[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]
Fırat Üniversitesi Sağlık Bilimleri Veteriner Dergisi
2021, Cilt 35, Sayı 2, Sayfa(lar) 090-097
[ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
Alkali Kornea Yanıklarının Tedavisinde Amniyon Sıvısının Etkinliğinin Araştırılması: Klinik ve Histopatolojik Bulgular
Cihan GÜNAY1, Aydın SAĞLIYAN1, Mustafa ÖZKARACA2, Eren POLAT1, Mehmet Cengiz HAN1, Kemal Kenan KARABULUT1
1Fırat Üniversitesi, Veteriner Fakültesi, Cerrahi Anabilim Dalı, Elazığ, TÜRKİYE
2Atatürk Üniversitesi, Veteriner Fakültesi, Patoloji Anabilim Dalı, Erzurum, TÜRKİYE
Anahtar Kelimeler: Alkali yanık, amniyon, kornea
Özet
Korneadaki epitel bütünlüğünün bozulması mikroorganizmaların kornea epitelini rahat bir şekilde geçmesine ve korneal ülserasyonlara sebep olabilir. Korneada oluşan alkali yanıklar kornea epitel bütünlüğünü bozarak ülserasyonlara hatta perforasyonlara sebep olabilir. Alkali kornea yanıklarının tedavisi için çok sayıda medikal tedavi seçeneği bulunmaktadır. Bu çalışmada korneanın alkali yanıkları üzerine amniyon sıvısının etkinliğinin klinik ve histopatolojik sonuçlarının araştırılması amaçlandı. Amniyon sıvısı içerisinde büyüme faktörleri ile IL-1α ve IL-1β ekspresyonunu baskılayarak inflamasyonu azaltan faktörlerin bulunması çalışmanın hipotezinin kurulmasında önemli bir dayanak oluşturdu.

Çalışmada 30 adet dişi cinsiyete sahip, Wistar Albino ırkı rat kullanıldı. Ratlar rastgele 3 gruba ayrıldı. Alkali yanık oluşturmak amacıyla ratların sağ gözlerinde kornea üzerinde 2N yoğunluğunda NaOH solüsyonu 40 saniye bekletildi. Birinci gruptaki (AS) ratlarda alkali kornea yanığı oluşturulup 20 gün boyunca günde üç kez ikişer damla sığır amniyon sıvısı göze damlatıldı. İkinci gruptaki (PK) ratlarda alkali kornea yanığı oluşturulup 20 gün boyunca üç kez ikişer damla serum fizyolojik uygulandı. Üçüncü gruptaki (NK) ratlarda alkali kornea yanığı oluşturulmayıp 20 gün boyunca günde üç kez ikişer damla sığır amniyotik sıvısı göze damlatıldı. Çalışma boyunca klinik bulgular indirekt oftalmoskop, fluorescein testi ve Rose Bengal testi ile değerlendirildi. Çalışma sonunda ise, kornea epitelindeki değişiklikleri değerlendirmek için histopatolojik değerlendirmeler yapıldı.

Klinik değerlendirmeler sonucunda amniyon sıvısı uygulanan gruptaki (AS) ratlarda deneysel alkali yanığın neden olduğu korneal hasar, konjunktivitis, blefarospazm ve fotofobi gibi klinik belirtilerin hafiflediği tespit edilmiştir. Serum fizyolojik uygulanan ikinci gruptaki (PK) ratlarda ise, korneal perforasyon, şiddetli konjunktivitis, blefarospazm ve fotofobi oluştuğu tespit edildi. Histopatolojik incelemeler sonucunda, ödem ve neovaskülarizasyon şiddeti açısından PK ve AS grupları arasında istatistiksel olarak anlamlı farkın olduğu tespit edildi (P<0.05).

Sonuç olarak amniyon sıvısının kornea alkali yanıklarında etkili olduğu, medikal ya da operatif tedaviye ek olarak kullanılmasının yararlı olacağı kanısına varılmıştır.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Giriş
    Kornea, gözün tunica fibroza bulbi katmanının avasküler yapıdaki saydam tabakasıdır. Lens ile birlikte dış ortamdan gelen ışığı kırarak retinaya odaklanmasını sağlar. Tunica fibrosa bulbinin sklera katmanı ile arasında kendisini çevreleyen limbus adı verilen bir çukur vardır. Kan ve lenf damarları bulunmayan kornea dokusunun beslenmesi limbus damarları aracılığıyla olur 1-11.

