Rumenin klinik muayenesinde; adspeksiyon, palpasyon, öskültasyon, perküsyon, rumenin sondalanması ve gerekli görüldüğü taktirde trokar uygulaması ile rumenetomi yapılabilir
2. Laboratuvar muayene amacıyla da rumen sıvısı analizlerinden yararlanılır. Rumen sıvısı örneğinin fiziki, kimyasal ve mikrobiyolojik değerlendirilmesi alimenter indigesyonlar için önemlidir. Rumen sıvısının kokusu, pH’sı, rengi, kıvamı, sedimentasyon/flotasyon süresi, metilen mavisi indirgenme süresi, natif damla mikroskobik muayeneleri diagnostik açıdan güvenli ve kolayca yapılabilir olması nedeniyle sahada uygulama bulmaktadır
2,5,8.
Rumen sıvısının alınmasında kullanılan yöntem özellikle pH olmak üzere birçok rumen içeriği parametresini büyük ölçüde etkiler 1,3. Bu nedenle yararlanabilir bulgu elde edebilmenin ilk şartı uygun rumen sıvısı örneğinin alınmasıdır 3. Ruminantlarda bilimsel çalışmalarda rumen içeriğinin rumen fistülü veya direkt punksiyonla (rumen ventral kesesine) alınması tavsiye edilirse de 1,3,9,11-15 pratikte bu işlemlere başvurulmaz 1,3,9,12,20. Veteriner kliniklerinde rumen içeriği alınmasında değişik tipte rumen sondaları yaygın olarak kullanılır 1-3,5,7,8,16-21. Her metodun kendine özgü avantaj ve dezavantajlarının olduğu da vurgulanmıştır 3. Bu nedenle çalışmada, özellikle pH’daki farklılıkları belirlemek amacıyla sonda, vakumlu sonda, rumenosentez yoluyla ve de kesim sonrası direkt rumenden alınan örneklerin değerlendirilmesi yapılmıştır.
Çalışmada sağlıklı koyunlardan vakumlu sonda ile alınan rumen içeriği örneklerinde belirlenen koku, renk, kıvam, infusorya yoğunluğu, sedimentasyon süresi, flotasyon süresi, metilen mavisi indirgenme süresine ait değerlerin literatür 1-3,5,6,8 bildirimleriyle uyum içerisinde olduğu görülmüştür. Salya karışması ihtimalinin olmaması ve uygulamasının pratik olması nedeniyle sadece vakumlu yöntemle alınan rumen sıvısı örneklerinde yukarıda belirtilen muayeneler yapılmıştır.
Ruminantlardaki sindirim olayları esas olarak rumendeki mikroflora ve faunanın (bakteri, protozoon ve mantarlar) yapısı ve aktivitesine bağlı olan ön midelerdeki mikrobiyel olaylarla ilişkilidir. Rumen mikroflora ve faunası normal faaliyetlerini ancak rumen içeriği pH değerinin fizyolojik sınırlarda kalmasıyla devam ettirebilirler. Gıdai indigesyonların tanısında kullanılan en önemli parametrelerden biri rumen pH’sıdır 15,16. Rumen içeriği pH’sının tesbiti diagnostik, terapotik ve prognostik açıdan güvenli bir kriter olup rumende meydana gelen sindirim olaylarında hidrojen iyonu konsantrasyonundaki sapmaları gösterir. Tayin edilen pH’nın doğru yorumlanması onu etkileyen faktörlerin bilinmesine ve değerlendirilmesine bağlıdır.
Rumen içeriği pH’sının ölçülmesi amacıyla rumen sondası, rumenosentez ya da rumen fistülü 9,10,13,14 yoluyla rumen sıvısı alınabilmektedir. Ruminantlarda ön mide içeriğinin alınmasında değişik rumen sondalarından yararlanılır 13,14. Rumen içeriği, ruminantlarda genellikle uç kısmında metal bir ağırlığı olan rumen sondası yardımıyla alınır. Rumen sıvısı pH’sı, rumenden alınma yerine bağlı olarak değişmekte ve en düşük pH dorsal bölgede, en yüksek pH ise ventral bölgede tespit edilmiştir. Ventral rumen kesesinden yeterli güvende rumen içeriği alabilmek için koyunlarda sondanın iç çapının 1.5 cm ve uzunluğunun yaklaşık 175 cm olması gerekir 22. Bu nedenle çalışmada kullanılan rumen sondası ventral rumen kesesinden rumen içeriğini çekmeye uygundur.
