[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]
Fırat University Journal of Health Sciences (Veterinary)
2016, Cilt 30, Sayı 1, Sayfa(lar) 045-054
[ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
Kedi ve Köpeklerde Uzun Kemik Kırıklarının Sağaltımında Akrilik Eksternal Fiksasyon ve İntramedullar Pin Uygulama Sonuçlarının Klinik ve Radyografik Olarak Değerlendirilmesi
Aydın SAĞLIYAN, Mehmet Cengiz HAN
Fırat Üniversitesi, Veteriner Fakültesi, Cerrahi Anabilim Dalı, Elazığ, TÜRKİYE
Anahtar Kelimeler: Kırık, akrilik eksternal fiksasyon, intrameduller pin, kedi, köpek
Özet
Sunulan bu çalışmada, köpek ve kedilerde ekstremite uzun kemik kırıklarının sağaltımında akrilik eksternal fiksatör ve intrameduller pin uygulamalarının klinik ve radyografik bulguları değerlendirilerek, iyileşme sonuçları ve karşılaşılan komplikasyonların araştırılması amaçlandı.

Bu çalışma, Fırat Üniversitesi Veteriner Fakültesi Cerrahi Kliniğine getirilen değişik ırk, yaş ve cinsiyetteki 28 köpek ve 17 kedi üzerinde gerçekleştirildi.

Femur kırığı bulunan 4 (n= 4 köpek), tibia kırığı bulunan 8 (n= 5 köpek ve n= 3 kedi), humerus kırığı bulunan 2 (n= 2 kedi) ve radius-ulna kırığı bulunan 4 olguya (n= 2 köpek ve n= 2 kedi) akrilik eksternal fiksatör uygulanırken femur kırığı bulunan 10 (n= 6 köpek ve n= 4 kedi), tibia kırığı bulunan 5 (n= 3 köpek ve n= 2 kedi), humerus kırığı bulunan 6 (n= 4 köpek ve n= 2 kedi) ve radius-ulna kırığı bulunan 6 olguya (n= 4 köpek ve n= 2 kedi) intramedullar pin uygulandı. Olguların operasyon sonrası en az 35 gün süreyle klinik ve radyografik muayeneleri gerçekleştirilerek sağaltım sonuçları karşılaştırıldı.

Yapılan değerlendirmede, akrilik eksternal fiksasyon uygulanan köpeklerin 8'inde çok iyi, 3'ünde iyi sonuç elde edildi. Bir olguda kraniale dogru hafif bir açılanma tespit edildi. Kedilerde ise akrilik eksternal fiksasyon uygulanan olguların 6'sında çok iyi iyileşme görülürken, 1 olguda hafif topallık saptandı. Köpeklerde intrameduller fiksasyon uygulanan vakaların 15'inde çok iyi iyileşme tespit edilirken, 2'sinde hafif topallıkla karşılaşıldı. Kedilerde ise intrameduller fiksasyon uygulanan 9 olguda (%90) çok iyi iyileşme görülürken, 1 olguda iyi bir iyileşme derecesi elde edildi.

Sonuç olarak akrilik eksternal fiksatör ve intramedullar pin uygulamalarının uzun kemik kırıklarında ekonomik, ulaşım kolaylığı ve etkin birer sağaltım seçeneği olarak klinik pratikte yaygın olarak uygulanabileceği kanısına varıldı.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Giriş
    Travmatik veya patolojik nedenlere bağlı olarak kemik dokunun bütünlüğünün bozulmasıyla ortaya çıkan lezyonlara genel olarak kırık adı verilmektedir1-3. Veteriner ortopedide ekstremite kırıklarıyla oldukça sık karşılaşılmaktadır. Köpek ve kedilerde kırığa neden olan faktörler daha çok trafik kazaları, yüksekten düşme, ateşli silah yaralanmaları, travmalar, hayvanların birbiriyle olan kavgaları ve belirlenemeyen daha birçok neden sayılabilir4,5.

    Araştırmacılar kırık sağaltımında göz önünde bulundurulması gereken ilk noktanın kırılan kemiğin normal anatomik şeklinin yeniden oluşturulması ve kırığın şekillendiği ekstremitenin fonksiyonlarının en kısa sürede yeniden kazandırılarak hayvanın yürümesini sağlamak olduğunu bildirmişlerdir6-9. Bunu sağlayabilmek için birçok fiksasyon yöntemi geliştirilmiştir10-16. Kırık sağaltımında kullanılacak olan yöntemin seçiminde pek çok faktör göz önünde bulundurulmalıdır. Bunlar kırığın şekli, yeri, durumu, kırığın oluştuğu kemik, hayvanın yaşı, mizacı, hayvan sahibinin ekonomik durumu olarak sıralanabilir8,17 Seçilen fiksasyon tekniğinin en az travma oluşturan ve kolay uygulanabilir olması gerektiği vurgulamaktadır

    Günümüzde kırık sağaltımı amacıyla kullanılan materyal ve uygulanan yöntemlerden hiçbirinin tam manasıyla mükemmel olmadığı, her yöntemin kendine göre bazı avantaj ve dezavantajlarının olduğu tespit edilmiştir13,18,19. Bu nedenle kırık fiksasyon yöntemleri üzerine çalışmalar halen yoğun bir şekilde devam etmektedir. Kırık onarımında kullanılan yöntemler arasında klasik kafes istirahati1, bandaj20-22, serklaj uygulamaları11, vida uygulamaları, plak uygulamaları16,17,23, eksternal fiksatör uygulamaları9,24,25 ve intramedüller pin uygulamaları sayılabilir16,17,19.

    İntrameduller pin uygulaması ekstremite kırıklarında sık olarak başvurulan yöntemlerden biridir. İntrameduller pin tek başına fiksasyon materyali olarak özellikle küçük köpek ve kedilerde, transversal ya da kısa oblik diyafizer kırıklar için endikedir. Diyafizer oblik kırıklarda tek başına kullanılabileceği gibi serklaj teli ile birlikte de uygulanabilir26,27. Pin seçimi yapılırken medullar kanalın distalini doldurması amaçlanır28. İntrameduller fiksasyon ile ilgili enfeksiyon, implant başarısızlığı, implant göçü, fiksasyon kaybı, nonunion gibi komplikasyonlar diğer fiksasyon türlerinde de görülebilir. Postoperatif olarak karşılaşılan bu komplikasyonların çoğu genelde intrameduller pin uygulaması esnasında prensiplerin yanlış uygulanması, dikkate alınmaması, fiksasyon malzemesinin özensiz seçilmesi veya yerleştirilmesindeki bir eksiklikten kaynaklanmaktadır8.

