Günümüzde kalp-damar hastalıkları orta ve ileri yaş grubunda en önemli mortalite nedeni olup, küresel ölümlerin %29.6'sını teşkil etmektedir
35. Metaanaliz olarak planlanan bu çalışmada; ülkemizde median sternotomi ile yapılan açık kalp cerrahisi sonrasında gelişebilecek enfeksiyon oranlarının belirlenmesi amaçlanmıştır.
1995-2015 yılları arasında ulaşılan 29 çalışmada değerlendirilen 10954 hastada YCAE %1.71, derin cerrahi alan enfeksiyon oranı %0.95 ve mediastinit oranı ise %0.8 saptanmıştır. Schimmer ve ark.36 konvansiyonel cerrahi uygulanan 815 hastada sternal ayrılma, yüzeyel cerrahi alan enfeksiyonu ve derin cerrahi alan enfeksiyonlarını değerlendirmiş ve sırasıyla %2.5, %3.4, %2.5 saptamışlardır. Ridderstolpe ve ark.37, üç yıllık periyot içinde yaptıkları çalışmalarında 3008 hasta değerlendirmiş ve yüzeyel CAE’nu %6.4 hastada, derin CAE’nu %1.6 mediastiniti %1.7 hastada saptamışlardır.
Başka bir çalışma da ise38, kalp cerrahisi sonrası hospitalizasyon süresince yüzeyel cerrahi alan enfeksiyonu oranı %4.7, derin cerrahi alan enfeksiyonu oranı ise %1.5 saptanmıştır. Bu çalışmada, 30. güne kadar görülen yüzeyel CAE oranı %6.8, derin CAE oranı ise %4.6 saptanmıştır. Doksan günlük periyot içinde ise; hastalarda yüzeyel cerrahi alan enfeksiyonu oranı %9.0, derin cerrahi alan enfeksiyonu oranı %7.3 saptanmıştır. Gorlitzer ve ark.39 ise 2539 hastayı değerlendirdikleri çalışmalarında mediastinit ve sternal ayrılma oranını %1.6 olarak saptamışlardır.
Ülkemiz literatürünün değerlendirildiği bu meta-analizin sonucunda; sternotomi sonrası cerrahi alan enfeksiyonu oranlarının, yurtdışında yapılan çalışmalardaki oranlara göre daha düşük olduğu gözlenmiştir. Bunun nedenleri, operasyon öncesi dönemdeki antibiyotik profilaksilerdeki, operasyon esnasında kullanılan medikal-tıbbi maddelerdeki ve operasyon sonrası dönemde hasta bakımındaki farklılıklar olabilir. Ancak, ülkemizde hasta takibinde yetersizlik, enfeksiyon gelişen olguların gözden kaçırılması, taburcu sonrası yeterli ve etkili sürveyansın yapılamaması ve hastanın daha sonra başka hekimler tarafından takip edilmesi gibi faktörlerin en önemli faktörler olduğu düşünülmektedir. Bu konuda daha ayrıntılı incelemelerin yapıldığı çalışmalara ihtiyaç vardır.
Çalışmada elde edilen veriler kendi içinde gruplandırılıp, özel gruplar arasındaki risk oranları belirlenmiştir. Kronik böbrek yetmezliği olan17,25,26 ve açık kalp cerrahisi uygulanan hastalarda sternal yüzeyel cerrahi alan enfeksiyonu oranı %4.5 ve mediastinit oranı %2.25 saptanmıştır. İstatistiksel anlamlılık elde edilmemiş olsa da bu yüksek oranların nedenleri; diyaliz için daha sık hastaneye gidip gelme, kronik üreminin immüniteyi baskılaması ve invaziv uygulamaların daha sık olması (santral venöz kateter, diyaliz kateteri, fistül cerrahisi vs.) gibi faktörler olabilir. Ancak değerlendirilen hasta sayısı azdır. Daha fazla vakanın değerlendirildiği çalışmalara ihtiyaç vardır.
Yine ülkemizde 65 yaş üstü hastalarda median sternotomi sonrası gelişen enfeksiyon riskleri belirlenmiş ve YCAE için %2.91, DCAE için %1.52 ve mediastinit için %0.32 olduğu saptanmıştır10,13-15,17,18,20,24,31,32,34. Benzer şartlarda <65 yaş altında sternal YCAE %2.17, sternal DCAE için %2.7 ve mediastinit ise %1.35 saptanmıştır. Genç hastalarda sternal derin cerrahi alan enfeksiyonu istatistiksel anlamlılık olmasa dahi, yaşlı hastalardan daha yüksek olması immünite dışındaki faktörlerinde etkili olduğunu düşündürmektedir. Genç hastalarda koroner arter hastalığı daha az gözlenmektedir. Bu hastalar sıklıkla, kapak ve diğer problemler nedeniyle cerrahi operasyon geçirmektedir. Bunun nedenleri; kapak hastalarında pre-operatif hastane ziyaretlerinin, daha akut bir tabloyla başvuran koroner kalp hastalarına kıyasla daha sık olması olabilir.
İlk grup (1995-2005) çalışmalarda YCAE oranı %1.92, DCAE oranı %1.77 ve mediastinit oranı %0.7 saptanmıştır (6-14). İkinci grup (2006-2015) çalışmalarda YCAE oranı %1.56, DCAE oranı %0.75 ve mediastinit oranı %0.81 saptanmıştır14-34. Gruplar arasında anlamlı farklılık olmasa da yıllar içinde YCAE ve DCAE oranlarında düşme gözlenmiş olmakla beraber mediastinit oranlarında bir miktar artma gözlenmiştir. Bu sonuç yıllar içinde vaka sayısında artış olması ve daha ciddi olguların opere edilmiş olması ile açıklanabilir. Bu konuda daha özgün çalışmalara ihtiyaç vardır.
Bu meta-analizde, ülke genelinde uygulanan median sternotomiler sonrası görülen sternal enfeksiyonlar değerlendirilmiş ve kümülatif sonuçlar araştırılmıştır. Operasyon öncesi bu riskin bilinmesinin, hem hasta hem de cerrah için gerekli olduğu kanaatindeyiz.