Listeriyozis, fakültatif hücre içi Gram (+) bir patojen
olan L. monocytogenes’in neden olduğu
21,22,
zoonotik özelliği yanı sıra özellikle koyun gibi
ruminantlarda meningoensefalitis, septisemi, abortus ve
ölümlere neden olarak ekonomik kayıplara yol açan
önemli bakteriyel bir hastalıktır
5,23. Bu nedenle
hastalığın tanısının en kısa sürede ve tanısal duyarlılığı
yüksek tekniklerle yapılması büyük önem arz etmektedir.
Sürüdeki tüm koyunlar Listeria spp. ile enfekte olsalar
dahi, doğal direnç nedeniyle ancak % 5-10’unda
hastalığa ilişkin klinik belirtilerin ortaya çıktığı ifade
edilmiştir17. Hayvanlarda gözlenen çoğu vaka
subklinik olmasına rağmen listeriyozis sporadik veya
epidemik karakterde olarak24 yaşamı tehdit eden
septisemi ve meningitislere de neden olabilir5,25.
Ruminantlarda listeriyozis tipik olarak etkenle kontamine
silaj veya diğer yem maddelerinin tüketilmesinden sonra
oluşmaktadır. Enfeksiyonun özellikle kış aylarında
hayvanlara silajın daha fazla yedirilmesi nedeniyle kış -
ilkbahar aylarında ortaya çıktığı vurgulanmıştır5,8,26.
Bu çalışmada da, koyunlara yedirilen silaj örnekleri
alınarak mikrobiyolojik ekimleri yapılmış ve ekim
sonucunda Listeria spp. üretilmiştir. Bu nedenle de
sürüde ortaya çıkan olayda enfeksiyon kaynağının silaj
olduğuna karar verilmiştir. Ek olarak sunulan çalışmada
literatür bilgilerine5,11,12 uyumlu olarak L.
monocytogenesis enfeksiyonu silaj tüketimi takiben
Nisan ayında ortaya çıkmıştır.
Listeriyozisli koyunlarda klinik olarak ensefalitis,
septisemi ve abortuslar gözlenmektedir. Bu semptomlara
ek olarak depresyon, iştahsızlık, ateş ve ölümler
görülebilir. Ruminantlarda hastalığın en yaygın bulgusu
olan ve dönme hastalığı olarak isimlendirilmesine neden
olan ensefalitik formda, ayrıca başı bir yere dayama, bir
tarafa doğru bükme ve tek taraflı fasiyal felçlerde dikkati
çeker5,27,28. Çalışmada klinik olarak etkilenen 25
koyunda saptanan bulgulardan, iştahsızlık (14 adet),
yavru atma (3 adet), zayıflama (6 adet), opistotonus (1
adet), tek taraflı sol üst göz kapağının paralizi (1 adet) ve
aşırı salivasyon ile birlikte alt dudakta sarkma (2 adet)
hastalıkta gözlenebilen semptomlarla uyumlu
bulunmuştur.
Patolojik olarak listeriyozisli hayvanlarda beyinde
dikkat çekici makroskobik lezyonlar nadir olarak
gözlenmektedir. Ancak ensefalitik formda serebrospinal
sıvıda bulanıklaşma ve meningeal damarların
konjesyonu dikkati çekebilir. Çalışmada listeriyozis
saptanan koyunların nekropsisinde iç organlarda
makroskobik herhangi bir değişime rastlanmamıştır.
Makroskobik olarak sadece göz kapağı felci bulunan
hayvanda meningeal damarların dolgun, sulkusların ise
yer yer donuk bir görünüm aldığı gözlenmiştir.
Ensefalitik listeriyozis enfeksiyonlarında
histopatolojik olarak merkezi sinir sisteminde
perivasküler lenfosit, histiyosit, plazma hücreleri ve daha
az olarak nötrofilleri içeren yangısal hücreler
gözlenmektedir12,29,30. Ek olarak medulla ve ponsta
malasi ile birlikte parankimal mikroapseler gözlenebilir12,29. Bu tip lezyonlarda, bakteriler fagositler
içerisinde veya nekrotik alanlar etrafındaki beyin
parankiminde serbest olarak nispeten bol miktarda
bulunur29,30. Sunulan çalışmada ise, beyinde pons
ve medulla oblongata’da aksonal dejenerasyon, malasi
odakları ve mikroapse formasyonları ile karakterize
şiddetli purulent ensefalitis dikkati çekmiştir. Çalışmada
listeriyozisli koyunlarda saptanan bulgular yukarıda ifade
edilen literatürlerle uyumlu bulunmuştur. Ek olarak serebellum folialarında şiddetli hemoraji saptanmış ve
medulla oblongata’daki perivasküler hücre
infiltrasyonlarının pons bölgesine göre daha şiddetli
olduğu gözlenmiştir.
