Nitrozaminler, test edilen bütün hayvan türlerinde kanserojen olduğu bulunan ve bu nedenle insanlarda da kanserojen olduğundan şüphelenilen geniş bir kimyasal bileşik grubudur
25-27. NMOR’in indüklediği toksisitenin patogenezi halen dahi iyi anlaşılmamış olmasına rağmen, toksisitesinin ana mekanizması olarak serbest radikal oluşumu öne sürülebilmektedir. MDA düzeyindeki artış, oksidatif stresin önemli bir belirtisidir. MDA düzeyi, lipid peroksidasyonunun bir indeksi olarak belirlenir ve lipid peroksidasyonu, birçok karsinojenin toksisite ve karsinojenezinin ana belirtilerinden biridir
28. Çalışmada, NMOR uygulanmış ratların plazmasında MDA düzeylerindeki artış NMOR’in oluşturduğu hasarın bir göstergesi olarak düşünülebilir. GSH, birçok toksik maddenin detoksifikasyonunda önemli bir rol oynamaktadır. GSH; peroksidasyonun meydana gelmesini engellerken, hücre membranlarının korunmasını ve serbest radikallerin ortadan kaldırılmasını gerçekleştirmektedir
29. Çalışmada, NMOR uygulanmış ratların kanında GSH düzeylerindeki düşüş NMOR veya metabolitlerinin GSH ile konjugat meydana getirip vücuttan atılımını kolaylaştırması sırasındaki kullanımına bağlanmaktadır. Ayrıca GSH, NMOR’in zararlı etkilerinden dokuların korunmasında kritik bir rol oynamakta ve sonuç olarak GSH tüketimi GSH-Px aktivitesinde de önemli düşüşlere neden olabilmektedir. GSH-Px'in NMOR uygulaması sonrası aktivitesindeki azalma, substratın (GSH) mevcudiyetindeki azalmaya ve ayrıca protein yapısındaki ROT kaynaklı değişikliklere bağlı olabilir
29-31.
KAT ve GSH-Px gibi antioksidan enzimler ROT’lerine karşı ilk savunma hattını oluşturan enzimler olup, NMOR uygulaması ile enzim aktivitelerinde düşüş belirlenmiştir. NMOR’in neden olduğu oksidatif stresin KAT ve GSH-Px aktivitelerini düşürmesi, NMOR’in sebep olduğu ROT’nin bu enzimler üzerine göstermiş olabileceği inhibisyon etkisi ya da GSH-Px’ın, GSH varlığında lipid peroksidin hidroksi asitlere dönüşümünü katalize etmesi esnasında substrat olarak GSH kullanılabilirliğinin azalması nedeniyle olabilir 29-31. Çalışmada enginar takviyesinin, kan antioksidan aktivitelerini artırdığı ve böylece peroksidasyon ürünlerinin zararlı etkilerini önlediği tespit edilmiştir.
Farklı nitrozamin bileşiklerinin uygulandığı çalışmalarda plazma MDA düzeylerinde önemli artış, eritrosit antioksidan enzim aktivitelerinde ise genel olarak düşüş belirlenmiştir. Araştırmacılar nitrozo bileşiklerinin oksidatif strese neden olabileceğini ve artan ROT’nin doku ve hücrelerde hasar oluşturabileceğini belirtmişlerdir 32,33. Kim ve Choi 34 NMOR’in sebep olabileceği hepatokarsinogeneze karşı Kamicheonggan-tang’ın etkilerini inceledikleri çalışmalarında NMOR uygulaması sonrası MDA düzeylerinin arttığını, GSH düzeylerinde ise belirgin değişikliklerin olmadığını saptamışlardır. Araştırmacılar NMOR’un lipid peroksidasyonuna sebep olarak MDA düzeylerini artırdığı sonucuna varmışlardır. Robichová ve ark. 35 memeli hücrelerinde NMOR’in genotoksik etkilerini araştırdıkları çalışmalarında NMOR ile muamele edilmiş Caco-2 hücrelerinde reaktif oksijen / nitrojen türlerinin (ROT/ RNT) oluşumunu floresan analizleri ile belirlemişler ve NMOR ile muamele edilmiş model hücrelerde mutasyon artışı gözlemlemişlerdir. Elde edilen veriler sonucunda NMOR'in ROT / RNT oluşumuna neden olduğunu doğrulamışlar ve NMOR'in DNA hasarını sadece ilaç metabolize edici enzimler tarafından aktivasyonu ile dolaylı olarak değil, ayrıca doğrudan ROT / RNT oluşumu yoluyla da indükleyebileceğini göstermişlerdir. Robichová ve Slameňová 36 NMOR ve N‐metil‐N′‐nitro‐N‐nitrosoguanidin (MNNG) gibi iki farklı nitrozo bileşiğinin hamster V79 hücreleri ve insan kolon karsinoma (Caco-2) hücreleri üzerindeki sitotoksik etkileri ile bu etkilere karşı E ve C vitaminlerinin etkilerini değerlendirdikleri çalışmalarında NMOR’in her iki hücre hattında doza bağlı canlı hücrelerin azalmasına neden olduğunu; MNNG’in ise sadece V79 hücrelerinde doza bağlı bir sitotoksik etki yarattığını saptamışlardır. Araştırmacılar bu sonuçlar ile farklı nitrozo bileşiklerinin, hücresel makromoleküllerle farklı tepki gösterebileceğini ortaya koymuşlardır. Ratlarda ve hamsterlerde NMOR buharlarının kanserojen potansiyelini değerlendirmek amacıyla yapılan bir inhalasyon çalışması ile NMOR buharının inhalasyonu sonucu da toksik etkiler meydana getirebileceği gösterilmiştir 37. Mevcut çalışmada da NMOR uygulaması sonrası MDA ve GSH düzeyleri ile antioksidan enzim aktivitelerinde istatistiki olarak anlamlı değişimler saptanmış olup NMOR toksisitesinde radikallerin büyük bir rol oynadığı hipotezi desteklenmiştir. Çalışmadaki bulgular NMOR’in meydana getirdiği oksidatif stresteki yükseliş nedeniyle aktif serbest radikallerin oluşumuna sebep olabileceğini düşündürmektedir.
