[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]
Fırat Üniversitesi Sağlık Bilimleri Veteriner Dergisi
2016, Cilt 30, Sayı 3, Sayfa(lar) 165-170
[ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
Atmacada (Accipiter nisus) Ağız–Yutak Boşluğunun Makroskobik Yapısı Üzerine İncelemeler
Burhan TOPRAK1, Hülya BALKAYA2, Sadık YILMAZ3
1Etlik Veteriner Kontrol Merkez Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü, Ankara, TÜRKİYE
2Atatürk Üniversitesi, Veteriner Fakültesi, Anatomi Anabilim Dalı, Erzurum, TÜRKİYE
3Fırat Üniversitesi, Veteriner Fakültesi, Anatomi Anabilim Dalı, Elazığ, TÜRKİYE
Anahtar Kelimeler: Atmaca, dil, ağız-yutak boşluğu, makroskobi, Accipiter nisus
Özet
Bu çalışma, atmacalarda ağız-yutak boşluğunun makroskobik yapısının incelenmesi amacıyla yapıldı. Çalışmada iki adet erişkin atmaca kullanıldı. Atmaca dilinin dikdörtgen şeklinde ve alt gaganın yapısına uygun olduğu fakat onu tamamen doldurmadığı görüldü. Dilde apex linguae, corpus linguae ve radix linguae olmak üzere üç kısım tespit edildi. Belirgin bir sulcus linguae, dilin apex ve corpus linguae kısımlarında gözlendi. Dil, frenulum linguae ile ağız boşluğunun ventral'ine bağlıydı. Dilin corpus linguae ile radix linguae'sı arasında papillae linguae caudales'in yer aldığı bir alae linguae görüldü. Alae linguae ‘V' harfi şeklinde ve yönü geriye doğruydu. Dilde radix linguae'nın gerisinde gırtlağın girişi, glottis tespit edildi. Glottis'in arkasında yönleri geriye doğru olan papillae pharyngis caudoventrales mevcuttu. Ağız boşluğunun tavanında choanal yarık gözlendi. Choanal yarıkta önde dar, arkada geniş olmak üzere iki kısım tespit edildi. Choanal yarığın hemen arkasında infundibular yarık yer almaktaydı.
  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Giriş
    Atmaca (Accipiter nisus), gündüz yırtıcı kuşları Falconiformes takımına ait Accipitridae ailesine dahil yırtıcı bir kuştur. Atmacaların besin kaynaklarının büyük çoğunluğunu (%97) küçük kuşlar oluşturur. Ayrıca küçük tavşan, tarla faresi, sivri fare, sincap ve diğer küçük hayvanları da avlarlar. Ara sıra kertenkele ve diğer sürüngenler de atmacaların avları arasında yer alır1.

    Genellikle çoğu kuş türünde palatum molle bulunmadığı için ağız ve yutak bölümleri ortak bir boşluk şekillendirir ve bu boşluk oropharynx olarak isimlendirilir. Dil, yutak ve damak üzerinde değişik dizilişlerde papillalar yerleşmiştir. Bulundukları yerlere göre bu papillalar; papillae linguae caudales, papillae choanales, papillae pharyngis caudoventrales, papillae pharyngis caudodorsales gibi isimlerle tanımlanırlar. Memelilerin aksine oropharynx’te yerleşen papillalar; lenticular ve conical olanları hariç, şekillerine göre ayırt edilmezler2. Birçok kuş türünde dil ve ağız-yutak boşluğunun makroskobik, ışık mikroskobik ve taramalı elektron mikroskobik yapısı üzerine çalışmalar yapılmıştır. Kanatlılardaki bu çalışmaların büyük çoğunluğu dil üzerine yoğunlaşmaktadır. Koşucu deve kuşu3, Mısır kazı4, deve kuşu5,6, Amerikan deve kuşu7 ve delice doğan8 gibi kanatlı türlerinde dilin gross anatomik yapısı araştırılmıştır.

    Dilin ışık mikroskobik yapısı, koşucu deve kuşu9, beyaz kulaklı bülbül10, Afrika alaca kargası11, zebra ispinozu12, Amerikan deve kuşu13, leş kargası14, karabatak15 ve evcil kazlar16 gibi çeşitli kanatlı türlerinde incelenmiştir.

