Gerek gıdasal değer olarak ve gerekse ekonomiye
sağladığı önemli katkılar nedeniyle ülkemizde koyun ve
keçi yetiştiriciliğinin önemi büyüktür. Koyun ve keçilerde
verimi olumsuz yönde etkileyen, hatta ölümlere de sebep
olabilecek birçok bulaşıcı hastalık olup bunların başında
da brusellozis gelmektedir
12.
Brusellozis, hayvanlarda ekonomik kayıplara neden
olmasıyla birlikte enfekte hayvanların süt ve süt ürünleri
ile tüketicileri de etkilemesi sebebiyle halk sağlığı
açısından da önemli bir hastalıktır 6,15.
Sığır brusellozisi birçok ülkede başarılı bir şekilde
eradike edilmesine rağmen, koyun brusellozisi halen
dünyanın birçok bölgesinde endemik bir seyir
izlemektedir. Teşhis ve tedavi konusundaki ilerlemelere
rağmen brusellozis halen dünyada yaygın olarak
görülmekte ve gelişmekte olan ülkelerde de prevalansı
artmaktadır 16.
Brusellozisin teşhisinde hızlı, pratik ve az zamanda
daha çok sayıda materyalin değerlendirilebilmesi
nedeniyle, serolojik testlerden (ELISA, SAT, RBPT vs.)
yararlanılmaktadır 4. ELİSA testinin brusellaya karşı
çok düşük seviyedeki antikorları ortaya çıkarması,
brusellozise karşı yapılan serolojik çalışmalarda yüksek
oranda spesifite ve sensitivite gösterdiği birçok araştırıcı
tarafından doğrulanmıştır 4-6,8,13,16,17. Bu nedenle
araştırmada, brusellozisin seroprevalansının belirlenmesinde
ELİSA testi kullanıldı.
Türkiye’de evcil hayvanlardaki brusellozisin varlığı
uzun yıllardan beri bilinmektedir 17. Gürtürk ve ark.
18, sınır ili olan Van’da yaptıkları seroepidemiyolojik
çalışmada, koyunlarda %13.4 ve sığırlarda %2.1, Kenar
19, İç Anadolu Bölgesinde koyunlarda %1.2-90,
sığırlarda %0.92-24.15, İyisan ve ark. 9, Türkiye
genelinde sığırlarda brusellozisin prevalansını %1.43,
koyunlarda ise %1.97 olarak tespit etmişlerdir. Sağlam
ve ark. 20, Kuzeydoğu Anadolu Bölgesinde atık
fötuslardan bölgelere göre %40-42.25 oranında Brucella
spp. izole ettiklerini bildirmektedirler.
Bu çalışmada incelenen 458 keçi serumunun 177’si
(%38.6), 462 koyun serumunun 155’i (%33.5) ELİSA ile
seropozitif bulundu. Elde edilen bu sonuçların oldukça
yüksek olduğu dikkati çekmektedir.
Yapılan serolojik çalışmalarda birçok araştırmacı yaş
artışı ile brusellozisin prevalansının arttığını ileri
sürmektedirler 21-23. Akakpo ve ark. 22,
Senegal/Togo’da, 1056 sığır üzerine yaptıkları serolojik
çalışmada, 1-3 yaşındakilerde %33.6, 10 yaş ve
üzerindekilerde %58.1’lik seropozitiflik tespit ettiklerini,
Masoumi ve ark. 24, Pakistan’ın Lahore bölgesinde,
serum aglutinasyon testi ile 500 keçi, 532 koyun ve 522
insan serum örneğininde en yüksek insidansın 4 yaşın
üstündeki keçilerde görüldüğünü, Chartier 25 ise,
Fransa’nın değişik yerlerinde 2149 yerli Djallonke ve
Sahelian koyun ırkları üzerine yaptığı serolojik
çalışmada, yaşın ilerlemesiyle seropozitiflik oranında
hafif bir artış olduğunu bildirmişlerdir.
Bu çalışmada da, literatürlerde olduğu gibi gerek
koyun ve gerekse keçilerde saptanan seropozitiflik
oranlarının yaşın ilerlemesine paralel olarak arttığı tespit
edildi (Tablo 1-2).
Brusellozisin araştırıldığı bazı serolojik çalışmalarda,
ırklar arasında da farklılıkların olduğu araştırıcılar
tarafından saptanmıştır 22. Bunlardan Akakpo ve ark.