NMOR’in indüklediği toksisiteyi engellemek amacıyla bazı antioksidan özelliği olduğu düşünülen bileşikler denenmiş olup 34,36, ratlarda NMOR’in indüklediği toksisite modellerinde enginar tedavisi verilen çalışmaya rastlanılmamıştır. Enginar yaprak ekstraktının onkojenik önemi olan sinyal yolakları üzerindeki etkisi nedeniyle antitümöral aktivitesi deneysel testlerle gösterilmiştir 38. Çalışmada oluşan toksisite NMOR ve metabolitlerinin direkt ya da dolaylı etkileri ile hücre membranında meydana gelen hasara bağlı olarak oluşmaktadır. NMOR ile birlikte uygulanan enginarın MDA düzeyini azaltması, antioksidan enzim aktivitelerini artırması oksidatif hasara karşı bir koruma oluştuğu anlamına gelmektedir. Çeşitli çalışmalarda, enginarın antioksidan etkisi sinarin, klorojenik asit ve flavonoidler gibi bileşenlerin metalik iyonu şelatlama ve radikal süpürme etkilerine bağlanmıştır. Enginarın antioksidan etkisi, inflamatuvar yolların gen ifadesine müdahale ve oksidatif stresi indirgemesi ile sonuçlanan antioksidan enzim sentezinin indüksiyonu ile ilişkilendirilmektedir 39.
Kaymaz ve ark. 16 alfa-amanitin ile oluşturulmuş toksisite üzerine enginarın etkilerini inceledikleri çalışmalarında enginar uygulaması sonrası artmış olan MDA düzeylerinde azalma, GSH düzeyleri ile SOD, GSH-Px, KAT gibi antioksidan enzim aktiviteleri ile histopatolojik bulgularda iyileşme olduğunu belirlemişlerdir. Araştırmacılar enginar uygulaması sonrası meydana gelen değişikliklere dayanarak enginarın güçlü bir antioksidan etkisi olduğunu belirtmişlerdir. Ben Salem ve ark. 40 enginar yaprağı ekstraktının yüksek yağlı diyet kaynaklı hücresel obezite ve kardiyak hasardaki etkisini değerlendirdikleri çalışmalarında farklı dozlarda uygulanan enginarın lipid peroksidasyon düzeyleri ile antioksidan enzim aktivitelerinin kontrol grubu değerlerine yaklaştırdığını belirlemişlerdir. Yapılan birçok çalışmada farklı uygulamalar sonrası meydana gelen oksidatif strese karşı enginarın etkilerini incelenmiştir 13-16. Araştırmacılar enginar uygulaması sonrası lipid peroksidasyon düzeyleri ile antioksidan enzim aktivitelerinde belirgin düzelmeler tespit etmiş ve bunu enginardaki bazı aktif bileşenlerin radikalleri süpürme özelliğine bağlamışlardır.
Bu çalışmada, plazma MDA konsantrasyonu ve antioksidan enzim aktivitelerinin düzelmesi enginarın NMOR kaynaklı oksidatif stresi ve hasarını önleyici bir rol oynadığını göstermektedir. Bu durum enginarın serbest radikal üretilmesini sınırlayarak, antioksidan savunma sistemini artırarak oksidatif stres ve serbest radikalleri önleme yeteneğine sahip olması ile açıklanabilir. Bu sonuçlar, enginarın NMOR toksisitesini önleyebileceğini düşündürmektedir.
Sonuç olarak; mevcut çalışma, enginarın farklı hücresel süreçlerde çeşitli mekanizmalar yoluyla NMOR ile indüklenen toksisiteye karşı potansiyel önleyici etkiye sahip olduğunu göstermiştir.