Çalışma süresince balıklarda ölüm gözlenmemiştir. Yem alımlarında herhangi bir olumsuzluk yaşanmamıştır. Yine balıklarda pestisit zehirlenmelerinde görülen deride özellikle baş bölgesinde, yüzgeçlerde, yutakta ve vücutta kanamalar, fazla mukus salgısı, solungaçlarda hiperemi, hemoraji ve yangı, zayıflama, durgunluk, iştahsızlık, yüzmede bozukluk, bağırsaklarda hemoraji ve hiperemi
2 gibi klinik bulgulara rastlanmamış, balıkların rutin davranışlarını sergilediği gözlemlenmiştir. Bu bulgular verilen dozların balıklarda herhangi bir zehirlenmeye neden olmadan kronik olarak toksik etkiler doğurabileceğini göstermektedir.
Balıklarda PON ve ARE enzim aktivitesi ile ilgili farklı teoriler vardır. Bazı araştırmacılar balıklarda bu enzim aktivitelerinin olmadığını iddia ederken 9,14,15 bazı araştırmacılar ise bu enzim aktivitelerinin balıklarda görüldüğünü ifade etmişlerdir. Balıklardaki çalışmalar ise bu enzimlerin yalnızca saflaştırması ve düzeyinin belirlenmesi yönünde olmuştur 16,17,18. Örneğin; Folly ve ark. 19 Piaractus mesopotamicus türü balıklarda PON aktivitesinin varlığını göstermiş ve bu enzimin balıklarda high density lipoprotein (HDL) ile ilişkili olduğunu belirtmişlerdir. Diğer taraftan aynı koşullarda yetiştirilen normal ve albino gökkuşağı alabalıklarının PON aktivitesi araştırılmış ve sonuçta kültür gökkuşağı alabalığında serum PON aktivitesi daha yüksek bulunmuştur. Bu farklılığın nedeni tür, büyüklük ve baskınlık durumuna bağlanmıştır 20. Aynı araştırmacılar tarafından yapılan başka bir çalışmada ise doğadan yakalanan ve kültür altındaki kaynak alabalığı (Salvelinus fontinalis)' nda PON enzim aktivitesi ile PON/HDL oranı araştırılmıştır. Sonuç olarak PON aktivitesi ve PON/HDL oranı kültür altındaki kaynak alabalığında doğadan yakalananlara göre daha yüksek bulunmuştur 21. Bastos ve ark. 22 neotropikal dört balık türü Piaractus mesopotamicus, Brycon cephalus, Hypostomus punctatus, Salminus brasiliensis'in serumunda PON enzim aktivitelerini sırasıyla 6.1, 6.6, 1.5 ve 35.2 nmol x min-1 x mL-1 olarak belirlemişlerdir. Bu çalışmada da PON ve ARE enzim aktiviteleri hem serum hem de karaciğerde tespit edilmiş dolayısıyla bu enzimlerin varlığı sazanlarda gösterilmiştir.
