Kısraklar mevsime bağlı poliöstrik hayvanlardır, tıpkı kediler gibi günlerin uzamaya
başladığı bahar aylarında siklik aktivite göstermeye başlarlar. Siklik aktivitenin
başlamasında ışık ve ısı önemli etkiye sahiptir. Işığın artması melatonin salgısının
azalmasına yol açarak siklik aktivitenin başlamasını uyarır. Isı da siklik aktivitenin
başlamasında etkilidir. Bu etkisini prolaktin aracılığı ile nörotransmitterlerin salgısını
düzenleyerek gerçekleştirir. Düşük ısı, düşük prolaktin salınımına yol açar
1-3.
İngiltere'de safkan kısraklarla ilgili saha verileri, ilkbahar geçiş dönemlerinin havaların
soğuk olduğu yıllarda daha yavaş olduğunu göstermektedir
3.
Kısrakta seksüel siklus proöstrüs, östrüs, metöstrüs ve diöstrüs safhalarından
oluşur. Siklus süresi ortalama 22 (17-24) gündür. Siklusun östrüs devresi ise diğer evcil
hayvanlara göre daha uzundur (5-7 gün) ve mevsime bağlı olarak uzayıp kısalabilir.
Aşım sezonun başlangıcında östrüs 10-30 güne kadar uzayabilir4.
Ovulasyon östrüs bitiminden 1-2 gün önce yaklaşık
siklusun 5. günü spontan olarak şekillenir. Sezon
süresince kısraklarda östrüsün süresi değişken olduğu
için östrüsün başlangıcı temel alınarak yapılan
değerlendirme yanıltıcı olabilir. Ancak ovulasyondan 1-2
gün sonra kısrakta östrüsle ilgili belirtilerin ortadan
kalktığı kesindir. Bu nedenle kızgınlık belirtileri kaybolan
kısrakta 1-2 gün önce ovulasyon şekillenmiş demektir.
Çünkü ovulasyondan sonra oluşan korpus hemorajikum
östrojen üretmediğinden kızgınlıkla ilgili belirtiler sona
erer5.
Kısraklar anöstrüsten sezonun ilk ovulasyonunun
şekillendiği üreme sezonuna geçişte “transition periyot”
olarak adlandırılan bir geçiş evresi yaşarlar. Bu evrenin
en önemli özelliği; östrüs sikluslarının düzensizliği ve
tedrici folikül gelişimi olmasına rağmen gelişen dominant
folikülün ovulasyona gidemeyip regrese olmasıdır. Bu dönemde genelde gonadotropin salgılatıcı hormon
(GnRH) salgısının artışına paralel folikül uyaran hormon
(FSH) düzeyi artarken, lüteinleştirici hormon (LH)
minimal düzeyde kalmaktadır2. Bu nedenle geçiş
dönemindeki olayları düzenlemek ve yılın ilk
ovulasyonunu erkene çekmek için farklı uygulamalar
yapılmaktadır.
Kısraklarda üremenin denetlenmesi bağlamında
yapılan işlemler
Kısraklarda üremenin denetlenmesi bağlamında
yapılan işlemler, üreme olaylarının uyarılması veya
düzenlenmesine ve üreme olaylarının baskılanmasına
yönelik uygulamalar olmak üzere iki ana başlık altında
özetlenebilir (Tablo 1).
Kısraklarda üreme olaylarının uyarılması veya
düzenlenmesine yönelik uygulamalar
Kısraklarda üreme olaylarının uyarılması veya
düzenlenmesine yönelik uygulamalara genelde anöstrüs
ve geçiş döneminde, üreme mevsiminde, postpartum
dönemde ve klinik gereklilikler söz konusu olduğunda
başvurulur. Amaç, sezonu maksimum verimle
sonuçlandırmak ve sezonun hemen başında veya tay
kızgınlığında gebelik elde etmektir6
Kısraklarda üreme olaylarının uyarılması veya
düzenlenmesine yönelik yapılan uygulamalar; beslenmenin düzenlenmesi, yapay fotoperiyot
uygulamaları ve hormon uygulamaları (GnRH, dopamin
D2-antagonistleri ve progesteron veya progestinler)
şeklinde özetlenebilir7,8.
Beslenmenin düzenlenmesi
Beslenme, düzenli seksüel siklusların başlamasında
ve devamında oldukça etkilidir. Enerji düzeyi düşük
rasyonla beslenen kısraklarda, ilkbahar geçiş dönemi
daha uzun sürmekte ve maksimum folikül çapı daha
düşük olmakta; konsantreyem ile beslenen kısraklarda,
yılın ilk ovulasyonu daha erken şekillenmektedir. Bahar aylarında kilo kazancı iyi olan kısraklarda, geçiş dönemi
daha kısa sürmekte, çayırda yeşil otla beslenmeye
bırakılan kısraklarda, kuru otla beslenen kısraklara
oranla yılın ilk ovulasyonları daha erken şekillenmektedir.
Kilo kaybının artmasıyla ovulasyonların şekillenme
zamanı gecikmektedir3.
Rasyonun enerjisi kadar, protein oranı da önemlidir.
Rasyondaki protein düzeyi FSH salgısı üzerine etkilidir.
Yüksek kaliteli proteinlerle beslenen kısraklarda geçiş
dönemi FSH artışı ve yılın ilk ovulasyonu yaklaşık 5-6
hafta erken şekillenmektedir9.
Aşım sezonu öncesi rasyona mineral madde ilavesi,
oksidan antioksidan dengesi, üreme hormonlarının
salgısının düzenlenmesi ve düzenli siklusların
şekillenmesine olumlu katkı yaptığı için önerilir10.
Yapay fotoperiyot uygulamaları
Fotoperiyot, kısraklarda yıllık endojen reprodüktif
aktiviteyi düzenleyen en önemli faktördür. Kışın ya da
ilkbaharın erken dönemlerinde ek ışık uygulaması ile
yapay olarak gün uzunluğunun artırılmasıyla, ovaryum
aktivitesi uyarılabilir. Amaç, vücuttaki melatonin
salınımını kontrol etmektir3,6.
Ovaryum aktivitesini uyarmak amacıyla, anöstrüsteki
kısraklarda yapay fotoperiyot uygulamalarına genellikle
15 Kasım-15 Aralık dönemlerinde başlanır. Uygulama,
kesintili ya da sabit fotoperiyot şeklinde yapılabilir.
Yapılan bir araştırmada, 24 saat kesintisiz ışık, 16 saat
ışık+8 saat karanlık, 9 saat ışık+15 saat karanlık ve
doğal ışıklandırma programları geçiş dönemindeki farklı
kısrak gruplarına uygulanmış; en iyi sonuç, 16 saat
ışık+8 saat karanlık programında elde edilmiştir11.
Fotoperiyot uygulamasından başarılı sonuçların
alınabilmesi için minimum 60 gün süreyle uygulanması
ve progestagen uygulamasıyla birleştirilmesi uygun olur.