Rumen sıvısının pH’sı pH indikatör kağıtları veya pH metre ile tayin edilir. Örneğe batırılan test kağıdındaki renk, renk skalasıyla hemen karşılaştırılmalıdır. Zira test kağıdının rengi hızla alkaliye (özellikle ölçüm ahırdaki havadaki amonyak oranının yüksek olduğu ortamda yapıldığında) kayar. pH-Elektrod ve Pehonen-kağıt ile ölçümler arasında yüksek bir korrelasyon olduğu bildirilmesine 13,14 rağmen çalışmada rumen içeriği örnekleri daha güvenli olması nedeniyle pH metre ile ölçülmüştür.
Literatürlerde her ne kadar 6.0–7.2 arasındaki pH değerleri [İmren (8) 6.0–7.0, Bilal (1) 6.2–7.2, Polat (5) 6.0–7.2, Gül (4) 6.2–7.0, Gründer (7) 6.2–7.2, Dirksen ve ark. (2) 5.5–7.0] normal kabul ediliyorsa da tahıl temelli beslenen hayvanların rumen pH’sının 5.5–6.5 arasında değişebileceği bildirilmektedir 1. Ayrıca Dirksen ve ark. 2 tarafından gıdanın tipine ve yemleme ile örnek alımı arasında geçen süreye göre rumen içeriğinin fizyolojik pH’sının 5.5–7.4 arasında değişebileceği bildirilmiştir. Çalışmadaki sağlıklı koyunlardan dört yolla alınan rumen içeriği örneklerinde belirlenen tüm bireysel pH değerlerinin literatürde 1,2,4,5,7,8 normal kabul edilen sınırlar içerisinde olduğu görülmüştür. Ayrıca çalışmada belirlenen tüm ortalama pH değerlerin de Gasteiner 16’in ortalama pH=6.64±0.37 olarak ifade ettiği değerle uyum gösterdiği belirlenmiştir.
Rumen içeriği pH’sının pH kağıdı veya cihazlarla ölçümlerinde sonda ile alınan örneklerde 0.9 birim, rumenosentez ile alınanlarda 0.4 birim fark olduğu ifade edilmiştir 13,14. Çalışmada sonda veya rumenosentez ile alınan örnekler arasında fazla bir farkın (0.15 birim) olmayışında pH metre ile ölçümlerin yapılmasının etkili olduğu düşünülmektedir.
Sonda ile alınan örneklere salyanın karışabileceği ve bu nedenle pH’nın yükselebileceği; sondanın pozisyonunun çok fazla değiştirildiği, güçlükle ve uzun süreli uğraş sonucu elde edilen rumen içeriği örneğinin fazla salya içermesi nedeniyle pH’sının yükselebileceği, 6.0’nın altındaki pH değerlerinde 0.4 birim, 6.0’nın üzerindeki değerlerde 0.2 birim artış olabileceği, hatta güçlükle ve az miktarda alınabilen rumen sıvısı örneği ile rumen içeriğinin gerçek pH’sı arasında 0.5–1.0 birim fark olabileceği ifade edilmiştir 2,3. Çalışma hayvanlarında rumen sondası ile alınan örnekler ile vakumlu sonda, rumenosentez ve kesim sonrası alınanlar ile arasındaki sırasıyla 0.15, 0.25 ve 0.33 birimlik pH farkının literatür bildirimleri 2,3 ile uyumlu olduğu görülmüştür.
Çalışmada sonda ile alınan örneklerde pH’nın diğer üç yolla alınan rumen içeriği örneklerinin pH değerlerinden önemli derecede daha yüksek olduğu saptanmasına rağmen fizyolojik sınırlarda olduğu belirlenmiştir. Burada sonda uygulanması sırasında içeriğin kendiliğinden akması nedeniyle zorlanmadan yeterli miktarda rumen içeriğinin alınabilmesi ve ilk kısmın bir miktarının atılması ve takiben alınan içeriğin ölçümde kullanılmasının etkili olduğu kanısındayız.
