[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]
Fırat Üniversitesi Sağlık Bilimleri Tıp Dergisi
2012, Cilt 26, Sayı 1, Sayfa(lar) 021-026
[ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
Sağlık Yüksekokulu Öğrencilerinin Duygusal Zeka Düzeylerinin Bazı Değişkenler Açısından İncelenmesi
Feyza SEVİNDİK1, Fatoş UNCU2, Dilek GÜNEŞ DAĞ2
1Bitlis Eren Üniversitesi, Sağlık Yüksek Okulu, Sosyal Hizmetler, Bitlis, TÜRKİYE
2Fırat Üniversitesi, Sağlık Yüksekokulu, Hemşirelik Bölümü, Elazığ, TÜRKİYE
Anahtar Kelimeler: Duygusal zeka; hemşirelik; ebelik
Özet
Amaç: Araştırma, sağlık yüksekokulu öğrencilerinin duygusal zeka düzeylerini ve duygusal zeka düzeylerini etkileyen faktörleri belirlemek amacıyla tanımlayıcı olarak planlanmıştır.

Gereç ve Yöntem: Araştırmanın verileri sosyo demografik özellikleri içeren anket formu ve Bar On EQ-i Duygusal Zekâ Ölçeği ile elde edilmiştir. Araştırmaya 325 sağlık yüksekokulu öğrencisi katılmıştır. Araştırmanın verileri yüzdelik, ortalama, t testi ve varyans analizi kullanılarak değerlendirilmiştir.

Bulgular: Araştırma grubunun yaş ortalamasının 21.52 ±1.80 olduğu, öğrencilerin %32.0'sinin ikinci sınıfta öğrenim gördüğü, %80.0'inin kız öğrenci olduğu, %60.9'unun hemşirelik bölümünde okuduğu belirlenmiştir. Cinsiyet ile duygusal zeka düzeyi arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmıştır (p=0.003). Kız öğrencilerin duygusal zeka ölçeği puanı erkek öğrencilerden yüksektir (p<0.05). 20 yaş ve altındaki öğrencilerin duygusal zeka puanları 194.6±34.8, 23 yaş ve üzeri öğrencilerin 203.0±34.7'dir (p> 0.05). Birinci sınıf öğrencilerinin duygusal zeka puan ortalamaları 192.7±33.8, ikinci sınıf öğrencilerinin ise 208.4±39.8'dir (p>0.05). Kendisini “konuşkangirişken” olarak tanımlayan öğrencilerin duygusal zeka ölçeği puan ortalaması 212.6±32.3, içe dönük olarak tanımlayanların ise 192.6 ±38.0'dır (p<0.05).

Sonuç: Sağlık yüksekokulu öğrencilerine duygusal zekanın gelişimini destekleyen eğitim ve danışmanlık programları oluşturulması önerilebilir.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Giriş
    Duygusal zeka kavramı ilk kez Peter Salovey ve John Mayer tarafından bireylerin, kendisinin ve diğer kişilerin duygularını anlayabilmesi, bunlar arasında seçim yapabilmesi ve duygularıyla başa çıkması olarak tanımlamıştır1,2. Goleman3 ise duygusal zekâyı “kişinin kendi duygularını anlaması, başkalarının duygularına empati beslemesi ve yaşamı zenginleştirecek biçimde düzenlemesi” şeklinde tanımlayarak, duygusal zekanın bilişsel zekadan daha önemli olduğunu vurgulamıştır.

    Duygusal zeka kavramı, bireyin yaşamdaki başarısını büyük ölçüde belirleyen bir beceriler bütünü olarak ele alınmaktadır. Başarı, sözü ile kastedilen ise, yalnızca statü, kariyer ve zenginlik değildir. Bireyin kendisini iyi hissetmesi, başkalarıyla iyi ilişkiler kurabilmesi, yaşadığı hayattan memnun olması ve keyif alması da yaşamda başarıyı belirleyen faktörler olarak ön plana çıkmaktadır1,2.

