Elde edilen gebelik oranları açısından suni
tohumlama programlarının başarılı olması için östrusların
doğru tespit edilmesi ve en uygun tohumlama zamanının
ayarlanması büyük bir öneme sahiptir. Östrusun teşhisi
için yeni birçok metot geliştirilmesine rağmen özellikle
saha şartlarında en çok kullanılan yöntem gözlem
yöntemidir. Bu yöntemle yeterli zaman ayrıldığı takdirde
östrusun davranışsal belirtilerinin büyük ölçüde tespit
edilebildiği bildirilmektedir
15,16. Ancak yapılan bazı
çalışmalarda
17,18,19, suni tohumlama uygulanan
ineklerden %13-32’sinin östrusta olmadığı halde
tohumlandığını ve bu oranın bazı sürülerde %50’lere kadar çıktığını bildirilmektedir. Özellikle, tohumlama
zamanının belirlenmesinde yapılan bu hatalar genellikle
östrus başlangıç ve bitişinin tam olarak belirlenememesinden
kaynaklanmaktadır. Diğer taraftan ineklerin
ahırda sürekli bağlı tutulmaları ve süt verimlerinin yüksek
olması östrus belirtilerinin tam olarak belirlenememesine
yol açmakta buna bağlı olarak da dölveriminde önemli
düşüşler gözlenmektedir
20.
Hurnik ve ark. 21 bir inek sürüsündeki hayvanların
%93’ünün diğer hayvanlara atlama davranışı gösterdiğini
ve ilk atlama anında yapılan progesteron testi
sonucunda bunların %79’unun kızgınlıkta olduğunu
belirtirken, Hemler ve Britt 11 yaptıkları çalışmada
tespit edilen ilk atlama davranışı sırasında hayvanların
%18’inin proöstrus döneminde olduğunu tespit
etmişlerdir. Benzer şekilde, Nebel ve ark. 22 kan
progesteron düzeyi 1-2,5 nmol/L arasında bulunan
östrusları şüpheli ineklerin oranını %25,4 olarak
bildirirken, Toleng ve ark. 23 ise bu oranı %11,2 olarak
bildirmişlerdir. Yapılan bu çalışmada da, östrusun
davranışsal belirtilerini gösteren ineklerin %16,0’sının
kan progesteron düzeyinin 1 ng/ml’nin üzerinde olduğu
belirlenmiş ve östrusta oldukları şüpheli olarak kabul
edilmiştir. Sunulan çalışmada bildirilmiş olan bu sonuç
kaynaklardaki araştırma sonuçlarına benzerlik
göstermektedir 11,21-23.
Sunulan çalışmada, bazı ineklerde östrusun
davranışsal belirtileri gözlenmesine rağmen progesteron
düzeyinin yüksek çıkması, bu hayvanların proöstrus
döneminde olmalarından kaynaklanabilir. İneklerde
gerçek östrus davranışı bir boğanın veya başka bir ineğin
kendi üzerine atlamasına izin vermesi ve bu süre
içerisinde hareketsiz durması ile karakterizedir. Ancak
birçok işletmede arama boğalarının bulundurulamaması
ve hayvanların serbest salınım imkânlarının kısıtlı olması
nedeniyle gözlenen diğer davranışsal belirtiler östrusun
belirlenmesine yardımcı olabilir 4,9. Bu davranışsal
belirtiler içerisinde özellikle diğer hayvanlara atlama
davranışı bazen gelişmeye başlayan follikülden
salgılanan östrojenin etkisiyle proöstrus devresinde de
ortaya çıkabilir ve bazen yetiştiriciler tarafından hayvanın
östrusta olduğu şeklinde yanlış yorumlanabilir. Oysa bu
dönem içerisinde bulunan bir inek, başka bir hayvan
üzerine atladığında sabit durmaz ve çiftleşmeyi kabul
etmez. Ancak bu ayırıcı tanı birçok işletmede kabul testi
yapılamadığı için kontrol edilememektedir 3,4.
İnekler arasında östrus süresi ve ovulasyon zamanı
oldukça değişkenlik göstermekle birlikte suni tohumlama
uygulamalarının başladığı yıllardan itibaren sabah östrus
belirtilerini gösteren ineklerin öğleden sonra, öğleden
sonra östrus belirtilerini gösteren ineklerin ise ertesi gün
sabah tohumlanması gerektiği (sabah-akşam kuralı)
geleneksel bir kural olarak kabul edilmiştir. Çünkü
ineklerde ovulasyon, östrusun bitiminden yaklaşık 8-12
saat sonra meydana gelmektedir 8,13. Bu açıdan
bakıldığında, östrusun başlangıç zamanının saptanması
ve en uygun suni tohumlama zamanının ayarlanması
elde edilecek gebelik oranları açısından oldukça önem
taşımaktadır.
Macmillian ve Watson 24, östrusun geç döneminde
tohumlanan ineklerden östrusun erken döneminde
tohumlananlara göre daha yüksek gebelik oranı elde
ettiklerini bildirmişlerdir. Maatje ve ark. 25 ise yaptıkları
çalışmada en yüksek gebelik oranını östrusun
tespitinden sonraki 6 ile 17. saatler arasında yapılan
tohumlamalardan elde ettiklerini, 24. saatten sonra
yapılan tohumlamalarda ise gebelik oranının önemli
derecede düştüğünü bildirilmiştir. Benzer şekilde, Foote
26, tohumlamaların östrusun başlangıcından 24 saat
sonra yapılmasının gebelik oranını önemli derecede
azalttığını tespit etmiştir.
