Çalışma postüral kontrolün sağlanmasında önem arz
eden duyusal bilgilerin (görsel, proprioseptif ve
vestibüler) bir arada kullanımının ve bu duyuları
bütünleştirilmesini amaçlayan yaklaşımların postüral
instabilite üzerine etkisini araştırmak üzere planlandı.
Çalışma kapsamında Ağustos 2012 ile Haziran 2014
tarihleri arasında Hacettepe Üniversitesi Nöroloji
polikliniğine başvurup PH tanısı almış olan hastalar
değerlendirildi.
Çalışmaya dahil olma kriterleri idiopatik PH teşhisi
almış olmak, Modifiye Hoehn-Yahr Evreleme Ölçeği
(MHYEÖ) göre evre 2–3 arasında olmak30, 50
yaşından büyük olmak31, Mini Mental Test'ten 26≥
puan almış olmak32 başka bir nörolojik hastalığın
bulunmaması ve tedavi boyunca ilaç veya doz
değişiminin olmaması31 olarak belirlendi. Ciddi mental
ve psikolojik bozukluk ve belirgin kas iskelet sistemi
rahatsızlıkları14,32 olanlar çalışma dışı bırakıldı.
Kriterleri sağlayan hastalar rastgele sayılar tablosu
kullanılarak randomize edildi. Gelen hastalar bu tablo
sayesinde belirlenen sırayla çalışmaya dâhil edilerek iki
gruba ayrıldı.
Çalışmaya katılan herkese çalışma protokolü
hakkında bilgi verilip kabul edenlere çalışmanın amaç ve
yöntemlerini belirten bir onam formu imzalatıldı. Helsinki
Bildirgesi'ne uygun olarak yapılan çalışma için etik kurul
izni (FON 12/26) Hacettepe Üniversitesi Girişimsel
Olmayan Klinik Araştırmalar Etik Kurulu Başkanlığı'ndan
alındı.
Çalışmaya katılan bireyler tedavi öncesi ve 6 haftalık
tedavi sonrasında iki defa değerlendirildi. Hastaların son
levodopa dozunu almalarından 12 saat sonraki sabah
saati, motor bulguların en yoğun olarak gözlemlendiği
“off” dönemi, ilacını almalarından yaklaşık bir saat
sonrası ise “on” dönemi olarak kabul edildi. “Off”
döneminde yapılan değerlendirmelerin ardından hastalar
ilaçlarını aldı ve bir saatlik bir dinlenmenin ardından “on”
döneminde testler tekrar edildi.
Çalışma kapsamında hastaların semptom şiddeti ve
tedavi komplikasyonları Birleşik Parkinson Hastalığı
Derecelendirme Ölçeği (BPHDÖ), kognitif durumları
Lowenstein Occupational Therapy Cognitive Assessment
(LOTCA), fonksiyonellikleri Parkinson Aktivite Ölçeği
(PAÖ), postüral kontrolleri Zamanlı Kalk Yürü Testi (ZKYT), Berg Denge Ölçeği (BDÖ) ve bilgisayarlı
dinamik postürografi (BDP) kullanılarak değerlendirildi.
Kognitif durum “on” döneminde değerlendirilirken diğer
değerlendirmeler ise “off” ve “on” dönemlerinde tekrar
edilmiştir.
BPHDÖ Parkinson hastalarının değerlendirilmesinde
en sık kullanılan ölçektir. Duygu, düşünce (toplam 16
puan), motor (toplam 92 puan), günlük yaşam (toplam 52
puan) ve tedavi komplikasyonu (toplam 23 puan) olmak
üzere dört bölümden oluşur. 0 ile 4 puan arasında bir
puanlama sistemi olan bu ölçekte toplam puanın artması
PH semptomlarının arttığını göstermektedir33.
Çalışmamızda motor ve günlük yaşam aktivitelerinin
değerlendirildiği bölümler kullanılmıştır.
Hastaların kognitif fonksiyonları LOTCA kullanılarak
değerlendirildi. Ölçek oryantasyon, algılama, motor
praksis, görsel motor organizasyon, düşünme süreçlerini,
dikkat ve konsantrasyonun değerlendirilmesini
içermektedir34. İçerdiği parametreler nedeniyle
postüral kontrolün algısal süreciyle paralellik gösteren bu
test, kognitif fonksiyonların yanı sıra postüral kontrolün
algısal sürecinde ortaya çıkabilecek değişimler hakkında
fikir elde edebilmek amacıyla da kullanıldı.