    Ayrıca beyaz kuyruklu kartal17, kaya kartalı18, sıvacı kuşu19, saksağan ile kuzgun20 ve kızıl şahinde21 dil ve ağız boşluğunun taramalı elektron mikroskobik yapısı üzerine çalışmalar yapılmıştır. Ancak yapılan detaylı literatür taramalarında atmacalarda dil ve ağız-yutak boşluğunun makroskobik yapısıyla ilgili herhangi bir çalışmaya rastlanılmamıştır.

    Sunulan bu çalışma ile atmacada dil ve ağız-yutak boşluğunun makroskobik yapısının ortaya konulması ve elde edilen bulguların, diğer kanatlı türlerinde daha önce elde edilmiş bulgular ile karşılaştırılması amaçlanmıştır.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Materyal ve Metot
    Bu çalışmada iki erişkin atmaca kafası kullanıldı. Örnekler, Atatürk Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Hastanesine yaralı olarak getirilen ve tedavisi mümkün olmayan atmacalardan elde edildi. Atmacaların kaslarına 5 mg/kg xylazine ve 30 mg/kg ketalar enjekte edilerek anesteziye alındı. Derin anestezi altındaki hayvanların arteria carotis communis’leri kesilerek vücut kanı boşaltıldı. Daha sonra %10’luk formaldehit solüsyonunda tespit edilen kadavralardan alınan atmaca kafaları ağız-yutak boşluğunun makro-anatomik yapısı yönünden değerlendirilmek üzere incelendi. Bu amaçla mandibula ve maxilla birbirinden dikkatlice uzaklaştırılarak ağız-yutak boşluğu açığa çıkarıldı. Boşluğun tavanı ve tabanı makroskobik olarak incelendi. Makroskobik fotoğraflar (Canon IXUS 75 7.1 megapiksel) dijital kamera ile görüntülendi. Dilden yapılan ölçümler kumpas yardımıyla alındı.

    Anatomik terimlerin isimlendirilmesinde Nomina Anatomica Avium2 kullanıldı.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Bulgular
    Makroskobik olarak atmacanın kancalı bir üst gagaya (rostrum maxillare) sahip olduğu görüldü. Üst gaga, alt gagadan (rostrum mandibulare) daha uzun ve yönü aşağı doğruydu. Gaganın ucu kavisli, oldukça sivri ve keskindi (Şekil 1).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 1: Atmacada baş ve ağız-yutak boşluğunun sol lateral’den görünüşü: 1: Rostrum maxillare, 2: Rostrum mandibulare, 3: Oculus, 4: Trachea, 5: Culmen, beyaz ok: Naris.

    Ağız-yutak boşluğu incelendiğinde tabanında dil ve gırtlağın giriş kısmı glottis, tavanında ise damak, choanal ve infundibular yarık gözlendi. Dil, ince-uzun dikdörtgen şeklindeydi. Dil ucunun oval ve alt gaganın yapısına uygun olduğu fakat onu tamamen doldurmadığı görüldü. Dilde apex linguae, corpus linguae ve radix linguae olmak üzere üç kısım tespit edildi. Dilin apex ve corpus lingua kısmında sulcus linguae mevcuttu. Dil, ortalama olarak 17 mm uzunluğunda, 4 mm genişliğinde ve 1.2 mm kalınlığındaydı (Şekil 2). Dilin corpus linguae’nın orta kısmında frenulum linguae ile ağız boşluğunun tabanına bağlandığı tespit edildi.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 2: Dilin ağız-yutak boşluğu içinde dorsal’den genel görünümü: a: Rostrum mandibulare, 1: Apex linguae, 2: Corpus linguae, 3: Alae linguae, 4: Radix linguae, 5: Oesophagus, 6: Trachea, 7: Os hyoideum, (*): Glottis, siyah ok başları: Papillae linguae caudeles, beyaz ok: Sulcus linguae, beyaz ok başları: Papillae pharyngis caudoventrales.

