[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]
Fırat Üniversitesi Sağlık Bilimleri Tıp Dergisi
2013, Cilt 27, Sayı 1, Sayfa(lar) 019-026
[ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
Kırsal Kesimde Yaşayan Yaşlı Bireylerin Tamamlayıcı ve Alternatif Tedavi Yöntemlerini Kullanma Durumları
Tülay SAĞKAL1, Sibel DEMİRAL2, Hatice ODABAŞ2, Eda ALTUNOK2
1Ege Üniversitesi, Hemşirelik Fakültesi, Hemşirelik Bölümü, İzmir, TÜRKİYE
2Ege Üniversitesi Ödemiş Sağlık Yüksekokulu, Hemşirelik Bölümü, İzmir, TÜRKİYE
Anahtar Kelimeler: Yaşlı birey, tamamlayıcı tedaviler, kırsal kesim
Özet
Amaç: Araştırma kırsal kesimde yaşayan yaşlı bireylerin tamamlayıcı ve alternatif tedavi yöntemlerini kullanma durumlarının belirlenmesi amacıyla planlanmıştır.

Gereç ve Yöntem: Tanımlayıcı tipte olan bu araştırma, 17 Ocak 2011-31 Mart 2011 tarihleri arasında İzmir ilinde üç Aile Sağlığı Merkezinde yapılmıştır. Araştırmanın yapıldığı tarihlerde ulaşılabilen ve çalışmaya katılmayı kabul eden 60 yaş ve üzeri 300 yaşlı araştırmanın örneklemini oluşturmuştur. Araştırma verileri, araştırmacılar tarafından hazırlanan Yaşlı Birey Formu ve Tamamlayıcı ve Alternatif Tedavi (TAT) yöntemleri kullanma formu ile toplanmıştır. Araştırmanın verileri sayı, yüzde dağılımları ve ki-kare testi kullanılarak değerlendirilmiştir.

Bulgular: Araştırmaya katılan yaşlı bireylerin yaş ortalamasının 67.67 ±6.65, %77'sinin kronik hastalığı olduğu bulunmuştur. Yaşlıların %69.7'si TAT yöntemlerini bildiği, %98.3'ü TAT tedavilerini kullandığı, %70.7'sinin bitkisel terapileri kullandıkları saptanmıştır. Yaşlı bireylerin yoga, biofeedback ve hipnoz yöntemlerini hiç kullanmadıkları belirlenmiştir. Solunum, gastrointestinal, üriner, kas-iskelet ve endokrin sistem sağlığına sahip yaşlıların %60-80 dini uygulamaları kullandıkları saptanmıştır. Yaşlıların en sıklıkla TAT yöntemlerini “fiziksel olarak rahatlattığını düşündükleri” için kullandığı saptanmıştır.

Sonuç: Yaşlıların hemen hemen tamamının TAT yöntemlerini kullanmış ancak yöntemleri bilmeden kullanmıştır. En çok kullanılan TAT yöntemi bitkisel terapi olmuştur ve birçok sistem hastalığında yaşlılar en çok dini uygulamalara yönelmiştir.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Giriş
    Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)'nün araştırmalarına göre, dünya popülâsyonunun dörtte üçü Tamamlayıcı ve Alternatif Tedavi (TAT) yöntemlerini kullanmaktadır1. Farmakolojik tedavilerdeki gelişmelere rağmen TAT yöntemlerinin dünya çapındaki kullanımı özellikle son dönemlerde daha da artış göstermektedir2,3. Turan ve ark.3 tamamlayıcı terapilerle ilgili yazdığı makalede; Amerikalıların %62'sinin tamamlayıcı terapilerden en az birini kullandığı belirtilmektedir. Edirne ve ark.1 tamamlayıcı terapilerle ilgili yaptığı çalışmada; Amerika'da bu tedavilere yılda yaklaşık 354 milyon başvuru yapıldığı belirtilmektedir1. Son yıllarda yapılan araştırmalara göre, Amerikan halkının %42.1'i farklı formlardaki TAT yöntemlerini kullanmakta, yaşlılar arasında bu oranın %39' a ulaştığı görülmektedir. Bu yöntemler üzerine 1990 yılında yaklaşık 22.6 milyar dolar, 1997 yılında ise yaklaşık 32.7 milyar dolar harcandığı tahmin edilmektedir. Bu da gösteriyor ki hastaların TAT yöntemlerine yaklaşımları gittikçe artmaktadır4.

