Sığır ve köpekler, obur hayvanlar oldukları için, yedikleri yiyeceklere karışmış olan ve gıda niteliğinde olmayan yabancı cisimleri de beraber alırlar. Özellikle sığırlar; aldıkları yemi çiğnemeden yutmaları ve dillerindeki anatomik yapının özelliği nedeniyle, lokmaları arasındaki yabancı cisimleri, kolayca yutabilirler. Bunların yanında; gebelik, laktasyon, dengesiz beslenme gibi faktörler de etiyolojide etkili olmaktadır
4,8. Smith
8, alınan sivri yabancı cisimlerin bazen rumene ulaşmadan larenks, farenks, dil veya yanak mukozası gibi yumuşak dokulara batıp kalabileceğini belirtmiştir.
Bu vakada yutulan yorgan iğnesinin, farenkse batmış olması literatür verilerle benzerlik göstermektedir.
Araştırmacılar 2,3,7, farenksteki yabancı cisimlerin oluşturduğu travmanın retrofarengeal apselere sebep olabileceğini, bu durumun da klinik tabloyu daha da ağırlaştırabileceğini belirtmişlerdir. Bu gibi olgularda yabancı cisim uzaklaştırılsa bile, retrofarengeal apsenin sağaltımı için uzun süreli antibiyotik sağaltımı gerekli olmaktadır.
Bu vakada, yabancı cisim uzaklaştırıldıktan sonra bölgeye Gliserin-İode sürüldü ve 1 hafta boyunca paranteral antibiyotik uygulandı. Daha sonra yapılan kontrolde, hayvanın rahatça yem yiyebildiği, su içebildiği, ve genel durumunun da çok iyi olduğu saptandı.
Araştırmacılar 1,3,5,6 farenksteki madeni yabancı cisimlerin tanısı için en uygun yöntemin, L/L pozisyonunda alınan radyografi olduğunu belirtmişlerdir. Davidson 2, bu gibi durumlarda ilk olarak elle ağız içinin iyi bir muayenesinden sonra, endoskopi yapılmasını, gerektiğinde lateral pozisyonda radyografi alınmasının uygun olacağını belirtmiştir.
Bu vakada; klinik semptomlar ve alınan anamnezle farenkste yabancı cisim bulunmasından şüphelenildiği için hayvana, ilk olarak boyun bölgesinde bir metal dedektör gezdirilerek, alınan sinyal sesinden sonra, L/L pozisyonda direkt radyografi ile kesin tanı konulmuş oldu.
Araştırmacılar 2, 5, 7, 8, ağız içindeki yabancı maddeleri çıkartmak için uygulanacak yöntemin; cismin bulunduğu yer ve konumuna, cismin küt, sivri, kesici uçlu olup olmadığına ve hayati organları etkileyip etkilemediğine göre değişebileceğini belirtmişlerdir. Salt 6, 1.5 yaşındaki pointer ırkı bir köpekte, özofagusa batmış olan balık oltasını özofagotomi operasyonu ile çıkartmıştır. Yücel 9, ağız içinde gözle görülen yabancı cisimlerin çıkartılması için hayvanın hafif bir sedasyona alındıktan sonra, ağzın bir padanla açılarak pensle kolayca uzaklaştırılabileceğini belirtmiştir. Smith 8 larenkse batmış olan yabancı cisimleri çıkartmak için tracheolaringostominin gerekli olduğunu vurgulamıştır. Bazı araştırmacılar 2,3, 6, ise özellikle alt ve üst sindirim kanalındaki yabancı cisimlerin çıkartılmasında, endoskopik cerrahinin büyük bir başarı sağladığını belirtmişlerdir.
Bu vakada, tranklizanla hafif bir sedasyona sokulan hayvanın, ağzı bir padan yardımıyla açılarak, yabancı cisim bir pens ile tutulup yerinden uzaklaştırılmıştır.
Sonuç olarak, klinikte fazla karşılaşılmayan böyle bir vakanın meslek pratiğine aktarılması ve literatür bilgiye katkı sağlayacağı düşünülerek yayınlanması uygun görülmüştür.