Bu amaçla kısrak orta veya geç geçiş evresinde 60 gün
süre ile 16 saat ışığa maruz bırakılır ve daha sonra 12
gün süre ile altrenogest oral yolla verilir12.
Hormon uygulamaları
GnRH uygulamaları
Geçiş döneminde foliküler gelişimi uyarmak ve
ovulasyonu sağlamak amacıyla, doğal GnRH hormonu
ya da analogları kullanılabilir. Günde iki kere uygulanan
GnRH analoglarının üreme sezonunu ve yılın ilk
ovulasyonunu uyarmada başarılı olduğu bildirilmektedir.
GnRH ya da buserelin, deslorelin ve lutrelin gibi
analogları tek ya da çoğul enjeksiyonlar, kronik
infüzyonlar, ozmotik mini pompalar (saatlik tekrarlar ya
da bir günde çift uygulamalar), deri altı implantlar
şeklinde kullanılır. Ancak kısa süreli implantlar haricinde
diğer yöntemler, çoğunlukla etkisiz ve pahalı olmakla
beraber pratik değildir13,14.
Deneysel olarak farklı dozlarda (2-250 μg/saat) ve
sürelerde (14-28 gün) osmotik mini pompa ile GnRH
infüzyonu kısraklarda siklusu başlatmakta, ancak maliyetinin yüksek olmasının yanı sıra pratik de
olmadığından rutinde uygulanmamaktadır14.
Goserelin, deslorelin ve buserelin içeren implantlar ya
da buserelin enjeksiyonlarıyla da geçiş dönemi
kısaltılabilmekte veya anöstrüsteki kısraklarda östrüsler
uyarılabilmektedir. Ancak uygulamaların tekrarlananması
gerekmektedir14. Yirmi sekiz gün süresince veya
ovulasyon şekilleninceye kadar 12 saat ara ile 40 μg kas
içi buserelin enjeksiyonu veya 100 μg buserelin içeren
implant uygulamalarıyla belli oranlarda siklus başlatılıp,
ilk ovulasyon öne alınabilmektedir1,15. Geçiş
döneminde bulunan kısraklarda deslorelin içeren
implantların gün aşırı uygulanmasıyla da başarılı bir
şekilde ovulasyonlar öne alınabilmektedir16.
Dopamin D2-antagonistleri (Dopamin reseptör
blokörleri) uygulaması
Sulpirit, domperidon ve perfenazin gibi dopamin
reseptör blokörleri geçiş dönemini kısaltarak, yılın ilk
ovulasyonunun daha erken şekillenmesine sebep olur17-19. Dopaminerjik antagonistler endogen prolaktin
salınımını uyararak bu etkilerini gösterirler20. On iki
saat ara ile sulpirid uygulanan kısraklarda, uygulamanın
başlangıcından 24 saat sonra prolaktin düzeyinin
yükselmesi bunun en açık göstergesidir21. Kısraklarda
sonbahar ve kış aylarında prolaktin düzeyi düşük olup,
foliküler aktivitenin gözlendiği ilkbahar ve yaz aylarında
düzeyi yükselmektedir. Eksogen prolaktin (rekombinant
domuz prolaktini) enjekte edilen kısraklarda
ovulasyonların daha erken (ortalama 4 hafta)
şekillenmesi de prolaktinin kısrak üreme olaylarının
düzenlenmesinde rolü olduğunu göstermektedir22.
Derin anöstrüste bulunan kısraklarda iki farklı
dopamin reseptör blokörü (Sulpirit ve domperidon)
uygulamasının yılın ilk ovulasyonu üzerine etkisinin
araştırıldığı çalışmada23, 25 gün süresince 10 kısrağa
sulpirit (1 mg/kg, günde 1 defa i.m), 10 kısrağa
domperidon (1 mg/kg, günde bir defa oral) uygulanmış,
sonuç olarak sulpirit'in domperidon'a göre geçiş
dönemini daha erken başlattığı ve belirgin olarak yılın ilk
ovulasyonunun daha erken şekillenmesine yol açtığı
görülmüştür.
Sulpirid (günlük 250 mg) veya domperidon (3 g, tek
enjeksiyon) tedavisi öncesi gün aşırı 11 mg östradiol
benzoat uygulamalarının prolaktin salınımı üzerine
olumlu etki yaptığı, böylece mevsimsel olarak anovulator
kısraklarda ovulasyonların daha erken şekillenmesine yol
açtığı belirtilmektedir 24. Benzer şekilde 50 veya 100
mg östradiol sipiyonat enjeksiyonunu izleyerek 1, 6 veya
11. günde 1.5 g domperidon uygulaması yapıldığında
ovulasyonların kontrol grubu kısraklara göre daha erken
şekillendiği belirtilmektedir. En iyi sonuç, özellikle
östradiol sipiyonat enjeksiyonunundan 1 gün sonra
domperidon uygulananlarda alınmıştır17.
Mevsimsel olarak anovulator kısraklarla geçiş
dönemindeki kısraklarda ovulasyonu uyarmak veya
erkene çekmek için kullanılan östradiol sipiyonat ve
domperidonun etkili dozunu belirlemek için yapılan çalışmada25, östradiol sipiyonat ön tedavisini izleyerek
yapılacak domperidon uygulamasının daha etkili olduğu;
östradiol sipiyonatın 75, 100 veya 150 mg dozda,
biyoparçalanabilen partikül içeren domperidonun 1.5 g
veya 3.0 g dozda kullanılması arasında bir farkın
olmadığı belirtilmektedir.
Progestagen uygulamaları
Geçiş dönemindeki uygulamalardan sonuç alabilmek
için ovaryumlarda 20 mm ve daha büyük çaplı foliküllerin
bulunması gerekir. En iyi sonuç 30-35 mm'lik foliküllerin
varlığında elde edilir. Geçiş döneminin geç evrelerinde,
10-15 gün süreyle progesteron uygulaması siklusların
düzene girmesi ve ovulasyonların erken döneme
çekilmesi için oldukça etkilidir. Bu amaçla oral, enjektabl
ya da intravajinal formdaki progesteronlar kullanılabilir1,6,26.
Altrenogest (Regu-Mate) bu amaçla oral yolla
kullanılan yegâne progestagendir. Günlük 0.044 mg/kg
(1 mL/50 kg Regu-Mate) dozunda yeme katılarak veya
dilin gerisine verilmek suretiyle kullanılır. Ovaryum
üzerinde folikül gelişiminin gözlenmeye başlandığı ve 20-
25 mm'lik folikülün bulunduğu orta-geç geçiş evresinde
başlanan uygulamalarda en iyi sonuç elde edilir. Derin
anöstrüs döneminde bulunan kısraklarda ise altrenogest
uygulamaları etkisizdir. Ayrıca altrenogest uygulamaları
suni ışık uygulaması ile birleştirilirse çok daha etkili
olmaktadır. Oral yolla uygulamanın bazı güçlüklerinden
dolayı son yıllarda uzun süre etkili enjektabl altrenogest
preparasyonları [BioRelease Altrenogest LA (150 mg/mL
altrenogest), BioRelease Altrenogest Microparticles LA
(500 mg/mL)] da üretilmiştir. Böylece tek bir enjeksiyonla
7-10 hatta 30 gün kadar süre devam eden etki elde
edilmektedir6,12,26. Altrenogest dışındaki diğer
sentetik progestagenler (klormadinon asetat,
norgestomet, ve medroksiprogesteron asetat),
progesteron reseptörlerine bağlanmasındaki
yetersizlikleri sebebiyle, kısraklarda kullanılmamaktadır27,28.