    Yaşam süresinin artışına paralel olarak, bakım ve tedavisi güç, kronik, dejeneratif ve malign hastalıklardaki artış, yeni teknolojilerin yüksek maliyeti, bu olanaklara ulaşılmasındaki güçlükler, sağlık ekibi üyelerinin yeterli zaman ayıramayışı, güncel bakım ve tedavi yöntemlerine karşı duyulan kuşku ve olası yan etkilerinden korku TAT yöntemlerine olan ilgiyi de büyük ölçüde arttırmıştır3. 2030 yılına kadar dünya toplam nüfusunun %22'sinin yaşlılardan oluşacağı tahmin edilmektedir. Kronik hastalıkların sayısının da artacağı göz önünde bulundurulursa, yaşlıların gelecekte eskiye nazaran daha sık aralıklarla TAT yöntemlerine başvuracakları düşünülmektedir4. TAT yöntemlerin seçilme sebeplerinin başında; sağlık sigorta sistemlerinin yetersizliği, ilaç veya tedavilerin doğurduğu yan etkiler, yüksek tedavi ve ilaç ücretleri, bireylerin kendi sağlık bakım uygulamalarında kontrol eksikliği, kişiye özel olmayan genel teknolojik tıbbi yöntemler, immün sistemi güçlendirme, umutsuzluk duygusundan kurtulma, sağlıklı davranışları güçlendirme gelmektedir3-8. Yaşlıların TAT yöntemlerini genellikle sağlıklı olmak, ağrı yönetimi, semptom yönetimi sağlayarak yaşam kalitelerini arttırmak için de kullandıkları bildirilmektedir8,9. TAT yöntemlerinin kullanımı hastaların inançlarına, dinlerine, yaşam şekillerine ve kültürlerine göre değişmektedir3,8,10. Araştırmalara göre, TAT yöntemlerinden yararlanan kesimlerden biri yaşlılar, diğeri ise kırsal kesimde yaşayan bireylerdir. Yaşlı popülasyon normal nüfusa göre daha çok sayıda kronik hastalığa yakalanır ve tedavilere daha yavaş cevap verir. Buna ilaveten daha çok bakıma ihtiyaç duyarlar. Kırsal kesimde yaşayan insanlar ise tıbbi imkânlar kısıtlı olduğu için genelde geç teşhis ve tedaviyi aksatma sonucu zarar görürler. TAT yöntemlerinin kullanımı yaygın olmakla beraber kırsal kesimlerde yaşayan popülasyonun bu uygulamalara yönelik yaklaşımına dair fazla bir araştırma yapılmamıştır. Sağlık personelinin bu konunun farkında olmaları, farklı kesimdeki gruplar tarafından değişik metotların tercih edildiği bilinmelidir. Sonuç olarak bu iki kesim normal nüfusa nazaran başta geleneksel ve dini olmak üzere çeşitli TAT yöntemlerine başvurmaktadırlar. Bu yüzden bu tür yöntemlerin seçiminde bilinçli olmak, klasik tıp ile uyumlu olup olmadıklarını anlamak çok önemlidir4.

    Bu çalışmanın amacı kırsal kesimde yaşayan yaşlı bireylerin tamamlayıcı ve alternatif tedavi yöntemlerini kullanma durumlarının belirlenmesidir.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Materyal ve Metot
    Gözlemsel tanımlayıcı tipte olan bu araştırma, 17 Ocak- 31 Mart 2011 tarihleri arasında İzmir ili Ödemiş ilçesinde üç Aile Sağlığı Merkezinde yapılmıştır. Belirtilen tarihler arasında Aile Sağlığı Merkezlerine başvuran 60 yaş ve üzeri, bilinci açık, soruları bağımsız olarak cevaplayan yaşlı bireyler araştırma kapsamına alınmıştır. Araştırmanın yapıldığı tarihlerde ulaşılabilen ve çalışmaya katılmayı kabul eden 300 yaşlı araştırmanın örneklemini oluşturmuştur.

    Araştırma verileri, araştırmacılar tarafından hazırlanan yaşlı birey formu ve TAT yöntemleri kullanma formu ile toplanmıştır.

    Yaşlı birey formu; yaşlıların sosyodemografik özelliklerini, kronik hastalık durumlarını ve TAT yöntemlerine ilişkin toplam 12 sorudan oluşur. TAT yöntemleri kullanma formu 2 sorudan oluşur. Birinci soru; yaşlıların TAT yöntemlerini kullanma durumunu belirlemeye yönelik, ikinci soru ise; yaşlıların TAT yöntemlerini kullanma nedenlerini belirlemeye yöneliktir. Soru formları, araştırmaya katılmayı kabul eden yaşlılar ile yüz yüze görüşülerek ortalama 10 dakikalık bir sürede doldurulmuştur.

