Bu çalışmada, Elazığ bölgesinde toprak, bitki ve klinik olarak sağlıklı görünen koyunların kan serumlarında çeşitli mineraller araştırılmıştır. Kelling ve ark.
13'nın bildirmiş olduğu verilere göre toprak kalsiyum düzeyleri 0-300 ppm arasında oldukça düşük, 301-600 ppm aralığı düşük, 601-1000 ppm aralığı optimum ve >1000 ppm yüksek olarak ifade edilmiştir. Buna göre Tablo
3 irdelendiğinde, Merkez, Ağın, Baskil ve Karakoçan ilçelerine ait toprak kalsiyum değerlerinin oldukça düşük, Keban, Sivrice ve Kovancılar ilçelerine ait değerlerin ise düşük olduğu belirlenmiştir. Magnezyum bakımından tüm yerleşim alanları Hooda ve ark. (14)'nın Türkiye için bildirmiş olduğu (75.239 ppm) değerin altında, Kelling ve ark.
13 bildirmiş olduğu verilere göre (0-50 ppm oldukça düşük, 51-100 ppm düşük, 101-500 ppm optimum ve >500 ppm yüksek) ise düşük düzeyde olduğu tespit edilmiştir. Bakır bakımından merkez ve tüm ilçelere ait değerler bildirilen literatür
15 verisine göre “yeterli” diye ifade edilecek düzeyde tespit edilmiştir. Çinko ve demir bakımından merkez ve tüm ilçelerin değerleri bildirilen literatür
15 değerine göre “fazla” diye ifade edilecek düzeyde bulunmuştur. Selenyum bakımından Sivrice ve Baskil ilçelerinin dışında kalan bölgelerden alınan topraklardaki değerler McNeal ve Balistrieri
16'nin ifade etmiş oldukları değerler (0.1-2 ppm) ile uyum halinde olup Sivrice ve Baskil'in değerleri bu bildirişin biraz üstünde tespit edilmiştir. Mangan bakımından Ağın, Baskil, Sivrice ve Kovancılar ilçelerine ait değerler bildirilen literatür
15 değerine göre “yeterli” diye ifade edilecek düzeyde, Merkez, Karakoçan ve Keban ilçelerine ait değerler ise “fazla” diye ifade edilecek düzeyde bulunmuştur. Molibden bakımından ise Merkez ve tüm ilçelere ait değerlerin İpek
17'in bildirmiş olduğu yeryüzünde ortalama bulunuş oranı olan 1 ppm'in üzerinde olduğu belirlenmiştir.
Bitkilerin kapsadıkları besin maddeleri miktarlarının yetiştikleri bölge, toprak tipi, bölgenin iklim koşulları ile gübreleme, vejetasyon dönemi ve hasat zamanı gibi çeşitli etkenlere göre değişiklik gösterdiği bilinmektedir18-20. İl merkezi ve ilçelerden alınan bitki numunelerine ait mineral madde düzeylerini gösteren Tablo 4 incelendiğinde, kalsiyum düzeyi toprak ölçüleri ile paralel olarak en yüksek Keban ilçesinde, en düşük ise Baskil ilçesinde belirlenmiştir. Yine toprak analiz sonuçlarına paralel şekilde magnezyum, bakır, demir ve çinko bakımından örnek alınan ilçelerin değerlerinin birbirine yakın olduğu görülmektedir. Selenyum bakımından en yüksek değer Baskil ilçesinde belirlenirken, Mangan ve Molibden bakımından en yüksek değerlerin Karakoçan ilçesinde olduğu tespit edilmiştir.
Hayvan beslenmesinde büyük önem taşıyan kalsiyumun, koyunlardaki düzeyleri ortalama 9.30-11.70 mg/dL21 olarak rapor edilmektedir. Mera öncesi ve mera döneminde serum kalsiyum düzeyi irdelendiğinde (Tablo 5) bu dönemde tüm ilçelerden elde edilen serum değerlerinin verilen serum kalsiyum referans aralığının altında yer aldığı ve ilçeler arasında da serum kalsiyum düzeyi açısından anlamlı farklılıklar olduğu belirlenmiştir (P<0.001). Bu çalışmada, Merkez, Keban, Kovancılar ve Sivrice ilçelerine ait değerler yukarıda verilen referans değere uygun halde iken, Karakoçan, Baskil ve Ağın ilçelerine ait değerler verilen literatür verisinin altında kalmıştır. Bu durumu da o bölgelerden alınan toprak ve bitki analiz sonuçları ile yorumlayabiliriz. Nitekim bu tablolara göz atıldığında (Tablo 1 ve 3) kalsiyum bakımından tüm ilçelere ait toprak değerlerinin verilen literatür verisinin altında yer aldığı ve elde edilen sonuçlarında serum analiz sonuçlarına paralellik gösterdiği gözlemlenecektir. Yani hem toprak hem de bitki analizleri sonucunda en yüksek kalsiyum değerlerine sahip ilçelerden alınan serum örneklerinde kalsiyum düzeyi normal düzeyde tespit edilirken, toprak ve bitki analiz sonucunda kalsiyum seviyesi düşük olan ilçelerden alınan serum örneklerinde ise kalsiyum seviyesi verilen literatür verisinin daha aşağısında bulunmuştur. Mera sonrası serum kalsiyum değerleri incelendiğinde ise (Tablo 7) ilçeler arasında istatistiksel anlamda bir farklılık bulunmamıştır (P>0.05). Aynı şekilde tüm ilçelere ait değerlerin bildirilen kalsiyum ortalama değerlerinin altında olduğu belirlenmiştir.