Bu amaçla progesteronun yağdaki solüsyonları
günlük 150 mg dozda kas içi verilebileceği gibi uzun süre
etkili doğal progesteronun (BioRelease P4 LA 150,
BioRelease P4 LA 300) sadece bir defa kas içi enjekte
edilmesi de yeterli olabilir. Tek bir enjeksiyonla 7-10
günden daha uzun süreli progestatif etki elde
edilmektedir6,12.
Staempfli ve ark.29, geçiş periyodunun geç
dönemlerinde bulunan kısraklara uzun süre etkili
progesteronun [(BioRelease P4 LA 300) 600 mg (2 mL)],
tek bir enjeksiyonuyla kısrakların %83.3'ünde 10-24 gün
içinde ovulasyonların şekillendiğini belirtmektedir. Benzer
şekilde yapay fotoperiyot uygulamaları ile sonuç
alınamayan geçiş evresindeki kısraklarda uzun süre etkili
bir progestagen olan LA 300 enjeksiyonuyla başarılı
sonuçların alındığı bildirilmektedir12
Daha çok ineklerde kullanılan progesteron salıveren
vagina içi gereç (PRID), kontrollü olarak progesteron
salıveren vagina içi gereç (CIDR) ve Cue-Mate gibi vajina içinde progesteron salan gereçler geçiş
evresindeki kısraklarda da kullanılmaktadır. Vajina içi
progesteron salan gereç uygulamasının sezona geçişi
hızlandırma ve gebelik oranlarına etkisinin araştırıldığı
Yeni Zelanda'da yapılmış bir çalışmada30, geçiş
sezonundaki kısraklara 10 gün süreyle intravajinal Cue-
Mare® (1.72 g progesteron) uygulanmış ve sonuçta;
uygulama yapılan kısrakların aşım sezonunda daha
erken sıfata geldikleri (aşım sezonunun ilk 21 gününde
uygulama yapılan kısrakların %95.2'si kontrol kısrakların
ise %42.6'sı aşımı kabul etmiş), kısrakların sezonda
daha erken gebe kaldıkları, sezon sonu gebelik oranının
uygulama grubunda daha yüksek olduğu belirlenmiştir.
Uygulanan bu tedavi protokolünün kısraklarda geçiş
dönemini kısaltmak için uygun, ekonomik ve güvenilir bir
yöntem olduğu sonucuna varılmıştır.
Yine ABD'de yapılan bir çalışmada, kısrakların geçiş
dönemlerinde progesteron kullanımının (intravajinal
CIDR) gebelik oranını etkilemediği, fakat hCG
uygulamasına verilen cevabı ve siklus başına düşen
servis sayısını azaltarak kısrakların geçiş dönemine
olumlu katkı yaptığı bildirilmektedir2.
Geçiş evresindeki kısraklarda PRID uygulamalarının
PGF2α (kloprostenol) ile birlikte yapıldığında etkili olduğu,
ancak tek başına uygulandığında sonucun tatmin edici
olmadığını ifade eden araştırıcılar31 olmakla birlikte,
fazla sayıda kısrak üzerinde yapılan saha çalışmasında32 tek başına PRID uygulamalarının oldukça etkili
olduğu belirtilmektedir.
Bu amaçla kısraklar için geliştirilmiş 1.72 g doğal
progesteron içeren Cue-Mare adlı vajina içi progesteron
salan gereç uygulamalarının geçiş evresindeki
kısraklarda üreme olaylarının düzene girmesinde oldukça
etkili olduğu belirtilmektedir33. Geçiş periyodundaki
kısraklar üzerinde yapılan çalışmada30 10 gün kadar
süre ile Cue-Mare uygulanan kısrakların kontrol grubu
kısraklara göre daha erken sıfata geldikleri, daha erken
gebe kaldıkları ve sezon sonu gebelik oranının daha
yüksek olduğu görülmüştür.
Aşım sezonundaki kısraklarda östrüs
senkronizasyonu
Aşım sezonundaki kısraklarda östrüsler PGF2α veya
progestagenlerle ya da her ikisinin kombine kullanımıyla
senkronize edilebilir34.
Aşım sezonundaki kısraklarda progestagenlerle
senkronizasyon
Aşım sezonundaki kısraklarda östrüs ve
ovulasyonların senkronizasyonu amacıyla
progestagenler tek başına ya da prostaglandin F2 alfa
(PGF2α) ile kombine olarak kullanılır. Bu amaçla da
altrenogest (Regu-Mate) en sık kullanılan progestindir.
Regu-Mate 1 mL/50 kg (0.044 mg/kg altrenogest)
dozunda 10-15 gün süre ile oral yolla dilin gerisine veya
yemlerle verildiğinde oldukça etkilidir. Genelde
uygulamaya son verildiğinde, 4-5 gün içinde kısrakların
%90'ında östrüs belirtileri, 11-14 gün içinde %60'ında senkronize ovulasyonlar şekillenir ve normal sikluslar
devam eder. Aynı dozda altrenogest 12-14 gün süre ile
verilip uygulamanın son günü PGF2α uygulandığında da
oldukça etkilidir. Bu protokol sonrası 3-4 gün içinde
östrüsler gözlenir, ancak ovulasyonlar 8 günden önce
şekillenmez28,34.
Senkronizasyon amacıyla uzun süre etkili altrenogest
solüsyonları da [BioRelease Altrenogest LA (150 mg/mL
altrenogest)] tek bir enjeksiyon şeklinde uygulanabilir.
Oral veya uzun süre etkili enjektabl altrenogest
uygulamalarının etkilerinin karşılaştırıldığı çalışmada35, hem oral hem de enjeksiyon şeklinde uygulanan
altrenogestin PGF2α ile kombine kullanıldığında oldukça
etkili olduğu görülmüştür.
Siklik kısraklarda östrüs senkronizasyonu için
önerilen bir başka protokol ise doğal progesteron ve
östradiolün kombine kullanımıdır. Bu protokolde 10 gün
süre ile 150 mg progesteron ve 10 mg östradiol içeren
progesteron ve östradiolün yağdaki çözeltisinden günlük
kas içi yolla enjekte edilir. Uygulamanın son gününde 5-
10 mg dinoprost (PGF2α) kas içi uygulanır. Otuz beş mm
veya daha büyük folikül belirlendiğinde, 2500 IU insan
koryonik gonadotropini (hCG) (damar içi) veya 2.2 mg
deslorelin asetat (Ovuplant) uygulaması ile protokol
sonlandırılır. Bu protokolle, son steroit enjeksiyonundan
sonraki 10-12 gün içinde kısrakların %70'inden çoğunda
ovulasyon şekillenir. Gerek altrenogest gerekse
progesteron östradiol kombinasyonu 7-8 güne
kısaltılabilir28,36.