22, Senegal/Togo’da, 1056 sığır bruselloz üzerine
yaptıkları serolojik çalışmada Taurine ırkında %40.7,
Zebu’da %38.8 ve Metis (taurine-zebu melezi)’de %52.1,
Sergeant 26, B. ovis ile enfekte sürü ve besi koçları
üzerine yaptıkları araştırmada, Merinos koçlarının
seroprevalansının Border Leicester ve Dorset
koçlarından önemli derecede daha düşük olduğunu
bildirmişlerdir. Aynı şekilde Jeyaprakash ve ark. 27 da,
brusellozis’de ırk farklılıklarını analiz ettikleri çalışmada,
yerli ırklardaki seropozitifliğin melez ırklardan daha
yüksek olduğunu tespit etmişlerdir.
Bu çalışmada keçi ırkları arasındaki seropozitiflik
istatistiki açıdan önemli bulunmazken, Sakız ve İvesi ırkı
koyunlardaki seropozitiflik oranları arasında P<0.05,
İvesi ile Dağlıç ırkları arasında ise P<0.001 güven
eşiğinde önemli farklılıklar saptandı.
Dünyanın farklı bölgelerinde yapılan araştırmalarda
abort yapan koyun ve keçilerde brusellozisin
seroprevalansı araştırılmıştır 28,29. Belobab ve ark.
28, Kazakistan’da atık fötuslarda yaptıkları çalışmalarında
887 atık kuzu fötusunun %4’ünde, Sağlam ve ark.
20, Erzurum ve Kars illerinde, 119 atık koyun fötusunun
38’de, Zowghi ve ark. 30, İran’da, 2009 atık koyun ve
keçi fötusunun %43.5’de Brusella ssp.izole ettiklerini
bildirmişlerdir.
Kıran ve ark. 31, Konya yöresinde 238 atık koyun
fötusunun %31’inde, Erdoğan ve ark. 32, Trakya
bölgesinde, 145 koyun ve keçi atık fötuslarının 29’da,
Arda ve ark. 33 Orta Anadolu’nun 5 ilinde 3 kuzulama
sezonunda, 173 atık yavrunun %18.49, Mahajan ve ark.
34, Hindistanda bir çiftlikte abort veya ölü doğan 50
kuzunun 15’inde, Karaman ve ark. 35, 1989-92 yılları
arasında, kuzulama döneminde, Ankara bölgesinde
toplanan ve değişik yörelerden gelen 156 atık fötusta
yapılan bakteriyolojik muayenede %22 oranında
B.melitensis izole etmişlerdir.
Jha ve ark. 36, Nepal’in Koshi Tepeleri bölgesinde
abort yapan keçilerdeki brusellozis’in seroprevalansının
%5.9, El-Ghani ve ark. 37, Mısır’da abort yapmış 62
koyunun %4.84 ve 71 keçinin %7.4, Giantzis ve ark. 38,
Yunanistan’da, abort problemli 471 koyun ve keçinin
%33.3, Büyükçoban 39, Bursa bölgesinde, abort
yapmış 479 koyunun %37 olduğunu bildirmektedirler.
Yine Kenar ve ark. 40, Konya bölgesinde, iki
kuzulama sezonunda 303 atık fötusun 43’ünde (%14) B.
melitensis izole etmişler ve abort problemleri olan
sürülerden alınan 1063 serum örneğinin 173’ünü (%16.5)
Brusella için seropozitif bulmuşlardır.
Sunulan çalışmada da abort yapan koyun ve
keçilerdeki seropozitiflik oranlarının (%77.8 ve %45.2)
abort yapmayan hayvanlardaki oranlardan (%25.4 ve
%35.2) önemli (P<0.05 ve P<0.01) derecede yüksek
olduğu saptandı ve özellikle abort yapan koyunlardaki
oranın oldukça yüksek olduğu tespit edildi.
Sonuç olarak; Hatay yöresindeki koyun ve keçilerde
brusellozisin yüksek sayılabilecek oranlarda seropozitif
olduğu, bu pozitiflik oranlarının yaşa paralel olarak
yükseldiği ve abort yapan hayvanlardaki oranlar dikkate
alındığında bölgede abortun önemli nedenlerinden birinin de brusellozis olabileceği kanısına varıldı.
* Bu çalışma, aynı adlı yüksek lisans tezinden özet olup, HRÜ Araştırma Fonu (HÜBAK Proje no:355)
tarafından desteklenmiştir.