[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ] |
Fırat Üniversitesi Sağlık Bilimleri Tıp Dergisi |
2002, Cilt 16, Sayı 3-4, Sayfa(lar) 267-272 |
[ English ] [ PDF ] |
MİDENİN BENİGN İLE MALİGN LEZYONLARININ AYIRIMI VE MALİGN LEZYONLARIN TİP TAYİNİNDE p53 VE Ki-67’NİN ÖNEMİ |
Mehmet Reşat ÖZERCAN, Ahmet BOZ |
Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı Elazığ / TÜRKİYE |
Anahtar Kelimeler: Mide, karsinom, gastrit, p53, Ki-67. |
Tümör süpressör genlerden birisi olan p53 genindeki mutasyonlar birçok insan tümöründe saptanan en yaygın genetik bozukluklardır. Bir proleferasyon belirleyicisi olan Ki-67 antigeni hücre siklusunun Go dışındaki tüm fazlarında hücrede bulunan bir non-histon nükleer proteindir. Bu çalışmada, Labelled Streptavidin-Biotin (LSAB) Peroxidase yöntemi kullanılarak, midenin benign lezyonları ile karsinomlarına ait materyallerde p53 protein birikimi ve Ki-67 işaretleme indeksleri immünohistokimyasal olarak incelendi. Normal mukoza ve benign lezyonlarda p53 ile boyanma gözlenmezken, karsinom olgularının 23’ünde (%48) pozitif boyanma saptandı. Ki-67 ile belirlenen proliferatif aktivite, gastritlere oranla karsinomlarda (p<0.001) ve p53 ile boyanmayan karsinomlara oranla boyananlarda anlamlı derecede daha yüksekti (p<0.005).
Sonuç olarak, immünohistokimyasal uygulama sonucu p53 protein birikiminin belirlenmesinin, tek başına mide karsinomu tanısı için pek yararlı olamayacağı; Ki-67 işaretleme indeksinin ise, benign ile malign lezyonların ayrılmasında ve p53 ile birlikte kullanıldığında yüksek proliferatif aktiviteye sahip tümörlerin belirlenmesinde yararlı olabileceği sonucuna varıldı. |
[ English ] [ PDF ] |
[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ] |