    Araştırmaya başlamadan önce araştırmanın uygulanabilmesi ve verilerin toplanabilmesi için Ödemiş Sağlık Grup Başkanlığından yazılı izin alınmıştır. Yaşlı bireylere çalışmanın amacı ve içeriği hakkında bilgi verildikten sonra gönüllü olanlar araştırma kapsamına alınmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde, SPSS (Statistical Program for Social Sciences) for Windows 16.00 paket programında sayı, yüzde dağılımları ve kikare testi kullanılmıştır. İstatistiksel analizler sonucunda p değeri 0.05'in altında ise anlamlı olarak kabul edilmiştir.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Bulgular
    Araştırmaya katılan yaşlı bireylerin %59'u kadın, yaş ortalaması 67.67±6.65, %61.3'ü evli, %51.3'ü ilköğretim mezunu, %93.7'si sağlık güvencesi var, %59'u gelirigidere denk olduğu saptanmıştır. Yaşlıların %77'sinin kronik hastalığı olduğu bulunmuştur. Kronik hastalığı olan yaşlıların yarısından çoğunun hastalık süresi en fazla 10 yıllık ve kardiyovasküler sistem hastalığı olduğu saptanmıştır. Yaşlıların %69.7'si TAT yöntemlerini bildiği, %98.3'ü TAT tedavilerini kullandığı, %46'sının iletişim araçlarını kullanarak ve %47.6'sının aile, akraba ve arkadaşları aracılığıyla TAT yöntemleri hakkında bilgi sahibi oldukları belirlenmiştir.

    Araştırmaya katılan yaşlı bireylerin bazı özelliklerinin TAT yöntemlerini bilme durumlarına göre dağılımı incelenmiştir. Yaşlı bireylerin gelir durum algısı, sağlık güvencesi, kronik hastalık durumu ve TAT yöntemlerini kullanma durumunun TAT yöntemlerini bilme durumları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark olduğu saptanmıştır (p<0.05). Yaşlı bireylerin yaş grupları, cinsiyet, öğrenim durumu ve kronik hastalık süresinin TAT yöntemlerini bilme durumları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark olmadığı saptanmıştır (p>0.05) (Tablo 1).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 1: Yaşlı bireylerin bazı özelliklerinin TAT yöntemlerini bilme durumlarına göre dağılımı

    Tablo 2'de araştırmaya katılan yaşlı bireylerin kullandıkları TAT yöntemleri incelenmiştir. Yaşlıların %70.7'sinin bitkisel terapileri, %69.3'ü dini uygulamaları, %59.7'si beslenme terapilerini kullandıkları saptanmıştır. Yaşlı bireylerin yoga, biofeedback ve hipnoz yöntemlerini hiç kullanmadıkları belirlenmiştir.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 2: Yaşlı bireylerin TAT yöntemlerini kullanma durumlarının dağılımı

    Yaşlı bireylerin kronik sistem hastalıklarına göre kullandıkları TAT yöntemlerinin dağılımı incelenmiştir. Solunum sistemi hastalığı olan yaşlı bireylerin % 72.7'si dini uygulamaları, kardiyovasküler sistem hastalığı olan yaşlı bireylerin %74.4'ü bitkisel terapilerini, gastrointestinal sistem hastalığı olan yaşlı bireylerin % 71.4'ü dini uygulamaları ve beslenme terapilerini, sinir sistemi hastalığı olan yaşlı bireylerin tamamının beslenme terapilerini, üriner sistem hastalığı olan yaşlı bireylerin % 60'ının dini uygulamaları, beslenme terapileri ve kaplıcaları, kas-iskelet sistem hastalığı olan yaşlı bireylerin % 88.1'i dini uygulamaları, endokrin sistem hastalığı olan yaşlı bireylerin %83.3'ü dini uygulamaları kullandıkları saptanmıştır (Tablo 3).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 3: Yaşlı Bireylerin Kronik Sistem Hastalıklarına Göre Kullandıkları TAT Yöntemlerinin Dağılımı