    Kornea önden arkaya doğru epitelium anterior kornea, Bowman membranı, stroma, descement zarı ve epitelium posterior kornea adı verilen beş katmandan oluşur 1,6,7,9. Epitelium anterior kornea katmanı, korneayı dış etkenler ve mikroorganizmalara karşı koruyan önemli bir bariyerdir. Epitel katmanında oluşan yaralanmalar sonucunda, avasküler yapıdaki stroma katı ve Bowman membranı çeşitli mikroorganizmalara (özellikle Pseudomonas) karşı savunmasız duruma geçer 1,6,8.

    Kornea ülserleri, korneanın epitel ve stroma katmanlarında doku kayıplarına yol açan ciddi inflamatuar ve infeksiyöz göz problemleridir. Ulkus kornea eksojen veya endojen kaynaklı olarak şekillenebilir. Travmatik lezyonlar ve kornea ile temas eden kimyasallar kornea ülserlerine sebep olan eksojen nedenlerdir. Kornea ülserlerinden sorumlu olan endojen sebeplerden en önemlileri ise, gözyaşı filminin yetersizliğinden kaynaklanan göz kurumaları ve immünolojik bozukluklardır. Yine entropiyon, ektropiyon, diştişiazis gibi hastalıklar ile mikotik ve bakteriyel enfeksiyonlarda korneal ülserlere sebep olabilmektedir 12-15.

    Korneal ülserlerin sağaltımındaki temel prensip mevcut ağrıyı hafifletmek, perforasyon oluşmasını engellemek, enfeksiyon varsa bunu ortadan kaldırmak, sikatrizasyonu hızlandırmak, sikatrize dokunun bırakacağı görüş kaybı ve hasarı en alt seviyeye indirmektir 16. Ağrıyı azaltmak ve enfeksiyonu gidermek için medikal olarak lokal antiinflamatuarlar (diklofenak sodyum vs.), lokal antibiyotikler (gentamisin, tobramisin, moksifloksasin vs.), antikolojenazik ilaçlar (asetilsistein vs.) ve vitamin (A, B2, B12, C) uygulamaları etkili olabilmektedir. Kimyasal bir maddeden kaynaklı bir korneal ülser oluştuğunda ise tedavinin temelinde kimyasal maddenin hızlı bir şekilde uzaklaştırılması gerekir 4,5,12,13,15,17-20.

    Korneal ülserlerin operatif tedavilerinde ise, çizgi ya da nokta keratotomi, penetran veya lamellar keratoplasti, konjunktival flap, koterizasyon ve yumuşak kontakt lens uygulamaları en çok kullanılan tekniklerdir 10,21.

    Amniyon sıvısı ve zarı oftalmolojik problemlerde sıklıkla kullanılan maddelerdir. Oftalmolojide ilk kez 1940 yılında De Rotth konjunktival epitelium defektlerinde kullanılmasına rağmen pek başarı elde edememişlerdir. Amniyon zarı ve sıvısı korneal epitel bozuklukları, iyileşmeyen korneal ülserler, limbal kök hücre yetmezlikleri, skleral erimeler gibi oftalmoloji problemlerde kullanılabilmektedir 17,19,22-28. Amniyon sıvısı; amniyon zarındaki hücrelerden, desidual hücrelerden, desidual oluşumlardan ve fetusun deri, sindirim sistemi, solunum sistemi ve boşaltım sisteminden dökülen hücrelerin olduğu bir sıvıdır. %99 su, inorganik ve organik maddelerden, tuzlardan ve fetustan dökülen epitel hücrelerden oluşur. Organik bileşiklerin yarısı protein diğer yarısı da karbonhidrat, yağ, enzim, hormon ve pigmentlerden ibarettir 25,29-31.

    Amniyotik membran ve amniyon sıvısı, hücre epitelizasyonunu hızlandırır. Antibakteriyel etkileri olmasının yanında fibroblastik aktiviteyi de artırırlar. Böylece kollajen sentezine katkıda bulunarak anjiyogenezis sayesinde ağrı ve enflamasyonu azaltıcı etki gösterirler. Ayrıca kolay ve çabuk elde edilebilen ve değeri giderek artan biyolojik bir üründür 30,32-41.

    Bu çalışmada, sığır amniyotik sıvısının deneysel olarak oluşturulan alkali kornea yanıkları üzerindeki etkinliğinin klinik ve histopatolojik sonuçlarının değerlendirilmesi amaçlanmıştır.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Materyal ve Metot
    Araştırma ve Yayın Etiği: Çalışmaya Hayvan Deneyleri Yerel Etik Kurulu Başkanlığının resmi onayı alındıktan sonra başlanmıştır (20.04.2016, Karar no: 82).