Vajina içinde progesteron salan CIDR, Cue-Mare ve
PRID gibi gereçlerin vajina içi uygulamasıyla da siklik
kısraklarda östrüsler senkronize edilebilmektedir31,33.
Aşım sezonundaki kısraklarda PGF2α ile
senkronizasyon
Prostaglandinler siklik kısraklarda ovaryum üzerinde
aktif korpus luteumun bulunduğu dönemlerde etkilidir.
Yapılan çalışmalar, ovulasyon sonrası 4. günden sonra
kısrak ovaryumunun PGF2α'ya duyarlı olduğunu
göstermiştir. Diöstrüste bulunan ve ovaryumunda
fonksiyonel olgun korpus luteum bulunan kısraklar
PGF2α uygulamasını izleyen 3-4 gün içinde östrüs
gösterirler37. Bu amaçla dinoprost trometamin 5-10
mg/kısrak kas içi yolla veya kloprostenol 200 μg/kısrak
dozunda kas içi yolla uygulanır34.
PGF2α uygulaması sonrası östrüs ve ovulasyonun
şekillenme zamanı, PGF2α uygulandığı sıradaki foliküler
aşama ile yakından ilgilidir. PGF2α uygulaması sırasında
30-40 mm'lik bir folikül varsa, uygulamayı takiben 48-72
saat içerisinde ovulasyon şekillenebilir. PGF2α
uygulaması sırasında gerileme dönemine girmiş büyük
diöstrüs folikülü varsa, ovulasyon muhtemelen izleyen
folikül gelişim dalgasından şekilleneceğinden, PGF2α
enjeksiyonu sonrası östrüs ve ovulasyonlar daha geç
gerçekleşecektir34.
Normal şartlarda, ovulasyondan sonra 6-9. günlerde
yapılacak PGF2α uygulamasıyla ortalama 2-4 günde östrüs, 9-10 günde ise ovulasyon oluşur. Ancak
davranışsal östrüs belirtilerinin gözlenememe ihtimali ve
PGF2α uygulaması ile ovulasyon arasında geçen sürenin
değişkenlik göstermesi olasıdır. Bu nedenle PGF2α
enjeksiyonundan sonra ovaryumlardaki fonksiyonel
yapılar sürekli izlenmelidir38.
Siklik kısraklarda 14-15 gün ara ile PGF2α
enjeksiyonu, ikinci PGF2α uygulamasından 5 gün sonra
hCG enjeksiyonu, hCG enjeksiyonundan 1 gün sonra tek
tohumlama veya hCG enjeksiyonundan sonraki 2 ve 3.
günlerde çift tohumlama şeklinde uygulanan protokol
oldukça etkilidir (Şekil 1)39.
Kısraklar PGF2α'ya ineklerden daha duyarlıdırlar.
Terleme, adominal kramplar, gastrointestinal sistemin
motilitesinde artış ve/veya kolik benzeri sancılar, kalp
frekansında artış, kaslarda zayıflık ve denge problemleri
gibi ciddi yan etkiler gelişebilir. Yan etkiler enjeksiyondan
5-10 dakika sonra başlar, 1 saat içinde sonlanır38,40.
Östrüsler arası süreyi kısaltmak için kullanılan
PGF2α'nın gebelik oranlarını etkileyip etkilemediğini
belirlemek için yapılan çalışmada37, diöstrüsteki 231
siklik kısrağa 125-250 μg kloprostenol (Estrumate®) kas
içi uygulanmış, 230 kısrak da kontrol olarak tutulmuş; ileri
derecede endometriyal ödem ve gelişmiş dominant
folikül belirlenen tüm kısraklara 1500 IU hCG damar içi
veya 10 mg deslorelin asetat kas içi uygulanarak
ovulasyon indüklenmiş ve uyarımı izleyen 24-48 saat
sonrası kısraklar tohumlanmıştır. PGF2α uygulanan
grupta 134, kontrol grubu kısraklarda ise 135 gebelik
oluşmuş; kloprostenol ile östrüslerin uyarılmasının
gebelik oranlarını etkilemediği sonucuna varılmıştır.
Tek doz dinoprost uygulaması şeklinde yapılan bir
başka çalışmada41, ovaryumu üzerinde 20 mm veya
daha büyük veya 20 mm'den daha küçük folikül bulunan
siklusun diöstrüs evresindeki kısraklara kas içi 10 mg
dinoprost (Dinolytic®) uygulanmış, dinoprost uygulanan
20 kısraktan 18'inin (%90) östrüse geldiği, östrüse gelen
18 kısraktan 17'sinde (%94) ovulasyonun şekillendiği,
ovulasyon şekillenen 17 kısraktan 11'inin (%65) gebe
kaldığı belirlenmiştir. Çalışma sonunda:
Diöstrüs döneminde tek doz Dinoprost®
uygulamasıyla yüksek östrüs oluşma oranını elde
edilebileceği,
Dinoprost® enjeksiyonu sonrası terleme, ataksi ve
sancı gibi çeşitli yan etkiler gözlense de bu yan
etkilerin geçici olduğu,
Dinoprost® enjeksiyonu sırasında ovaryumlar
üzerinde bulunan folikül çapının, enjeksiyon ile
östrüs oluşumu arasındaki süreyi etkilediği,
Dinoprost® enjeksiyonunun gebelik oranları
üzerine herhangi bir olumsuz etkisinin
bulunmadığı sonucuna varılmış ve Dinoprost®'un
kısraklarda östrüs senkronizasyonu amacıyla
kullanılabileceği bildirilmiştir.
Aynı araştırıcıların tek doz kloprostenol uygulaması
şeklinde yaptıkları bir başka çalışmada42 ise, luteal
dönemde bulunan kısraklara uygulanan 500 μg
kloprostenolun (Estrumate®) 15 kısraktan 11'ini (%73.3)
uygulama sonrası ilk altı gün içinde östrüse getirdiği,
östrüslerin, çoğunlukla uygulama sonrası üçüncü günde
görülmekle birlikte, 2-6 günlük bir süreye yayıldığı
(ortalama 3.00±1.09 gün), östrüse gelen uygulama
grubundaki 11 kısraktan yedisinin (%63.6), kontrol
grubunda ise 15 kısraktan sekizinin gebe (%53.3) kaldığı
görülmüş; tek doz kloprostenol uygulamalarının yüksek
oranda senkronizasyon sağlayabileceği ve gebelik
oranları üzerine olumsuz bir etkisinin olmadığı kanaatine
varılmıştır.