Listeriyozis sadece L. monocytogenes’in izolasyonu
ve identifikasyonu yoluyla doğrulanabilir5.
Listeriyozisin teşhisinde klinik bulgular, beyindeki
histopatolojik lezyonlar ile enfekte dokulardaki
organizmaların izolasyonu ve identifikasyonu temel teşkil
etmektedir. Septisemi veya ensefalitisli hayvanlarda kan
ve serebrospinal sıvı kültürleri yapılabilir. Dokulardaki
listeriya etkenleri biyokimyasal ve enzimatik
reaksiyonlara dayalı çok sayıda ticari hızlı teşhis
metotlarıyla ortaya konabilir. ELISA, immunofloresan,
immunokromatografi ve PCR bu teknikler arasında yer
almaktadır23. Serolojik yöntem rutin teşhis yöntemleri
arasında yoktur. Çünkü çoğu sağlıklı hayvan yüksek
listeriyal titreye sahip olabildiği gibi, enterokoklar ve
Staphylococcus aureus gibi diğer mikroorganizmalarla
çapraz reaksiyonlar gelişebilir23,31,32. Gram
boyama ile dokulardaki bakterilerin zor tespit olabileceği
vurgulanmış, listeriyozisin teşhisinde
immunohistokimyanın tercih edilebileceği ifade edilmiştir.
Loeb33, bakteri kültürünün %28.5, gram boyamanın
%47.6, immunohistokimyanın ise %80.9 oranda duyarlı
olduğunu bildirmiştir33.
Her ne kadar hastalığın teşhisinde klinik ve patolojik
bulgular değerli olsa da kesin tanı açısından hastalıklı
organlardan etken izolasyonu ve moleküler
konfirmasyonu büyük öneme sahiptir. Bununla birlikte
bakteriyolojik kültür işlemlerinin uzun zaman alması ve
zahmetli olması gibi dezavantajları vardır. Son yıllarda
konvansiyonel yöntemlere alternatif olarak, spesifitesisensitivitesi
yüksek, daha hızlı ve güvenilir bir yöntem
olarak kabul edilen PCR metodu listeriya etkenlerinin
identifikasyonunda çok yoğun olarak kullanılmaktadır34. Mevcut çalışmada hem klinik olarak hasta
koyunlardan alınan kan, süt ve dışkı örneklerinden hem
de silodan alınan silaj örneklerinden selektif besi
yerlerine bakteriyolojik ekimler yapılarak listeriyal
etkenler üretilmiştir. Ayrıca karaciğer, böbrek, dalak,
beyin, beyincik ve beyin sapı örnekleri de selektif
zenginleştirmeye bırakılmış ve bu işleminin ardından
Oxford formülasyonlu Listeria Isolation Medium (LabM;
İngiltere)’a ekim işlemi gerçekleştirilmiştir. Besi yerlerinde
siyah koloni oluşturan koloniler Listeria spp. şüpheli
kabul edilerek PCR işlemine tabi tutulmuş ve bu işlemde
702 bp moleküler uzunluğundaki bantlar L.
monocytogenes’in göstergesi olarak kabul edilmiştir.
Hastalığın ayırıcı teşhisinde bakteriyolojik olarak etkenin
ortaya konulması, L. monocytogenes’in isolasyonu ve
identifikasyonu ile immunohistokimyanın gerekli olduğu
ifade edilmiştir5,23,31,32. Mevcut çalışmada hem
bakteriyel kültür, hem PCR ve hem de Gram boyama
yapılarak etken ve muhtelif lezyonlar ortaya konularak
hastalığın kesin teşhisi sağlanmıştır.
Sonuç olarak bu çalışma ile erişkin koyunlarda silaj
tüketiminden kaynaklanan doğal L. monocytogenes
ensefalitislerindeki klinik, patolojik, biyokimyasal ve mikrobiyolojik bulgular sunulmuş, hastalığın kesin
teşhisinde klinik, makroskobik ve histopatolojik
değişimlerin yanı sıra bakteriyolojik kültür ve PCR’ın önemli teşhis metotları olarak kullanılabileceği
vurgulanmıştır.