    Hemşirelikte duygusal zekanın değerlendirilmesi ve geliştirilmesi önemlidir. Namdar ve ark.4, hemşirelik öğrencilerinde duygusal zeka ve sosyodemografik özelliklerin ilişkisinin araştırıldığı çalışmalarında, duygusal zeka ile iş yeri takım çalışması, iş verimliliğinde artma, daha etkili kişiler arası etkileşim, azalmış stres arasında ilişki olduğunu belirtmişlerdir. Bu nedenle karmaşık klinik ortamları yönetebilecek ve modern sağlık sistemlerinde hastaların ihtiyaçlarına cevap verebilecek, hastalarla iletişimi iyi, onların duygularını anlayan hemşirelere ihtiyaç vardır.

    Duygusal zekası gelişmiş hemşireler yaşamdan doyum alan, hedeflerine ulaşabilen, değişen koşullara uyum sağlayabilen ruhsal yönden sağlıklı bireylerdir. Ayrıca hasta ya da sağlıklı bireylerle çalışırken onların yalnızca fizyolojik gereksinimlerine değil duygusal gereksinimlerine de duyarlı olan ve uygun yaklaşımlarda bulunabilen hemşireler hasta bakım kalitesini de arttıracaktır5-7.

    Üniversite öğrencilerinin duygusal zekalarının değerlendirilmesi önemlidir. Çünkü üniversite hayatı sosyal ve kişiler arası ilişkileri yüksek oranda etkilemektedir. Bu dönemde gelişebilecek psikolojik bozukluklar öğrencilerin sosyal ve akademik başarılarının azalmasına yol açacaktır. Bu nedenle öğrencide uyum ve akademik başarılarının belirlenmesinde duygusal zekanın değerlendirilmesi önemlidir4. Yüksek duygusal zekaya sahip hemşirelerin yetiştirilmesinde hemşirelik eğitimi çok büyük bir önem taşımaktadır. Duygusal zeka, bilişsel zekadan farklı olarak öğrenilen, geliştirilebilen bir zeka türüdür. Bu açıdan bakıldığında insan ilişkilerinin son derece önemli olduğu hemşirelik mesleğini seçen öğrencilerin henüz mesleğe atılmadan eğitimleri sürerken duygusal zekalarının gelişmiş olması bunun için de gerekli çalışmaların yapılarak, hemşirelik eğitim programlarının duygusal zekayı geliştirecek şekilde düzenlenmesi gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Böylece duygularını tanıyan, yöneten, kendini motive edebilen, empati gücü yüksek, ilişkilerini kontrol edebilen dolayısı ile sorunlarıyla etkin baş edebilen, çevresi ile anlamlı ilişkiler kurabilen, kendisini gerçekleştirebilen hemşirelerin hem kendi ruh sağlıklarını koruyabilecekleri hem de hastalara bakım verirken bu becerileri kullanarak ve öğreterek toplumun ruh sağlığını korumaya katkıda bulunabilecekleri düşünülmektedir1,2,8.

    Hemşirelik öğrencilerinin duygusal zeka düzeylerinin değerlendirilmesi son derece karmaşık ve çok yönlü olan hemşirelik mesleği üyelerinin bu konudaki gereksinimlerinin belirlenmesi ve duygusal zekayı geliştirmeye yönelik eğitim programlarının oluşturulması açısından önem taşımaktadır. Bu çalışma bir üniversitesinin Sağlık Yüksekokulu öğrencilerinin duygusal zeka düzeyleri ve etkileyen faktörleri belirlemek amacı ile yapılmıştır.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Materyal ve Metot
    Tanımlayıcı nitelikteki bu çalışmanın evrenini, 2010- 2011 eğitim-öğretim yılında bir üniversitenin Sağlık Yüksekokulunda öğrenim gören ebelik, hemşirelik ve sağlık memurluğu öğrencileri oluşturmuştur. Örneklem seçimine gidilmemiş, çalışmanın yapıldığı tarihlerde öğrenimine devam eden ve anketi doldurmayı kabul eden 325 öğrenci çalışmaya dahil edilmiştir.