PAÖ, PH'nda fonksiyonel durumu değerlendirmek
üzere geliştirilmiş bir ölçektir. Sandalyeden transfer,
yürüme akinezisi ve yatak içi mobilizasyon bölümlerini
içeren toplam 10 maddeden oluşur. Ölçekteki her soru 0
ile 4 arasında puanlanmaktadır ve yüksek puan iyi
performansın göstergesidir35.
ZKYT, aktiviteler süresince dengenin değerlendirildiği
dinamik komponentlere sahip fonksiyonel testlerden
biridir. Hastadan oturduğu sandalyeden kalkıp, üç metre
yürüyüp dönüp tekrar oturması istenmektedir. Bu sırada
süre kayıt edilmektedir36. Çalışmada test 3 defa tekrar
edildi ve ortalama değerler alındı.
BDÖ, farklı pozisyonlar, postüral değişiklikler ve
hareket sırasında dengeyi devam ettirebilme yeteneğini
ölçen 14 maddeden oluşan bir ölçektir. 0 ile 4 puan
arasında bir derecelendirmeye sahiptir. Toplam puan
düştükçe düşme riski artmaktadır. En yüksek puan 56'dır37.
BDP (Neurocom Smart Balance Master System),
postural kontrolün değerlendirilmesinde kullanılan ve
objektif bilgi sağlayan cihazlardan biridir. Sistem gerektiği
zaman hareket edebilen bir platform ve paravandan
(görsel çevre) meydana gelmektedir. Sistem içinde
kişilerin düşmesine engel olmak için bir askı sistemi
bulunmaktadır. Birçok farklı testi gerçekleştirebilen
postürografide çalışmamız kapsamında Duyu
Organizasyon Testi (DOT) kullanılmıştır. DOT içersindeki
sayısal veriler normal bir kişinin stabilizasyon sınırları
içinde dengesini kaybetmeden 12.5º (8º öne, 4.5º arkaya
olacak şekilde) dalgalanabileceği düşünülerek
hesaplanmaktadır. DOT sırasında her bir konumda üç
defa değerlendirme yapılır ve elde edilen denge
puanlarının ortalaması alınarak o konum için denge
puanı hesaplanır.
DOT protokolü altı test konumunu içermektedir. Bu
konumlar kolaydan zora doğru sıralanmaktadır:
1- Gözler açık platform ve paravan sabit
2- Gözler kapalı platform ve paravan sabit
3- Gözler açık platform sabit paravan (görsel
çevre) hareketli
4- Gözler açık platform hareketli paravan sabit
5- Gözler kapalı platform hareketli
6- Gözler açık platform ve paravan hareketli
İlk üç konumda proprioseptif sistem kullanılarak
denge sağlanmaya çalışılırken, 4. konum görsel
sistemin, son iki konum ise vestibüler sistemin
kullanımını gerektirir.
DOT kapsamında hesaplanan veriler bileşik denge
puanı, duyu analizi ve strateji analizidir. Bileşik denge
puanı 6 konumdan elde edilen tüm puanların bir formül
çerçevesinde işlenip elde edilen toplam puanı
yansıtmaktadır. Kendi içerisinde dörde ayrılan duyu
analizi, duyu algılanmasında fonksiyon kaybının ve/veya
anormal duyu önceliğinin araştırılmasıdır. Altı test
konumunun ortalama denge puanlarının birbirine
oranlarının analizi ile elde edilir. Vestibüler sistem
(Konum 5/Konum 1), somatosensorial sistem (Konum
2/Konum 1), görsel sisteme (Konum 4/Konum 1) ait
puanları ve görsel öncelik puanını [( Konum 3+Konum 6)/
(Konum 2+Konum 5)] duyu analizinin alt bölümlerini
oluşturmaktadır.
Strateji analizi, kişinin dengede kalmak için kalça ve
ayak bileği stratejilerini kullanıp kullanmadığını veya eşit
bir kullanım olup olmadığını 0 ile 100 arasında
değerlendirir. Ayak bileği stratejisinin kullanımıyla yüksek
denge puanı ve küçük amplitüdlü salınım, kalça
stratejisinin kullanımı ile düşük denge puanı ve büyük
amplitüdlü salınım elde edilmektedir. DOT kapsamında
tüm değerlendirme 100 puan üzerinden yapılmaktadır.
Yüksek puanlar daha iyi bir dengeyi gösterir.
