Hayvanlarda infeksiyöz hastalıklarla mücadelede temel noktayı koruma oluşturur. Hastalıklardan korunmada aşılamanın ucuz ve etkili olması nedeni ile özel bir önemi vardır. Tek başına aşılama tam bir koruma sağlayamaz. Diğer önlemlerle birlikte uygulandığında daha etkili olur.
Aşı ile bağışıklama yöntemleri ilk kez çiçek aşılaması ile başlamış, daha sonra bir çok hastalığa karşı uygulanmıştır. Günümüzde her aşıdan olumlu sonuç alınmasa bile hemen her hastalığın aşısının üretilmesi için yoğun çalışmalar yapılmaktadır. İlerleyen teknik ve moleküler düzeydeki çalışmalar sonunda ileride hemen her hastalığa karşı etkin bir aşı elde edilebileceği olasıdır 9.
Aşılarda aranan özellikler birkaç madde halinde toplanabilir. Bunlar; aşı kolay hazırlanmalı, ucuza mal edilmeli, dozu küçük ve uygulanması kolay olmalı, uygulandıkları hayvanlarda kuvvetli ve uzun zaman devam eden bir bağışıklık vermelidir 12.
Bağışıklığı etkileyen faktörler ise; aşının hazırlanması ve titre edilmesi, liyofilize edilmesi, muhafazası, dozu, aşılama yolları, aşılama adedi, hayvanın yaşı, bireysel faktörler, hayvanın ırkı, adjuvantlar, beslenme ve parazitler, antibiyotikler ve vitaminler şeklinde toplanabilir 8,9,20,21.
Toksin meydana getiren bakterilere karşı bağışıklanma toksine karşı bağışıklık sağlamakla olasıdır. Bakteri sıvı besi yerinde üretildiğinde toksin oluşturur 9,14,17.
Ana kültürler veteriner aşıları içinde önemli bir yere sahiptirler. Antijenik yapılarının sabit, bağışıklık verme güçlerinin oldukça yüksek olması nedeniyle anaerobik gram pozitif bakteriler, gram negatiflerin tersine koruyucu mücadelede büyük bir yardımcı olup çok iyi sonuçlar alınmasına olanak vermektedirler 9.
Yaptığımız araştırmada hiç aşı yapılmamış Akkaraman koyunlardan alınan kan serumu ile yapılan L+ testi sonucu antitoksin düzeyi 0,5 IU/ml’den az iken, 21 gün arayla yapılan iki uygulamadan 10 gün sonra 8 IU/ml’ye, diğer yandan ilk aşılamalardan 12 ay sonra aşılamaları takiben 10.günde bu miktar 20 IU/ml’ye yükselmiştir. Bu nedenle bir defa aşılanan hayvan ikinci yıl tekrar aşılandığında antikor seviyesi çok yükseldiği ve bağışıklık düzeyinin arttığı kanaatine varıldı. Bu durum enterotoksemi aşısı ile yapılan çalışmalarla paralellik göstermektedir 12,22.
Aşılamadan 10 gün sonra ikişer aylık periyotlar halinde yapılan kontrollerde antitoksin miktarlarında önemli düşüşler gözlenmiş, 10 ay sonra bu oran 1 IU/ml düzeyine düşmüş ve 12. ayda ise hiç aşı yapılmamış hayvanlardaki seviyede olmuş ve hayvanlar hastalanma yönünden riskli bir duruma gelmiştir (Tablo 1). Birinci yılın sonunda tekrar aşılanan koyunlardaki antitoksin seviyesi 20 IU/ml iken, bu 12 ay sonra 1 IU/ml seviyesine gelmiştir (Tablo 1). Araştırmamız sonucunda koyunlarda 21 gün arayla yapılan iki aşılamadan 10 ay sonra Cl.oedematiens Alfa-Gamma antitoksin bağışıklık verme düzeyinin en alt seviyede olduğu ortaya çıkmıştır. İkinci aşılamadan 10 ay sonra tekrar aşı uygulanması gereği ortaya konulmuştur.
Saha uygulamalarında aşının sık aralıklarla uygulanması bazı zorluklar nedeniyle meslektaşlarımız tarafından benimsenmemektedir. Fakat şimdiye kadar hemen hiçbir ülkede bu durum çözümlenmiş değildir. Dolayısıyla toksoid esasına dayanan ve adjuvantlı aşılar bir tek doz ile gerekli bağışıklığı sağlayamamaktadırlar. Bu nedenle iki defada aşılamayı ve 10 ay sonra aşılamanın tekrarını bütün güçlüklerine rağmen uygulamak gerekir.
Anaerob aşılarda sadece bir doz uygulanması ile hayvanı tam olarak koruyabilecek bir aşı yoktur. Tek doz uygulanması ile hayvanlar hastalığa karşı korunmamış olurlar 4.
Bu sonuçlara dayanılarak ve anaerob hastalıklardan her biri için ayrı ayrı tekrarlanan enjeksiyonlarla sürülerin hırpalanmasından kaçınmak, zaman kaybına engel olmak, veteriner hekimlerin yükünü azaltmak için bir çok anaerob enfeksiyona karşı toksoidlerle hazırlanmış polivalan aşılar kullanma gereği vardır.
Bazı ülkelerde bir çok anaerob enfeksiyona karşı polivalan aşılar kullanılmaya başlanmış ve bundan iyi sonuçlar alındığı bildirilmiştir. Ülkemizde de bu yönde çalışmalar yapılmakta olup bazı olumlu sonuçlar alındığı bildirilmiştir 9,12,16,20,22.
Bütün polivalan aşılardan beklenen gaye, asgari bir inokulasyon ile azami bir korunma sağlamaktır. Kombine bir aşı kendisini meydana getiren aşıların hepsinin bağışıklığını verir. Böyle aşıların tek aşılara nazaran ambalaj ve nakliyesi daha ucuza mal olmaktadır 8.
Bu çalışma ile koyunların hayatının ilk yılında iki defa (normal aşılama ve rapel aşılama) 10 ay sonra bir aşılama daha lüzumlu olduğu ve bunlar yapıldıktan sonra koyunların uzun bir muafiyet süresi dönemine girdikleri, hayatlarının sonraki yıllarında yılda bir kez 2 ml ve 21 gün sonra 2 ml şeklinde aşılamanın yeterli olacağı kanaatine varılmıştır.