    Verilerin toplanmasında, araştırmacı tarafından benzer çalışmalardan yararlanarak literatür bilgisine uygun olarak hazırlanmış öğrencilerin sosyodemografik özelliklerini içeren sorulardan oluşan anket formu ile Bar On EQ-i duygusal zekâ ölçeği kullanılmıştır1-4. BarOn EQ-i duygusal zekâ ölçeği BarOn EQ-i, Dr. Reuven Bar- On'un 1997 yılında geliştirdiği, duygusal zekâ boyutlarını ölçen 133 maddelik, 1'den 5'e doğru artan derecelendirme ölçeğine göre yanıtlanan bir kâğıt-kalem testidir. Ölçeğin Türkçe versiyonu Aslan ve Mumcuoğlu tarafından 2003 yılında 88 maddeye indirgenerek geliştirilmiştir9. On beş duygusal zekâ boyutunun gruplandırıldığı beş ana boyutu bulunmaktadır: kişilerarası ilişkiler, kişisel farkındalık, stres yönetimi, uyum yeteneği ve genel ruh hali. Ölçekte bu başlıklar kullanılmıştır. Bar On EQ-i için bir aydan dört aya uzanan test-tekrar test değerleri 0.78 ile 0.92 ve 0.55 ile 0.82 arasında değişmektedir. Bu bulgular BarOn EQ-i'nin güvenilir bir gereç olduğu tezini desteklemekte, duygusal ve sosyal işleyişteki değişikliklere duyarlı olduğunu ileri sürmektedir. Ölçekten alınan puanın artması duygusal zekanın yükseldiğini göstermektedir. Anket, öğrencilere ders saatlerinde derse başlamadan önce, dersin sorumlusu öğretim elemanından izin alınarak dağıtılmış, ölçekle ilgili açıklamalar yapılarak ve öğrencilerin soruları cevaplanarak doldurtulmuştur. Ortalama doldurma süresi 35 dakikadır.

    Araştırmanın yürütülmesinde, öğrencilerden gerekli izin alınıp öğrencilere araştırmanın önemi anlatılarak öğrencilerin gönüllü katılımları sağlanmıştır. Araştırma verilerinin istatistiksel analizi bilgisayar programı kullanılarak yapılmıştır. Araştırmada bağımsız değişkenler, duygusal zeka ölçeği ve alt grup puanlarının karşılaştırılmasında iki ortalama arasındaki farkın önemlilik testi ve varyans analizi kullanılmıştır. Bağımsız değişkenlerin duygusal zeka ölçeği ve alt gruplarına etkisi ikiden fazla gruplarda varyans analizi, ikili gruplarda t testi ile değerlendirilip, tanımlayıcı özellikler yüzdelik olarak gösterilmiştir.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Bulgular
    Öğrencilerin sosyodemografik özellikleri incelendiğinde; grubun yaş ortalamasının 21.5 ±1.8 olduğu, öğrencilerin %32.0'ının ikinci sınıfta öğrenim gördüğü, %80.0'inin kız öğrenci olduğu, %60.9'unun hemşirelik bölümünde okuduğu belirlenmiştir. Ayrıca araştırma kapsamına alınan öğrencilerin % 45.0'ının babalarının ortaokul mezunu olduğu, %44.9'unun annesinin ise okur yazar olduğu görülmektedir. Öğrencilerin %58.8'i aylık gelirlerinin giderlerine eşit olduğunu belirtmişlerdir (Tablo 1).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 1: Araştırma Kapsamına Alınan Öğrencilerin Bazı Sosyo-Demografik Özellikleri.

