Yumurtlama Periyodu ve Yumurta Verimi: Araştırma gruplarının yumurtlama periyodu, yumurta verimi ve yumurta ağırlığı Tablo
1'de verilmiştir.
Tablo 1 incelendiğinde yumurtlama periyodu Çetin ve ark.6'nın kınalı kekliklerdeki yumurtlama periyodu bulgularından yüksek iken, Yannakopoulos7 ve Kırıkçı ve ark.8 bildirdiği değerlere benzer bulunmuştur. Denemede kullanılan grupların yumurtlama periyodu kafes ve sürü sisteminde 124 gün devam etmiştir. Her iki grubun aynı gün bitmesinin sebebi aynı gün başlaması kadar kolay anlaşılmamıştır. Ancak her gün yumurta alınamamış, yani yumurta verimi %'si kafes sistemindeki kekliklerde % 39.79, yer sisteminde ise % 39.87 olarak gerçekleşmiştir.
Tablo 1'den de anlaşılacağı gibi yumurta verimleri bakımından istatistiksel olarak bir fark olmadığı görülmektedir. Bu araştırmada elde edilen yumurta değerleri Meyer ve Millam11'ın yumurta verimi yönünden seleksiyona tabi tutulmuş kınalı keklikler, Kırıkçı ve ark12'nın değişik canlı ağırlıktaki dişi kaya kekliklerinin ağır grubu değerlerinden düşük düzeyde iken, Meyer ve Millam11'ın yumurta verimi yönünden seleksiyona tabi tutulmamış kınalı keklikler, Yannakopoulos7'un tabii aydınlatma şartlarında tutulan kaya keklikleri, Kırıkçı ve ark.12'nın değişik canlı ağırlıktaki dişi kaya kekliklerinin kontrol grubu değerleriyle benzer bulunmuştur. Araştırmada elde edilen yumurta verimleri değerleri Kırıkçı ve ark.12'nın değişik canlı ağırlıktaki dişi kaya kekliklerinin orta ve hafif grubu ile Çetin ve ark.6'nın sürü ve kafes sisteminde yetiştirdikleri kınalı keklikler için bildirdikleri değerlerden yüksek bulunmuştur. Araştırma gruplarından elde edilen yumurta veriminin Kırıkçı ve ark.12'nın değişik canlı ağırlık gruplarına ayırdıkları kaya kekliklerindeki ağır gruptaki % 45.78'lik değerden düşük olması, Nowland13'ın sülünler için damızlık seçiminde yüksek canlı ağırlığa sahip olan dişilerin seçilmesi tavsiyesinin keklikler içinde geçerli olabileceğini desteklemektedir. Meyer ve Millam11 yumurta verimi yönünden seleksiyona tabi tutulmuş kınalı kekliklerde yumurta verimini 65.00 adet olarak bildirmiş ve bu değer araştırma gruplarından kafes sistemindeki 49.35 ile yer sistemindeki 49.43 adetlik değerlerden yüksek bulunmuştur. Bu durum kaya kekliklerinde yumurta verimini artırmak için seleksiyonun önemini ortaya koymaktadır.
Döllülük (Fertilite): Çalışmada farklı sistemlerde yetiştirilen kekliklerden elde edilen döllülük oranları kafes sisteminde % 90.25, yer sisteminde ise % 72.55 olarak gerçekleşmiş ve gruplar arasındaki farklılık önemli bulunmuştur (P<0.001). Yer sisteminde sürü halinde serbest olarak çiftleştirilen kekliklerdeki fertilite düşüklüğü dominant erkek kekliğin diğer erkeğe üstünlük sağlayarak çiftleşmelerine müsaade etmemelerine bağlanabilir. Elde edilen döllülük oranları, keklik yumurtalarının kuluçkası üzerine yapılan bir çok çalışmayla7,14,16 benzerlik gösterirken, Çetin ve ark.6'nın kınalı keklikler için bildirdiği değerlerden yüksek, bazı çalışmalardaki değerlerden15 düşük düzeyde bulunmuştur. Embury9, suni aydınlatma uygulanan kekliklerde ilk dönemlerde dölsüz yumurta elde edebileceğini bildirmiştir. Kırıkçı ve ark.15'nin yaptıkları çalışmalarda kekliklere gün ışığı harici ekstra bir aydınlatma uygulamamaları, bildirdikleri döllülük değerlerinin yüksek olmasını sağlamış olabilir.