    Tablo 4'de yaşlı bireylerin kullandıkları TAT yöntemlerinin kullanım nedenlerine göre dağılımı incelenmiştir. Bitkisel terapileri kullananların %71.2'sinin “tıbbi yöntemlere ek olarak fayda elde edeceğine inanma”, dini uygulamaları kullananların %53.3'ünün “hastalığın ilerlemesini önleme ve yararına inanma”, beslenme terapileri kullananların %35.2'sinin “sağlık çalışanlarının tavsiyeleri”, egzersizi kullananların %49.1'inin “fiziksel olarak rahatlattığını düşünme”, kaplıcaları kullananların %38.8'inin “fiziksel olarak rahatlattığını düşünme”, masajı kullananların %59.8'inin “fiziksel olarak rahatlattığını düşünme”, aromaterapi kullananların %28.7'sinin “arkadaş ve akrabaların önerisi”, müzik terapisini kullananların %40.9'unun “sağlık çalışanlarının tavsiyeleri”, solunum egzersizi kullananların %58.8'inin “sağlık çalışanlarının tavsiyeleri” nedeniyle tercih ettiği belirlenmiştir. TENS tedavisini kullananların %29'unun “sağlık çalışanlarının tavsiyeleri”, naturapati kullananların %38'inin “hastalığı tedavi etmek için olabilecek her tedaviyi denemek”, krioprakti kullananların %28.3'ünün “fiziksel olarak rahatlattığını düşünme”, ışık terapisi kullananların %51.3'ünün “sağlık çalışanlarının tavsiyeleri”, şiropraksi kullananların %46.8' inin “fiziksel olarak rahatlattığını düşünme”, shiatsu kullananların %33.3'ünün “sağlık çalışanlarının tavsiyeleri”, refleksoloji kullananların %26.1'inin “fiziksel olarak rahatlattığını düşünme”, akupunktur kullananların tamamının “sağlık çalışanlarının tavsiyeleri”, meditasyon kullananların %33.4'ünün “sağlık çalışanlarının tavsiyeleri”, teröpatik dokunma/Reiki kullananların tamamının “yaşam kalitesini arttırmak”, diğer (duş alma, biyoenerji) yöntemleri kullananların %66.7'sinin “belki işe yarar, zararı olmaz düşüncesi” nedeniyle tercih ettiği saptanmıştır.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 4: Yaşlı bireylerin kullandıkları TAT yöntemlerinin kullanım nedenlerine göre dağılımı

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Tartışma
    Bu araştırmaya katılan yaşlı bireylerin çoğunda en az bir kronik hastalığı olduğu ve mevcut kronik hastalıkların yarısından çoğunun kardiyovasküler sistem hastalığı olduğu saptanmıştır. Yaş arttıkça kronik hastalıklar ve tedavi alma oranları artmaktadır8. Araştırmalara göre, yaşlı popülasyon normal nüfusa göre daha çok sayıda kronik hastalığa sahiptir, tedavilere daha yavaş cevap verir ve ayrıca yaşlılar daha çok bakıma ihtiyaç duyar4. TAT yöntemlerinin kullanımının giderek artmasının bir başka nedeni olarak tedavisi olmayan kronik hastalıkların sayısındaki artış gösterilmektedir. Dünya'da herhangi bir TAT yöntemleri kullanım yüzdesi %80'i aşmıştır11. TAT yöntemleri kullanımı; gelişmiş ülkelerde Amerika'da %42.1, Avustralya'da %48.2, Fransa'da %49.3, Kanada'da %70.4 iken gelişmekte olan ülkelerden Şili'de %71, Çin'de %70, Kolombiya'da %40 ve Afrika ülkelerinde %80 oranındadır12. Kav ve ark.13 yaptıkları literatür çalışmasında ise TAT yöntemleri kullanım sıklığı Avustralya'da %17,1, Japonya'da %45, Amerika'da ise %25-84 arasında olduğu belirtilmiştir. Ülkemizde Dedeli ve ark.14 yaptığı çalışmada yaşlı bireylerin %54,3'ünün TAT yöntemlerini uyguladığı belirtilmiştir. Kırsal kesimde yaşayan bireyler normal nüfusa göre TAT yöntemlerini daha çok kullanmaktadır4. Bu araştırmada yaşlı bireylerin yarısından fazlasının TAT yöntemlerini bildiği ve büyük çoğunluğunun ise bu yöntemleri kullandığı saptanmıştır. Bilimsel ve sağlıklı bir uygulama açısından bakılacak olursa; yaşlıların bildiği TAT yöntemleri kullanılması gerektiği düşünülür ancak yaşlı bireylerin TAT yöntemlerini bilmeden de kullandığı saptanmıştır. Araştırmamızda TAT kullanım oranı yapılan araştırmalara göre daha yüksek bulunmuştur. Bu sonucun yaşlı bireylerin kırsal kesimde yaşıyor olmasına, tıbbi imkânların kısıtlı olmasına ve geleneksel uygulamaları daha çok kullanmasına bağlanabilir. DSÖ'nün yaptığı çalışmalarda halkın TAT uygulamaları konusunda kitle iletişim araçlarından etkilendikleri belirtilmektedir11. TAT kullanıcıların bu yöntemleri genelde sağlık personelinin kontrolü olmadan yakın arkadaş ve akrabalarından veya medyadan etkilenerek kullandığı düşünülmektedir. Bu yüzden ilk muayeneleri sırasında sağlık personelin hastaların TAT yöntemlerine dair bilgi seviyelerini soruşturmaları önemlidir. Son zamanlarda yapılan değerlendirmeler en popüler medya uygulaması olan internet'in hastalar tarafından bu tedavileri araştırma amacıyla yeterince kullanılmadığını özellikle de diğer ülkelere kıyasla kullanıcı sayısının çok az olduğunu ortaya koymuştur. Bir araştırmada10 aynı zamanda bu kullanıcıların genelde gençler ve çoğunlukla bayanlar olduğunu da ortaya koymuştur. ABD'nde yapılan çalışmalarda, hastaların genellikle TAT yöntemlerini medya iletişim araçlarından öğrendikleri bildirilmektedir. İngiltere'de ise bu yöntemlerin en sık aile ve arkadaşlardan, ikinci sıklıkta ise medya iletişim araçlarından öğrenilerek kullanıldığı bildirilmektedir15. Bu araştırmada yaşlıların hemen hemen aynı oranlarda kitle iletişim araçlarından ve aile, akraba ve arkadaşlarından TAT yöntemleri hakkında bilgi edindikleri belirlenmiştir.