    Dilin corpus ile radix linguae kısmı arasında yatay bir şekilde bulunan ve alae linguae olarak isimlendirilen bir yapı gözlendi. Bu yapının ‘V’ harfi şeklinde, yönününde geriye doğru olduğu görüldü. Alae linguae, 5 mm genişliğindeydi ve üzerinde papillae linguae caudeles yer almaktaydı. Buradaki papillae linguae caudeles’in sayısı 14-16 arasında değişmekteydi. Alae linguae’nin her iki lateral kenarlarında 2-3 adet papilla conica tespit edildi. Dilin diğer kısımlarında makroskobik olarak başka papilla görülmedi. Corpus linguae ve radix linguae’da tükürük bezlerinin ağız boşluğuna açılan akıtıcı kanalları makroskobik olarak gözlendi (Şekil 3). Radix linguae’nın hemen gerisinde gırtlağın giriş kısmı olan glottis mevcuttu. Glottis’in rostral’den caudal’e doğru ölçülen ortalama uzunluğu 6 mm civarındaydı. Glottis’in caudal kısmında büyük papillae pharyngis caudoventrales dikkati çekti. Bu papillalarda, glottis’in yemek borusuna devamı olan sulcus laryngealis’in her iki tarafında bulunan medial bir papilla sırası gözlendi. Bunların yönleri caudo-medial’e doğruydu ve simetrik bir şekilde sıralandıkları görüldü. Buradaki papillaların sayısı 12-14 arasında değişmekteydi. Bu medial papilla sırasının her iki lateral kısımlarında düzensiz bir şekilde papilla conica’lar yer almaktaydı. Bu düzensiz papilla conica’ların lateral kısmında düzenli bir şekilde sıralanan papilla conica’lar gözlendi ve onların yönleri caudo-medial’e doğruydu. Buradaki papillaların sayısı 24-26 arasında değişmekteydi. Papillae pharyngis caudoventrales’in medial’de yer alanları daha büyük, lateral’dekiler ise daha küçüktü. Glottis yüzeyinde ve her iki lateral kenarında herhangi bir papilla gözlenmedi (Şekil 4). Dilin apex ve corpus linguae ile papillae pharyngis caudoventrales’in olduğu kısımlarda kahverengiden siyaha değişen bir pigmentasyon gözlendi (Şekil 2).

    Ağız boşluğunun tavanındaki choanal yarık önde dar, arkada ise geniş olmak üzere iki kısım göstermekteydi. Choanal yarığın ön kısmının kenarlarında caudo-medial yönlü papillae choanales görüldü. Ayrıca damak mukozası üzerinde ön kısmın her iki tarafında ve önünde serbest papillae palatinae tespit edildi. Damak mukozası üzerinde choanal yarığın ön ve arka kısmının biribirinden ayrıldığı yer hizasında transversal papillae palatinae’lar gözlendi. Bunların yönü geriye doğruydu. Choanal yarığın arka kısmının kenarları ve her iki tarafındaki damak mukozasında herhangi bir papilla görülmedi. Choanal yarığın caudal’inde infundibular yarığın yerleştiği tespit edildi (Şekil 5).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 3: Corpus ve radix linguae arasında yer alan alae linguae’nin dorsalden görünümü. 2: Corpus linguae, 3: Alae linguae, 4: Radix linguae, siyah ok başları: Papillae linguae caudales, ap: Alae linguae’nin lateral’inde yerleşmiş papilla conica’lar, beyaz oklar: Corpus linguae üzerine açılan tükürük bezi akıtıcı kanalları, siyah oklar: Radix linguae’daki tükürük bezlerinin akıtıcı kanalları.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 4: Papillae pharyngis caudoventrales’in dorsal’den görünümü. (*): Glottis, beyaz ok başları: Papillae pharyngis caudoventrales, 5: Oesophagus.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 5: Ağız-yutak boşluğu tavanının ventral’den görünümü. 1: Choanal yarık, 2: İnfundibular yarık 3: Damak mukozasında transversal olarak yer alan papillae palatinae, beyaz ok başları: Damak mukozasında serbest olarak dağılan papillae palatinae, siyah ok başları: Damağın lateral kenarına yerleşmiş papillae palatinae, oklar: Papillae choanales.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Tartışma
    Kanatlılarda dudak ve dişlerin olmaması nedeniyle dil, besinlerin ağıza alınması ve yutulmasında önemli rol oynamaktadır. Alınan besin maddeleri ağız boşluğunda herhangi bir parçalanmaya uğramadan yutulmaktadır. Dilde yutmayı kolaylaştırmak için bol miktarda tükürük salgısı olmakta ve mekanik etkili papilla conica’ların da yardımıyla besinler alınmaktadır. Besinlerin asıl mekanik olarak parçalanması kassel midede gerçekleşmektedir. Kuşların dil şekilleri arasında çeşitli farklılıklar olduğu gibi benzerlikler de görülmektedir. Sunulan çalışmada, atmacada dilin, ince uzun dikdörtgen şeklinde ve uç kısmının oval olduğu belirlenmiştir. Buna benzer dil şekli beyaz kuyruklu kartal17, kaya kartalı18, kızıl şahin21 ve şahin22 gibi kanatlılarda da bildirilmiştir. Ancak, beyaz kulaklı bülbül10, Amerikan deve kuşu13, Leylek23, çiğdeci24 ve turaç25 gibi bazı kuş dillerinin üçgen şeklinde, Amerikan deve kuşu dilinin küçük fusiform at nalı şeklinde7, Afrika alaca karga dilinin çıkıntılı ok şeklinde11, zebra ispinozu dili kalın sivri uçlu bir çubuk12, leş kargasında ok şeklinde14, karabatak dili mantar şeklinde15, orman çobanaldatan dili mızrak ucuna benzer26 ve penguende iğ şeklinde27 olduğu bildirilmiştir. Kanatlılarda dil şekillerindeki bu farklılıkların besin kaynakları, yaşam şekli ve alt gaganın yapısına bağlı olduğu düşünülmektedir.