    Veteriner ortopedide kırıkların sağaltımı amacıyla sıkça kullanılan yöntemlerden biri de akrilik eksternal fiksatör uygulamalarıdır15,26,29. Eksternal fiksatörlerle immobilizasyon genellikle distraksiyon, kompresyon, dirseklenme, makaslanma, rotasyonel ve torsiyonel güçlere karşı koyarak rijid bir fiksasyon sağlar (30). Akrilik eksternal fiksatör uygulamaları her boyuttaki hastalarda ve birçok kırık tipinin onarımında rahatlıkla uygulanabilen ucuz ve etkili bir yöntemdir15,31. Eksternal fiksasyon çivisi olarak daha çok tam veya yarım pinler schanz, steinman ve kirschner pinleri kullanılarak kemik fragmentlerinin fiksasyonu sağlanabilir26,30. Özellikle tibia ve radius gibi uzun kemik kırıklarında ve ekstremite deformitelerinin düzeltilmesinde bu yönteme çok sık başvurulmaktadır30,32. Akrilik eksternal fiksatörler sadece uzun kemik kırıklarında değil aynı zamanda mandibula kırıkları29,33 ve kanatlı hayvanlarda çeşitli kırıkların fiksasyonunda da rahatlıkla kullanılabilmektedir3. Aynı zamanda bu tür fiksatörler parçalı kırıkların sağaltımında tek başlarına veya intrameduller pinlere destek olmak amacıyla ve nötralizasyonu sağlayarak fiksasyonu kuvvetlendirmek amacıyla da kullanılabilirler15,26. Gerekli durumlarda akrilik fiksatör barlar bir birlerine akrilikle tutturularak bilateral, uniplanar, bilateral biplanar veya quadrilateral olarak da uygulanabilir26,30,34,35.

    Bu çalışmada, kedi ve köpeklerde karşılaşılan ekstremite uzun kemik kırıkların onarımında akrilik eksternal fiksasyon ve intrameduller pin uygulamalarının klinik ve radyografik bulguları, iyileşme sonuçları ve karşılaşılan komplikasyonların sunulması amaçlanmıştır.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Materyal ve Metot
    Çalışmanın materyalini; Fırat Üniversitesi Veteriner Fakültesi Cerrahi Anabilim Dalı Kliniğine kırık şüphesiyle getirilen hastalar oluşturdu. Bu kapsamda klinik ve radyografik incelemeler sonucu kırık tanısı konulan değişik ırk, yaş ve cinsiyetteki 28 köpek ve 17 kedi çalışmaya dahil edildi.

    Alınan anamnezden sonra, tüm olguların klinik muayenesinde araştırmacıların bildirdiği kriterler göz önüne alınarak ağrı, topallık, hematom, anormal oynaklık, lokal duyarlılık, krepitasyon, fonksiyon kaybı ve deformasyon bulguları değerlendirildi. Daha sonra hayvanlar 1 mg/kg dozunda kas içi ksilazin (Rompun %2, Bayer) uygulanarak sedasyona alındıktan sonra anterioposterior (A/P) ve mediolateral (M/L) olmak üzere iki yönlü direkt radyografileri ile kesin tanı koyuldu.

    Çalışmada toplam 45 vaka (%62.22'si köpek, %37.78'i kedi) değerlendirildi. 28 köpeğin 10'unda femur, 8'inde tibia, 4'ünde humerus ve 6'sında da radius-ulna kırığı saptanırken, 17 kedinin 4'ünde femur, 5'inde tibia, 4'ünde humerus, 4'ünde de radius-ulna kırığı ile karşılaşıldı. Olguların elde edilen preoperatif radyografileri üzerinde kırık lokalizasyonları, kırık şekilleri, uygulanacak tedavi, çivi tipi ve kalınlığına yapılan ön çalışma ile belirlendi ve operasyon için hayvana gün verildi.

    Olgulara operasyondan yaklaşık 30 dk önce deri altı yolla 0.04 mg/kg dozda atropin sülfat (Atropin %2, Vetaş) uygulandı. Premedikasyon kas içi olarak 2 mg/kg dozda ksilazin HCl (Rompun %2, Bayer) uygulanmasıyla gerçekleştirildi. Anestezi indüksiyonu ketamin HCl'nin (Alfamine %10, Egevet) 10 mg/kg dozda damar içi enjeksiyonuyla sağlandı. Endotrakeal yolla entübe edilen olguların anestezi idamesi %1.5 izofloran ile gerçekleştirildi. Operasyon bölgesi, kırığın bulunduğu kemiğin alt ve üst eklemini içine alacak şekilde traş edildi. Antisepsi için, deri antiseptiklerinden benzalkolyum klorür %10 (Zefiran®, İlsan) ve povidon iyodür %10 (Biokadin®, Adeka) kullanıldı ve operasyon bölgesi steril örtüler ile sınırlandırıldı.

    Olgularda humerus ve femur kırıklarında lateral pozisyonda operasyon masasına alınırken radius-ulna ve tibia kırıklarında bilateral eksternal fiksatör uygulamaları için ilgili ekstremite yukarıya asıldı (hanging limb position).

    Femur, humerus ve radius-ulna kırığı bulunan olgularda kırık bölgesine kranio-lateral, tibia kırığı bulunan olgularda ise medial yaklaşımla kırık bölgesine ulaşıldı2,5,20,26.

    Olgunun durumuna göre değişen kırık sağaltımlarında; akrilik eksternal fiksatör uygulamaları veya intramedullar pin kullanılarak PVC destekli bandaj uygulaması yapıldı.

    Köpeklerde femur kırıklarının (n= 10) 4'üne eksternal fiksasyon 6'sına interneduller fiksasyon, tibia kırıklarının (n= 8) 5'ine eksternal fiksasyon 3'üne interneduller fiksasyon, humerus kırıklarının (n= 4) 4'üne interneduller fiksasyon uygulanırken radius-ulna kırıklarının (n= 6) 2'sine eksternal fiksasyon 4'üne intrameduller fiksasyon uygulandı (Tablo 1).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 1: Çalışmadaki köpeklere ait veriler

    Kedilerde ise femur kırıklarının (n= 4) 4'üne internal fiksasyon, tibia kırıklarının (n= 5) 3'üne eksternal fiksasyon 2'sine interneduller fiksasyon, humerus kırıklarının (n= 4) 2'sine eksternal fiksasyon 2'sine interneduller fiksasyon uygulanırken radius-ulna kırıklarının (n= 4) 2'sine eksternal fiksasyon 2'sine de intrameduller fiksasyon uygulandı (Tablo 2).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 2: Çalışmadaki kedilere ait veriler

