[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]
Fırat Üniversitesi Sağlık Bilimleri Tıp Dergisi
2000, Cilt 14, Sayı 2, Sayfa(lar) 335-340
[ English ] [ PDF ]
PELVİK KİTLE VE GENİTAL TÜBERKÜLOZ
Ekrem Sapmaz, Hüsnü Çelik
Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi, Elazığ-TÜRKİYE
Anahtar Kelimeler: Genital tüberküloz, Ca-125, Asit, pelvik kitle

Çalışmanın amacı: Serum Ca-125 düzeyi yüksek, pelvik kitle+ asit bulguları olan hastalarda genital tüberkülozun araştırılması. Çalışma Fırat Üniversitesi Tıp fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum ABD’da gerçekleştirilmiştir. Materyal ve Metod: 1997 Ekim – 2000 Haziran tarihleri arasında kliniğimize başvuran Pelvik kitle+ Asit+ Ca-125 yüksekliği olan ve over kanseri tanısı düşünülen 8 vaka prospektif, vaka kontrollü, müdahale tipi çalışma programına alındı. Hastalardan klinik parametreler olarak yaş, boy, kilo, gebelik, düşük, küretaj ve doğum sayısına bakıldı. Laboratuar parametreler olarak serum Ca-125 düzeyi, histopatolojik incelemeler (probe küretaj, çıkarılan organ materyallerinin incelenmesi) ve operasyon anında frozen incelemeleri yapıldı. Asit sıvısından smear ve biyokimyasal inceleme yaptırıldı. İstatistiksel analiz için tanımlayıcı istatistik, tekrarlı ölçümlerde ise Wilcoxon Rank testi kullanıldı ve p<0.05 anlamlı kabul edildi. Bulgular: Sekiz vakanın ikisi postmenopozal (Grup 1, n =2), altısı premenopozal (Grup 2, n=6)idi. Postmenopozal iki vakada göbek altı medyan insizyonla batına girilmek istendi ancak M. Rectus abdominuslarda yoğun fibroadezyon nedeniyle batına girmek mümkün olmadı, kolon perforasyonu gelişti, primer onarım yapıldı ve alınan periton biopsilerinden tüberküloz peritonit gelmesi üzerine tanı konuldu. Premenopozal hastaların 3’üne preoperatif dönemde yapılan probe küretajda tüberküloz endometrit sonucu gelmesi üzerine tanı konuldu. Geri kalan üç premenopozal vakada operasyon anında alınan biopsilerin frozen sonucu benign?, tüberküloz? gelmesi üzerine sadece salpenjektomi yapıldı. Postoperatif kendiliğinden kapanan fistül gelişti. Operasyonda alınan materyallerin incelenmesi ile tüberküloz tanısı koyuldu. Tüberküloz tanısı konulan hastalara antitüberküloz tedavi başlandı. Asit sıvısı elde edilen premenopozal üç vakada ascite sıvısında >3g/dl protein saptandı. Premenopozal tüberküloz endometrit tanısı konan iki vakanın kanama şikayetleri düzelmediği için TAH+BSO yapıldı. Postoperatif 12 –18 ay antitüberküloz tedaviye devam edildi. Serum Ca-125 düzeyinde 6. ayda anlamlı düşme saptandı (p<0.05, Wilcoxon Rank Testi). Diğer üç vaka genç ve infertilite sorunu olduğu için tubal faktör kabul edilerek IVF/ET için sevk edildi. Sonuç: Serum Ca-125 düzeyi yüksek, pelvik kitle+Asit tespit edilen ve over kanseri tanısı düşünülen vakalardan operasyon öncesi dönemde probe küretaj ve operasyon anında özellikle genç hastalarda frozen çalışılarak vakaların yanlış cerrahi tedavisi (Debulking) önlenebilir. Cerrahi tedaviden önce antitüberküloz tedavi başlanarak postoperatif gelişebilecek komplikasyonlar azaltılabilir. Fibroadheziv form olduğu düşünülen vakalarda açık biopsi yapılarak komplikasyonlardan korunulabilir.

[ English ] [ PDF ]
[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]