    Grupların Oluşturulması: Materyal olarak Fırat Üniversitesi Deneysel Araştırma Merkezi’nden elde edilen 30 adet dişi, erişkin, 250-300 ağırlığındaki Wistar Albino rat kullanıldı. Ratlara özel kafesler içerisinde, özel laboratuvar koşulları uygulanarak bakıldı (24±3℃ %40-60 nem, 12 saat karanlık 12 saat aydınlık). Beslenmesi standart pelet yem kullanılarak yapıldı. Çalışma için ratlar rastgele üç gruba ayrıldı. Birinci gruptaki ratların sağ gözlerinde alkali yanık oluşturulduktan sonra 20 gün sığır amniyon sıvısı damlatıldı (AS). İkinci gruptaki ratların sağ gözlerinde alkali yanık oluşturulduktan sonra 20 gün serum fizyolojik damlatıldı (PK). Üçüncü gruptaki ratlara herhangi bir işlem uygulanmadan 20 gün boyunca sığır amniyotik sıvısı uygulandı (NK).

    Anestezi Protokolü: Korneada alkali yanık oluşturulması için, ratlar genel anesteziye alındı. Bu amaçla intramusküler yolla 4 mg/kg xylazine hidroklorür (Rompun®; 23.32mg/mL, Bayer, İstanbul, Türkiye) ve yine intramusküler yolla 50 mg/kg ketamin hidroklorür (Ketalar®; 50 mg/mL, Eczacıbaşı, İstanbul, Türkiye) uygulandı.

    Korneada Alkali Yanık Oluşturulması: Anesteziye alınan ratlara, korneda alkali yanık oluşturulmadan önce %0.5 lik proparakain HCI (Alcain %0.5, Alcon, Istanbul, Turkey) uygulanarak lokal anestezi sağlandı. AS ve PK gruplarındaki ratların sağ gözlerinde alkali kornea yanığı oluşturuldu. Bunun için 3 mm çapında bir filtre kağıdına 2N yoğunluğundaki NaOH emdirilerek 40 saniye kornea üzerinde bekletildi. Alkali yanık oluşturulduktan sonra AS ve PK grubundaki ratların sağ gözleri serum fizyolojik ile 2 dk boyunca yıkandı. NK grubundaki ratların gözlerinde alkali yanık oluşturulmadı.

    Amniyon Sıvısının Hazırlanması: Çalışmada sağlıklı gebe ineklerden sezeryan operasyonu sırasında elde edilen amnion sıvısı kullanıldı. Operasyondan hemen sonra steril şartlarda toplanan amniyon sıvısının laboratuarda bakteriyolojik muayeneleri yapıldı. Sağlıklı oldukları anlaşılan amniyon sıvıları 2000 devirde 15 dakika süreyle santrüfüj edildi. Santrüfüj işlemi sonunda supernatant olarak ifade edilen kısım alınarak steril tüplere yerleştirildi ve denature olmaması için dondurularak -20 ⁰C sıcaklıkta saklandı. Kullanıma başlamadan 1 gün once +4 ⁰C de bekletilen amniyon sıvısı göze damlatma şeklinde kullanıldı 33.

    Amniyon Sıvısının Kullanımı: AS ve NK gruplarındaki ratların sağ gözlerine 20 gün boyunca, günde üç kez 2’şer damla sığır amniyon sıvısı damlatıldı. PK grubundaki ratların ise sağ gözlerine 20 gün boyunca, günde üç kez 2’şer damla serum fizyolojik damlatıldı.

    Klinik Bulguların Tespiti: Bütün gruplardaki ratlara 1, 5, 10, 15 ve 20. günlerde Schirmer testi, rose bengal boyama, fluorescein boyama, gözyaşı kırılma zamanı tayini ve göz içi basınç ölçümü yapıldı.

    Çalışma süresince ratlarda görülmesi muhtemel fotofobi, blefarospazm, konjunktivitis, korneal hasarlar (korneal vaskülarizasyon, ödem, perforasyon vs.) gibi oküler değişikliklerin takibi ise oftalmoskop (Heine Omega®500 Indirect Binocular Ofthalmoskop, Almanya) ile yapıldı.

    Schirmer Testi: Bu amaçla Zone-Quick (Shoma Yakuhın Kako Co Ltd. Tokyo/Japonya) marka bir gözyaşı ölçüm ipliği kullanıldı. Bunun için her bir rat uzman kişilerce dikkatli bir şekilde tutularak iplikçik sağ alt göz kapağının konjunktival boşluğuna yerleştirildi. Bir dakika sonra alınarak gözyaşı miktarı kendi ölçüm çubuğunda değerlendirildi.

