Bakir B ve ark. Diagnostic spectrum of congenital hypothyroidism in Turkish children. Pediatr Int 2009; 51: 464-468.

    10) American Academy of Pediatrics, American thyroid Association, Lawson Wilkins Pediatric Endocrine Society. Update of newborn screening and therapy for congenital hypothyroidism. Pediatrics 2006; 117: 2290-2303.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • [ Başa Dön ] [ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
    [ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]