Birçok araştırmacı 1-3 tarafından, rumen sondasıyla alınan rumen içeriği pH’sında değişiklik olabileceği nedeniyle rumen sıvısının normal olarak vakumlu sondalar ile alınması önerilmekte ve alınan örneklerin daha uygun olacağı vurgulanmıştır. Gieshauser 17 tarafından yapılan bir çalışmada, sonda ile alınan rumen içeriği örneğine sondalamaya bağlı salyanın karışmadığını ve rumen içeriğinde salyanın tayini için uygun parametreler olan pH değeri, Na ve K miktarları açısından fistülle alınan örnekler arasındaki farklılıkların önemli olmadığı ifade edilmiştir. Çalışma hayvanlarında rumen sondası ile alınan örneklerin pH değerleri ile vakumlu sondayla alınanların hem bireysel hem de ortalama pH değerlerinin normal sınırlarda olmasına rağmen aralarındaki farklılığın önemli olduğu görülmüştür. Bu farklılığın Gieshauser 17’in bildirimine uygun olarak salya karışmasından fazla etkilenmediği düşüncesindeyiz. Zira vakumlu sonda ile alınanlar ile kesim sonrası alınan örneklerin aralarındaki farklılığın da (0.18 birim) önemli olduğu görülmüştür.
Rumen sondası ile alınan sıvının pH değeri her zaman doğru tanıya götürmeyebilir. Çünkü pH, rumen sondasının intraruminal yerleşimine göre değişiklik gösterir. Yine salya ile temas ve örnek alma zamanı da pH değişikliklerine neden olabilir. Bu olumsuzluklardan kurtulmak amacıyla rumen sıvısı alımını standartlaştırmak bakımından rumenosentezis tekniği sondaya alternatif olarak düşünülebilir 11,12. Yine bazı araştırıcılar 11,12,15 tarafından sonda ile alınan rumen sıvısında salya ile bulaşma riski olduğu için rumenosentez yoluyla ölçülen pH’ların daha güvenilir sonuçlar verdiği ve bu nedenle rumenosentezin rumen sıvısı alınmasında en iyi yol olduğu bildirilmektedir. Fakat peritonitis riski göz önünde bulundurulmalıdır 3,13,14.
Rumen sondası ile alınan rumen içeriği pH değerlerinin rumenosenteze göre ortalama 0.5 pH birimi daha yüksek olduğu ifade edilmiştir 13,14. Aslan 11 ve Enemark 12 tarafından ise sondayla alınan rumen içeriği pH’sı ile rumenosentez ile alınan arasında 0.3 birim pH farkı olduğu bildirilmiştir.
Çalışma sonuçlarından rumen sondası ile alınan içeriğin pH’sının rumenosentez ile alınanlardan 0.25 birim daha fazla olduğu anlaşılmaktadır. Bu farklılığın önemli olmasına rağmen literatürde 13,14 bildirilen pH farkından oldukça az olduğu görülmüştür. Aslan 11 ve Enemark ve ark. 12’ın sondayla alınan rumen içeriği pH’sı ile rumenosentez ile alınan arasında 0.3 birim pH farkı olduğu bildirimine uygun olduğu belirlenmiştir.
Çalışma sonuçlarına göre rumen sondası ve rumenosentez ile alınan rumen içeriği örneklerinde pH değerleri arasında önemli farklılıkların olduğu, vakumlu sonda ile alınanlarla rumenosentezle alınanlar arasında farkın önemli olmadığı görülmüştür.
Rumenosentezin örnek alımı için uygun olmasına rağmen az miktarda örnek alınması ve de önemli komplikasyonlarının olması (hızlı solunum, ateş, karın kaslarında gerginlik, pozitif yabancı cisim deneyi, punksiyon yerinde hematom) hatta generilize peritonitis sonucu ölümlere neden olmasından dolayı yüksek sağlık riski nedeniyle münferit olaylar için diagnostik yardım aracı olarak rumen içeriğinde pH tayini için tavsiye edilmemektedir 10,13,14.
Rumene ulaştığı noktanın farklılıkları ve salya bulaşması göz önüne alındığında pH değerinde az miktarda değişikliklere sebep olabilirse de 13,14 kontrendikasyonlarının çok az olması, ucuz ve kolay uygulanabilmesiyle pratikte en sık kullanılan metot rumen sondasıyla içeriğin alınmasıdır 11,12,16.
Sonuç olarak; ruminant kliniklerinde rutin şekilde rumen içeriği alınmasında tekniğine uygun olarak rumen sondasının kullanılabileceği, ancak bilimsel çalışmalarda vakumlu rumen sondasının kullanılmasının daha uygun olacağı kanısına varılmıştır.