    Bu araştırmada geliri denk, sağlık güvencesi ve kronik hastalığı olan ve TAT yöntemlerini kullanan yaşlı bireylerin TAT yöntemlerini daha çok bildikleri saptanmıştır (p<0.05). Yaşlı bireylerin yaş gruplarına, cinsiyete, öğrenim durumuna ve kronik hastalık süresine göre TAT yöntemlerini bilme durumları arasında bir fark olmadığı belirlenmiştir (p>0.05). Literatürde araştırmalar incelendiğinde; Uğurluer ve ark.16 çalışmalarında hastaların sosyodemografik özellikleri ile TAT yöntemleri kullanımı arasında bir fark olmadığı, Akyürek ve ark.17 yaptığı çalışmada TAT kullanımının özellikle düşük sosyoekonomik ve eğitim düzeyi ile ilişkili olduğu, Ediger ve ark.18 çalışmalarında TAT yöntemleri kullanan ve kullanmayan hastalar arasında eğitim düzeyleri, gelir seviyeleri ve cinsiyet yönünden anlamlı bir fark olmadığı belirtilmiştir. Bu çalışmalar doğrultusunda yaşlı bireylerin sosyodemografik özelliklerine göre TAT yöntemlerini bilme/kullanma durumları arasındaki ilişkinin araştırmamızla paralellik gösterdiği gibi farklılıklar da gösterdiği bulunmuştur.