    Köpeklerde toplam 11 kırık olgusuna (4 femur, 5 tibia, 2 radius-ulna), kedilerde ise toplam 7 olguya (3 tibia, 2 humerus, 2 radius-ulna) ekternal fiksasyon uygulaması yapıldı. Bu amaçla soğuk akrilik (Self Cure, Arcylic repair material, Imicryl) kullanıldı. Kırık bölgesine ulaşıldıktan sonra kırık uçları redükte edilerek Steinmann çivisi veya Schanz pinlerinin gönderileceği açı belirlendi. Bistüri ucu ile deriye kısa bir ensizyon yapılarak pinin ucu buradan geçirildi. Pinler kemiğe yerleştirilirken pin ile kemik arasında belirli bir açı olmasına özen gösterildi. Kırığın şekline göre her iki fragmente en az iki adet pini olacak şekilde gönderildi. Kırık hattına yakın olan pin kırık hattına 0.5–2 cm uzaklıkta olacak şekilde uygulandı. Hayvanın yaşı ve vücut ağırlığı ile fiksatör gövdesinin çapı değerlendirilerek deri ve fiksatör gövdesi arasında 1–3 cm mesafe bırakıldı. Redüksiyondan sonra pinlerin uçları hazırlanan akrilikle sabitlendi. Akriliğin donması için gerekli olan sürede redüksiyonun devamlılığı sağlandı. Bu sırada ısınan fiksasyon pinleri serum fizyolojik ile soğutuldu. Akrilik fiksatör gövdesinin üzeri sargı bezi ve flaster ile sarılarak kapatıldı. Pin dibi enfeksiyonlarından korunmak için günde iki kez pinlerin deri ile temas halinde olan kısımları %10 povidon iyodür (Biokadin®, Adeka) ile temizlendi, antibiyotikli sprey (Devamisin spray, Vetaş) uygulaması yapılarak gazlı bezlerle korundu. Gerekli durumlarda Elizabeth yakalığı kullanıldı.

    Köpeklerde toplam 17 vakada (6 femur, 3 tibia, 4 humerus ve 4 radius–ulna) kedilerde ise 10 vakada (4 femur, 2 tibia, 2 humerus ve 2 radius-ulna) intrameduller fiksasyon kullanıldı. Bu amaçla humerus, radius-ulna, femur ve tibia kırıklarının sağaltımında intramedullar pin uygulaması retrograd yöntemle gerçekleştirildi ve medullar kanalı dolduracak şekilde uygun çaplarda pinler kullanıldı. Olgulara postoperatif PVC destekli bandaj yapıldı. Gerekli durumlarda Elizabeth yakalığı kullanıldı.

    Tüm olgularda kırık bölgesine lokal antibiyotik uygulandı, ayrıca hayvanlara 7 gün süreyle paranteral antibiyotik (İecillin 800 IU) ve üç gün süreyle 0.2 mg/kg dozunda deri altı meloksikam (Maxicam®, Sanovel) enjeksiyonu yapıldı. Açık kırık bulunan olgularda (Olgu no= 4) antibiyotik uygulamasına 10 gün devam edildi.

    Operasyon sonrası tüm olguların ilgili ekstremitelerinin radyografileri alınarak, kırığın redüksiyonu, stabilizasyonu ve implantın pozisyonu kontrol edildi.

    Olguların postoperatif dönemdeki ilk klinik ve radyografik kontrolleri birinci haftada yapılarak kallus oluşumu, kırık hattı, korteks kayması, serklaj ve çivi pozisyonları değerlendirildi. İkinci hafta tüm intrameduller pin uygulanan olguların bandajları yenilendi. Postoperatif 21. günde olguların klinik ve radyolojik kontrolleri yapılarak, ekstremite fonksiyonu, kırık stabilitesi ve kallus oluşumu yönünden değerlendirilerek intrameduller pin uygulanan vakaların bandajları uzaklaştırıldı.

    Operasyon sonrasında en az 35 gün süreyle yapılan kontrollerde bazı araştırmacıların (15, 25, 32) bildirdiği topallık skorlaması yapılarak değerlendirildi (Tablo 3).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 3: Çalışma olgularının sonuçlarını değerlendirme skalası

    Eksternal ve intrnal fiksasyon uygulana olgularda yapılan klinik ve radyografik sonuçlar göz önüne alınarak 35–50. günlerde uygulanan pinler uzaklaştırıldı. İntrameduller pin uygulanan 3 vakada yapılan değerlendirmede pinlerin yerlerinde kalması uygun görüldüğü için çıkarılmadı. Yapılan operasyonla pinleri uzaklaştırılan olgulara tekrar koruyucu bir bandaj yapılmadı. Hayvan sahiplerine 2 hafta süreyle kontrollü yürüyüş ve pasif eklem hareketleri yaptırmaları önerildi. Pinlerin uzaklaştırılmasından sonra tekrar kırık vakasıyla karşılaşılmadı.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Bulgular
    Kırık vakası tespit edilen köpeklerin 18'ini erkek (%64.29), 10'u dişi (%35.71) oluştururken, kedilerin 8'i erkek (%47.06), 9'unu da dişilerin (%52.94) oluşturduğu not edildi.

    Köpeklerde kırık vakalarını oluşturan nedenler irdelendiğinde; 28 olgunun 14'unda (%50) trafik kazası, 2'sinde (%7.14) ateşli silah yaralanması, 4'ünde (%14.29) direkt travma ve 8'inin de (%28.57) nedeni bilinmiyordu. Kedilerde ise; 17 olgunun 10'u (%58.82) trafik kazası, 6'sı (%35.30) yüksekten düşme ve 1'i de (%5.88) ateşli silah yaralanmasından kaynaklandığı tespit edildi.

    Köpeklerde kırık olgularının 11 (%39.29) tanesi akrilik eksternal fiksasyon yöntemiyle tedavi edilirken 17 (%60.71) tanesi intrameduller pin uygulama yöntemiyle tedavi edildi. Kedilerde ise 7 (%41.18) olgu akrilik eksternal fiksasyonla tedavi edilirken 10 (%58.62) olgu intrameduller pin uygulama yöntemiyle tedavi edildi.

    Uygulanan akrilik eksternal fiksatörün sertleştikten sonra yeterince dayanıklı olduğu ve hiçbir vakada yapısının bozulmadığı tespit edildi. Bu amaçla kullanılan pinlerin hiç birinde eğilme, kırılma ve açılanma gibi komplikasyonlarla karşılaşılmadı. Akrilik ekternal fiksatör uygulanan tüm olgularda hayvanların fiksatörü iyi bir şekilde tolere ettikleri ve fiksatörün hayvan yürürken hiçbir zorlamaya neden olmadığı gözlendi. Uygulanan bu yöntemin yeterli stabilite ve immobilite sağladığı görüldü.