    Rose-Bengal Boyama: Bu testte ratların sağ gözlerine bir mikro enjektör (901 N, Hamilton, Amerika Birleşik Devletleri) ile %1’lik Rose bengal (Institut Pourquier, Monpellier Fransa) boyasından 1 μl damlatıldı. Uygulamadan 5 dakika sonra boyanmış olan kornealar endirekt oftalmoskop ile 20 dioptrilik bir lup kullanılarak beyaz ışık altında muayene edildi. Bu parametre ile korneada saptanan değişimler Tablo 1’de gösterildiği şekilde derecelendirildi 8,19.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 1: Rose-bengal boyanma testinin değerlendirme kriterleri

    Fluorescein Boyama: Bu testte ratların sağ gözlerine bir mikro enjektör (901 N, Hamilton, ABD) ile %1’ lik sodyum fluorescein (Bereket Kimya Lab. İstanbul, Türkiye) boyasından 1 μL damlatıldı. Uygulamadan 5 dakika sonra boyanmış olan kornealar endirekt oftalmoskop ile 20 dioptrilik bir lup kullanılarak kobalt mavisi filtresi altında muayene edildi. Bu parametre ile korneada saptanan değişimler Tablo 2’de gösterildiği şekilde derecelendirildi 8,19.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 2: Fluorescein boyanma testinin değerlendirme kriterleri

    Gözyaşı Kırılma Zamanı: Ratların sağ gözlerine %1’lik sodyum fluorescein solüsyonundan 1 μL damlatıldıktan sonra tam bir göz kırpma gerçekleşmesi beklendi. Daha sonra endirekt oftalmoskop ile 20 dioptrilik bir lup kullanılarak beyaz ışık altında dikkatli bir şekilde incelenerek ikinci bir göz kırpmasına müsaade edilmeksizin korneadaki kırılmanın ilk göstergesi olan ilk siyah kuru nokta görülmesine kadar geçen süre kaydedildi 8,19.

    Göz içi Basıncın Ölçülmesi: Ratlar anesteziye alınmadan bir yardımcıya tutturularak Reıchert Technologies Tono-Pen marka bir tonometre tüm gruplarda göz içi basınç ölçümü yapıldı.

    Ötenazi Protokolü: Histopatolojik verilerin elde edilmesi için 20. günün sonunda hayvanlar kapalı kutu içerisinde karbondioksit inhalasyonu ile ötenazi edildi. Ötenazi işleminden sonra histopatolojik değerlendirmeler için ratların sağ gözlerinden örnekler kullanıldı.

    Histopatolojik Değerlendirmeler: Alınan korneal doku örnekleri %10’luk nötral tamponlu formalinde tespit edildi. Rutin alkol ksilol serilerinden geçirilen örnekler parafin bloklara alındı. Bloklardan 5 μ kalınlığında alınan kesitler Hematoksilen-Eozin ile boyanarak ışık mikroskobunda incelendi. Histopatolojik incelemelerde ödem, neovaskülarizasyon ve polimorf nükleer hücre infiltrasyonlarının varlığı yönünden değerlendirmeler Tablo 3’deki gibi yapıldı.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 3: Histopatolojik inceleme kriterlerlerini değerlendirilmesi için skorlama

    İstatistiksel Analiz: Klinik bulguların istatistiksel analizlerinde SPSS Ms Windows Release 16.0 programı kullanılmıştır. Veriler ortalama ± SD olarak ifade edilmiştir. Grup ortalamaları arasındaki farklar tek yönlü varyans analizi (ANOVA) kullanılarak tahmin edilmiş ve çoklu karşılaştırmalar Duncan testi kullanılmıştır. Histopatolojik incelemede semikantitatif olarak elde edilen verilerin gruplar arası farklılığı Kruskal Wallis testi, farklılığı oluşturan grupların tespiti Mann Whitney U testi ile belirlendi. P<0.05 değeri istatistiksel açıdan anlamlı olarak kabul edilmiştir 42.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Bulgular
    Klinik Bulgular: Çalışma süresince ratlarda görülmesi muhtemel fotofobi, blefarospazm, konjunktivitis, korneal hasarlar (korneal vaskülarizasyon, ödem, perforasyon vs.) gibi oküler değişiklikler Tablo 4’de sunuldu. Oküler değişikliklerin zamanla değişimi de Şekil 1, 2, 3 ve 4’deki gibidir.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 4: 1, 5, 10, 15 ve 20. günlerde AS, PK ve NK gruplarındaki ratların oftalmolojik muayenelerinde tespit edilen klinik belirtilerin (konjunktivitis, korneal hasar, fotofobi, blefarospazm gibi) grup içi ortalama şiddetleri


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 1: Çalışmanın 5. gününde AS (a), PK (b) ve NK (c) gruplarındaki ratlarda oluşan oküler değişiklikler


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 2: Çalışmanın 10. gününde AS (a), PK (b) ve NK (c) gruplarındaki ratlarda oluşan oküler değişiklikler