Kısraklarda ovulasyonların uyarılması
Kısrak yetiştiriciliğinde optimal fertiliteyi yakalamak
için tohumlamaların mümkün olduğu kadar ovulasyona
yakın dönemde yapılması gerekir. Kısraklarda ovulasyon
öncesi LH yükselmesi uzun sürdüğünden ovulasyon
zamanı değişkendir. Bu sebeple ovaryumu üzerinde 30
mm'den büyük folikül bulunan kısraklarda hCG ya da
GnRH uygulanarak ovulasyonlar uyarılabilir43,44.
Ovulasyonun uyarılmasının avantajları45:
Ovulasyonun aşım sonrası 36-48. saatte
gerçekleşmesi sağlanarak, aşımın
tekrarlanmasına gerek kalmaz. Böylece aygır
daha verimli kullanılmış olur.
Aygır için seyahat etmesi gereken kısrakların
tohumlaması için uygun zamanın belirlenmesine
yardımcı olur.
Mükerrer aşımlara bağlı uterus kontaminasyonu
riski azalır. Özellikle uterustaki bakteri
eliminasyonu gecikmiş veya uterus
enfeksiyonlarına duyarlı kısraklarda bu durum
daha da önemlidir.
Taze sperma, dondurulmuş sperma veya düşük
fertilite oranına sahip olan aygırlardan alınan
sperma ile ovulasyona en yakın zamanda
tohumlama yapabilme imkanı sağlar.
Aşımda kullanılan damızlık aygırlar için uygun ve
yeterli çiftleştirme aralıkları oluşturulabilir.
Veteriner Hekim ve işgücü maliyetlerinin
azaltılmasına katkı sağlar.
Kısraklarda ovulasyonu uyarmada 3 tip ajan
kullanılmaktadır. Bunlar; hCG, GnRH agonistleri ve recombinant LH'dır. Bunlardan hCG (Chorulon™) ve
GnRH agonisti olan deslorelinin enjektabl formu
(SucroMate™) ve yavaş salınan implant formu
(Ovuplant™) ticari olarak temin edilebilmektedir.
Ovulasyonun uyarılması amacıyla en sık tercih edilen
hormon hCG'dir. Ovaryum üzerinde 35-40 mm çapında
folikül varlığında, 1500-3000 IU hCG uygulaması 36-72
saatte %85-90 oranında bu folikülün ovule olmasını
sağlar34. Hatta 750 IU dozun bile 48 saat içinde
ovulasyonu uyarmada etkili olduğu belirtilmektedir46.
hCG'nin molekül yapısın büyük ve protein tabiatlı
olmasından dolayı, tekrarlanan uygulamaları antikor
oluşumuna yol açabilir. Antikor oluşumunun önlenmesi
için; aynı üreme sezonunda ikiden fazla enjeksiyon
tavsiye edilmez34,47.
Ovaryumu üzerinde 35 mm veya daha büyük folikül
belirlenen östrüsteki safkan Arap kısraklarına aşım
sırasında uygulanan 3000 IU hCG'nin ovulasyonları
uyarma ve gebelik oranları üzerine olan etkisinin
araştırıldığı çalışmada48, hCG uygulanan kısraklarda
%97.2, kontrol kısraklarında %78.3 ovulasyon
gözlenirken; gebelik oranları uygulama ve kontrol
grubunda sırasıyla %75 ve %56.75 olarak belirlenmiştir.
Ovaryumlarında ≥35 mm folikül bulunan safkan Arap
kısraklarda tohumlama ile birlikte 3000 IU hCG
uygulanmasının yüksek oranda ovulasyon sağladığı ve
tek aşımla gebe kalma oranını artırdığı; böylece damızlık
değeri yüksek aygırların daha verimli kullanılmasına
imkân sağladığı sonucuna varılmıştır.
hCG'nin etkili doz aralığı ve gebelik oranları üzerine
etkileri araştırılmış, farklı dozlarda (1500, 3000 ve 6000
IU, damar içi) hCG uygulamasının ovulasyon ve gebe
kalma oranını etkilemediği görülmüştür49. hCG'nin ikiz
gebelik oranı üzerine etkisi de araştırılmış; ovaryumda
birden fazla preovulatör folikül varlığında çoğul
ovulasyonlara yol açabileceği, hCG uygulanan
kısraklarda, ikiz gebelik insidensinin hCG
uygulanmayanlara göre artabileceği belirtilmektedir50,51.
Yeni Zelanda'da toplam 1110 kısrak üzerinde yapılan
bir çalışmada50, planlanan aşım zamanından 24 saat
önce 1500 IU hCG uygulamasının gebe kalma oranını
artırmanın yanı sıra ikizlik oranını da 3 kat artırdığı ifade
edilmektedir. Benzer şekilde östrüs ve ovulasyonları
indüklemek için kullanılan hormonların (kloprostenol,
hCG) ikizlik oranına etkisi araştırıldığı İtalya'da yapılan
bir çalışmada51, aşım sırasında kloprostenol, 5000 IU
hCG veya kloprostenol+5000 IU hCG uygulanan
kısraklarda ikiz gebelik oranı (%16.6) kontrol grubuna
göre (%6.5) önemli ölçüde yüksek bulunmuştur.
hCG, buserelin ve luprostiolun ovulasyonu
uyarmadaki etkinliğinin araştırıldığı çalışmada52,
ovaryumu üzerinde 35 mm veya daha büyük folikül
bulunan östrüsteki 60 kısrak materyal olarak kullanılmış
ve kısraklara 40 μg kas içi buserelin (ovulasyon
şekilleninceye kadar 12 saat arayla), luprostiol 7.5 mg
kas içi ve hCG 3300 IU kas içi uygulanmış; buserelin ve
hCG'nin tedavi-ovulasyon arası süreyi kısalttığı
(ovulasyonu hızlandırdığı); fakat luprositolün hızlandırmadığı görülmüştür. Ovulasyonu uyarmada
buserelin ve hCG'nin eşdeğer olduğu, ovulasyonu
hızlandırmak için buserelinin ortalama 3.8 kez enjekte
edilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Ovulasyonların uyarılması için GnRH da kullanılabilir.
Ancak kısa süre etkili GnRH'ların tekrarlanan
enjeksiyonlar, uzun süreli infüzyonlar şeklinde yapılması
gerekmektedir. Fakat sonuçlar tatmin edici değildir. Son
yıllarda bir uzun süre etkili bir GnRH agonisti olan
deslorelin bu amaçla kullanılmaktadır ve sonuçlar
oldukça başarılıdır. Bu amaçla deslorelinin enjektabl ya
da implant formu kullanılır. İmplantlar ovaryum üzerinde
30 mm folikül bulunan östrüsteki kısraklarda boyun derisi
altına yerleştirilir ve 48 saat içinde ovulasyonu uyarır.