    Köpek ve kedilerde intrameduller fiksasyon uygulanan vakaların (n= 27) 22'sinde (%81.48) Steinmann çivisi kullanılırken 5'inde (%18.52) Schanz çivisi kullanıldı. Çalışma olgularının hiçbirinde nonunion, osteomiyelitis, stabilite bozukluğu, çivi eğilmesi ve kırılması izlenmedi.

    Çalışma sonucunda, yapılan değerlendirmede akrilik eksternal fiksasyon uygulanan köpeklerin (n= 11) 8'inde (%72.72) çok iyi (Olgu no: 3, 6, 9, 10, 13, 20, 27, 28), 3'ünde (%27.27) iyi sonuç elde edildi (Olgu no: 1, 7, 19). Üç nolu olguda kraniale doğru hafif bir açılanma tespit edildi (Şekil 1 ve 2). Kedilerde ise akrilik fiksasyon uygulanan olgularda (n= 7) 6'sının (%85.71) çok iyi (Olgu no: 3, 4, 10–12, 15) (Şekil 3), 1'nin (%14.29) iyi (Olgu no: 5) olduğu görüldü. Köpeklerde (Olgu no: 7) ve kedilerde (Olgu no: 11) birer olguda pin dibi enfeksiyonla karşılaşıldı. Pin dibi enfeksiyonu görülen olgularda bölgeye lokal antiseptik uygulaması ve hayvanlara yoğun parenteral antibiyotik kullanımı ile tedavi edildi.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 1: Olgu 3’ün A. Preoperatif (M/L) B. Postoperatif (M/L) C. Postoperati 37. gün D. Postoperati 37. gün (A/P) radyografik görünümü


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 2: Olgu 3’ün postopearatif 37. gün fiksatör uzaklaştırıldıktan sonraki görünümü (M/L)


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 3: Olgu 11’in A. Preoperatif (M/L) B. Postoperatif (M/L) C. Postoperatif 35. gün (M/L) D. Postoperatif 35. gün fiksatör uzaklaştırıldıktan sonraki radyografik görünümü (M/L)

    Köpeklerde intrameduller fiksasyon uygulanan (n= 17) vakaların sonuçlarına bakıldığında 15'inde (%88.24) çok iyi iyileşme (Olgu no: 2, 4, 5, 11, 12, 15–18, 21–26) tespit edilirken, 2'sindeki iyileşme (%11.76) iyi olarak derecelendirildi. (Olgu no: 8, 14). Köpeklerde bir olguda (Olgu no: 8) taşkın kallus oluşumu gözlendi (Şekil 4). Kedilerde ise intrameduller fiksasyon uygulanan (n= 10) 9 olguda (%90) çok iyi iyileşme (Olgu no: 1, 2, 6–9, 13, 14, 16) görülürken (Şekil 5), 1 olguda (%10) iyi sonuç görüldü (Olgu no: 17). Köpeklerde bir olguda destek amacıyla kullanılan PVC'nin kırılması bir olguda da bandajın erken bozulmasından dolayı bandajları hemen yenilendi.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 4: Olgu 8’in postoperati 35. gün radyografik görünümü (M/L)


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 5: Olgu 14’ün A. Preoperatif (M(/L) B.Postoperatif (M/L) C. Postoperatif 35. gün (M/L) D. Postoperatif 35. gün pin uzaklaştırıldıktan sonraki radyografik görünümü (M/L)

    Postoperatif 35–50. günlerde akrilik eksternal fiksatör ve intrameduller pinler uzaklaştırıldıktan sonra deride oluşan yaralar antiseptikle temizlenerek 6–10 gün içinde kapandığı görüldü. Eksternal fiksatör uygulanan vakalarda özellikle pinlerin kemiğe yerleştirildiği kısımlarda postoperatif süreçte periosteal üremeler görüldü. Oluşan bu üremeler pinlerin alınmasından sonra remodelizasyona bağlı olarak gerilediği ve oradan kalktığı tespit edildi.

    Yapılan değerlendirme sonucunda kırık vakalarında ortalama pinlerin uzaklaştırılma süreleri köpeklerde; humerus 38 (35–50. gün), radius-ulna 40 (37–45. gün), femur 37 (35–40. gün), tibia 38 gün (35–48. gün) olarak belirlendi. Kedilerde ise; humerus 36 (35–38. gün), radius–ulna 38 (35–40. gün), femur 38 (35–40. gün), tibia 38 gün (35–42. gün) olarak tespit edildi.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Tartışma
    Köpek ve kedilerde karşılaşılan uzun kemik kırıklarının oluşum nedenleri arasında en çok trafik kazaları ve yüksekten düşme olayları rol oynamaktadır2-4,26,36. Yapılan bu çalışma verileri değerlendirildiğinde köpeklerde uzun kemik kırıklarının 14'unda (%50) trafik kazası, 2'sinde (%7.14) ateşli silah yaralanması, 4'ünde (%14.29) direkt travma ve 8'inin de (%28.57) nedeni bilinmiyordu. Kedilerde ise; 17 olgunun 10'u (%58.82) trafik kazası, 6'sı (%35.30) yüksekten düşme ve 1'i de (%5.88) ateşli silah yaralanmasından kaynaklandığı tespit edildi.

    Konuyla ilgili yapılan araştırmalarda37,38 femur kırıklarının diğer uzun kemik kırıklarına oranla daha fazla görüldüğü bildirilmiştir. Ünlüsoy ve Bilgili17 köpeklerde 15 olgu da görülen toplam 18 kırığın 10'unun femur'da, 2'sinin tibia'da, 3'ünün humerus'ta, 3'ünün de radius-ulna'da olduğunu tespit etmişlerdir. Yapılan diğer bir çalışmada25 köpeklerde uzun kemik kırıklarının %54.5'i tibia, %22.8'i antebrachium, %13.7'si femur, %2'si humerusta saptanırken kedilerde ise %50 tibia, %25 antebrachium ve %25'ide femurda oluştuğu tespit edilmiştir. Sağlam ve Yeşilören39 ise çalışmalarında kedilerde uzun kemiklerdeki dağılımı humerus %15, radius-ulna %15, femur %30, tibia %40 olarak belirlemişlerdir. Mevcut çalışmada ise toplam 45 vaka (%62.22'si köpek, %37.78'i kedi) değerlendirildi. 28 köpeğin 10'unda femur (%35.71), 8'inde tibia (%28.57), 4'ünde humerus (%14.29) ve 6'sında da radius–ulna (%21.43) kırığı bulunurken, 17 kedinin 4'ünde femur (%23.53), 5'inde tibia (%29.41), 4'ünde humerus (%23.53), 4'ünde de radius-ulna (%23.53) kırığı ile karşılaşıldı.