    Bu araştırmada yaşlı bireylerin en sıklıkla kullandıkları TAT yöntemleri bitkisel terapiler, dini uygulamalar, beslenme terapileri, egzersiz iken en az sıklıkla kullanılan yöntemler ise akupunktur, meditasyon, terapötik dokunma/Reiki ve diğer (duş alma, biyoenerji) olduğu saptanmıştır. Kullanılan TAT yöntemleri ülkeden ülkeye, kültürel ve etnik farklılıklara göre değişim gösterebilmektedir. Batı ülkelerinde en sık kullanılan TAT yöntemleri, multivitaminler, meditasyon, hipnoterapi, homeopati, gevşeme egzersizleri ve aromaterapi iken doğu da daha çok bitkisel terapiler ön planda görünmektedir10,17,19. Yurt dışında yapılan bir çalışmada yaşlıların % 80'i iki ya da daha fazla TAT yöntemlerini uyguladığı belirtilmiştir. Türkiye'nin doğu bölgesinde yaşayan yetişkinlerle yapılan bir çalışmada örneklemin %70'inin TAT yöntemlerinden birini kullandığı ve bitkisel tedavinin en sık kullanılan TAT yöntemi olduğu belirtilmiştir8. Yaşlı popülâsyonda TAT yöntemlerinin kullanımını araştıran bir çalışmada, çalışmaya katılanların %47'sinden fazlasının en azından bir TAT yöntemine başvurduğunu bildirmiştir20. Dedeli ve ark.14 yaptığı çalışmada yaşlı bireylerin %62.1'inin bitkisel ürünleri ve karışımları kullandığı belirtilmiştir. Uğurluer ve ark.16 çalışmalarında kemoterapi alan hastaların %90.6'sı bitkisel karışımları ve bitki çaylarını kullandığı (%89.6'sı ısırgan otu) belirlenmiştir16. Bu çalışma bilgileri destekler şekilde olup araştırmaya katılan yaşlılar arasında en sık kullanılan yöntemlerin başında %70.7' lik bir oranla bitkisel terapiler gelmektedir. Şarışen ve Çalışkan'ın21 çalışmalarında bitkisel ürünler genellikle meme kanseri (%2), karaciğer hastalıkları (%21), HIV (%22), astım (%24) ve romatolojik bozuklukları (%26) da içeren kronik tıbbi durumları olan hastalar tarafından kullanıldığı belirlenmiştir. Erdoğan ve ark.22 yaptıkları çalışmada kalp hastalarının en sıklıkla bitkisel ve dua yöntemlerini kullandığı belirtilmiştir. Araz ve ark.8 TAT yöntemlerine en fazla kas-iskelet sistemiyle ilgili hastalıklarda ve psikolojik sorunlarda başvurulduğunu belirtmişlerdir8. Yurt dışında yapılmış bir araştırmada yaşlıların TAT yöntemlerini özellikle romatizma, bel ağrısı, kalp hastalıkları, allerji ve diyabet hastalıklarında kullanıldığı saptanmıştır4. Kanadalıların %12.4'ünün yılda bir kez TAT yöntemlerine başvurduklarını ve astım ve migren hastalarında %15.1 ve %19 oranlarında olmak üzere oldukça yüksek bulunurken epilepsi ve diyabet hastalarında %10 ve %8 oranlarında olmak üzere daha düşük bulunmuştur23. Bu çalışmalardan çıkarıldığı üzere farklı kronik hastalıklarda farklı TAT yöntemlerin kullanıldığı, bizim çalışmamızda da kardiyovasküler sistem hastalığı olan yaşlı bireylerin %74.4'ünün bitkisel ürünleri en çok kullandığı ve yaşlı bireylerin birçok sistem hastalığında en çok dini uygulamalara yöneldiği saptanmıştır. King ve ark.24 yaptığı çalışmada; yaşlı bireylerin TAT yöntemleri tercihleri incelendiğinde, %80'inin dua etmek, %63'ünün vitamin, %40'ının diyet, %35'inin masaj, %28'inin bitkisel ürünler kullandığı bildirilmiştir. Yine az sayıda katılımcının da akupunktur (%2), Tai-Chi (%7), homeopati (%5), Yoga (%5) tercih ettikleri belirlenmiştir. Dedeli ve Karadakovan14 yaşlı bireylerin TAT yöntemlerini incelediği araştırmada; yaşlı bireylerin %30.0'u dua etme, %26.2'si aerobik/egzersiz, %23.3'ü masaj, %22.3'ü, hayvansal ürünler, %18.4'ü de kaplıca/şifalı suları tercih ettiği belirtilmiştir. Dunn ve ark.25 yaptığı çalışmada yaşlıların %84.4'ünün stresle baş etmek için dua etme yöntemini kullandıklarını belirtmiştir25. Araştırmalara göre, yaşlı popülasyon ve kırsal kesimde yaşayan bireyler başta geleneksel ve dini olmak üzere çeşitli TAT yöntemlerine başvurmaktadırlar4. Araştırmamızda yaşlı bireylerin %69.3'ünün dua etme yöntemini kullandığı, bu yöntemin en sık kullanılan yöntemler arasında ikinci sırada olduğu ve literatür verilerine paralellik gösterdiği saptanmıştır. Araştırmamızda solunum, gastrointestinal, üriner sistem, kas-iskelet ve endokrin sistem hastalığı olan yaşlı bireylerin TAT yöntemlerinden en çok dini uygulamaları kullandıkları belirlenmiştir. Dua etmenin en sık TAT yöntemleri arasında olmasının sebebini; çoğunluğu Müslüman olan ülkemizde yaşlı bireylerin sağlık sorunlarını çözme konusunda yoğun olarak dini uygulamalara sığındığı düşünülmektedir. Ediger ve ark.18 astım ve rinitli hastalarda yaptığı çalışmada akupunktur, yoga, homeopati yöntemlerini hiçbir hastanın uygulamadığını belirtmiştir. Dedeli ve Karadakovan14 yaşlı bireylerde yaptığı çalışmada Reiki uygulamasının en az kullanılan yöntem olduğu saptanmıştır. Araştırmamızda ise yaşlı bireylerin akupunktur, meditasyon, terapötik dokunma/Reiki ve biyoenerji yöntemleri en az sıklıkla kullandıkları saptamıştır. Bu yöntemlerin en az sıklıkla kullanma nedenleri olarak; yaşlı bireylerin bu yöntemlerden haberdar olmayışı ve bireylerin kültürüne, inançlarına ve dini inanışlarına göre uygun olmayışı düşünülmüştür.