    Bu çalışmada atmaca dilinin apex, corpus ve radix linguae olmak üzere üç kısım gösterdiği şeklindeki bulgular, delice doğan8, zebra ispinozu12, Amerikan deve kuşu13, evcil kaz16, kızıl şahin21, leylek23 ve orman çobanaldatanı26 dillerinde bildirilen dil kısımları ile benzerlik göstermektedir. Birçok kanatlı türünde dilin üst kısmında apex ve corpus linguae üzerinde dili ikiye bölen bir sulcus linguae yer almaktadır. Mevcut çalışmada atmaca dilinin apex ve corpus linguae kısmında kaya kartalı18, kızıl şahin21, kaya güvercini28 ve bıldırcın29 dillerinde bildirilenlere benzer şekilde bir sulcus linguae tespit edildi. Ancak zebra ispinozu12, leylek23 ve orman çobanaldatanı26 gibi kanatlılarda sulcus linguae’nin varlığı belirtilmemiştir. Erdoğan ve Alan20 ise saksağan dilinin apex linguae’sının bir yarıkla ikiye ayrıldığını ve bir sulcus linguae bulunmadığını, kuzgunda sulcus linguae’nin kısa ve kaba olduğunu belirtmişlerdir. Bu sulcus linguae, Moskof ördeğinde corpus linguae’da30, tarla kazında corpus linguae’nın ön yarımında belirgin ancak arkaya doğru kaybolmaktadır31.

    Delice doğan8, beyaz kuyruklu kartal17 ve kızıl şahin21 dillerinin corpus ile radix linguae kısmı arasında yatay bir şekilde yer alan yönü geriye doğru “V” harfi şeklinde büyük papillaların bulunduğu bir alae linguae bildirimi atmaca dilinde de gözlenmiştir. Alae linguae, zebra ispinozu12 dilinde “W” harfi, kaya güvercini28 ve leş kargası32 dilinde “U”harfi şeklindedir. Ayrıca ibibik kuşu dili apex linguae’sının arka kısmında “W” harfi şeklinde büyük papillaların bulunduğu bildirilmiştir33. Beyaz kulaklı bülbül10, Leş kargası14, kaya kartalı18, sıvacı kuşu19, saksağan ve kuzgun20, çiğdeci24, turaç25 ve atmaca dillerinin aksine Amerikan deve kuşu13, leylek23, Japon cüce ağaç kakanı34, koşucu deve kuşu35 ve deve kuşu36 dillerinde bir alae linguae bulunmamaktadır.

    Alae linguae’daki büyük papilla linguae caudales sayısı delice doğanda 12-148, saksağan ve kuzgunda 14-1520, kızıl şahinde 1621, çiğdecide her bir dil yarımında 2-324, güney kızkuşunda 6-837 olarak bildirilmiştir. Bu çalışmada aynı filogenetik aileden olan kızıl şahindekine21 benzer şekilde atmacada alae linguae üzerinde 14-16 adet papillae linguae caudales tespit edilmiştir. Ayrıca en lateral’deki papillaların yanlarında 2-3 adet papilla conica gözlenmiştir.