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 3: Çalışmanın 15. gününde AS (a), PK (b) ve NK (c) gruplarındaki ratlarda oluşan oküler değişiklikler


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 4: Çalışmanın 20. gününde AS (a), PK (b) ve NK (c) gruplarındaki ratlarda oluşan oküler değişiklikler

    Çalışma süresince 1, 5, 10, 15 ve 20. günlerde yapılan muayeneler sırasında schirmer gözyaşı testi, rose bengal boyama, fluorescein boyama, gözyaşı kırılma zamanını tayini ve göz içi basınç ölçümleri yapıldı. Elde edilen ölçüm değerlerine yönelik istatistiksel analizler Tablo 5, 6, 7, 8 ve 9’da gösterildi.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 5: Schirmer test değerlerininin istatistiksel analizi


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 6: Rose bengal ölçüm değerlerinin istatistiksel analizi


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 7: Fluorescein boyama değerlendirmelerinin istatistiksel analizi


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 8: Gözyaşı kırılma zamanı ölçüm değerlerinin istatistiksel analizi


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 9: Göz içi basınç ölçüm değerlerinin istatistiksel analizi

    Histopatolojik Bulgular: NK grubundaki ratlarda histopatolojik olarak ödem, neovaskülarizasyon ve polimorf nükleer hücre infiltrasyonuna rastlanmadı. Ödem ve neovaskülarizasyon şiddeti açısından PK ve AS grupları arasında istatistiksel olarak anlamlı farklar tespit edildi (P<0.05, Şekil 5). Ödem ve neovaskülarizasyon PK grubundaki ratlarda orta düzeydeyken, AS grubundaki ratlarda daha hafif düzeyde olduğu tespit edildi (P<0.05). Polimorf nükleer hücre infiltrasyonlarının ise PK ve AS gruplarındaki ratlarda eşit düzeyde olduğu tespit edilip, istatistiksel olarak anlamlı bir fark tespit edilemedi (Tablo 10).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 5: AS (a) grubu. Orta düzeyde ödem (*) ve şiddetli düzeyde PMN hücre infiltrasyonu (okbaşı) , PK (b) grubu. Şiddetli düzeyde ödem, orta düzeyde neovaskülarizasyon (ok) ve hafif düzeyde PMN hücre infiltrasyonu (okbaşı), NK (c) grubu. Normal histolojik görünüm. (H&E)


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 10: Histopatolojik ölçüm değerlerininin istatistiksel analizi

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Tartışma
    Korneada oluşan alkali yanıkların kornea ve konjunktiva epitelinde meydana getirdiği hasarlar kalıcı defektlere yol açabilir. Kornea ve konjunktivada oluşan hasarların ilk dönemlerinde amniyon sıvısının kullanılması inflamasyon ve hasarı azaltmasının yanında epitelizasyonu hızlandırır, simblefaron oluşumunu engeller, limbal kök hücre hasarı ve damarlaşmayı azaltır, miyofibroblastların fibroblastlara dönüşümünü azaltarak nedbe dokusu oluşumunu engeller 17,22,25,29,40,41,43,44. Amniyon sıvısının içerisinde bulunan çok sayıda büyüme faktörü bu etkinliği göstermesinin sebebidir 25,28,30,35. Bu çalışmada da amniyon sıvısının alkali kornea yanıkları üzerindeki etkinliğini klinik ve histopatolojik bulgular ışığında değerlendirmek amaçlandı.

    Korneal ülserler görüş kaybına sebep olabilen, tedavisi oldukça zor ve uzun süren oftalmolojik problemlerdir. Korneal ülserler sırasında polimorfnükleer lökositler, hasar görmüş epitel hücreleri ve keratositlerden salınan proteazlar hasarın derin katmanlara doğru hızla ilerlemesine sebep olmaktadır 1,6,11,12,21. Amniyon sıvısını proteaz enzim inhibitörü olarak etkinlik gösterdiğini belirten çalışmalar literatürlerde mevcuttur 2,5,10,11,16. Kim ve ark. 25, yaptıkları çalışmada enfekte kornea ülseri bulunan 21 hastaya amniyon zarı uygulamış ve tüm hastalarda da başarılı bir epitelizasyon sağladığını bildirmişlerdir. Yapılan bu çalışmada da, AS grubundaki ratların korneal epitel defektlerinin iyileştiği, kornea ülserine bağlı olarak gelişen başta ağrı ve fotofobi olmak üzere gözyaşı miktarının artışı, gözyaşı kırılma zamanın uzaması ve boyama testlerinde (flouroscein ve rose bengal) PK grubundaki ratlara göre istatistiksel açıdan anlamlı farklılıklar elde edildi (P˂0.001). AS grubundaki bir rat haricinde bütün ratlarda oküler bütünlüğün sağlandığı histopatolojik bulgularla ortaya konuldu.