Biyouyumlu olan implantlar absorbe edildiğinden tekrar
çıkarılmasına gerek kalmaz53. Ancak ovuplant
uygulamasıyla ovulasyonu indüklenen kısrak gebe
kalmadığı takdirde östrüsler arası sürenin uzaması
(dawn regülatör etki) ciddi bir dezavantajdır54.
Doğal olarak östrüs gösteren ve ovaryumunda 30
mm'den büyük folikül bulunan kısraklara 2.1 mg
deslorelin içeren Ovuplant® implant uygulamasının
ovulasyon zamanı, kısrak başına düşen aşım sayısı ve
gebelik oranı üzerine etkisi araştırıldığı çalışmada55,
deslorelin implant uygulanan gruptaki kısraklarda
ovulasyon zamanı ortalaması, kontrol grubuna göre
belirgin bir azalma göstermiş, yine kısrak başına düşen
ortalama aşım sayısı da kontrol grubuna göre belirgin
olarak azalmıştır. Her iki grupta elde edilen gebelik
oranları benzer bulunmuştur. Ovulasyonu uyarmak için
deslorelin enjeksiyonları da oldukça etkilidir. Ovaryumu
üzerinde 35-45 mm çapında folikül belirlenen östrüsteki
kısraklara kas içi yolla 1.5 mg deslorelin enjekte
edildiğinde uygulama sonrası 48 saat içinde kısrakların
%90.1'inde ovulasyonlar şekillenmektedir44.
Üreme olaylarının baskılanmasına yönelik
uygulamalar
Siklik aktivite ve östrüslerin kalıcı olarak
baskılanması, laparatomi, laparoskopik yöntem veya
kolpotomi tekniğiyle yapılacak ovarektomi operasyonu ile
mümkün olabilir56. Geçici olarak baskılamada ise
birçok yöntem denenebilir. Bu yöntemler; progesteron
uygulaması, GnRH'ya karşı aşılama, GnRH agonistleri
veya antagonistleri uygulama, uterus içine cam bilye
yerleştirme, uterus içi bitkisel yağlar uygulama, gebe
bırakıp erken dönemde gebeliği sonlandırma, östrüs
siklusu üzerinde bazı maniplasyonlar yapma ve
akupunktur şeklinde özetlenebilir57.
Kısraklarda siklik aktivite ve östrüsün baskılanması
Östrüs süresince gözlenen istenmeyen davranış
değişiklikleri kısrağın performansını, sevk ve idaresini
etkiler. Kısraklar östrüs evresinde, aygırın varlığında,
kuyruk kaldırma ve yana alma, klitorisini gösterme, idrar
yapma gibi bazı reprodüktif östrüs davranışları
sergilemenin yanı sıra, aşırı heyecanlanma
(hipereksitabilite), aşırı duyarlılık, karın ağrısı ve
saldırganlık gibi performansını düşüren nonreprodüktif
östrüs davranışları sergileyebilir58.
Kısraklarda siklik aktivite ve östrüslerin
baskılanmasının gerekçeleri genel olarak aşağıdaki
şekilde özetlenebilir57,59.
Östrüs süresince gözlenen kolik benzeri
ağrılardan kaçınmak için. Bu ağrılar ovaryumdaki
preovulator yapılar veya ovulasyon sonrası
gelişen luteal yapılarla ilişkilidir.
Daha çok yarış ve gösteri kısraklarında
performansın olumsuz etkilenmemesi için,
Kızgınlıkta olan kısrakların asi tavır ve tehlikeli
davranışlarından korunmak, aynı zamanda
kızgınlık sırasında gözlenen sık sık idrar yapma,
klitorisini gösterme, aygır benzeri agresif
hareketler ve asi tavırlar sergileme, hareket
etmede isteksizlik, kişneme gibi belirtileri
engellemek için,
Tek aygırın bulunduğu durumlarda bütün
kısrakların aynı anda östrüse gelmelerini
engelleyerek aygırı daha verimli kullanabilmek
için baskılamaya başvurulur.
Progestagenlerle siklik aktivitenin baskılanması
İneklerde kullanılan CIDR, PRID ve progesteron
içeren deri altı implantlar bu amaçla kısraklarda pek
kullanılmaz. Bu amaçla enjektabl progesteronlar ve oral
yolla altrenogest (Regu-mate®) kullanılır. Enjektabl
progesteronlar 50 mg/gün dozunda uygulanırsa östrüsü;
100 mg/gün uygulanırsa hem östrüsü hem de
ovulasyonları baskılar. Altrenogest günlük 0.044 mg/kg
dozunda kullanılır ve baskılama istendiği sürece
uygulamaya devam etmek gerekir. Uygulamanın başlangıcından sonraki 2-3 gün içinde östrüsler
baskılanır. Altrenogest kullanımına bağlı östrüs belirtileri
baskılanmakla beraber, foliküler aktivite çoğu zaman
devam ettiğinden ovulasyonun şekillenmesi olasıdır. Bu
nedenle altrenogestle östrüsü baskılanan kısraklarda
östrüs belirtileri görülmese de ovulasyona bağlı sancı
şekilleneceğinden rahatsızlıklar devam eder. Günlük
olarak ağız yoluyla verilme zorunluluğu ve zorluğu,
ovulasyona bağlı rahatsızların devam etmesi ve pahalı
olması kullanımla ilgili en önemli dezavantajlarıdır.
Ayrıca, bazı ülkelerde altrenogest doping maddesi olarak
kabul edilir. Bu durum kullanımla ilgili ciddi bir dezavantaj
oluşturmakla birlikte, kısrağın gelecekteki reprodüktif
performansı ve fertilitesi üzerine uzun süre kullanımın
olumsuz bir etki oluşturmaması avantaj olarak
değerlendirilebilir26,57,60-62.
Megestrol asetat, medroksiprogesteron asetat,
hidroksiprogesteron kaproat ve norgestomet gibi sentetik
progestagenler kullanılarak baskılama denenmiş fakat
etkili bulunmamıştır26,59. Sentetik progestagenlerin
etkili olmamalarının sebebi; kısrakların progesteron
reseptörlerine bağlanmalarındaki başarısızlıkla ilgilidir60.
GnRH'ya karşı aktif immunizasyonla (GnRH aşısı)
siklik aktivitenin baskılanması
Regu-mate® gibi oral prosgestinlerin kullanılması,
uterus içine cam bilye bırakmak, erken dönemde rektal
yolla embriyo veya embriyonik keseyi ezmek, operatif
yolla kısrağı kısırlaştırmak (ovarektomi) gibi östrüsleri
baskılamaya yönelik yöntemler etkili olmakla beraber,
bazı olumsuz yan etkilere yol açabilmektedir. Üreme
olayları için kritik öneme sahip bir hormona karşı hayvanı
immunize ederek östrüsleri baskılama mümkündür.