Farklı metallerin balıklardaki paraoksonaz enzim düzeyine etkisinin araştırıldığı bir çalışmada kadmiyum, bakır, civa ve kobalt ağır metallerinin sazanlarda paraoksonaz enzimini farklı şekilde inhibe ettiği bulunmuştur 18. Sayın ve ark. 23 tarafından Scyliorhinus canicula türü balıklarda yapılan çalışmada PON enzim aktivitesi saflaştırılmış ve (Ni2+), (Cd2+), (Hg2+) ve (Cu2+) metallerinin PON enzim aktivitesine inhibitör etkisi in vitro olarak araştırılmıştır. Serum PON total aktivitesi 11788.8 U mL-1 olarak, spesifik aktivite ise 344.701 olarak bulunmuştur. Ayrıca Ni2+, Cd2+, Hg2+ ve Cu2+ metallerinin hepsinin inhibitör etki gösterdiğini, bunun yanında en güçlü inhibitör etkinin Cu2+ tarafından oluşturulduğu belirlenmiştir. Çinko sülfat (ZnSO4) formunda çinko metali kullanılarak yapılan başka bir çalışmada da 10 gün boyunca 5 ve 10 mg L-1 konsantrasyonlarında çinko uygulanan Capoeta capoeta balıklarında plazma PON1 aktivitesinin kontrol grubuna göre azaldığı ve PON1 aktivitesinin metallere çok duyarlı olduğu ifade edilmiştir 24. Yonar ve ark. 25, krom oksit (CrO3) formunda krom kullanarak yaptıkları çalışmalarında 15, 30 ve 60 ppb konsantrasyonlarında 28 gün uygulanan kromun sazanlarda (C. carpio) serum PON ve ARE aktivitesini düşürdüğünü göstermişlerdir. Bu düşüşün artan konsantrasyonla arttığını ifade etmişlerdir. Yapılan bu çalışmada da PON enzim aktivitesinin balıklar için ağır metaller gibi toksik olduğu bilinen malathion uygulamasıyla azaldığı görülmüştür.
Pestisitlerin balıklarda PON veya ARE enzim aktivitesine etkisini araştıran yalnızca bir araştırmaya rastlanılmıştır. Bu araştırmada karbamatlı bir pestisit olan karbosulfanın gökkuşağı alabalığı (Oncorhynchus mykiss)'ndaki mutajenik, genotoksik ve enzim inhibitör etkisi araştırılmıştır 26. Karbosulfanın 25 μg L-1'lik konsantrasyonu (LC50 değerinin %5'i) balıklara verilerek kronik toksisitesi 60 gün için incelenmiştir. İlk ay için her hafta, ikinci ay için ise 15 günde bir alınan plazma örneklerinde PON aktivitesi 12.01±1.65 U L-1 ve 9.05±0.89 U L-1 arasında bulunmuştur. PON aktivitesinin karbosulfan uygulamasıyla istatistiksel olarak önemli bir inhibisyona uğramadığı, PON aktivitesinin inhibisyon oranının birinci haftada %7.36 iken bu oranın sekizinci hafta %16.67 şeklinde gerçekleştiği belirlenmiştir. Bu araştırmada ise deneme başlangıcında PON aktivitesi malathionun her üç konsantrasyonun uygulandığı sazanlarda kontrol grubuna göre önemli oranda azalmış, deneme sonunda ise kontrol grubuna yakın bulunmuştur. Bu farklılık incelenen balığın türü, ağırlığı, uygulanan pestisitin türü, konsantrasyonu ve süresinden kaynaklanabilir.
Son yıllarda insan ve ratlar üzerine yapılan çalışmalarda PON aktivitesi ile oksidatif stres arasında karşılıklı bir ilişki olduğu ileri sürülmüş fakat bu mekanizma tam olarak aydınlatılamamıştır 27. Bu araştırmadaki PON ve ARE enzim aktivitesinde belirlenen azalma malathionun sebep olduğu oksidatif stresle ilişkilendirilebilir.
Bu çalışmadan elde edilen sonuçlara göre PON ve ARE enzim aktivitelerinin malathionun artan derişimine bağlı olarak denemenin ilk günlerinde azaldığı, malathionun uygulanan düşük derişimlerinin etkisinde bile C. carpio’da serum ve karaciğer dokusunda toksik etki oluşturduğu belirlenmiştir. Bu sonuçlar malathion uygulamasının balıklarda strese neden olduğunu göstermiştir. Diğer taraftan uygulamanın 21. gününde incelenen enzim aktivitelerinin artması ve hemen hemen kontrol değerine yakın bir düzeye çıkması, malathionun neden olduğu stresin vücut tarafından bertaraf edilmeye çalışıldığının bir işaretidir. Buna göre PON ve ARE enzim aktivitesi pestisit toksisitesini belirlemede biyobelirteç olarak kullanılabilir.