    Araştırmacılar2,5,20,26 ekstremite uzun kemik kırıklarında bölgeye ulaşım yerleri olarak femur, humerus ve radius-ulna kırıklarında kemiğin kranio-laterali, tibia kırığında ise medial yaklaşımı önermişlerdir. Yapılan bu çalışmada da tüm olgularda kırık hattına ulaşmada bildirilen bölgeler tercih edilmiştir. Çalışmada opere edilen tüm olgularda kırık fragmentlerine rahatlıkla ulaşılmıştır. Bu nedenle söz konusu kemik kırıklarında yukarıda bildirilen yaklaşımın anatomik redüksiyonu sağlamada uygun olacağı düşünülmektedir.

    Yapılan çalışmalarda1,7,37,40 kırık sağaltımında uygulanan intrameduller fiksasyon sonrası kırık hattına kompresyon, gerilme, torsiyon ve bükülme kuvvetlerinin etki etiği bildirilmiştir. Bu nedenle kırık fiksasyonu amacıyla kullanılan materyallerin söz konusu kuvvetlere dayanabilmesi gerekir. Yapılan çalışmada köpek ve kedilerde intrameduller fiksasyon amacıyla kullanılan çivilerde bükülme, kırılma veya deformasyon gibi herhangi bir komplikasyonla karşılaşılmadı. Postoperatif 3 hafta süreyle uygulanan PVC destekli bandaj uygulamalarının da rotasyonel kuvvetleri önlemede etkili olduğu kanısına varılmıştır. Sonuçlar değerlendirildiğinde eksternal fiksatörün de uzun kemik kırıklarında uygun bir sağaltım seçeneği olarak kullanılabileceği gözlendi. Araştırmacılar41-45 eksternal fiksasyon uygulamalarının makaslama, dirsekleme, kompresyon, distrsksiyon ve torsiyonel gibi hareketleri kısıtladığı için diğer fiksasyon yöntemlerine göre tercih edilebileceğini bildirmişlerdir. Yapılan bu çalışmada eksternal fiksasyon uygulanan olgularda, bir olguda (3 nolu olgu) öne doğru hafif bir açılanma görülürken postoperatif iyileşme süresince fragmentlerde, bildirilen bu komplikasyonlardan hiç biriyle karşılaşılmadı.

    Ekstremite kırıklarında intrameduller fiksasyon uygulamalarından sonra yapılan bandajın, eklem sertliği, bacakta inaktivasyon atrofisi ve çeşitli derecelerde fonksiyon kaybına neden olduğu çalışmalarda bildirilmiştir46,47. Yapılan bu araştırmada da intrameduller fiksasyon uygulanan tüm kedi ve köpeklerde üç hafta süreyle PVC destekli bandaj yapılmıştır. Bandajın uzaklaştırılmasından sonra hayvanlarda görülen bu tür komplikasyonların giderilmesi amacıyla hayvan sahiplerine kontrollü yürüyüş ve pasif eklem hareketlerinin yaptırılması önerildi. Bu uygulamalarla birlikte karşılaşılan kas atrofileri ve ekstremite fonksiyon kayıplarının zamanla düzeldiği tespit edildi. Eksternal fiksasyon uygulanan tüm olgularda ise hayvanların operasyonda birkaç gün sonra ekstremiteye yük vererek kullanmaya başladığı görüldü. Ayrıca bu hayvanlarda ekstremiteye destekli bandaj yapılmaması ve buna bağlı olarak da gelişmesi muhtemel komplikasyonların daha nadir görülmesi bir avantaj olarak değerlendirilmiştir.

    Araştırmacılar6,48-51 ekternal fiksasyon uygulamalarına bağlı olarak gelişebilen komplikasyonları, pin dibi enfeksiyonu, pinlerde gevşeme, nöromüskuler problemler, gecikmiş union ve nonunion olarak bildirmişlerdir. Genellikle pin-deri temas noktası etrafında minimal doku reaksiyonu ve hafif seröz bir akıntının her zaman görülebileceği ifade edilmiştir. Bazı klinisyenler bu deri drenajını olası bir enfeksiyonu önlemede bariyer görevi yapan, steril kabuk oluşumu için tercih etmektedirler44,49. Bir kısım araştırmacı ise enfeksiyonu önlemek amacıyla pin diplerinin bakım ve temizliğinin yapılmasını önermektedirler6,36,38. Yapılan bu çalışmada pin dipleri düzenli olarak antiseptiklerle temizlendikten sonra bölgeye antibiyotikli sprey uygulandı. Eksternal fiksasyon uygulamalarında çok sık olarak karşılaşılan pin gevşemesinin nedenini Kraus ve ark.34 pinlerin yerleştirilmesi sırasında şekillenen kemiğin termal nekrozu, mikro kırıklar, kemik-pin ara yüzlerinde meydana gelen hareketler ve enfeksiyon olduğunu tespit etmişlerdir. Yapılan bu çalışmada kemikte termal nekroz oluşmaması için pinlerin düşük devirli bir matkapla yerleştirilmesi ve ayrıca akriliğin donması sırasında pinlerin serum fizyolojik ile soğutulmasının etkili olduğu kanısına varıldı. Postoperatif olarak vakaların hiç birinde pinlerde gevşeme görülmezken köpek (Olgu no: 7) ve kedilerde (Olgu no: 11) birer olguda pin dibi enfeksiyonla karşılaşıldı. Pin dibi enfeksiyonu görülen olgularda bölgeye lokal antiseptik uygulaması ve yoğun parenteral antibiyotik kullanımı ile tedavi edildi. Bu hayvanlarda postoperatif pin dibi bakımının uygun şekilde yapılmadığı kanısına varıldı.

    Bu çalışmada eksternal fiksasyon amacıyla uygulanan yöntemin oldukça kolay, ucuz, kullanılan akrilik barların yeterince dayanıklı olduğu ve postoperatif süreçte hiç birinde bozulma olmadığı saptandı. Konuyla ilgili yapılan diğer çalışmalarda6,9,24,51 İlizarov'un sirküler eksternal fiksasyon uygulamalarında iyi bir deneyim gerektiği, uygulamadan önce preoperatif planlama ile pin sayısı, pinlerin geçirileceği pozisyon ve fiksatörün çatısının hazırlanmasının önemi vurgulanmıştır. Ayrıca bu yöntemin oldukça maliyetli olduğu bildirilmiştir. Yapılan bu çalışmada da preoperatif alınan radyografiler üzerinde değerlendirmeler yapılmış ve uygulanacak olan fiksasyon yöntemi, kullanılacak olan pin çapı ve sayısı belirlenmiştir. Akrilik eksternal fiksasyon uygulanan olguların hiçbirinde yöntemin uygulanmasında zorlukla karşılaşılmamıştır. Ayrıca uygulanan bu yöntemde değişik çaplarda fiksasyon pinlerinin kullanılabilmesi, pinlerin gövdedeki bağlayıcı klemplere uyum zorunluluğunun olmaması, pinlerin farklı düzlem ve bölgelerde gönderilebilmesi önemli bir kolaylık olarak görülmüştür.