Yapılan ertelemelerin geriye dönüşümlü olması ve daha
az olumsuz etkiye sahip olmaları nedeniyle daha
elverişlidirler. Bu bağlamda son yıllarda GnRH üzerinden
baskılamalar ön plana çıkmıştır. GnRH üreme olaylarının
başlaması ve devamında merkezi role sahip bir
hormondur. GnRH bu etkisini adenohipofizden FSH ve
LH salınımını kontrol ederek gösterir. GnRH'nın bu etkisi,
agonist veya antogonistleri kullanılmak suretiyle, GnRH
reseptör sinyalleri üzerinde manipülasyon yapılarak
engellenebileceği gibi; aşılama sonucu GnRH'ya karşı
oluşturulan spesifik antikorlarca GnRH'nın etkisiz hale
getirilmesi yoluyla da olabilmektedir. GnRH'ya karşı
immunize edilen kısraklarda FSH ve LH seviyelerinde
belirgin bir düşüş ve müteakiben gonadal fonksiyonlarda
bir azalma şekillenmektedir63.
GnRH'ya karşı immunizasyon, kısraklarda ilk olarak
Garza ve ark.64 tarafından yapılmış ve aşı olarak sığır
serum albümini ile konjuge edilmiş GnRH kullanılmıştır.
Daha sonraki yıllarda bakteriyel protein dizisi kullanılarak
üretilmiş rekombinant GnRH antijenleri65 veya toxin
receptor-binding domain-conjugated GnRH66
kullanılarak GnRH'ya karşı immunizasyon
oluşturulmuştur.
GnRH aşılarının etki mekanizması
Bu amaçla geliştirilen aşılar, kısrağın immun
sisteminin GnRH'ya karşı antikor yapımını uyarmak
suretiyle, adeta sezonal anöstrüsü taklit ederek, “immun
anöstrüs”e neden olurlar. GnRH antikorları hipotalamus
tarafından salgılanan GnRH ile birleşmek suretiyle
GnRH'nın fonksiyon yapmasını engeller. Böylece uzunca
süre kısrakta ovaryum aktivitesi baskılanır. Kandaki
GnRH'ya özgü antikor titrasyonunun düşmesi sonucu
ovaryum aktivitesi yeniden başlar67.
Normal üreme olaylarının başlaması ve devamında,
hipotalamik nöronlardan salgılanan GnRH etkilidir.
Hipotalamustaki hipotalamik nöronlar tarafından
salgılanan GnRH, eminensiya mediyalisteki kapillarlar
aracılığı ile portal dolaşıma geçerek hipofiz ön lobundaki
gonadotrop hücrelerden gonadotropinlerin (FSH, LH)
salınımını uyarır. Böylece folikül gelişimi, olgunlaşması,
ovulasyon ve ovulasyon sonrası korpus luteum
oluşumuyla sonuçlanan süreç başlar1. İmmunize
kısraklarda ise, dolaşım kanında belli titrasyonda GnRH
antikorları bulunduğundan, bu antikorlar hipotalamustan
salgılanan GnRH ile birleşmek suretiyle GnRH-antikor
kompleksi oluştururlar. GnRH-antikor kompleksi büyük
molekül yapısından dolayı hipofiz kılcal damarlarında
hipofize transfer olamaz ve sonuçta gonadotrop
hücrelerden FSH, LH salgısı gerçekleşmez.
Gonadotropinlerin salgılanmaması ovaryumlarda folikül
gelişimi, olgunlaşması, ovulasyon ve ovulasyon sonrası
korpus luteum oluşumuyla sonuçlanacak sürecin
başlayamamasına (ovaryum aktivitesinin durmasına)
neden olur57.
Bu amaçla kısraklarda iki ticari GnRH aşısı (Equity®
ve Improvac® ) kullanılmaktadır. Improvac® domuzlar için
üretilmiş bir ürün olmakla birlikte, kısraklarda da en az 23
hafta süre ile ovaryum aktivitesini baskılamaktadır68,69. Aşı, 2 mL dozda (400 μg GnRH-protein konjugatı),
kas içi yolla, 4-5 hafta ara ile 2 defa uygulanır. Aşı
uygulanan kısraklarda ilk enjeksiyondan sonraki 8 hafta
içinde siklik aktivitenin durduğu ve en az 23 hafta süre ile
etkinin devam ettiği; ovaryum aktivitesinin yeniden
başlama zamanının oldukça değişken olduğu
bildirilmektedir69. Antikor titrasyonu yönüyle,
Improvac® ile aşılanan genç kısraklarla (≤4 yaş) yaşlı
kısraklar (≥11 yaş) arasında istatistiksel olarak farklılık
belirlenmemekle birlikte, siklik aktiviteye dönüşün genç
kısraklarda daha uzun sürdüğü belirlenmiştir. Aşıya karşı
reaksiyon şeklinde gözlenen değişik derecelerde yan
etkilerin şekillendiği belirtilmektedir67.
Equity® bu amaçla kısraklar için üretilmiş bir GnRH
aşısıdır. Aşı, 1 mL dozda (200 μg peptide conjugate, 300
μg immunostimulating complexes ve %0.01 tiyomersal)
kas içi yolla, 28 gün ara ile iki defa uygulanır. İkinci
uygulamayı izleyen iki hafta içinde siklik aktivite azalır
veya tamamen durur ve etki 25-30 hafta süresince
devam eder. Equity ile yapılmış bir çalışmada63, 28
gün ara ile 2 defa uygulanan bu aşının östrüs
davranışlarını baskılamada en az 3 ay süre ile etkili
olduğu, aşıya karşı herhangi lokal veya sistemik bir yan etki gözlenmediği; bu nedenle güvenle kullanılabileceği
belirtilmektedir.
Üreme olaylarının denetlenmesi ve bazı hastalıkların
(iyi huylu prostat hiperplazisi) tedavisi amacıyla
köpeklerde de GnRH aşıları kullanılmaktadır. Köpekler
için üretilmiş bir GnRH aşısının (Canine Gonadotropin
Releasing Factor Immunotherapeutic®) kısraklarda
kullanıldığı çalışmada58, östrüsleri ve istenmeyen
östrüs davranışlarını baskılamada etkili ve güvenli olduğu
sonucuna varılmıştır.
GnRH agonistleri ile siklik aktivitenin baskılanması
GnRH agonistlerinin tekrarlanan enjeksiyonları
(günlük 25 mg, 30 gün süre ile) veya uzun süre etkili
agonistlerin (deslorelin) kullanılması down-regülatör etki
oluşturarak ovaryum aktivitesinin baskılanmasına yol
açar. Son yıllarda ovulasyonları uyarma için kullanılan
deslorelin içeren implantın (Ovuplant®) böyle bir etki ile
östrüsler arası süreyi uzattığı ve anöstrüslere neden
olduğu bildirilmektedir60.