    Literatür bilgilerinde TAT yöntemlerini kullanma nedenlerinin belirlendiği çalışmalarda, hastaların çoğunluğunun TAT yöntemlerini “hastalığa karşı her şeyi yapmak ve faydasına inandıkları” için kullandıkları belirlenmiştir13. Dedeli ve Karadakovan14 yaptığı çalışmada yaşlı bireylerin TAT uygulama nedenleri olarak; çoğunlukla “sağlıklı olmak” ve “sağlıklı kalmak” için uyguladığı belirtilmiştir. Uğurluer ve ark.16, kemoterapi alan hastalara TAT yöntemleri uygulamalarına başvurma nedenleri sorulduğunda; %56.3'ü (36 kişi) “hastalığı yenmek”, %26.6'sı (17 kişi) “fiziksel olarak daha iyi hissetmek”, %17.2'si (11 kişi) “psikolojik olarak daha iyi hissetmek” için olarak yanıtlamışlardır16. Efe ve ark.26 yaptıkları çalışmada hipertansiyonu olan bireylerin kan basıncını düşürmeye yönelik destekleyici yöntemlerden %94.3'ü (67 kişi) bitkisel yöntemleri kullandığı ve en sık kullanım nedenleri olarak; %28.4'ü (20 kişi) “hastalığı kontrol altına almak”, %16.9 (12 kişi) “tıbbi tedaviye yardımcı olacağı düşüncesi” ve “ilaçların işe yaramadığı düşüncesi” olarak belirtilmiştir. Bu çalışmada yaşlıların kullandıkları TAT yöntemlerinden; bitkisel terapileri kullananların “tıbbi yöntemlere ek olarak fayda elde edeceğine inandıkları”, dini uygulamaları kullananların “hastalığın ilerlemesini önleme ve yararına inandıkları”, naturapati kullananların “hastalığı tedavi etmek için olabilecek her tedaviyi denemek” için kullandıkları saptanmıştır. Egzersiz, kaplıcalar, masaj, krioprakti, şiropraksi, refleksoloji kullananların “fiziksel olarak rahatlattığını düşündükleri”, diğer (duş alma, bioenerji) TAT yöntemleri kullananların “belki işe yarar, zararı olmaz düşüncesinden” dolayı TAT yöntemlerini kullandıkları saptanmıştır. Teröpatik dokunma/Reiki kullananların “yaşam kalitesini arttırmak”, aromaterapi kullananların “arkadaş ve akrabaların önerisinden”, beslenme terapisi, müzik terapisi, solunum egzersizi, TENS tedavisi, ışık terapisi, shiatsu, akupunktur, meditasyon kullananların “sağlık çalışanlarının tavsiyeleri” üzerine kullandıkları saptanmıştır. Bu sonuçlar doğrultusunda; yaşlıların TAT yöntemlerini en sıklıkla “fiziksel olarak rahatlattığını düşündükleri”, “tıbbi yöntemlere ek olarak fayda elde edeceğine inandıkları”, “hastalığın ilerlemesini önleme ve yararına inandıkları” nedeniyle kullandıkları belirlenmiştir.

    Sonuç olarak; kırsal kesimde yaşayan yaşlı bireylerin TAT yöntemlerini kullanma durumlarını belirlemeye yönelik yaptığımız bu çalışma sonucunda, yaşlıların hemen hemen tamamının TAT yöntemlerini kullandığı ancak yöntemleri bilmeden kullandığı, en çok kullanılan TAT yönteminin bitkisel terapi olduğu, kitle iletişim araçları ve aile, akraba ve arkadaşlar aracılığıyla TAT yöntemleri hakkında bilgi edindikleri, birçok sistem hastalığında en çok dini uygulamalara yöneldiği, TAT yöntemlerini en sık “fiziksel olarak rahatlattığını düşündükleri” için kullandığı saptanmıştır. Elde edilen bu sonuçlara göre kırsal kesimde ve kentte yaşayan yaşlıların TAT yöntemleri kullanma durumlarının karşılaştırılması, farklı bir popülasyon grubunda TAT kullanım durumlarının incelenmesi önerilebilir.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Kaynaklar

    1) Edirne T, Arica SG, Gucuk S,et al. Use of complementary and alternative medicines by a sample of Turkish women for infertly enhancement: A Descriptive Study. BMC Complementary and Alternative Medicine 2010; 10: 58.

    2) Aydilek R, Bozkanat E. Bronşial astmada alternatif tedaviler. Türkiye Klinikleri Tıp Bilimleri Dergisi 1997; 17: 362-364.

    3) Turan N, Öztürk A, Kaya N. Hemşirelikte yeni bir sorumluluk alanı: Tamamlayıcı terapi. Maltepe Üniversitesi Hemşirelik Bilim ve Sanatı Dergisi 2010; 3: 93-98.

    4) Cuellar N, Aycock T, Cahill B, Ford J. Complementary and Alternative Medicine(CAM) use by African American(AA) and Caucasian American(CA) older adults in a rural setting: a descriptive, comparative study. BMC Complementary and Alternative Medicine 2003; 3: 8.

    5) Steurer Stey C, Russi EW, Steurer J. Complementary and alternative medicine in asthma-do they work? Swiss Med Wkly 2002; 132: 338-344.

