Araştırmada besi şekli bakımından entansif ve yarı
entansif grupları arasında kesim öncesi ağırlık
(P<0.001), baş (P<0.01), kan, ayak, tüy, deri, kalp,
karaciğer ve bağırsak (P<0.05) değerleri; genotip
grupları arasında kesim öncesi ağırlık (P<0.001); baş ve
kalp (P<0.01); kan, ayak ve deri (P<0.05) değerleri ve
cinsiyet grupları arasında ise kesim öncesi ağırlık ve baş
(P<0.001); baş (P<0.01), kan, ayak, tüy, kalp ve taşlık
(P<0.01) ve deri ve karaciğer (P<0.05) değerleri arasında
görülen farklılık istatistiki olarak önemli bulunmuştur.
Ayrıca kesim öncesi ağırlık ve bas (P<0.001); kan, ayak
ve kalp (P<0.01) ve tüy, deri, karaciğer, taşlık ve
bağırsak (P<0.05) değerleri bakımından genotip, besi
sekli ve cinsiyet faktörleri arasındaki interaksiyon
istatistiki olarak önemli tespit edilmiştir.
Genel olarak kesim özelliklerine ait değerler
incelendiğinde; beyaz genotip grubu bronz genotip
grubundan, entansif beslenen grup yarı entansif
beslenen gruptan ve erkekler dişilerden daha yüksek
kesim değerleri göstermiştir. Tespit edilen karkas ağırlığı
ve karkas randımanı değerleri; Şengül ve ark.26
entansif şartlarda erkekler 3494.2 g ve %70 ve dişiler için
2556.2 g ve %70, yarı entansif şartlarda erkekler 3280.7
g ve %70 ve dişiler için 2512.3 g, %71, Şengül ve ark.27 farklı aydınlatma sürelerinde erkekler 3804-4094 g
ve %70-71 ve dişiler için 2890-3013 g ve %71-72,
Şengül ve ark.28 farklı yerleşim sıklıklarında erkekler
3386.0-3503.7 g ve %67-70 ve dişiler için 2420.0-2581.3
g ve %68-70 olarak bildirdikleri karkas ağırlığı ve karkas
randımanı değerlerinden yüksek bulunmuştur. Bu
farklılıklar hayvanların genotipleri, bakım ve besleme
şartları, kesim şekli uygulanan kesim tekniği ve teknisyen
farkına ve kesim öncesi ve kesim sırasındaki hayvanın
fizyolojik durumundan kaynaklanabileceği
düşünülmektedir.
Beyaz ve Bronz hindi ırklarının erkek ve dişilerinin
entansif ve yarı entansif besi şekillerindeki karkas
özellikleri ve kesim oranlarına ait değerler incelendiğinde
(Tablo 2, Tablo 3); besi şekli ve cinsiyet grupları
bakımından karkas, but, göğüs, kanat, boyun ve sırt
ağırlığı değerleri (P<0.001) ve genotip grupları arasında
karkas, but, göğüs, boyun ve sırt ağırlığı değerleri
(P<0.01) arasında görülen farklılık önemli bulunmuştur.
Ayrıca karkas, but, göğüs, kanat, boyun (P<0.001) ve sırt
ağırlığı (P<0.05) değerleri bakımından genotip, besi şekli
ve cinsiyet faktörleri arasındaki interaksiyon önemli tespit
edilmiştir.
Besi şekli grupları bakımından karkas, but, göğüs,
kanat ve boyun oranları (P<0.001); ırk grupları
bakımından karkas, but, göğüs, kanat, sırt (P<0.001) ve
boyun oranları (P<0.05); cinsiyet grupları arasında but,
göğüs, kanat (P<0.001), boyun ve sırt oranları (P<0.05)
arasında görülen farklılık istatistiki olarak önemli
bulunmuştur. Karkas, but, göğüs, kanat, sırt (P<0.001)
ve boyun ağırlığı (P<0.01) değerleri bakımından genotip, besi şekli ve cinsiyet faktörleri arasındaki interaksiyon
önemli tespit edilmiştir.
Gruplar genel olarak (erkek dişi birlikte ) Tablo 3 ve
4’e göre; karkas özellikleri ve bu değerlere ait oranlar
incelendiğinde; beyaz genotip grubu bronz genotip
grubundan (P<0.01, P<0.001), entansif beslenen grup
yarı entansif beslenen gruptan (P<0.01, P<0.001) ve
erkekler dişilerden (P<0.05, P<0.01, P<0.001) değişik
derecelerde daha yüksek karkas değerleri göstermiştir.
Elde edilen karkas parçalarının ait ağırlık değerlerinin
ve bu değerlere ait oranların literatür sonuçlarından farklı
olmasında; genotip, bakım ve besleme şartları, çevre
faktörleri ve mera şartları, kesim özelliklerinde belirtildiği
gibi karkas kısımlarının parçalanmasında karşılaşılan
hatalardan kaynaklanabileceği düşünülmektedir.
Besi sonunda kesilen ve lezzet testine tabi tutulan
beyaz ve bronz genotiplerin erkek ve dişilerinin, entansif
ve yarı entansif besi gruplarının lezzet testi sonuçları
incelendiğinde genel puanlamada gruplar ortalama
olarak 8-9 (çok iyi) puan almışlardır. Pişirilen yemeklerin
kalite özellikleri olan; görünüm, renk, koku,
çiğnenebilirlik, lezzet ve genel beğeni faktörleri
bakımından genotip, besi şekli ve cinsiyet grupları
arasında istatistiki olarak önemli bir farklılık
görülmemiştir. Ancak çiğnenebilirlik, lezzet ve genel
beğeni açısından bakıldığın da mera beslemesi yapılan
yarı entansif grubun erkek ve dişilerinin, entansif gruba
oranla daha fazla puan aldığı görülmektedir. Bu durum
merada gezinme ve otlama imkanı bulan yarı entansif
gruba ait hindilerin etlerindeki lezzetin farklılığından
kaynaklanabileceği düşünülmektedir.
Bu araştırmada beyaz ve bronz hindilerin entansif ve
yarı entansif beslenme şekli sonunda elde ettikleri kesim
ve karkas özellikleri ve duyusal kalitesinin genotipler,
besi şekli ve cinsiyetler arasındaki farklılıkları ortaya
konulmuştur. Besi sonunda beyaz ırka ait hindilerin
kesim ve karkas özellikleri açısından bronz genotipe
üstünlükleri ortaya konulmuştur.
Ancak kesin bir üstünlük bildirmek için her iki ırkın
canlı ağırlık, yem tüketimi, yasama gücü, yemden
yararlanma gibi verim ve üreme özellikleri bakımından
düzenli seleksiyon ve ıslah çalışması yapılmasının ve
bunun için pedigrili yetiştirme başlatılmasının daha
faydalı olacağı kanısındayız.
Henüz hak ettiği önemi kazanamamış olan entansif
tarzdaki hindi yetiştiriciliğinin incelenip irdelenmesi
amaçlanmış olan bu çalışmada; etlik piliç üretiminde ve
pazarlanmasında yaygın olan entegrasyona benzer bir
modelin hindicilikte de uygulanabilirliği ve alternatif
kanatlı yetiştiriciliğinde yararlı olabileceği ve Bronz hindi
ırkının yarı entansif, Beyaz bronz ırkının ise entansif
tarzda yetiştirilmesinin uygun olabileceği sonucuna
varılmıştır.