    Atmacada glottis’in caudal kenarı ile yemek borusu arasında yönleri caudo-medial’e doğru olan papillae pharyngis caudoventrales’in bulunduğu ve bu bölgenin pigmentli olduğu tespit edilmiştir. Çiğdeci24, kırmızı hint kuşu38 ve beç tavuğunda ise39 glottis’in caudal kenarında tek sıra halinde bu papillaların varlığı bildirilmiştir. Turaçda transversal olarak sıralanan papillaların hemen arkasında yer alan başka bir rudimenter papillaların varlığından bahsedilmiştir25. Güney kızkuşunda bu papillaların medial’de yer alanlarının diğerlerinden daha büyük olduğu ve glottis’in her iki lateral kenarlarında papillanın görülmediği belirtilmiştir37. Kızıl şahinde glottis’in caudal kenarından başlayıp geriye doğru devam eden ve medial’de yerleşen 16-18 adet papillae pharyngis caudoventrales’in bulunduğu, bu medial sıraya ilave olarak uçları yemek borusuna doğru transversal olarak sıralanan ve her iki tarafa doğru dağılan iki sıra papillanın yer aldığı, bunlardan rostral sırada 28-30, caudal sırada 22-25 papilla conica’nın olduğu rapor edilmiştir21. Delice doğanda glottis’in cauldal kenarında yönleri caudal’e doğru rostral ve caudal olmak üzere iki transversal papilla sırasının bulunduğu ve medial’de yer alan papillaların diğerlerinden daha büyük olduğu belirtilmiştir8. Saksağan ve kuzgunda glottis’in etrafında dildeki papilla conica’lara benzer büyük pharyngeal papillaların bulunduğundan bahsedilmiştir20. Kazda sulcus laryngealis’te gelişigüzel yerleşmiş koni şeklinde yaklaşık 25-28 adet papilla varlığı bildirilmiştir40.

    Delice doğan8, Afrika alaca kargası11 ve güney kızkuşu37 damağında ağız ve burun boşluğunu birbirine bağlayan choanal yarığın bulunduğu ve bunun önde dar, arkada geniş iki kısım gösterdiği şeklindeki bulgular çalışmamızda da görülmüştür. Deve kuşu5 ve Amerikan deve kuşunda7 ise choanal yarığın damağın caudal kısmında sınırlı kaldığı ve çok kısa “V” harfi şeklinde bir yapı gösterdiği bildirilmiştir.

    Delice doğan8 damak mukozasında tekli dağınık ve diziler halinde sıralanmış yönleri geriye doğru damak papilla conica’larının bulunduğu ve diziler halindeki papillaların beş değişik şekil gösterdiği rapor edilmiştir. Afrika alaca kargasında11 damak mukozasında yönleri geriye doğru bir çok papillanın bulunduğu ve bu papillaların choana çevresi ile damağın lateral kenarlarında daha belirgin olduğu bildirilmiştir. Erdoğan ve Perez37 güney kızkuşu damağında papilla conica’ların choanal yarığın caudal kısmında daha yoğun olarak bulunduğunu ve chonal yarığın rostral ve caudal kısımları arasında yönleri geriye doğru olan transversal bir papilla sırasının yer aldığını bildirmişlerdir. Erdoğan ve Alan20 saksağan ve kuzgun damak mukozasında çok sayıda yönleri geriye doğru olan tekli dağınık ve düzenli sıralı papilla conica’ların bulunduğunu belirtmişlerdir. Bu çalışmada choanal yarığın rostral kısmının her iki yanındaki ve ön kısmındaki damak mukozası üzerinde tekli dağınık papilla conica’ların yanısıra güney kızkuşundaki37 gibi choanal yarığın rostral ve caudal kısımları arasındaki damak mukozası üzerinde ve her iki tarafta transversal papilla conica’lar da tespit edilmiştir. Afrika alaca kargası11 ve güney kızkuşundakinin37 aksine çalışmamızda choanal yarığın caudal kısmının kenarlarında ve caudal damak mukozasında papilla görülmemiştir.

    Yapılan bu çalışma ile atmacada ağız-yutak boşluğu ve dilin makro-anatomik yapısı ortaya konularak diğer kanatlı türleriyle olan benzerlik ve farklılıklar araştırılmıştır. Bu çalışmadan elde edilen bulguların alanındaki bilgi birikimine katkıda bulunacağı düşünülmektedir.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Kaynaklar

    1) Stevens M. “Accipiter nisus”. http://animaldiversity.org/ accounts/Accipiter_nisus/ 01.12.2015.