    Araştırmacılar8,17,52,53 kırık fragmetlerinin fiksasyonunda veya postoperatif dönemde yeterli derece ve sürede stabilizasyon sağlanmazsa fragmentlerin hareketine bağlı olarak taşkın kallus oluşacağını bildirmişlerdir. Kallus komplikasyonları arasında en sık karşılaşılan taşkın kallusun, fragmentlerde oluşan hareketin kallus oluşumunu sürekli stimüle etmesiyle ya da kırık fiksasyonu sırasında periostun zedelenmesine bağlı olarak şekilleneceği ifade edilmiştir. Bu çalışma olgularında intrameduller fiksasyon uygulanan bir köpekte taşkın kallus ile karşılaşıldı. Bu vakada postoperatif dönemde hayvanın hareketlerinin kısıtlanmaması ve yapılan bandajın iyi korunmamasının taşkın kallus dokusunun oluşumunda etkili olduğu düşünüldü.

    İntrameduller fiksasyonun özellikle oblik, spiral ve parçalı kırıklarda başarısız olduğu tespit edilmiştir11,12,18,37. Bu çalışmada intrameduller çivi uygulanan oblik kırık olgularında, kırık bölgesindeki stabilizasyonu güçlendirmek amacıyla, serklaj teli uygulamalarıyla desteklemiş, postoperatif üç hafta süreyle bacak destekli bandaj ile korunmuş ve iyileşmesi sağlanmıştır. Ayrıca bu tür kırık vakalarında uygulanan akrilik eksternal fiksasyon yöntemiyle de başarıyla sonuçlar elde edilmiştir.

    Yapılan çalışmalarda3,10,17,46 kırık vakalarında uygulanacak olan çivilerin kalınlığının önemli olduğu vurgulanmıştır. İntrameduller fiksasyon amacıyla kullanılacak olan çivi kalınlığının, meduller kanalın en dar yerinin en az %70'i kadar olması tavsiye edilmektedir. Yapılan bu çalışmada çivi kalınlığının belirlenmesi preoperatif dönemde alınan radyografiler üzerindeki değerlendirmelerle belirlendi ve operasyon sırasında kontrol edilerek kullanıldı. Eksternal ve internal fiksatör amacıyla kullanılan çivilerde herhangi bir deformasyon meydana gelmedi.

    Yapılan çalışmalarda eksternal fiksasyon uygulanan hayvanların bacaklarını kısa süre sonra kullanabildikleri bildirilmiştir. Özak ve ark.25 akrilik eksternal fiksasyon uygulaması yaptıkları 22 köpek ve 8 kedide 11 olgunun anesteziden uyandıktan hemen sonra bacaklarını kullanabildiklerini gözlemlemişlerdir. Yavuz ve Atalan5 akrilik eksternal fiksasyon uyguladıkları tüm olguların ekstremitelerini ortalama olarak 1–3 günde fonksiyonel olarak kullanabildiklerini bildirmişlerdir. Canpolat ve ark.45 ise akrilik eksternal fiksasyon uyguladıkları köpeklerin operasyondan bir hafta sonra bacaklarını kullanmaya başladıklarını ifade etmişleridir. Yapılan bu çalışmada da akrilik eksternal fiksasyon uygulanan kedi ve köpeklerin operasyondan sonra 1–3 gün içinde bacaklarını rahatlıkla fonksiyonel olarak kullanabilmeleri internal fiksasyon uygulamalarına göre bir avantaj olarak değerlendirilmektedir.

    Bu araştırmada kullanılan akrilik eksternal fiksasyon uygulamalarının oldukça hafif olması ve her boyuttaki kedi ve köpeğin bunu rahatlıkla taşıyabilmeleri önemli bir üstünlük olarak görülmektedir. Konuyla ilgili yapılan çalışmalarda da5,25,31,35 akrilik eksternal fiksatörlerin hafif, dayanıklı ve her boyuttaki hayvana göre hazırlanabilir özellikte olmasının önemli olduğunu vurgulanmıştır. Ortofiks tipi dinamik aksiyal eksternal fiksasyon uygulamaları yapılan bir çalışmada iri cüsseli (15–30 kg) köpeklerin bunu iyi tolere ettiği, ancak olgulardan birinin fiksatörü orta düzeyde taşıyabildiğini ve yürürken biraz zorlandığını bildirirken başka bir olgunun fiksatörü taşımada oldukça zorlandığı ifade edilmiştir.

    Araştırmacılar5,15,25,31 akrilik eksternal fiksatörlerin diğer fiksatörlere göre üstün özelliklerinden birinin de akrilik gövdenin radyolusent özelliğinden dolayı, postoperatif kırık iyileşmesinin, radyografik değerlendirilmesinde kolaylık sağlaması olarak bildirmişlerdir. Bu çalışmada da kırık bölgesini radyografik değerlendirilmesinin akriliğin bu özelliğinden dolayı rahatlıkla yapılabildiği görüldü.

    Şenel ve ark.41 Manuflex eksternal fiksasyon kullandıkları vakalarda fiksatörlerin uzaklaştırılma zamanını ortalama olarak 39. gün (21–60 gün) olarak bildirmişlerdir. Akrilik eksternal fiksasyon uygulayan Özak ve ark.25 fiksatörlerin uzaklaştırılma zamanını köpeklerde ortalama olarak 42. gün, kedilerde ise 29,5. gün olarak, Yurdakul ve Sağlam19 kedi ve köpeklerde ortalama 54. gün olarak, Yavuz ve Atalan5 köpeklerde humerus'da 42. gün, tibiada 37. gün olarak bildirmişlerdir.

    Yardımcı ve Çetinkaya40 diafizer femur kırığı bulunan kedilerde uyguladıkları intrameduller pinlerin postoperatif olarak 40–73. günlerde (ort: 53,7. gün) uzaklaştırıldığını bildirirken yapılan bir diğer çalışmada54 kedi ve köpeklerde sağaltım amacıyla kullanılan implantların 45–50. günlerde, vida ve serklaj hariç olmak üzere, uzaklaştırıldığı ifade edilmiştir. Sunulan çalışmada ise pinlerin uzaklaştırılma süreleri köpeklerde; humerus 38 (35–50. gün), radius–ulna 40 (37–45. gün), femur 37 (35–40. gün), tibia 38 gün (35–48. gün) olarak belirlendi. Kedilerde ise; humerus 36 (35–38. gün), radius–ulna 38 (35–40. gün), femur 38 (35–40. gün), tibia 38 gün (35–42. gün) olarak tespit edildi.