    6) Shenfield G, Lim E, Allen H. Survey of the use of complementary medicines and therapies in children with asthma. J Paediatr Child Health 2002; 38: 252-257.

    7) Tokem Y. Astımlı hastalarda tamamlayıcı ve alternatif tedavi kullanımı. Tuberk Toraks 2006; 54: 189-196.

    8) Araz A, Harlak H, Gülgün M. Sağlık davranışları ve alternatif tedavi kullanımı. TSK Koruyucu Hekimlik Bülteni, 2007; 6: 112-22.

    9) Kanodia AK, Legedza AT, Davis RB, Eisenberg DM, Phillips RS. Perceived benefit of Complementary and Alternative Medicine(CAM) for back pain: a national survey. J Am Board Fam Med 2010; 23: 354-362.

    10) Kav T. Use of complementary and alternative medicine: a survey in Turkish gastroenterology patients. BMC Complementary and Alternative Medicine 2009; 9: 41

    11) Özdemir AA. Kronik böbrek hastalarında tamamlayıcı tıp uygulamaları. Yüksek Lisans Tezi, Ankara: Başkent Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Halk Sağlığı Anabilim Dalı, 2009.

    12) Özçelik H, Fadıloğlun Ç. Kanser hastalarının tamamlayıcı ve alternatif tedavi kullanım nedenleri. Türk Onkoloji Dergisi, 2009; 24: 48-52.

    13) Kav S, Hanoğlu Z, Algıer L.Türkiye' de kanserli hastalarda tamamlayıcı ve alternatif tedavi yöntemlerinin kullanımı. Uluslar arası Hematoloji-Onkoloji Dergisi, 2008; 18: 32-38.

    14) Dedeli Ö, Karadakovan A.Yaşlı bireylerde ilaç kullanımı, tamamlayıcı ve alternatif tedavi uygulamalarının incelenmesi. Spatula DD 2011; 1: 23-32.

    15) Durusoy Ç, Güleç AT, Durukan E, Bakar C. Dermatoloji polikliniğine başvuran akne vulgaris ve malesma hastalarında tamamlayıcı ve alternatif tıp kullanımı. Türk J Dermatol Dergisi, 2010; 4: 14-17.

    16) Uğurluer G, Karahan A, Edirne T, Şahin HA. Ayaktan kemoterapi ünitesinde tedavi alan hastaların tamamlayıcı ve alternatif tıp uygulamalarına başvurma sıklığı ve nedenleri. Van Tıp Dergisi, 2007; 14: 68-73.

    17) Akyürek S,Önal C,Kurtman C. Akciğer kanserli alternatif tedavi kullanımı. Türk Hematoloji-Onkoloji Dergisi, 2005; 15: 73-77.

    18) Ediger D, Burgazlıoğlu ÖB, Ege E. Astım ve rinit hastalarında tamamlayıcı ve alternatif tedavi kullanımı. Astım Alerji İmmünoloji Dergisi 2008; 6: 61-65.

    19) Erbaycu AE, Gülpek M,Tuksavul F,Uslu Ö, Güçlü SZ. Akciğer kanserinde tamamlayıcı çeşitli bitkisel ve diğer karışımların kullanımına sosyo-demografik ve tümöre bağlı faktörlerin etkisi (Akciğer Kanserinde Tamamlayıcı Tedavi Kullanımı). Tur Toraks Der 2010; 11: 117-120.

    20) Ramset SD, Spencer AC, Topolski TD, Belza B, Patrick DL. Use of alternative therapies by older adults with osteoarthritis. Arthritis Care & Research 2001; 45: 222-227.

    21) Şarışen Ö, Çalışkan D. Fitoterapi: Bitkilerle Tedaviye Dikkat Sted 2005; 14: 182-187.

    22) Erdoğan Z, Oğuz S, Erol E. Kalp hastalarının tamamlayıcı tedavileri kullanma durumu. Spatula DD 2012; 2: 135-139.

    23) Metcalfe A,Williams J,McChesney J, Patten SB, Jette N. Use of complementary and alternative medicine by those with a chronic disease and the general population –results of a national population based survey. BMC Comlementary and Alternative Medicine 2010; 10: 58.

    24) King M, Pettigrew A. Complemantary and alternative therapy use by older adults in three ethnically diverse populations: A pilot study. Geriatric Nursing 2003; 25: 30-37.

    25) Dunn KS, Horgas AL. The prevalence of prayer as a spiritual self-care modality in elders. J Holist Nurs 2000; 18: 337-351.

    26) Efe D, Kılıç Akça N, Kiper S, Aydın G, Gümüş K. Hipertansiyonu olan bireylerin kan basıncını düşürmeye yönelik kullandıkları destekleyici yöntemler. Spatula DD. 2012; 2: 207-212.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • [ Başa Dön ] [ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
    [ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]