    2) Baumel JJ, King SA, Breazile JE, et al. Handbook of avian anatomy. Nomina Anatomica Avium, Cambridge, Massachusetts. 2nd Edition, Cambridge, Massachusetts: Published by the Club, 1993.

    3) Crole MR, Soley JT. Morphology of the tongue of the emu (Dromaius novae-hollandiae), I. Gross anatomical features and topography. Onderstepoort J Vet Res 2009; 76: 335-345.

    4) Hassan SM, Moussa EA, Cartwright AL. Variations by sex in anatomical and morphological features of the tongue of Egyptian goose (Alopochen Aegyptiacus). Cells Tissues Organs 2010; 191: 161-165.

    5) Tivane C, Rodrigues MN, Soley JT, Groenwald HB. Gross anatomical features of the oropharyngeal cavity of the ostrich (Struthio camelus ). Pesq Vet Bras 2011; 31: 543-550.

    6) Pasand AP, Tadjalli M, Mansouri H. Microscopic study on the tongue of male ostrich. Eur J Biol Sci 2010; 2: 24-31.

    7) Rodrigues MN, Tivane CN, Carvalho, RC, et al. Gross morphology of rhea oropharyngeal cavity. Pesq Vet Bras 2012; 32: 53-59.

    8) Abumandour MMA. Gross anatomical studies of the oropharyngeal cavity in Eurasian hobby (Falconinae: Falco Subbuteo, Linnaeus 1758). Journal of Life Sciences Research 2014; 1: 80-92.

    9) Crole MR, Soley JT. Morphology of the tongue of the emu (Dromaius novae-hollandiae), II. Histological features. Onderstepoort J Vet Res 2009; 76: 347-361.

    10) Parchami A, Dehkordi RAF. Light and electron microscopic study of the tongue in the White-eared bulbul (Pycnonotus leucotis). Iran J Vet Res 2013; 14: 9-14.

    11) Igwebuike UM, Eze UU. Anatomy of the oropharynx and tongue of the African pied crow (Corvus albus). Vet Arhiv 2010; 80: 523-531.

    12) Dehkordi RAF, Parchami A, Bahadoran S. Light and scanning electron microscopic study of the tongue in the zebra finch Carduelis carduelis (Aves: Passeriformes: Fringillidae). Slov Vet Res 2010; 47: 139-144.

    13) Santos TC, Fukuda KY, Guimarães JP, et al. Light and scanning electron microscopy study of the tongue in Rhea americana. Zool Sci 2011; 28: 41-46.

    14) Elsheikh EH, Al-Zahaby ShA. Light and scanning electron microscopical studies of the tongue in the hooded crow (Aves: Corvus corone cornix). J Basic Appl Zool 2014; 67: 83-90.

    15) Jackowiak H, Andrzejewski W, Godynicki S. Light and scanning electron microscopic study of the tongue in the cormorant Phalacrocorax carbo (Phalacrocoracidae, Aves). Zool Sci 2006; 23: 161-167.

    16) Jackowiak H, Skieresz-Szewczyk K, Godynicki S, Iwasaki S, Meyer W. Functional morphology of the tongue in the domestic goose (Anser Anser f. Domestica). Anat Rec 2011; 294: 1574-1584.

    17) Jackowiak H, Godynicki S. Light and scanning electron microscopic study of the tongue in the white tailed eagle (Haliaeetus albicilla, Accipitridae, Aves). Ann Anat 2005; 187: 251-259.

    18) Parchami A, Dehkordi RAF, Bahadoran S. Scanning electron microscopy of the tongue in the golden eagle Aquila chrysaetos (Aves: Falconiformes: Accipitridae). World J Zool 2010; 5: 257-263.

    19) Jackowiak H, Skieresz-Szewczyk K, Kwiecinski Z, Trzcielinska-Lorych J, Godynicki S. Functional morphology of the tongue in the nutcracker (Nucifraga caryocatactes). Zool Sci 2010; 27: 589-594.

    20) Erdogan S, Alan A. Gross anatomical and scanning electron microscopic studies of the oropharyngeal cavity in the European magpie (Pica pica) and the common raven (Corvus corax ). Microsc Res Tech 2012;75: 379-387.

    21) Erdogan S, Pérez W, Alan A. Anatomical and scanning electron microscopic investigations of the tongue and laryngeal entrance in the long-legged buzzard (Buteo rufinus, Cretzschmar, 1829). Microsc Res Tech 2012; 75: 1245-1252.