    Bazı araştırmacılar11,46,49 intrameduller fiksasyon amacıyla kullanılan çivilerin, meduller dolaşımın eski halini alması için kırık iyileşmesinden sonra uzaklaştırmasını önermektedirler. Schrader14 ise çivilerin komplikasyon oluşturmadığı sürece yerinde bırakılmasını tavsiye etmiştir. Yapılan bu çalışmada intrameduller pin uygulanan 3 vakada yapılan değerlendirme sonucunda pinlerin yerlerinde kalması uygun görüldüğü için çıkarılmadı. Yapılan gözlemler sonucunda hem ikinci bir operasyonla çivileri çıkartılan hem de çivilerin çıkartılmadığı olgularda herhangi bir komplikasyonla karşılaşılmadı.

    Sonuç olarak kedi ve köpeklerde çok sık olarak karşılaşılan ekstremite uzun kemik kırıklarında uygulanacak olan sağaltım yöntemleri birçok faktöre bağlı olarak değişmektedir. Hangi sağaltım yöntemi uygulanırsa uygulansın postoperatif bakım ve izleme döneminin önemli olduğu göz önünde bulundurulmalıdır. Çalışmamızda uygulanan akrilik eksternal fiksasyon ve intrameduller pin uygulama yöntemlerinin kolay uygulanabilmesi, oldukça ekonomik olması ve etkili birer sağaltım yöntemleri olmaları nedeniyle klinik pratikte rahatlıkla kullanılabileceği kanısına varılmıştır.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Kaynaklar

    1) Aslanbey D. Veteriner Ortopedi ve Travmatoloji. Özkan Matbaacılık, Ankara 2002.

    2) Bruce WJ. Radius and ulna In: Coughlan A, Miller Ai (Editors). BSAVA Manual of Small Animal Fracture Repair and Management. 1st Edition, United Kingdom: Bsava, 1998: 197-215.

    3) Tomlinson JL. Fractures of the humerus. In: Slatter D. (Editor). Textbook of Small Animal Surgery, 3rd Edition, Philadelphia: W.B. Saunder, 2003: 1905-1918.

    4) Süer C, Sağlam M. Köpeklerde arka ekstremite travmatik lezyonlarının dağılımı ve sağaltımı üzerine klinik çalışmalar. Ankara Üniv Vet Fak Derg 2006; 53: 15-23.

    5) Yavuz Ü, Atalan G. Köpeklerde humerus ve tibia kırıklarının akrilik eksternal fiksatör ile sağaltımlarının klinik ve radyografik yöntemlerle değerlendirilmesi. Erciyes Üniv Sağ Bil Derg 2013; 23: 192-202.

    6) Aron DN, Dewey CW. Application and postoperative management of external skeletal fixators. Vet Clin North Am: Small Anim Pract 1992: 22; 69-97.

    7) Aslanbey D, Bilgili H. Uzun kemiklerin epifizer bölge kırıkları: Bölüm III. kedi ve köpeklerde sağaltım seçenekleri ve prensipleri. Vet Cer Derg 2000; 6: 101-107.

    8) Bilgili H, Aslanbey D. Uzun kemiklerin epifizer bölge kırıkları: Bölüm IV. kedi ve köpeklerde distal epifizer bölge kırıklarında sağaltım metodlarının karşılaştırmalı olarak araştırılması. Vet Cer Derg 2000; 6: 12-21.

    9) Özsoy S, Altunatmaz K. Treatment of extremity fractures in dogs using external fixators with closed reduction and limited open approach. Vet Med-Czech 2003; 48: 133-140.

    10) Beale B. Orthopedic clinical techniques femur fracture repair. Clin Tech Small Anim Pract 2004; 19: 134-150.

    11) Boudrieau RJ, Sinibaldi KR. Principles of long bone fracture management. Semin Vet Med Surg (Small Anim) 1992; 7: 44-62.

    12) Kaya A, Olcay B, Bilgili H. Kedi ve köpeklerin ekstremite kemiklerindeki kırıkların İM fiksasyon ile sağaltımında ucu vidalı pinlerin (schanz vidası) kullanımı üzerine araştırmalar. Yüzüncü Yıl Üniv Sağlık Bil Enst Derg 1995; 1-2: 67-80.

    13) Roush JK. Management of fractures in small animals. Vet Clin Small Anim 2005; 35: 1137-1154.

    14) Schrader SC. Complications associated with the use of Steinman intramedullary pins and cerclage wires for fixation of long-bone fractures. Vet Clin North Am Small Anim Pract 1991; 21: 687-703.

    15) McCartney WT. Use of the modified acrylic external fixator in 54 dogs and 28 cats. Vet Rec 1998; 143: 330-334.

    16) McLaughlin R. Internal fixation. intramedullery pins, cerclage wires and interlocking nails. Vet Clin North Am Small Anim Pract 1999; 29: 1097-1116.

    17) Ünlüsoy İ, Bilgili H. Köpeklerde intrameduller çivileme teknikleri ve uygulama alanları. Ankara Üniv Vet Fak Derg 2005; 52: 85-91.

    18) Lillich JD, Roush JK, DeBowes RM, et al. Interlocking intramedullary nail fixation for a comminuted diaphseal femoral fracture in an Alpaca. Vet Comp Orthop Traumatol 1999; 12: 81-84.

    19) Yurdakul M, Sağlam M. Kedi ve köpeklerde ekstremite uzun kemiklerinin diyafizer kırıklarının sağaltımında uygulanan biyolojik osteosentez tekniklerinin klinik değerlendirilmesi. Ankara Üniv Vet Fak Derg 2009; 56: 31-36.

    20) Milovancev M, Ralphs CS. Radius-ulna fracture repair. Clin Tech Small Anim Pract 2004; 19: 128-133.

    21) Weinstein J, Ralphs SC. External coaptation. Clin Tech Small Anim Pract 2004; 19: 98-104.

    22) Nispet ÖH, Çaptug Ö, Bilgili H. Uzun kemik kırıklarında sağaltım seçenekleri. Bölüm I: Bandajın endikasyonları, çesitleri ve temel uygulama prensipleri. Vet Cer Derg 2006; 13: 97-106.

    23) Court-Brown CM. Intramedullary nailing of open tibial fractures. Curr Orthopaed 2003; 17: 161-166.

