Araştırmada arıcılıkla uğraşanların yaş durumu incelendiğinde ilk sırada %30'luk bir oranla 46–55 yaş grubunun yer aldığı görülmektedir. Ankara İli Kalecik İlçesi'ndeki gezginci arıcıların yaş ortalamasının 38.65 yıl olduğu belirtilmiştir
7. Kaftanoğlu ve ark.
8 Türkiye'nin 71 İlini kapsayan bir araştırmalarında arıcıların yaş ortalamasını 46.50 yıl olarak bulmuşlardır. Karadeniz bölgesinde yapılan bir çalışmada bu rakam 48 yıl olarak tespit edilmiştir
9. Saner ve ark.
10'nın araştırmasında ortalama üretici yaşı 50 yıl, Kızılaslan ve Adıgüzel
11'in Tokat ilinde yaptığı anket çalışmasında 51.70 yıl olarak tespit edilmiştir. Gündüz
12 Trakya bölgesinde yürüttüğü anket çalışmasının sonuçlarına göre 35–54 yaş grubu (%51.5) ilk sırada yer alırken bunu %42.5 ile 55–77 yaş grubunun izlediğini, % 6.0'lıkgibi küçük oranın ise 19–34 genç yaş grubunun oluşturduğunu bildirmektedir. Kaftanoğlu ve ark.
8'nın, Güler ve ark.
9'nın, Saner ve ark.
10'nın, Kızılaslan ve Adıgüzel
11'in ve Gündüz
12'ün bildirdikleri yaş ortalamaları bu çalışma bulgularıyla benzerlik göstermektedir. Erzincan ilinde yürütülenbu çalışma diğer çalışmalar ile karşılaştırıldığında, bildirilen sonuçlar arasında benzerlik olduğu görülmektedir. Üreticilerin orta yaş ve ileri yaş grubunda yer alması, Türkiye genç nüfusunun arıcılık yapma konusunda fazla istekli olmadıklarını, arıcılığı bir yan uğraşı ve emeklilikten sonra bir uğraş olarak algıladıklarını göstermiştir.
Arıcılıkla uğraşanların %43'lük kısmının ilkokul mezunu, %26'lık kısmının ortaokul mezunu, %18'lik kısmının lise mezunu ve %13'lük kısmının ise üniversite mezunu olduğu, yani eğitim seviyesi arttıkça arıcılıkla uğraşma oranının düştüğü açıkça görülmektedir. Düzce'nin Yığılca ilçesinde yapılan benzer çalışmada13 arıcıların %3'ünün okuryazar (hiç okul eğitimi almadığı halde okuma yazma bilen), %70'inin ilkokul, %7'sinin ortaokul, %14'ünün lise, %6'sının ise üniversite mezunu olduğu tespit edilmiştir. Yılmaz14'ın Edirne ilinde yaptığı araştırmada ise arıcıların %68.7'sinin ilkokul, %9.4'ünün ortaokul, %15.6'sının lise, %6.3'ünün yüksekokul mezunu olduğu gösterilmiştir. Soysal ve Gürcan15'nın Tekirdağ ilinde yürüttükleri bir çalışmada, yetiştiricilerin %13'ü okur–yazar değil, %50'sinin ilkokul, %15'inin ortaokul, %20'sinin lise, %2'sinin ise üniversite mezunu olduğu belirlenmiştir. Ağrı, Kars, Iğdır ve Ardahan bölgesinde yapılan çalışmada, arıcıların %4.3'ü okuryazar, %15.6'sı ortaokul, %28.4'ü lise, %27.6'sı ön lisans, %1.4'ü lisans mezunudur16. Tunceli ilinin Pülümür ilçesinde yapılan anket sonuçlarına göre, arıcıların %49'u ilkokul, %24'ü ortaokul, %24'ü lise ve %3'ü ise yüksekokul mezunudur17. Gündüz12'ün Trakya bölgesinde yaptığı araştırmaya göre üreticilerin %31'i ilkokul, %12'si ortaokul, %33.5'i lise, %8.5'i ön lisans, %14'ü lisans, %0.5'i yüksek lisans mezunu olduğunu göstermiştir. Bildirilen diğer araştırma bulguları, bu çalışma bulguları ileparalellik göstermekte olup eğitim seviyesi arttıkça arıcılıkla uğraşma oranının düştüğü açıkça görülmektedir.
Arıcılıkla uğraşanların yıllık aile gelirleri Tablo 3'de verilmiştir. Genel toplamda arıcılıkla uğraşanların yaklaşık %80'ninin 10 000–40 000 TL arası bir gelire sahip olduğu görülmektedir. İşletmeler ortalamasında toplam aile gelirinin %72.75'inin tarımsal gelir, %27.25'inin ise tarım dışı gelirin oluşturduğun, toplam aile gelirinin 5924.47 milyon TL (3592.40 $) ile 21678.05 milyon TL (13144.85 $) arasında değiştiği, işletmeler ortalamasında ise 12.824.92 milyon TL (7776.60 $) olduğun bildirilmiştir18. Bölüktepe ve Yılmaz19'ın Bursa ilinde yaptıkları araştırmada katılımcıların aylık gelirlerinin %10.3'ü 500 TL ve daha az, %24.7'si 501– 800 TL, %30.7'si 801-1 000 TL, %22.9'u 1 001–2 000 TL, %11.3'ü 2000 TL olduğunu, gelir dağılımı bakımından 501-2 000 TL arasında aylık geliri olanların %78.3'lük kesimi oluşturduğunu tespit etmişlerdir. Mevcut çalışmalar gösteriyor ki arıcıların çoğunluğu orta gelir grubunda yer almaktadır.