GnRH antagonistleri ile siklik aktivitenin
baskılanması
Bu amaçla antareliks (tevereliks) ve setroliks gibi
GnRH antagonistleri kullanarak ovulasyonun ertelenmesi
ve buna bağlı siklus süresinin uzatılmasına yönelik
uygulamalar yapılmaktadır70. Antreliks veya
setroreliks günlük 100 μg/kg dozunda 6-10 gün
süresince kullanıldığında LH ve FSH salgılanmasını
baskılayarak ovulasyonların şekillenmesi 12-13 gün
ertelenebilmektedir. Ovulasyonları ertelemede her iki
antagonist etkili olmakla birlikte, antreliksin daha etkili
olduğu belirtilmektedir60,72.
Uterus içine cam bilye bırakmak suretiyle siklik
aktivitenin baskılanması
30-35 mm çapında cam bilye veya içi su dolu
poliproplen baloncuk uterus içine bırakıldığında
kısrakların %40-75'inde sikluslar kesilmektedir. Böyle bir
uygulama ile (adeta gebelik taklit edilerek) luteolizis
engellenmekte ve korpus luteumun fonksiyonuna devam
etmektedir. Cam bilyeler uterustan çıkarılınca kısraklar
tekrar siklusa geri dönmektedir60,73,74. 30-35
milimetreden daha küçük çaplı (25 mm çapında) bilye
bırakılanlarda çoğunlukla bilyeler kendiliğinden uterustan
dışarı atıldığından önerilmemektedir. Uterusuna bilye
bırakılan kısraklar, bilyeler uterustan çıkarıldıktan sonra,
izleyen sezonda tohumlandığında tekrar gebe
kalabilmektedir75.
Genelde uterusa bırakılan cam bilyeler herhangi bir
yan etkiye sebep olmamakla birlikte, piyometra problemi
olan bir kısrakta bozukluğun uterusa bırakılan bilyeden
kaynaklandığı yapılan ultrasonografik ve endoskopik
muayeneler sonunda ortaya konmuştur76.
Bazı bitkisel yağlarının uterus içi verilmesi ile siklik
aktivitenin baskılanması
Kısraklarda ovulasyondan sonraki 10. günde yer
fıstığı yağı veya Hindistan cevizi yağı gibi bitkisel
yağların 1 mL gibi küçük hacimlerde uterus içine
verilmesi durumunda, diöstrüs süresi uzayarak, kısrağın
östrüse dönüşü gecikebilmektedir. Mekanizması tam
olarak açıklanmamakla birlikte, bitkisel yağların
endometriyumdan prostaglandinlerin sentez ve
salgılanmasını modüle ederek luteolizisin ertelenmesine
yol açtığı sanılmaktadır. Böylece korpus luteumun
progesteron salgılama faaliyeti uzayarak kısrağın
yeniden östrüse dönmesi engellenmektedir77.
Gebe bırakıp, erken dönemde gebeliği sonlandırmak
suretiyle siklik aktivitenin baskılanması
Gerek kısrak yetiştiricileri gerekse veteriner
hekimlerce pek kabul gören bir yöntem olmamakla
birlikte, kısrak gebe bırakılıp daha sonra 16-22. günlerde
gebelik (embriyonik kese) elle ezilerek
sonlandırıldığında, 3-4 ay süresince kısrak östrüse geri
dönmez. Kısrağın gebe bırakılması için zaman
harcanması gerekmesi ve aynı zamanda kısrak gebe
bırakılıp gebelik sonlandırıldığı için, kısrak açısından bir
kusur olarak değerlendirilmesi dezavantajdır. Pratik ve
rutinde uygulanan bir yöntem değildir60,78.
Östrüs siklusunu manuple ederek ovaryum
aktivitesinin baskılanması
Siklik kısraklarda siklusun belli dönemlerinde bazı
hormonlar kullanarak izleyen östrüsün geciktirilmesi
mümkün olabailmektedir. Bu amaçla, tekrarlanan
oksitosin enjeksiyonları oldukça etkilidir. Ovulasyondan
sonraki 7. günden başlayarak tahmin edilen luteolizis
gününe kadar (14. gün) günde 2 defa kas içi yolla 60 IU
oksitosin uygulaması ile iki aydan uzun bir süre başarılı
bir şekilde östrüs baskılaması sağlanmaktadır79.
Vanderwall ve ark.80, kısraklarda östrüsün
baskılanması amacıyla yapılan oksitosin
enjeksiyonlarının günde iki defa yerine bir defa yapılması
ile de %60-70 oranında başarı sağlandığını
bildirmektedirler. Oksitosin uygulamalarından maksimum
sonuç alabilmek için, enjeksiyonlara diöstrüsün ortasında
başlanarak tahmin edilen luteolizis zamanına kadar
devam edilmesi gerekmektedir81.
Oksitosinin luteolizisi engellemedeki bu etkisi ile ilgili
olarak iki mekanizma üzerinde durulmaktadır. Birincisi,
uygulanan ekzojen oksitosinin östrus siklusunun
sonunda endometriyal hücrelerdeki oksitosin
reseptörlerinin upregülasyonunu baskıladığı ve luteolizi
başlatan endojen oksitosin salınımını önlediği yönündedir80. İkincisi ise, uygulanan ekzojen oksitosinin
endometriyal hücrelerde PGF2α sentezi için gerekli olan
siklooksijenaz-2 (COX-2) enzimini inhibe ederek,
luteolitik süreci baskılaması şeklindedir81. Ancak,
uygulama sonrası östrüslerin 2-3 ay süre ile
baskılanmasının oksitosinden bağımsız olarak
gerçekleştiği bildirilmektedir. Bu süre, ovaryum üzerinde aktif olarak bulunan korpus luteumun yaşam ömrü ile
ilgilidir. Kısraklarda östrüsün baskılanması amacıyla
kullanılan intrauterin bilye uygulamasına benzer şekilde,
luteolitik sürecin bir şekilde baskılanması ile korpus
luteum doğal olarak yaklaşık 2-3 ay ovaryum üzerinde
kalıcılığını devam ettirmektedir. Her iki yöntemde de
diöstrüs süresi uzatılarak kısrağın tekrar östrüse gelmesi
engellenmiş olmaktadır80.
Yine diöstrüsteki kısraklara hCG uygulanarak
östrüsler arası süre uzatılabilmektedir. Bu amaçla
ovaryumu üzerinde 30 mm'den büyük folikül bulunan
diöstrüsteki kısraklara 3000 IU hCG uygulandığında
luteal evrenin 58-82 gün uzadığı belirtilmektedir82.
Multiple dozda GnRH analoğu uygulaması da
(örneğin; çift doz Ovuplant® uygulaması) down regulator
etki ile ovulasyonlar arası süreyi uzatabilmektedir6,34,54,59.
Akupunktur ile istenmeyen östrüs davranışlarının
baskılanması
Kısraklarda istenmeyen östrüs davranışlarını
frenlemek için akupunktur da kullanılmaktadır. Teknik
genellikle kısrak kulak ucunda bulunan bir akupunktur
noktasına akupunktur iğnesi yerleştirmeden ibarettir.
Uygulama siklik aktiviteyi baskılamaz fakat östrüsteki
kısraklarda kızgınlıkla ilgili belirtilerin azalmasına sebep
olur59.