Kuluçka Randımanı: Kuluçka sonuçları açısından Tablo 1'den de görüleceği gibi gruplar arasındaki fark önemlidir (P<0.01). Gruplardan elde edilen kuluçka randımanı kafes ve yer gruplarında % 78.20 ve % 67.09 olarak belirlenmiştir. Yer sisteminde yetiştirilen kekliklerden elde edilen kuluçka randımanının düşüklüğü aynı zamanda fertilite oranlarından da etkilenmiş olabilir. Çetin ve ark.6'nın farklı bakım şartlarında kınalı kekliklerin kuluçka randımanını sürü sisteminde % 81.25, kafes sisteminde yetiştirilenlerde ise % 53.57 olarak bildirmiş ve sürü sistemi lehine önemli bir farklılık olduğunu belirtmiştir (P<0.001). Bu araştırmada ise bulunan sonuçlar kafes sistemi lehinedir (P<0.01). Araştırmanın Çetin ve ark.6'nın bildirdiği değerlerle zıt yönlü bir durum ortaya koyması, çalışmalarında kullandıkları kekliklerin kınalı keklik olması ve bu hayvanların monogam davranışlarından kaynaklandığı söylenebilir. Araştırmada kafes sisteminde % 78.20, yer sisteminde ise % 67.09 oranında elde edilen kuluçka sonuçları Yannakopoulos7'un bildirdiği kuluçka randımanları değerlerinden düşük düzeyde iken, bazı çalışmalarda17,18,19 bildirilen değerlerle benzer, bazı araştırmacıların14,20 elde ettiği kuluçka randımanı sonuçlarından ise yüksektir.
Çıkım Gücü (Makine Randımanı): Deneme gruplarından elde edilen çıkım gücü, kafes ve yer sisteminde sırasıyla % 86.64 ve 92.48 olarak belirlenmiş ve gruplar arasında bir farklılık bulunmuştur (P<0.05). Bu çalışmada tespit edilen çıkım gücü değerleri, Kırıkçı ve ark.18'nın farklı barındırma ve aydınlatma şartlarında kaya kekliklerinde elde edilen % 92.79–97.05'lik sonuçlardan düşük düzeyde iken, Çetin va ark.6 ile Balliacca ve ark.19'nın belirttiği değerlerle benzer, bazı araştırmacıların15,17,21 elde ettiği çıkım gücü değerlerinden ise yüksek bulunmuştur. Çıkım gücünün Kırıkçı ve ark.8'nın bildirdiği sonuçlardan düşük olmasının sebebi için depolama ve kuluçka makinesinin optimizasyonunun sağlanamaması söylenebilir.
Embriyonik Ölüm Oranları: Yetiştirme sistemlerine göre elde edilen embriyonik ölüm oranları kafes sisteminde % 13.35, yer sisteminde ise % 7.50 olarak bulunmuş ve gruplar arasındaki fark önemlidir (P< 0.001). Çalışmadan elde edilen sonuçlar Yılmaz10'ın bildirdiği değerlerden 8–14 gün süredeki değerle benzerlik gösterse de diğer depolama sürelerinde elde edilen değerlerden bariz bir şekilde düşük düzeyde bulunması, uygun koşul ve sürelerde depolanmayan keklik yumurtalarında embriyonik ölüm oranının açık bir şekilde artma eğilimi gösterdiğini desteklemektedir.
bulunmuş ve gruplar arasındaki fark önemlidir (P< 0.001). Çalışmadan elde edilen sonuçlar Yılmaz10'ın bildirdiği değerlerden 8–14 gün süredeki değerle benzerlik gösterse de diğer depolama sürelerinde elde edilen değerlerden bariz bir şekilde düşük düzeyde bulunması, uygun koşul ve sürelerde depolanmayan keklik yumurtalarında embriyonik ölüm oranının açık bir şekilde artma eğilimi gösterdiğini desteklemektedir.
Bu araştırmada elde edilen sonuçlar aşağıdaki şekilde sıralanabilir;
• Kafes sisteminde yetiştirilen kekliklerin yer sisteminde sürü halinde yetiştirilen kekliklere oranla çıkım gücü hariç döllülük ve kuluçka randımanı bakımından daha iyi olduğu gözlenmiştir. Bundan dolayı keklikler entansif şartlarda yer sisteminde sürü halinde ve kafes sisteminde rahatlıkla yetiştirilebilir. Bu yetiştirme sistemlerinin yetiştiricilerin imkanlarına göre tercih edilmesi daha uygun olacağı kanısına varılmıştır.
• Keklik yetiştiriciliğinde çiftleştirme kafeslerinin kullanımı yatırım maliyetini artırmasına karşın kekliklerden gerekli kayıtların alınması ve verimlerin tam anlamıyla belirlenmesi açısından gereklidir.
• Keklik yetiştiriciliğinde özellikle yer sisteminde yumurtaların enfekte olma riski daha fazla olduğu için yetiştiricilik boyunca, yumurtaların toplanması ve depolanması, kuluçka öncesi, esnası ve çıkım aşamasında gerekli olan hijyen ve dezenfeksiyon kurallarının göz ardı edilmemesi gereklidir.