[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ] |
Fırat Üniversitesi Sağlık Bilimleri Veteriner Dergisi |
2023, Cilt 37, Sayı 1, Sayfa(lar) 060-064 |
[ English ] [ Tam Metin ] [ PDF ] |
Kistik Endometriyal Hiperplazi Piyometra Kompleksli Bir Köpekte Kloprostenol ve Aglepristonla Tedaviye Yaklaşım |
Burak Fatih YÜKSEL1, Hamit YILDIZ1, Hatice ERÖKSÜZ2, Öznur YILMAZ3 |
1Fırat Üniversitesi, Veteriner Fakültesi, Doğum ve Jinekoloji Ana Bilim Dalı, Elazığ, TÜRKİYE 2Fırat Üniversitesi, Veteriner Fakültesi, Patoloji Ana Bilim Dalı, Elazığ, TÜRKİYE 3Siirt Üniversitesi, Veteriner Fakültesi, Doğum ve Jinekoloji Ana Bilim Dalı, Siirt, TÜRKİYE |
Anahtar Kelimeler: Piyometra, köpek, aglepristone, cloprostenol |
Olguyu, Fırat Üniversitesi Hayvan Hastanesi Doğum ve Jinekoloji Kliniğine getirilen ve üç gündür devam eden iştahsızlık, sancı, ateş ve bir miktar akıntı şikayeti bulunan 6 yaşlı Boston Terrier ırkı bir köpek oluşturmuştur. Klinik muayeneler sonucunda kistik endometriyal hiperplazi-piyometra komlpeks (CEH-P) teşhisi konuldu. Tedavi protokolünde kloprostenol (1., 3., 5. ve 7. gün), Potasyum penisilin G + Prokain penisilin G (7 gün) ve sıvı elektrolit tedavisi uygulamaları yapıldı. Sekizinci günde hematolojik değerlerin normal aralığa düşmemesi nedeniyle aglepristone 1. 3. 7. ve 14. gün), kloprostenol (1., 5. ve 8. gün), seftriakson disodyum (10 gün) ve sıvı elektrolit üçlü tedavi protokolü uygulandı. Bu protokolle birlikte gelen akıntı miktarının arttığı ve uterus içeriğinde azalma meydana geldi. Tedavi protokolleri sonrası yavru alınması düşünülmeyen ve yaşına bağlı oluşabilecek nüksü önlemek amacıyla ovaryohisterektomi operasyonu uygulandı. Uterusun patolojisinde, makroskobik olarak, uterus seröz yüzeyi diffuz hiperemik, ödemli olup, mukozanın 0.5 cm’ye varabilen diffuz nodüler kistik bölge ve hemorajik alanlara sahip olduğu belirlendi. Mikroskobik bulgularda, endometrium epiteli hiperplastik proliferasyonlar göstermekteydi. Ayrıca endometrial bezlerde kistik dilatasyonla bez epitellerinde hiperplazi dikkati çekerken, bazı bez lumenleri mononükear hücre ve nötrofil lökositlerle doluydu. Bazı alanlarda infiltre olan hücreler myometriuma kadar ulaşmaktaydı. Genel mikroskobik lezyon belirgin kistik dilatasyon şeklinde tanımlandı. Sonuç olarak; prostaglandin analoğunun tek başına yeterli düzeyde tedavi sağlamadığı, antiprogestagenle kombine kullanımında CEH-P tedavisinde daha başarılı olduğu görüşüne varıldı.
|
[ English ] [ Tam Metin ] [ PDF ] |
[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ] |