Echinococcus granulosus’un erişkinleri köpek, kurt, çakal ve diğer kanidelerin ince
bağırsaklarında, larvası olan hidatik kist ise koyun, keçi, sığır, domuz ve diğer birçok
evcil ve yabani memelide ayrıca insanlarda başta karaciğer ve akciğer olmak üzere
çeşitli organ ve dokularda bulunmaktadır
1.
Echinococosis, hem insan hem de evcil hayvanları etkileyen dünyadaki en önemli
zoonozlardan birisi olup, özellikle az gelişmiş ülkelerde kırsal bölgelerdeki
populasyonlarda, insan ve hayvanlarda oldukça sık rastlanmaktadır 2. Klinik bulguların
yeterince belirgin olmaması ve parazitolojik yoklamaların spesifik sonuçlar vermemesi
nedeniyle ara konaklardaki teşhisinde sıkıntılar ortaya çıkmaktadır. Özellikle yeni
oluşmakta olan kistlerin radyodiagnostik yöntemlerle tespiti güç olmaktadır. Hastalığın
erken tanısı şüphesiz ki tedavideki başarı oranını da artırmaktadır 3.
Hidatidosiste serolojik tanı diğer parazit hastalıklarında olduğu gibi konağın parazite
karşı göstermiş olduğu hücresel ve humoral immun yanıtı ortaya koyma esasına
dayanmaktadır. Serolojik testlerin sensitivite ve spesifiteleri, kullanılan antijenin cinsi ve
hazırlama şekli, değişik pozitiflik kriterleri, kistin canlılığı ve lokalizasyonu, parazitin suşu
gibi birçok nedene bağlıdır 4.
Echinococcus granulosus’un değişik yaşam evrelerinin
farlı antijenik yanıtlar verdiği, hidatik antijenlerin
genel kaynağının ise kist sıvısı, kist membranı ve
protoskoleksler olduğu bilinmektedir 5. Günümüze
kadar kist sıvısı içerisinde iki farklı antijenik yapı
belirlenmiş olup bunların ısıya dayanıksız bir lipoprotein
olan antijen 5 ve ısıya dayanıklı bir protein olan antijen B olduğu bildirilmiştir 6,7.
Antijen 5 ilk defa Capron ve ark. 8 tarafından
immunoelektroforez metoduyla at kist sıvısından elde
edilmiş ve hidatidosisin tanısındaki değeri üzerinde
durulmuş, ayrıca antijen 5’in çimlenme zarında,
protoskolekslerin parankiminde ve bunların salgılarında
bulunduğu tespit edilmiştir. Antijen 5, parazitin hidatik
sıvısında ve kistin somatik dokularında bulunan 10 veya
daha fazla antijenden biri olup, immunoelektroforetik
çalışmalar bu antijene karşı oluşmuş antikorların
hastanın serumunda bulunmasının hidatidosisin
tanısında kesin bir kriter olduğunu göstermiştir 8. Bu
antijene aynı zamanda Taenia hydatigena sistiserkleri
içindeki sıvıda da rastlandığı ve bu nedenle cysticercosis
ile çapraz reaksiyona neden olduğu bildirilmiştir 9. İkinci
önemli hidatik antijen Oriol ve ark 7 tarafından tanımlanan,
lipoprotein yapıda, ısıya dayanıklı ve moleküler
ağırlığı 12000 dalton olan antijen B’dir. Bu antijen, kist
sıvısı kaynatıldıktan sonra geriye kalan en önemli
antijenik bileşimdir 7. Kist membranının geçirgenliği
antijen B için antijen 5’e göre 10 kat daha fazladır 5.
Klasik elektroforetik yöntemler içerisinde modifiye edilmiş
jel sistemleri olmasına rağmen sodyum dodesil sülfatpoliakrilamid
jel elektroforez (SDS-PAGE) bunların en
popüler olanlarından biridir. Yöntemin en önemli
özellilerinden birisi çok sayıda protein karışımlarının
analizine olanak sağlamasıdır 10.
Burgu ve ark 11, koyun hidatik kist sıvısının SDSPAGE
ile analizinde moleküler ağırlığı 8 ile 200 kDa
arasında değişen dokuz farklı spesifik protein bandı elde
etmişlerdir. Şimşek ve Köroğlu 12 ise aynı yöntemle
koyun kist sıvısında 29, 45, 58, 68, 98 ve 116 kDa
moleküler ağırlığında altı farklı polipeptit bandı tespit
etmişlerdir. Başka bir çalışmada Kanwar ve ark 13,
koyun hidatik kist sıvısında SDS-PAGE yöntemiyle
moleküler ağırlığı 8-116 kDa arasında değişen 15 farklı
fraksiyon belirlenmişler ve bunlar içerisinde en belirgin
olanının 66 kDa’luk band olduğunu bildirmişlerdir.
Sepherd ve McManus 14, 12 ve 16 kDa’luk polipeptidlerin,
Maddison ve ark. 15 ise 8 kDa’luk polipeptidin
hidatik kist için spesifik olduğunu bildirmişlerdir.
Hidatidosisin tanısında kullanılan ELISA yöntemi,
yüksek duyarlılıklı olup, çok az miktarda serumun yeterli
olması, kesin kantitatif ölçmeyi sağlaması ve kısa
zamanda çok sayıda numunenin işlenmesine imkan
sağlaması bakımından rutin kullanıma uygun, duyarlı,
özgül ve ekonomik bir yöntemdir 16. Yong ve ark. 17,
koyun hidatik kist sıvısından hazırladıkları antijeni
kullanarak, hidatik kistle doğal enfekte altı yaşındaki 45
koyunun nekropsisi sonucu elde ettikleri serumları ELISA
ile test etmişler ve 41 koyunda pozitif sonuç elde
etmişlerdir. Force ve ark. 18, hidatidosisin tanısında
karşılaştırmalı olarak çalıştıkları 8 serolojik test içerisinde ELISA yönteminin %94 ile en sensitiv, %99 ile en spesifik
test olduğunu saptamışlardır. Şimşek ve Köroğlu 12 ise
koyun ham kist sıvısı antijenini koyun hidatidosisinin
tanısında kullanmışlar ve ELISA’nın %60 sensitiviteye ve
%94 spesifiteye sahip olduğunu tespit etmişlerdir.
İbrahem ve ark 19 koyun ham kist sıvısı antijeni, kısmi
purifiye kist sıvısı antijeni (AgB) ve rekombinant AgB’yi
kullanarak ELISA testini uygulamışlar ve bu antijenlerin
koyun hidatidosisinin tanısındaki yerini araştırmışlardır.
Neticede sensitivite oranlarının ham kist sıvısı antijeni
için %32, kısmi purifiye AgB için %88 ve rekombinant
AgB için ise %28 olduğunu belirlemişler, spesifite
oranlarının ise sırasıyla %90, %95 ve %95 olarak
şekillendiğini ifade etmişlerdir.
Bu çalışma ile hidatidosisin serolojik tanısında
kullanılacak kist sıvısı antijeninin kısmi purifikasyonunun
yapılması, antijenik bantların SDS-PAGE ile gösterilmesi
amaçlanmış, ayrıca elde edilen antijenlerin sensitivite ve
spesifite oranlarının ELISA kullanılarak belirlenmesi
hedeflenmiştir.