    Bazı araştırmacılar 4,12,16,18-21,44, alkali kornea yanıkları ya da eksojen nedenlerle oluşan kornea ülserlerinin üç haftadan uzun süre tıbbi tedavi sağlanamadığında kornea nakli ya da konjunktivoplasti gibi cerrahi tekniklerin uygulanabileceğini ifade etmişlerdir. Ancak korneal greftin reddi yada konjunktivoplastinin bir takım komplikasyonlarını da (enfeksiyon, simblefaron, tedavi sonrası konjiktival dokunun korneada kalması) göz önünde bulundurmak gerekir. Amniyon sıvısı uygulamalarının gözdeki enfeksiyonları azaltması ve limbal kök hücrelerinin korunmasını sağlaması iyileşme sürecini kısaltmaktadır (1-4 hafta). Duschense ve ark. 45, kornea hasarının büyük olduğu hatta perforasyon şekillenen bir olguda insan fibrin yapıştırıcı (insan fibrinojeni ya da trombini içeren paketlenmiş yapıştırıcı) ile birlikte amniyon zarı kullanarak iki haftadan biraz daha uzun bir sürede kornea bütünlüğünün sağlandığını ifade etmiştir. Stridar ve ark. 27, akut dönemdeki kimyasal yanıklarda 2 haftalık bir uygulamadan sonra oküler hasarın ortadan kalktığını ancak tam bir iyileşmenin sağlanması için dört aylık bir sürenin geçmesi gerektiğini ifade etmişlerdir. Bu çalışmada da 20 günlük bir tedavinin ardından oküler bulguların (gözyaşı miktarında azalma, kızarıklık, ağrı, fotofobi) büyük oranda ortadan kalktığı ve kornea bütünlüğünün sağlandığı gerek boyama testleri ile gerekse histopatolojik bulgularla ortaya konmuştur.

    Bazı araştırmacılar 38,40,41, amniyon sıvısının antimikrobiyal etkisinin bulunduğunu ve mikroorganizmaların üremesini engelleyici bir etkiye sahip olduğunu ifade etmişlerdir. Marangon ve ark. 35, yaptıkları çalışmada, amniyotik membran tansplantasyonu sonrası 326 olgunun 11 tanesinde enfeksiyon geliştiğini ifade etmişlerdir. Yapılan bu çalışmada ise, AS grubundaki ratların hiç birinde enfeksiyon gelişmediği ve oküler bulgularda iyi bir düzelme sağladığı tespit edildi.

    Adds ve ark. 32, amniyon zarı kullanımında mutlaka taze hazırlanmış olmasına dikkat edilmesi gerektiğini ifade etmişlerdir. Zira dondurma ve çözme işlemi ile amniyon zarındaki epitel hücrelerin öldüğünü, ancak sitokinlerin aktif olarak kaldığını, bununla birlikte asıl yararlı etkilerinde bir miktar azalma görülebileceğini ifade etmişlerdir. Yapılan bu çalışmada gebe ineklerden sezeryan operasyonu sırasında alınarak hazırlanan amniyon sıvılarına dondurma işlemi uygulanmasına rağmen alkali kornea yanıklarının sebep olduğu klinik yangısal bulguların nerdeyse tamamen ortadan kalktığı tespit edildi. Fakat bu durumun değerlendirilebilmesi için dondurulan ve taze olarak kullanılan amniyotik membran ve sıvısının bir örnek defekt üzerinde değerlendirilmesinin gerekli olduğunu düşünmekteyiz.

    Sonuç olarak; alkali kornea yanıkları ve yanığa bağlı olarak gelişen korneal opasite, ülser, vaskülarizasyon ve yangısal bulguların giderilmesi için birçok tedavi seçeneği mevcuttur. Bu tedavi seçenekleri arasında konjunktival greft, limbal kök hücre transplantasyonu ve kornea transplantasyonu gibi birçok cerrahi teknik mevcut olduğu gibi medikal tedaviye alternatif daha çok sayıda tedavi yöntemleri de tanımlanmıştır. Bu çalışmada AS grubundaki ratlarda PK grubundaki ratlara göre korneada oluşan komplikasyonların büyük oranda giderildiği klinik ve histopatolojik bulgularla desteklenmiştir. Ayrıca kullanılan amniyon sıvısının elde edilmesi, kullanması ve saklanmasının kolay olması yönüyle uygulanabilirliğinin yüksek olabileceği kanısına varıldı.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Kaynaklar

    1) Akın F, Samsar E. Göz Hastalıkları. 1. Baskı, Malatya: Medipress Matbacılık Yayıncılık, 2005.