Serum kalsiyum düzeyinin, mera öncesi, mera dönemi ve mera sonrası dönemlerinin karşılaştırıldığı Tablo 8 incelendiğinde, en yüksek değerin mera dönemine ait olduğu bunu mera öncesi dönemin takip ettiği görülmektedir (P<0.001). Mera döneminde serum mineral düzeyinin yüksekliği, hayvanların mera otlarından aldıkları mineral maddeler ile ilişkilendirilebilir.
Fosforun, koyunlardaki düzeyleri ortalama 4.0-7.3 mg/dL olarak belirlenmiştir21. Mera öncesi ve mera dönemindeki serum fosfor düzeylerinin istatistiksel değerlendirilmeleri incelendiğinde ilçeler arasında serum fosfor düzeyi açısından anlamlı farklılıklar tespit edilmiştir (P<0.001). Mera sonrası dönemde ise istatistiksel anlamda bir farklılık tespit edilememiştir (P>0.05). Her üç döneme ait tüm ilçelerden elde edilen değerler literatür verisi ile uyum halindedir. Serum fosfor düzeyinin, mera öncesi, mera dönemi ve mera sonrası dönemlerinin karşılaştırıldığı Tablo 8 incelendiğinde, en yüksek değerlerin mera dönemi ve mera sonrası dönemlerine ait olduğu görülecektir (P<0.001).
Magnezyumun, koyun serumlarındaki düzeyi ortalama 2.0-2.7 mg/dL olarak ifade edilmektedir21. Serum magnezyum düzeylerine ait sonuçlar incelendiğinde, her üç döneme ait tüm ilçeler için elde edilen değerler serum magnezyum düzeyi için gösterilen referans değerlerin altında bulunmuştur. Mera öncesi ve sonrası için tüm ilçeler arasında istatistiksel olarak bir farklılık belirlenemezken (P>0.05), mera dönemine ait sonuçlar arasında istatistiksel anlamda farklılık belirlenmiştir (P<0.001). Serum magnezyum düzeyinin, mera öncesi, mera dönemi ve mera sonrası dönemlerinin karşılaştırıldığı Tablo 8 incelendiğinde, en yüksek değerler mera öncesi ve mera döneminde tespit edilmiştir (P<0.001).
Hayvan beslenmesinde büyük önem taşıyan bakırın, ülkemiz koyunlarındaki düzeyleri çeşitli araştırmalarla ortaya konmuştur22-26. Koyunlarda serum bakır kritik seviyesinin 0.50 ppm27 ve ortalamasının da 0.80-1.20 ppm28 olduğu rapor edilmektedir. Bu çalışmada elde edilen bakır değerleri irdelendiğinde her üç dönemde de ilçelerin serum bakır değerleri arasında istatistiksel olarak farklılıklar tespit edilmiştir (P<0.001). Sadece mera öncesi dönemde Karakoçan, Kovancılar ve Baskil ilçelerine ait değerler yukarıda verilen ortalama değerin altında bulunmuş, bu parametre için elde edilen diğer tüm değerler yukarıdaki ortalama değere uygun tespit edilmiştir. Serum bakır düzeyinin, mera öncesi, mera dönemi ve mera sonrası dönemlerinin karşılaştırıldığı tablo incelendiğinde (Tablo 8), en yüksek değerlerin mera dönemi ve mera sonrası dönemlerine ait olduğu görülecektir (P<0.001).
Elazığ bölgesinde saptanan serum çinko düzeyleri, 0.80-1.20 ppm arasında bildirilen değerlerle uyum içerisindedir. Her üç dönemde de ilçeler arasındaki farklılıklar önemli olarak tespit edilmiştir (P<0.001). Elde edilen serum çinko düzeyleri Ozan22'ın Karacabey merinos koyunlarında saptadığı 27±0.63 μg/dL, Kaya ve ark24 Kars ilindeki Morkaraman koyunlarında tespit ettikleri 40.56 μg/dL, Kurt ve ark.29 Akkaraman koyunlarında tespit ettikleri 64.81±22.93 μg/dL ve Erdoğan ve ark.5 Hatay ilindeki koyunlarda elde ettikleri 0.22±0.01 ppm değerleri bu araştırmada tespit edilen değerlerden düşüktür. Tiftik ve Doğanay30'ın İzmir bölgesinde saptadığı 184.22 μg/dL değeri ise bizim sonuçlarımızdan yüksektir. Serum çinko düzeyinin, mera öncesi, mera dönemi ve mera sonrası dönemlerinin karşılaştırıldığı Tablo 8 incelendiğinde, en yüksek değerler mera dönemi ve mera sonrası dönemlerde belirlenmiştir (P<0.001).