Hastalar fizyoterapi programına alınmadan önce
genel olarak değerlendirildi. Bu genel değerlendirmeyle
kas kısalıkları, kuvvet kayıpları, postüral bozukluklar ve
günlük yaşamda en fazla zorlandıkları aktiviteler ve
pozisyonlar belirlendi. Tedavi programları kişilere göre
şekillendirildi ve tedavi süresince oluşan değişiklikler
gözlemlenerek program ilerletildi. Hastaların
değerlendirilmesi ve tedavisini aynı terapist üstlendi.
Fizyoterapi programı postürü düzeltme, kısalıkları
giderme, kasları kuvvetlendirme, fleksibiliyeti artırmak,
denge/koordinasyon, oturma, kalkma ve yatak içi
mobilizasyon gibi fonksiyonlar ve yürüyüşü geliştirmek
üzerine kuruldu.
Her iki gruptaki bireyler 6 hafta boyunca haftada 2
kez 1 saatlik klasik fizyoterapi programına dahil edildi.
Ayrıca çalışma grubundaki bireylere klasik fizyoterapi
seanslarına ek olarak 1 saatlik duyu bütünlüğü eğitimi
verildi.
Duyu bütünlüğü eğitimi ile bireylerin proprioseptif,
görsel ve vestibüler sistemler uygun yöntemlerle
uyarılarak, postüral kontrolün sağlanması için gerekli
olan duyunun işlenme süreci düzenlenmeye çalışıldı.
Egzersizler basitten zora doğru belirli bir düzen içerisinde
uygulandı. Öncelikle duyusal karmaşa oluşturmamak için
duyusal girdiler teker teker verilip amaçlanan düzeyde
cevaplar alındıkça duyular kombine edilerek uygulamaya
devam edildi. İlk olarak Parkinson hastalarının
dengelerini sağlamakta en çok tercih ettikleri görsel
uyaranlar38,39 dengenin direkt olarak kurulmasından
ziyade vücut imajını geliştirme, düzgün ve koordine
hareketleri ya da hareketin gerektirdiği postüral
değişimleri elde etme ve postüral düzenlenme amacıyla kullanıldı. Daha sonra ise bu uyaranlar azaltılarak diğer
iki duyu sistemine ağırlık verildi. Tedavi ilerledikçe üç
duyunun bir arada kullanıldığı ve çalışmamızın amacı
olan duyusal bilgilerin üst merkezlerde kombine ve
modüle edilmesini sağlayacak çoklu uyaranlı
uygulamalara geçildi. Ayrıca bu egzersizlerin postüral
kontrolün motor komponentlerini de barındırması
sağlanıp postüral kontrol çok yönlü olarak geliştirilmeye
çalışıldı. Duyu bütünlüğü eğitimi içersinde statik, adaptif,
reaktif ve proaktif postüral kontrolü geliştirmek amacıyla
özel bir parkur oluşturulup bu parkur zamanla
zorlaştırılarak hastanın durumuna göre adapte edildi.
Uygulamalar Tablo 1'de özetlenmiştir.
Hastalara ihtiyaçları doğrultusunda her hafta değişen
ev programları verildi. Postüral değişimlerin elde
edilebilmesi için germe ve kuvvetlendirme egzersizleri,
planlama yeteneğinin gelişmesi ve motor öğrenmenin
sağlanması için imgeleme ve mental pratik içeren
ödevler hastalara veya yakınlarına öğretildi. Her seansın
başında ve sonunda bu ödevler kontrol edilerek gerekli
düzeltme ve düzenlemeler yapıldı.
İstatistiksel değerlendirme Statistical Package for the
Social Sciences (SPSS) for Windows (15.0 version)
programıyla yapılmıştır. İstatistiksel analizlerde p değeri
0.05 olarak seçilmiştir. Değerlendirmede fiziksel
özelliklerden cinsiyet Ki kare testi, yaş ve hastalık
süresine ilişkin veriler ‘Mann Whitney-U' testi kullanılarak
değerlendirilmiştir. Verilerin gruplar arası
karşılaştırmalarında Mann Whitney-U, grup içi
karşılaştırmalarında ise Wilcoxon eşleştirilmiş örnek testi
kullanılmıştır. Gruplar arasındaki karşılaştırmalar tedavi
öncesi ve sonrasında elde edilen değerlerin farklarının
karşılaştırılması şeklinde yapılmıştır. Her iki grupta
tedavinin etkinliğinin belirlenmesi amacıyla anlamlılık
düzeyine erişen verilerde Cohen d sayısı hesaplanmıştır
(“effect size”). Tedavi etkinliği, d sayısının 0.8'e eşit ve
büyük olduğu durumlarda yüksek, 0.8 ile 0.5 arasında
olduğunda ise orta olarak kabul edilmiştir40.