Arıcılıkla uğraşanların yıllık arıcılıktan elde ettikleri gelir incelendiğinde, kovan sayısı 51–100 olan işletmelerin 5 001-20 000 TL arasında ciddi manada arıcılık geliri elde ettikleri görülmüştür. Öztürk20 Ordu ilinde yaptığı araştırmada arıcıların, %21.8'nin gelirinin 30 000 TL ve altında, %24.5'inin gelirinin 30 001-60 000 TL arasında, %26.4'ünün gelirinin 60 001-90 000 TL arasında, %12.7'sinin gelirinin 90 001-130 000 TL arasında ve %14.5'inin gelirinin 130 001 TL'den daha fazla olduğunu belirtmiştir. Ordu ile Erzincan arıcıları arasında gelir dağılımlarındaki bu fark, Ordu arıcılarının kooperatifçiliği benimsemiş olması, bölge arıcılarında AR-GE çalışmalarına önem veriliyor olması ve pazarlama kanallarının geniş olması gösterilebilir.
Tablo 5 incelendiğinde, arıcılıkla uğraşanların yaklaşık %42'sinin 20 yılı aşkın bir süredir, arıcılıkla uğraştıkları söylenebilir. Çelik21'in Ankara ili Kalecik ilçesindeki anket çalışmasında bu rakam 15.51 yıl, Özbilgin ve ark.22'nın Ege bölgesinde yaptığı anket çalışmasında 18 yıl, Şahinler ve Gül23'ün Hatay ilinde yaptığı çalışmasında ise bu rakam 10.5 yıl olarak belirlenmiştir. Günbey24 Van ilinde yaptığı çalışmasında arıcılık deneyim süresinin ortalamasını 15.15 yıl olarak belirtmişlerdir. Erzincan ilinde yapılan mevcut çalışmada bulunan değerin literatürlerde bildirilen değerlerden biraz daha yüksek olduğu görülmektedir. Bu durum Erzincan ilinin dağlık yapısı nedeniyle geçmişten günümüze diğer tarımsal faaliyetlerde aktif olmaması ile bağdaştırılabilir.
Arıcılıkla uğraşanların arıcılıkla ilgilenme durumları incelendiğinde; genel toplamda arıcılıkla uğraşanların yaklaşık %60'nın arıcılığı ikinci bir uğraş olarak yaptığı görülmektedir. Düzce'nin Yığılca İlçesinde arıcıların %1.4'ü ana gelir kaynağı olarak, %1.4'ü hobi olarak, %97.2'si ise yan gelir kaynağı olarak arıcılık yapmaktadır. Elde edilen bu sonuçlara göre, arıcılığın Yığılca ilçesinde henüz ekonomik anlamda önemli bir tarımsal uğraş alanı olarak görülmediği vurgulanmıştır13. Tunceli'nin Pülümür ilçesinde yapılan araştırmada arıcıların %70'inin arıcılığı esas geçim kaynağı olarak, geri kalan %30'unun ise yan gelir kaynağı olarak yapmakta olması, arıcılığın o bölgede ekonomik olarak önemli bir tarımsal uğraş olduğunu göstermektedir17. Ağrı, Kars, Iğdır ve Ardahan bölgesinde yapılan araştırmada ise arıcıların %40'ının tek geçim kaynağının arıcılık olduğu belirlenmiştir16. Kırşehir ilinde yapılan çalışmada arı yetiştiricilerinin %17'sinin tek gelir kaynağı olarak, %57'nin ise ek gelir sağlamak amacıyla arıcılık yaptığı saptanmıştır25. Burdur'da arıcılık yan gelir elde etmek için, Isparta'da da meslekten ziyade hobi olarak yapılmaktadır26. Bartın yöresinde yapılan anket çalışmasında arıcıların %29'nun geçimlerini arıcılıktan sağladıkları; geri kalan kısmının %9'nun ticaret, %7'sinin işçi, %7'sinin memur ve %48'lik gibi büyük bölümünün emekli olduğu ve arıcılığı hobi ya da yan gelir amacıyla yaptıklarıbelirlenmiştir27. Yerlikaya ve Şahinler17 ile Sezgin ve Kara16'nın çalışmalarında arıcıların arıcılığı tek geçim kaynağı olarak görüldüğü bildirilirken, Lermi27 ile Tunca ve Çimrin25 çalışmalarında arıcılığın ek gelir kaynağı ve ikincil bir uğraşı olarak görüldüğünü tespit etmişlerdir.
Arıcılıkla uğraşanların %58'lik kısmının arıcılığa 1-10 kovanla başladığı görülmektedir. Bu durum arıcıların tecrübe kazandıktan sonra kovan sayılarını arttırma eğiliminde olduklarının bir göstergesi olarak yorumlanabilir.
Sonuç olarak, Erzincan ili genel olarak farklı iklim ve bitki örtüsü özelliklerine sahip olan, arıcılığa uygun bir yöredir. Ancak bu uygun koşullar çeşitli nedenlerden, özellikle halkın arıcılık konusunda yeterli bilgi ve tecrübeye sahip olmayışı, örgütlenmede yetersizlik gibi nedenlerden dolayı Erzincan arıcılığı istenilen seviyede değildir. Arıcılıkla ilgili problemler; özellikle de eğitim, uygun kredi ve teşvikler, pazar ve ulaşım problemleri giderildiğinde ve tüketicinin arı ve ürünleri hakkında bilgi seviyesi eğitim, kurs ve kamu spotları kanalları aracılığıyla arttırıldığındayörenin arıcılık açısından taşımış olduğu potansiyel değerlendirilmiş olacaktır.