    24) Mutlu Z, Özsoy S. Köpeklerin ekstremitelerinde ilizarov eksternal fiksatör uygulamaları üzerine klinik çalışmalar. İstanbul Üniv Vet Fak Derg 2003; 29: 119-135.

    25) Özak A, Yardımcı C, Nisbet HÖ, Şirin YS. Treatment of long bone fractures with acrylic external fixation in dogs and cats: Retrospective study in 30 cases (2006-2008). Kafkas Univ Vet Fak Derg 2009; 15: 615-622.

    26) Piermattei DL, Flo GL, DeCamp CE. Brinker, Piermattei and Flo's Handbook of Small Animal Orthopedics and Fracture Repair. 4th Edition, Philadelphia: Saunders, 2006.

    27) Sağlam M, Kendir B. Kedilerde karşılaşılan humerus kırıkları ve sağaltım sonuçlarının klinik olarak değerlendirilmesi. Vet Hekim Derg 2012; 83: 65-72.

    28) Langley-Hobbs SJ, Straw M. The feline humerus: An anatomical study with relevance to external skeletal fixator and intramedullary pin placement. Vet Comp Orthop Traumatol 2005; 18: 1-6.

    29) Owen MR, Langley-Hobbs SJ, Moores AP, Bennett D, Carmichael S. Mandibular fracture repair in dogs and cats using epoxy resin and acrylic external skeletal fixation. Vet Comp Orthop Traumatol 2004; 4: 189-197.

    30) Marcellin-Little DJ. External skelatal fixation. In: Slatter D. (Editor). Textbook of Small Animal Surgery. 3rd Edition, Philadelphia: W.B. Saunders, 2003: 1818-1835.

    31) Martinez SA, Arnoczky SP, Flo GL, Brinker WO. Dissipation of heat during polymerization of acrylics used for external skeletal fixator connecting bars. Vet Surg 1997; 26: 290-294.

    32) Fox SM, Bray JC, Guerin SR, Burbridge HM. Antebrachial deformities in the dog: treatment with external fixation. J Small Anim Pract 1998; 36: 315-320.

    33) Stampley AR, Lawrence D. Acrylic external skeletal fixation in the treatment of complex mandibular fractures. Canine Pract 1993; 18: 15-19.

    34) Kraus KH, Toombs JP, Ness MG. External Fixsation in Small Animal Pratice. UK: Blackwell, 2003.

    35) Okrasinski EB, Pardo AD, Graehler RA. Biomechanical evaluation of acrylic external skeletal fixation in dogs and cats. J Am Vet Med Assoc 1991; 199: 1590-1593.

    36) Harari J. Complications of external skeletal fixation. Vet Clin North Am: Small Anim Pract 1992; 22: 99-107.

    37) Smith BA, Kerwin SC, Hosgood G, et al. Mechanical comparision of two methods for interfragmentary fixation in a short oblique fracture model. Vet Comp Orthop Traumatol 1996; 9: 145-151.

    38) Harari J, Seguin B, Bebchuk T. Closed repair of tibial and radial fractures with external skeletal fixation. Compend Contin Educ Pract Vet 1996; 6: 651-664.

    39) Sağlam M, Yeşilören M. Kedilerde karşılaşılan ekstremite uzun kemiklerinin kırıklarında modifiye eksternal fiksatör kullanımıyla sağaltım sonuçlarının klinik ve radyolojik değerlendirilmesi. Ankara Üniv Vet Fak Derg 2013; 60: 103-108.

    40) Yardımcı C, Çetinkaya A. Kedilerde diyafizer segmental ve parçalı femur kırıklarının intrameduller pin ve serklaj kombinasyonuyla sağaltımı: 17 olgu. Ankara Üniv Vet Fak Derg 2007; 54: 11-16.

    41) Şenel OO, Ergin İ, Özdemir Ö, et al. Treatment of Orthopaedic Problems with Manuflex® disposable external fixator in 15 dogs and 7 cats. Kafkas Univ Vet Fak Derg 2014; 20: 799-808.

    42) Lewis DD, Cross AR, Carmichael S, Anderson MA. Recent advances in external skeletal fixation. J Small Anim Pract 2001; 42: 103-112.

    43) Toombs JP. Transarticular application of external skeletal fixation. Vet Clin North Am Small Anim Pract 1992; 22: 181-193.

    44) Willer RL, Egger EL, Histand MB. Comparison of stainless steel versus acrylic for the connecting bar of external skeletal fixators. J Am Anim Hosp Assoc 1991; 27: 541-548.

    45) Canpolat İ, Bulut S, Kılıç S, Han MC, Hayat A. Köpeklerde diyafizer-tibia-fibula kırıklarında yarım pin (unilateral) yöntemi uygulanarak akrilik barlı eksternal fiksasyonla sağaltımda pin ve vida kullanılmasının karşılaştırılması. Vet Cer Derg 1997; 3: 32-36.

    46) Howard PE. Principles of intramedullary pin and wire fixation. Semin Ved Med Surg (Small Anim) 1991; 6: 52-67.

    47) Fanton JW, Blass CF, Withrow SJ. Sciatic nerve injury as a complication of intramedullery pin fixation of femoral fractures. J Am Anim Hosp Assoc 1983; 19: 687-694.

    48) Beck JA, Simpson DJ. Type 1-2 hybrid external fiksator with tied-in intramedullary pin for treating comminuted distal humeral fractures in a dog and a cat. Aust Vet J 1999; 77: 18-20.

    49) Egger EL, Histand MB, Blass CE, Powers BE. Effect of fixation pin insertion on the bone pin interface. Vet Surg 1986; 15: 246-252.

    50) Gemmill TJ, Cave TA, Clements DN, et al. Treatment of canine and feline diaphyseal radial and tibial fractures with low-stiffness external skeletal fixation. J Small Anim Pract 2004; 45: 85-91.

    51) Lewis DD, Bronson DG, Samchukov ML, Welch RD, Stallings JT. Biomechanics of circular external skeletal fixation. Vet Surg 1998; 27: 454-464.

    52) Harari J. Treatment for feline long bone fractures. Vet Clin North Am Small Anim Pract 2002; 32: 927-947.

    53) McCartney WT. Use of an acrylic external fixator with an intramedullary tie-in pin for the treatment of tibial fractures in 85 dogs. Vet Rec 2007; 161: 596-597.

    54) Sağlam M, Şen İ. Evcil karnivorlarda karşılaşılan antebrachium kırıkları ve sağaltım sonuçlarının klinik ve radyolojik değerlendirilmesi. Vet Hekim Der Derg 2012; 83: 59-64.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • [ Başa Dön ] [ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
    [ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]