Otlayan koyunlarda demir yetersizliği, genellikle, beslenme yetersizliğinden çok, ağır paraziter bulaşmalar nedeniyle kan kaybı sonucunda ortaya çıkar31. Demir yetersizliği anemi, büyümede gecikme, uyuşukluk, solunum sayısında artış, enfeksiyona karşı bağışıklıkta azalma ve ciddi durumlarda yüksek mortalite ile karakterizedir32. Koyunlarda normal kan serumu demir düzeyi 1.0-1.5 ppm olarak bildirilmiştir33. Elazığ bölgesinde mera öncesi dönemde Baskil ilçesi hariç geri kalan bütün ilçelerde koyun kan serumlarının demir düzeylerinin normal sınırlar içerisinde olduğu gözlenmektedir. Mera döneminde bütün ilçelerdeki koyun kan serumlarının demir düzeylerinin normal sınırlar içerisinde olduğu gözlenmekle birlikte, istatistiksel olarak en yüksek değer Keban (1.55±0.08 ppm) en düşük değer ise Kovancılar (1.24±0.06 ppm) ilçelerinde saptanmıştır. Mera sonrası dönemde Merkez, Sivrice ve Baskil ilçelerinde elde edilen serum demir düzeyi normal sınırların altında bulunmuştur.
Qvernes ve ark.34 koyunların plazma Selenyum konsantrasyonun 150-350 ppb arasında olması gerektiğini, 100 ppb oranının altına düştüğü durumlarda Beyaz kas hastalığının ortaya çıktığını bildirmektedirler. Bu çalışmada, serum selenyum konsantrasyonu mera öncesi dönemde Baskil, mera döneminde ise Ağın ilçesinde 100 ppb değerinin altında bulunmuş diğer tüm ilçelerde 100 ppb'nin üzerinde tespit edilmiştir. Mera sonrası dönem ise tüm ilçelerde 100 ppb değerinin üstünde belirlenmiştir. Her üç döneme ait elde ettiğimiz ortalama değerler (120.18±1.61; 143.20±3.98; 146.79±1.41) Nazıroğlu ve ark.35 Elazığ yöresi sağlıklı Akkaraman koyunlarında buldukları ortalama 110.0±15.8 ppb plazma selenyum düzeyi ile uyumlu, Kurt ve ark.29 Diyarbakır bölgesi Akkaraman koyunlarında buldukları ortalama 64.81±22.93 ppb, Karakılçık ve Aksakal36 Elazığ yöresi koyunlarının plazmasında saptadıkları 33.6 ppb ortalama değerlerden yüksek ve Niekerk ve ark.37 bildirdikleri sonuçtan (284±34 ppb) ise düşük bulunmuştur.
Manganez, özellikle iskelet gelişimi ve üreme için gerekli olan bir elementtir32. Koyunlarda normal kan serumu mangan düzeyi 40-50 ppb olarak bildirilmiştir33. Bu araştırmanın sonucunda elde edilen değerler, yukarıda belirtilen koyun kan serumu normal mangan düzeyleri ile karşılaştırıldığında, bütün ilçelerde, her üç dönemde de koyun kanlarında mangan fazlalığı bulunduğu sonucunu ortaya koymaktadır.
Ruminantlarda serum molibden seviyesinin genelde 0.1-3 ppb arasında olduğu bildirilmektedir1,38. Molibden kan seviyesi, rasyondaki molibden alınımına bağlı olarak hızlı bir şekilde değiştiği, örneğin rasyondaki miktarı 4.5 ppm olan bir koyunda molibden kan seviyesi 10-50 ppb'den 1600-2800 ppb'ye yükselebildiği kaydedilmektedir. Bu çalışmada, mera öncesi ve sonrası dönemlerde serum molibden düzeyi bakımından ilçeler arasında istatistiksel anlamda bir farklılık belirlenmeyip (P>0.05), mera döneminde ise farklı bulunmuştur (P<0.05). Mera öncesi, mera dönemi ve mera sonrası serum molibden düzeyleri sırasıyla 270.34±6.76; 279.83±7.19; 273.05±7.23 şeklinde olup üç dönem arasında istatistiksel olarak bir farklılık tespit edilmemiştir (P>0.05).
Sonuç olarak, Elazığ bölgesi topraklarında kalsiyum ve magnezyum düzeylerinin verilen literatür verilerinin altında olduğu ve buna bağlı olarak koyunlardan alınan serum örneklerinde de bu mineraller bakımından bir eksiklik olduğu tespit edilmiştir. İnsan ve hayvan sağlığında, hayvan beslenmesinde ve veriminde önemli bir yeri olan kalsiyum ve magnezyum minerallerinin eksikliği giderilmediği takdirde çok ciddi sağlık ve ekonomik kayıpların olabileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Elazığ bölgesi hayvancılığında rasyonlara uygun oranda kalsiyum ve magnezyum minerallerinin ilavesinin hayvan sağlığı ve verimini olumlu yönde etkileyebileceği kanatindeyiz.