    Tablo 2'de cinsiyet ve duygusal zeka ölçeğine ilişkin sonuçlar verilmiştir. Kız öğrencilerin duygusal zeka ölçeği puan ortalamaları 212.5±41.0, erkek öğrencilerin 197.2±36.6'dır. Cinsiyet ile duygusal zeka düzeyi arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmıştır (p<0.05). Aynı zamanda kız öğrencilerin duygusal zeka alt grup puan ortalamaları da yüksek bulunmuş ve kişiler arası ilişki, genel ruh hali, uyum yeteneği alt boyutlarında gruplar arasındaki bu farklılık anlamlı bulunmuştur (p<0.05).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 2: Araştırma Kapsamına Alınan Öğrencilerin Cinsiyetlerine Göre Duygusal Zeka Ölçeği ve Alt Gruplarının Puan Ortalamalarının Dağılımı.

    Tablo 3'te araştırma kapsamına alınan öğrencilerin yaş gruplarına göre duygusal zeka ölçeği ve bazı alt gruplarının puan dağılımları verilmiştir. 20 yaş ve altındaki öğrencilerin duygusal zeka puanları düşük bulunmuş (194.6±34.8) ve gruplar arasındaki bu farklılık anlamlı değildir (p> 0.005).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 3: Araştırma Kapsamına Alınan Öğrencilerin Yaş Gruplarına Göre Duygusal Zeka Ölçeği ve Bazı Alt Gruplarının Puan Dağılımı.

    Tablo 4'te sınıflara göre duygusal zeka ortalamaları incelendiğinde en düşük ortalamanın birinci sınıfta (192.7±33.8), en yüksek ortalamanın ise (208.4±39.8) ikinci sınıfta olduğu görülmektedir. Sınıflara göre duygusal zeka puan ortalamaları arasında anlamlılık olup olmadığına ilişkin yapılan ileri analizde ikinci sınıf öğrencilerinin duygusal zeka puanlarının anlamlı olarak yüksek olduğu bulunmuştur. Duygusal zeka ölçeği alt gruplarından “stres yönetiminde en düşük ortalama dördüncü sınıfta (35.0±8.1), en yüksek ortalama ikinci sınıftadır (38.2±7.0). Sınıflar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmuştur (p<0.05).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 4: Araştırma Kapsamına Alınan Öğrencilerin Okudukları Sınıflara Göre Duygusal Zeka Ölçeği Toplamı ile Alt Bileşenleri Puan Ortalamalarının Dağılımı.

    Tablo 5'te araştırma kapsamına alınan öğrencilerin kendi kişiliklerini tanımlamalarına göre duygusal zeka ölçeği ve alt bileşenlerinin puan ortalamalarının dağılımları verilmiştir. Kendisini “konuşkan-girişken” olarak tanımlayan öğrencilerin duygusal zeka ölçeğinden aldıkları puan ortalamaları 212.6±32.3, “içe dönük” olarak tanımlayan öğrencilerin ise puan ortalamaları 192.6±38.0 bulunmuştur (p<0.05). Aynı şekilde kendisini konuşkangirişken olarak tanımlayan öğrencilerin duygusal zeka ölçeği alt boyutu ‘kişisel farkındalık ' puanı 69.9±12.9, içe dönük olarak tanımlayan öğrencilerin puanı ise 63.3±15.2'dir (p<0.05).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 5: Araştırma Kapsamına Alınan Öğrencilerin Kendi Kişiliklerini Tanımlamalarına Göre Duygusal Zeka Ölçeği Toplamı ile Alt Bileşenleri Puan Ortalamalarının Dağılımı.

    Araştırma kapsamına alınan öğrencilerin anne ve babalarının eğitim düzeyi, okudukları ilde barındıkları yer, anne çalışma durumu, sosyo-ekonomik durum, baba mesleği, anne baba tutumu ile duygusal zeka ölçeği ve alt grupları arasında anlamlılık bulunamamıştır (p>0.05).