    2) Aykut V. Göz Yüzeyi Patolojilerinin Tedavisinde Amniyon Zarı İmplantasyonunun Klinik ve Elektron Mikroskopik Olarak İncelenmesi. Uzmanlık Tezi, İstanbul: Sağlık Bakanlığı Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi, 2008.

    3) Cindarik T. Oküler yüzey hastalıklarında amniyon zar transplantasyonu sonuçlarımız. Uzmanlık Tezi, Adana: Çukurova Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2010.

    4) Gülsancal İ. Tavşanlarda Deneysel Kornea Alkali Yanıklarının Sağaltımında Kornea-Konjunktival Transpozisyon ile Limbal Kök Hücre Transplantasyon Tekniklerinin Karşılaştırılması. Doktora Tezi, Ankara: Ankara Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2009.

    5) Hos D, Saban DR, Bock F, et al. Suppression of inflammatory corneal lymphangiogenesis by application of topical corticosteroids. Arch Ophthalmol 2011; 129: 445-452.

    6) Kirk KN. Essentials of Veterinary Ophthalmology. Avki S, Sancak İR. (Çeviren) 1. Baskı, Malatya: Medipress Matbacılık Yayıncılık, 2012.

    7) Kozma C, Macklın W, Cummıns LM, Mauer R. Anatomy, physiology and biochemistry of the rabbit. In: The Biology of the Labaratory Rabbit, 1 Ed.: S.H. Weisbroth, London: Academic Press Limited, 1974; 50-56.

    8) Slatter D. Basıc diagnostic techniques. In: Slatter D, (Editor). Fundamentals of Veterinary Ophthalmology, 1 Edition, Philadelphia, PA: Elsevier Saunders, 1990; 84-146.

    9) Samuelson DA. Ophthalmic anatomy. In: Samuel DA, (Editor). Veterinary Ophthalmology. 1st Edition, Oxford, UK: Blackwell Publishing Ltd, 1991; 45-150.

    10) Santos MS, Gomes JA, Hofling-Lima AL, et al. Survival analysis of conjunctival limbal grafts and amniotic membrane transplantation in eyes with total limbal stem cell deficiency. Am J Ophthalmol 2005; 40: 305-306.

    11) Tsai RJF, Tseng SC. Effect of stromal inflamation on the outcome of limbal transplantation for corneal surface reconstruction. Cornea 1995; 14: 439-449.

    12) Kabaoğlu D, Eren ZK, Koytak E, Özertürk Y. Kornea ülserinin tedavisinde çok katlı amniyon zar transplantasyonu. T Oft Gaz 2005; 35: 4-10.

    13) Kenyon K. Inflammatory mechanisms in corneal ulceration. Tr Am ophth Soc 1985; 83: 610-663.

    14) Kim JS, Kim JC, Park WC. Amniotic membrane tranplantation in infectious corneal ulcers. Cornea 2001; 20: 720-726.

    15) Kruse FE, Rohrschneider K, Völeker HE. Multilayer amniotic membrane transplantation for reconstruction of deep corneal ulcers. Ophthalmology 1999; 106: 1504-1511.

    16) Meller D, Pires RTF, Marc RJS. Amniotic membrane transplantation for acut chemical or thermal burns. Ophthalmolgy 2000; 54: 980-990.

    17) Choi JA, Choi JS, Joo CK. Effects of amniotic membrane suspension in the rat alkali burn model. Mol Vis 2011; 17: 404-412.

    18) Christmas R. Management of chemical burns of the canine cornea. Can Vet J 1991; 32: 608-612.

    19) Günay C, Sağlıyan A, Yılmaz S, ve ark. Evaluation of autologous serum eyedrops for the treatment of experimentally induced corneal alcali burns. Revue Méd Vét 2015; 166: 63-71.

    20) Şaroğlu M. Tavşanlarda Deneysel Oluşturulan Kornea Alkali Yanıklarının Sağaltımında Bazı Antikollajenazik İlaçların Karşılaştırılması Üzerine Araştırmalar. Doktora Tezi, İstanbul: İstanbul Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 1999.

    21) Bilgehan SE. Tavsanlarda Deneysel Ulkus Korneanın Sagaltımında Kornea-Konjunktival Transpozisyon ile Konjunktival Pedikül Greft Tekniklerinin Karsılastırılması. Doktora tezi. Ankara: Ankara Üniversitesi Saglık Bilimleri Enstitüsü, 2006.

    22) Arora R, Mehta D, Jain V. Amniotic membrane transplantation in acute chemical burns. Eye 2005; 19: 273-278.

    23) Brown SI, Wassermann HE, Dunn MW. Cell orgine of collogenase in corneal ulcerations. Arch Ophthal 1970; 83: 74-77.