Sunulan çalışmada, tespit edilen ilk atlama
davranışından sonraki 8 saat içerisinde tohumlanan
ineklerin gebelik oranının 8 ile 16. saatler ve 16 ile 24.
saatler arasında tohumlanan ineklerin gebelik oranına
göre önemli derecede düşük olduğu belirlendi. Bu sonuç,
Xu ve ark.’nın 16 bir inek sürüsünde tespit edilen ilk
atlama davranışının ardından ilk 6 saat içinde yapılan
tohumlamalardan elde edilen gebelik oranının önemli
derecede düştüğünü, en yüksek gebelik oranının ise 12
ile 18. saatler arasında tohumlanan ineklerden elde
edildiğini bildirdiği çalışma sonuçlarıyla benzerlik
göstermektedir.
Diğer taraftan, Stevenson ve ark. 27 yaptıkları
çalışmada, östrusun tespitini takip eden 16. saatten
sonra yapılan tohumlamalarda gebelik oranının
azaldığını bildirmişlerdir. Bununla birlikte sunulan
çalışmada tespit edilen ilk atlama davranışından sonraki
8 ile 16. saatler arasında tohumlanan ineklerin gebelik
oranıyla 16 ile 24. saatler arasında tohumlanan ineklerin
gebelik oranı arasında istatistikî yönden bir farklılığın
olmadığı (p>0,05) tespit edilmiştir. Sonuçlar arasındaki
bu farklılık, diğer çalışmadaki araştırmacıların günde bir
kez gözlem yoluyla östrus tespit etmelerinden kaynaklanabilir.
İneklerde en uygun tohumlama zamanı, birçok
faktöre bağlı olarak değişmekle birlikte östrusun son
1/3’ü yani östrusun başlangıcından sonraki 12 ile 18.
saatler arası olarak kabul edilmektedir. Ancak yapılan
gözlemler sırasında östrusun davranışsal belirtilerinin
saptanması östrusun ne zaman başladığı hakkında kesin
olarak bir bilgi vermemektedir. Bu nedenle davranışsal
belirtilerin gözlendiği anda bir ineğin östrusun hangi saatinde bulunduğunu ve buna bağlı olarak tohumlamanın
ne zaman yapılacağını belirlemek oldukça zordur
7,13.
Dondurulup çözdürülmüş spermatozoonlar, taze
spermadaki spermatozoonlar kadar fertil kalma ve yaşam
süresine sahip değillerdir. Bireysel farklılıklar olmakla
birlikte dondurulup çözdürülmüş spermatozoonlar dişi
genital kanalda dölleme kabiliyetlerini yaklaşık 20 saat
koruyabilmektedir. Bu nedenle, dondurulmuş sperma ile
suni tohumlama uygulamalarında tohumlamanın en
uygun zamanda dişi genital kanala bırakılması gerekmektedir.
Tohumlamanın erken yapılması ovulasyon
anına kadar spermatozoonların yaşlanmasına neden
olacağından fertilizasyon şansı azalabilir 14.
Walker ve ark. 10 bir inek sürüsünde yaptıkları
çalışmada, östrusun davranışsal belirtilerinin oldukça
değişken olarak şekillenmesine rağmen atlama
davranışının çok sık olarak gözlendiğini bildirmiş ve
tespit edilen ilk atlama aktivitesi ile ovulasyon
şekillenmesi arasındaki sürenin ortalama 27,6 saat
olduğunu tespit etmişlerdir. Benzer şekilde, Roelofs ve
ark. 12 ineklerde atlama davranışının ovulasyon
zamanının bir belirleyicisi olarak kullanılabileceğini
bildirmiş ve tespit edilen ilk atlama davranışı ile
ovulasyon arasındaki ortalama sürenin 28,7 saat
olduğunu tespit etmişlerdir. Sunulan bu çalışmada, tespit
edilen ilk atlama davranışından sonraki 8 saat içerisinde
yapılan tohumlamalar sonucu elde edilen gebelik
oranının azalması, tohumlama zamanının östrusun
başlangıcına yakın olmasına bağlı olarak ovulasyon
zamanından önce spermatozoonların fertilite kabiliyetini
yitirmiş olmasından kaynaklanabilir.
Sonuç olarak atlama davranışı uygun tohumlama
zamanının belirlenmesinde kullanılabilecek en iyi östrus
belirtilerinden biri olmasına rağmen henüz otomatik bir
sistemle tespit edilememesinden dolayı hayvanların çok
sık gözlenmesi gerekmektedir. İneklerde ilk atlama
davranışının görülmesinden suni tohumlama zamanına
kadar geçen süre gebelik oranları açısından önemli bir
role sahiptir. Özellikle ineklerin tespit edilen ilk atlama
davranışından sonraki 8 saat içerisinde tohumlanması
gebelik oranlarının önemli derecede azalmasına yol
açabilir.