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Tartışma
    Bu araştırma Fırat Üniversitesi Elazığ Sağlık Yüksekokulu'nda öğrenim gören ebelik, hemşirelik ve sağlık memurluğu öğrencilerinin duygusal zeka düzeyleri ve ilişkili etmenlerin saptanması amacıyla yapılmıştır. Araştırma kapsamındaki grubun yaş ortalamasının 21.52 ±1.80 olduğu, öğrencilerin % 32.0'sinin ikinci sınıfta öğrenim gördüğü, %80.0'inin kız öğrenci olduğu, % 60.9'unun hemşirelik bölümünde okuduğu belirlenmiştir. Ayrıca araştırma kapsamına alınan öğrencilerin % 45.0'inin babalarının ortaokul mezunu olduğu, % 44.9'unun annesinin ise okur yazar olduğu görülmektedir. Öğrencilerin % 58.8'i aylık gelirlerinin giderlerine eşit olduğu belirlenmiştir.

    Araştırmada duygusal zeka düzeyleri ile cinsiyet arasında anlamlı farklılık saptanmıştır. Kız öğrencileri duygusal zeka puan ortalamaları erkek öğrencilerden yüksek çıkmıştır. Literatürde bu konuda farklı sonuçlar saptanmıştır. Girgin'in10 üniversite öğrencileri üzerinde yaptığı çalışmada cinsiyetle duygusal zeka düzeyi arasında anlamlı farklılık saptanmamıştır10 . Katyal ve Awasthi'nin11 yaptıkları çalışmada duygusal zeka düzeyi ile cinsiyet arasındaki ilişkide kadınların erkeklerden daha şanslı olduğu saptanmıştır . Acar'ın2 ve İşmen'in12 çalışmalarında duygusal zeka ile cinsiyet arasında anlamlı farklılık saptanmamıştır . Kız öğrencilerde duygusal zekanın yüksek olması, duygularını daha rahat ifade ettiklerini, karşısındaki kişilerin duygularını anlamada daha profesyonel olduklarını düşündürmektedir.

    Duygusal zeka ve yaş değerlendirilmesinde; 20 yaş ve altındaki öğrencilerin duygusal zeka puanları , 23 yaş ve üzeri öğrencilerin puanlarından daha düşüktür (p>0.05). Harrod ve Scheer13 ile İşmen'in12 çalışmasında da sonuçlar benzer bulunmuştur. Yaş ilerledikçe kazanılan deneyimle beraber duygusal zeka puanı artmaktadır.

    Sınıflara göre duygusal zeka düzeyleri incelendiğinde birinci sınıfta okuyan öğrencilerin duygusal zeka ve stres yönetimi alt ölçeğinden aldıkları puan ortalamaları ikinci sınıf öğrencilerinden düşüktür (p<0.05). Sonuçlarımız Benson ve ark.7 çalışması ile benzerdir. Bu sonuçlardan yola çıkarak, öğrencilerin birinci sınıfta yabancı bir ortamla karşılaşıp belirsizlik yaşadıkları, üst sınıflarda ise bu belirsizleri netleştirdikleri söylenebilir. Dördüncü sınıfta okuyan öğrencilerin stres yönetimi alt ölçeğinden aldıkları puan ortalamaları ikinci ve üçüncü sınıf öğrencilerinden düşüktür (p<0.05). Son sınıfa gelen öğrencilerin mezuniyet durumları, işe girebilmek için hazırlandıkları sınavlar, artan gelecek endişesi ve bu stresörlerle baş edememe stres yönetimi puanlarının düşmesine yol açmış olabilir.

    Kendisini içe dönük olarak tanımlayan öğrencilerin duygusal zeka puan ortalamaları ile kişisel farkındalık ve genel ruh hali puan ortalamaları kendisini girişken konuşkan ve sessiz sakin olarak tanımlayan öğrencilerden düşüktür (p<0.05). Sardoğan ve Kaygusuz'un14 çalışmalarında antisosyal kişilik özelliği olan bireyler duygusal zeka ve alt bileşenlerinden düşük puan almışlardır. İçe dönük öğrencilerin kendi duygularını tanımlamakta, yönetmekte zorluk çekmekleri ile beraber, kendi yeteneklerinin, yeterliliklerinin, kapasitelerininde farkında olmadılarınıda söylenebilir.