    24) Dua HS, Azuaro-Blanco A. Autologous limbal transplantation in patients with unilateral corneal stem cell deficiency. Br J Ophthalmol 2006; 84: 273-278.

    25) Kim JS, Kim JC, Na BK, Jeong JM, Song CY. Amniotic membrane patching promotes healing and inhibits proteinase activity on wound healing following acute corneal alkali burn. Exp Eye Res 200; 70: 329-337.

    26) Kozak I, Trbolova A, Sevcıkova Z, Juhas T, Ledecky V. Superficial keratectomy, limbal autotransplantation and amniotic membrane transplantation in the treatment of severe chemical burns of the eye. Acta Vet Brno 2002; 71: 85-91.

    27) Stridar MS, Bansal AK, Sanqvan VS, Rao GN. Amniotic membrane transplantation in akute chemical and thermal injury. Am J Ophthalmolgy 2000; 130: 134-137.

    28) Tseng SC, Li DQ, Ma X. Suppression of transforming growth factor-beta isoforms, TGF-beta receptor type II, and myofibroblast differentiation in cultured human corneal and limbal fibroblasts by amniotic membrane matrix. J Cell Physiol 1999; 179: 325-335.

    29) Azuara BA, Pillai CT, Dua HS. Amniotic membrane transplantation for ocular surface reconstruction. Br J Ophthalmol 1999; 83: 399-402.

    30) Sato H, Shimazaki J, Shimazaki N, et al. Role of growth factors for ocular surface reconstruction after amniotic membrane transplantation. Invest Ophthalmol Vis Sci 1998; 39: 428.

    31) Tsai RJF, Li LM, Chen JK. Reconstruction of damaged corneas by transplantation of autologous limbal epithelial cells. N Eng J Med 2000; 343: 86-93.

    32) Adds PJ, Hunt CJ, Dart JK. Amniotic membrane grafts fresh or freze? A clinical and invitro comparison. Br J Ohpthalmol 2001; 85: 905-907.

    33) Gönenci R, Altuğ ME, Koç A, Yalçın A. Effect of amniotic fluid on acute corneal alkali burns in the rat. JAVA 2009; 8: 817-823.

    34) Güneş A, Tök L, Tök Ö. Amniyon membran transplantasyonu endikasyonlarımız ve sonuçlarımız. TJO 2014; 44: 123-127.

    35) Marangon FB, Alfonso EC, Miler D, Remonda NM, Mualem MS, Tseng SC. Incidence of microbial infection after amniotic membrane. Cornea 2004; 22: 204-207.

    36) Meller D, Tseng SCG. Conjunctival epithelial cell differentiation on amniotic membrane. Invest Ophtalmol Vis Sci 1990; 40: 878-886.

    37) Özçel KA, Yavuz E. Biyolojik greft materyalleri: Amnion membran grefti. Veteriner Cerrahi Dergisi 2006; 12: 68-72.

    38) Park WC, Tseng SCG. Moculation of acute inflamation and keratocyt death by suturing, blood and amniotic membrane in PRK. Invest Ophtalmol Vis Sci 2000; 41: 2906-2914.

    39) Saw VPJ, Minassian D, Dart JKG. Amniotic membrane transplantation for ocular disease: A review of the first 233 cases from UK user group. Br J Ophthalmol 2007; 91: 1042-1047.

    40) Shimmura S, Shimazaki J, Ohashi Y, Tsubota K. Antiinflamatory effects of amniotic membrane transplantation in ocular surface disorders. Cornea 2001; 20: 408-413.

    41) Thalmi YP, Sigler I, Ingle E, et al. Antibacteriel properties of human amniotic membranes. Placenta 1994; 12: 285-288.

    42) Karagöz Y. SPSS 22 Uygulamalı Biyoistatistik. Güncellenmiş 2. Basım, Ankara: Nobel 2015.

    43) Shahriari HA, Tokhmechi F, Reza M, Hashermi NF. Comparison of the effect of amniotic membrane suspension and autologous serum on alkaline corneal epithelial wound healing in the rabbit model. Cornea 2008; 27: 1148-1150.

    44) Volkan H, Aksu G. Çinko klorürün kornea üzerindeki hasarı, bunun amonyum tartarat ve disodyum-EDTA ile mukayeseli olarak tedavisi ile ilgili deneysel bir çalışma. Ankara Üniversitesi Tıp Bülteni 1977; 2: 203-207.

    45) Duchesne B, Tahi H, Galand A. Use of human fibrin glue and amniotic membrane transplant in corneal perforation. Cornea 2001; 20: 230-232.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • [ Başa Dön ] [ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
    [ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]