    22) Onuk B, Tütüncü Ş, Kabak M, Alan A. Macroanatomic, light microscopic and scanning electron microscopic studties of the tongue in the seagull (Larus fuscus) and common buzzard (Buteo buteo). Acta Zoologica 2015; 96: 60-66.

    23) Tütüncü Ş, Onuk B, Kabak M. Leylek (Ciconia ciconia) dili üzerindeki morfolojik bir çalışma. Kafkas Üniv Vet Fak Derg 2012; 18: 623-626.

    24) Kadhim KK, Hameed AL-T, Abass TA. Histomorphological and histochemical observations of the common myna (Acridotheres tristis) Tongue. ISRN Vet Sci 2013; 1-4.

    25) Kadhim KK, Atia MAK, Hameed Al-T. Histomorphological and histochemical study on the tongue of the black francolin (Francolinus francolinus). Int J Anim Veter Adv 2014; 6: 156-161.

    26) Emura S, Okumura T, Chen H. Scanning electron microscopic study of the tongue in the jungle nightjar (Caprimulgus indicus). Okajimas Folia Anat Jpn 2010; 86: 117-120.

    27) Kobayashi K, Kumakura M, Yoshimura K, Inatomi M, Asami T. Fine structure of the tongue and lingual papillae of the penguin. Arch Histol Cytol 1998; 61: 37-46.

    28) Parchami A, Dehkordi RAF. Lingual structure of the domestic pigeon (Columba Livia Domestica): A light and scanning electron microscopic studies. Middle-East Journal of Scientific Research. 2011; 7: 81-86.

    29) Parchami A, Dehkordi RAF, Bahadoran S. Fine structure of the dorsal lingual epithelium of the common quail (Coturnix coturnix). World Appl Sci J 2010; 10: 1185-1189.

    30) Igwebuike UM, Anagor TA. The morphology of the oropharynx and tongue of the muscovy duck (Cairina moschata). Vet Arhiv 2013; 83: 685-693.

    31) Iwasaki S, Tomoichiro A, Akira C. Ultrastructural study of the keratinization of the dorsal epithelium of the tongue of Middendorff’s bean goose, Anser fabalis middendorffii (Anseres, Anatidae). Anat Rec 1997; 247: 149-163.

    32) Moussa EA, Hassan SA. Comparative gross and surface morphology of the oropharynx of the hooded crow (Corvus cornix) and the cattle egret (Bubulcus ibis). J Vet Anat 2013; 6: 1-15.

    33) El-Bakary NER. Surface morphology of the tongue of the hoopoe (Upupa Epops). J Am Sci 2011; 7: 394-399.

    34) Emura S, Okumura T, Chen H. Scanning electron microscopic study of the tongue in the Japanese pygmy woodpecker (Dendrocopos kizuki). Okajimas Folia Anat Jpn 2009;86: 31-35.

    35) Crole MR, Soley JT. Surface morphology of the emu (Dromaius novae-hollandiae) tongue. Anat Histol Embryol 2010; 39: 355-365.

    36) Guimarães JP, Mari R, Silva de Carvalho H, Watanabe L. Fine structure of the dorsal surface of ostrich’s (Struthio camelus) tongue. Zool Sci 2009; 26: 153-156.

    37) Erdoğan S, Perez W. Anatomical and scanning electron microscopic characteristics o f the oropharyngeal cavity (tongue, palate and laryngeal entrance) in the southern lapwing (Charadriidae: Vanellus chilensis, Molina 1782). Acta Zoologica (Stockholm) 2015; 96: 264-272.

    38) Kadhim KK, Zuki ABZ, Babjee SMA, Noordin MM, Zamri-Saad M. Morphological and histochemical observations of the red jungle fowl tongue Gallus gallus. Afr J Biotechnol 2011; 10: 9969-9977.

    39) Igwebuike UM, Anagor TA. Gross and histomorphological assessment of the oropharynx and tongue of the guinea fowl (Numida meleagris). Anim Res Int 2013; 10: 1739-1746.

    40) Onuk B, Hazıroğlu MH, Kabak M. The gross anatomy of larynx, trachea and syrinx in goose (Anser anser domesticus). Kafkas Üniv Vet Fak Derg 2010; 16: 443-450.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • [ Başa Dön ] [ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
    [ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]