    Sonuç ve öneriler; Araştırmanın sonuçlarından öğrencilerin duygusal zekalarının orta düzeyde ve geliştirilmesi gerektiği düşünülmektedir. Birinci sınıf öğrencilerine üniversite hayatına uyum dersleri kapsamında sorunlarla baş etmesine yardımcı olunabilir. Bu bağlamda sağlık yüksekokulu öğrencilerinin eğitimlerinin başlangıcından itibaren sosyal ilişkileri geliştirici, onları aktif kılan bir eğitim programı oluşturulmalıdır. Aynı zamanda ders programları içerisinde rehberlik/danışmanlık saatlerine yer verilerek kişisel gelişimlerinin desteklenmesi sağlanmalıdır.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Kaynaklar

    1) Kaya H, Kececi A. Bir Hemşirelik Yüksekokulu Öğrencilerinin Duygusal Zeka Düzeyleri. İstanbul Üniversitesi Florence Nightingale Hemşirelik Yüksekokulu Hemşirelik Dergisi 2004; 13(52): 39-47.

    2) Acar F. Duygusal Zeka ve Liderlik. Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi 2002; 12: 53-68.

    3) Goleman, D. Duygusal Zeka Neden IQ' dan Daha Önemlidir? Yuksel BS (Çeviren). 30. Baskı, İstanbul: Varlık Yayınları, 2006.

    4) Namdar H, Sahebihagh M, Ebrahimi, Rahmani A. Assessing emotional intelligence and its relationship with demographic factors of nursing students. IJNMR Autumn 2008; 13(4): 145-149.

    5) Bellack JP. Emotional Intelligence: A Missing Ingredient? Journal of Nursing Education 1999, 38(1): 3-4.

    6) Akerjordet K, Severinsson E. Emotional intelligence in mental health nurses talking about practice. Int J Ment Health Nurs 2004; 13: 164-170.

    7) Benson G, Ploeg J, Brown B. A cross-sectional study of emotional intelligence in baccalaureate nursing students. Nurse Education Today 2010; 30(1): 49-53.

    8) Doğan S, Demiral Ö. Kurumların başarısında duygusal zekanın rolü ve önemi. Yönetim ve Ekonomi 2007; 14(1): 209-230.

    9) Mumcuoğlu Ö. Bar-On Duygusal Zeka Testi (Bar-On Emotional Quotient Iventory- Bar-On EQ-i)'nin Türkçe Dilsel Eşdeğerlik, Güvenirlik ve Geçerlik Çalışması. Yüksek Lisans Tezi, İstanbul: Marmara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2002.

    10) Girgin G. Üniversite Öğrencilerinde Duygusal Zekanın Bazı Değişkenler Açısından İncelenmesi. KKTC Milli Eğitim Dergisi 2009; 3: 1-12.

    11) Katyal S, Awasthi E. Gender Differences in Emotional Intelligence Among Adolescents of Chandigarh. Journal Human Ecology 2005; 17(2): 53-155.

    12) İşmen E. Duygusal Zeka ve Aile İşlevleri Arasındaki İlişki. Balıkesir Sosyal Bilimler Dergisi 2004; 7(11): 55-75.

    13) Harrod NR, Scheer SD. An Exploration of Adolescent Emotional Intelligence in Relation to Demographic Characteristics. Adolescense 2005; 40(159): 503-512.

    14) Sardoğan ME, Kaygusuz C. Antisosyal Kişilik Bozukluğu Tanısı Almış ve Almamış Olan Bireylerin Duygusal Zeka Düzeyleri Açısından İncelenmesi. Ege Eğitim Dergisi 2006; 7(1): 85-102.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • [ Başa Dön ] [ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
    [ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]