Tüm cerrahi girişimlerden sonra iyileşmenin gerçekleşmesi için yara kenarları bir araya getirilmeli yara yüzeyi kapatılmalı ve stabilize edilmelidir. Yara yüzeyinin kapatılması ve stabilizasyonu hemostazın sağlanması, yaranın dış etkenlerden, kontaminasyondan korunması ve sonuç olarak iyileşmenin gerçekleşmesi için gereklidir
6,7. Deri yaralarında da yaranın enfekte olmadan düzgün bir şekilde iyileşmesi istenilen bir sonuçtur
8. Yara bölgesinin kapatılmasında kullanılan tekniğin kolay, hızlı ve ekonomik olması istenir. Yaraların kapatılmasında genellikle cerrahi dikiş materyalleri kullanılır. Yaraların kapatılmasında kullanılan cerrahi dikiş ipliklerine alternatif olarak kullanılan zımbalar, bantlar ve doku yapıştırıcıları gibi malzemeler operasyon iplikleri kadar yaygın kullanılmamıştır
9.
Bu çalışmada ensizyon yaralar da yara dudaklarının kapatılması için cerrahi dikiş ipliklerinin yanı sıra veteriner sahada kullanımı az olan stapleler (zımba) ve doku yapıştırıcılarının ensizyonel yara iyileşmesi üzerine etkilerinin karşılaştırılması amaçlanmıştır.
Doku stapleleri uygulaması çok kolay ve metal yapısından dolayı bakteriler için uygun ortam oluşturmaz 10. Cerrahi staplelerin ulaşılması zor bölgelere uygulama kolaylığı ve güvenli hemostaz sağlama gibi avantajlarıda vardır. Veteriner cerrahide nadir olarak kullanılmaktadır 11.
Sunulan bu çalışmada ensizyonel deri yaralarının kapatılmasında ipek iplik, polipropilen ve doku yapıştırıcısına göre staplelerin uygulamasının hızlı, kolay olduğu görüldü. Ancak ilk uygulamada yara dudaklarında kabarıklık oluştuğu, bu kabarıklığın postoperatif ikinci günde normale döndüğü saptandı. Yara enfeksiyonu gibi komplikasyonlara çalışmanın tüm gruplarında rastlanılmadı.
Herrmann 12 bir çalışmasında çeşitli sütur materyalleri arasında, gerilme direnci ve düğüm güvenliğini incelemiştir. Bu çalışmaya göre, metalik süturler en dayanıklı süturler olarak bulunmuştur. Sunulan çalışmada dikiş materyalleri arasında 14. günde dayanıklılığını koruyan stapleler olduğu görülmüştür. Diğer süturların uygulandığı yaralarda 14. günde dayanıklığa rastlanmamıştır. Sütur gerginliği kontrol edilerek dayanıklık tespiti yapılmıştır. Makroskobik olarak gruplar arasında herhangi bir komplikasyon görülmemiştir.
Oksipital bölgedeki kesileri kapatmak için 6/0 katgüt ve 6/0 polipropilen kullanmış ve bu iki sütur materyalini, absorbe olan ve olmayan sütur formlarının oluşturdukları doku reaksiyonları açısından karşılaştırmışlardır. Yapılan klinik prospektif çalışmada eritem, hipertrofik skar dokusu, enfeksiyon ve yara nekrozu belirleyici faktörler olarak dikkate alınmıştır. Sonuç olarak katgütün kullanıldığı vakaların %12.5’inde, polipropilen kullanılan hastaların ise %7.5’inde belirleyici faktörler gözlenmiştir.İki materyal arasında doku reaksiyonu oluşturmaları açısından anlamlı bir sonuç bulunamamıştır 13. Sunulan bu çalışmada doku reaksiyonları ile karşılaşılmadı. Kontrol grubunda yaranın kabukaltı iyileştiği diğer gruplarda ince bir skatriks dokusunun oluştuğu görüldü.
Yara iyileşmesinde ticari siyanoakrilat bazlı ürünler ile tıbbi siyanokarilat bazlı doku yapıştırıcılarının karşılaştırıldığı bir çalışmada 14. tıbbi olmayan siyanoakrilat bazlı ürünler ile yapılan yara onarımının histopatolojik incelemesinde 7. günde epitelizasyonun daha fazla oranda kesikli olduğu; inflamasyon, fibrozis, bağ doku açılması ve yabancı cisim reaksiyonunun 7 ve 21. günlerde tıbbi siyanoakrilat bazlı doku yapıştırıcılarına göre daha kötü olduğu bildirilmiştir.
Sunulan çalışmada en iyi reepitelizasyon Stapleler ve İpek iplik gruplarında gözlenirken; kontrol grubundan sonra en başarısız reepitelizasyonun doku yapıştırıcısı grubunda bulunduğu dikkati çekti.
Yapılan bir çalışmada 15, histolojik muayenelerde 3, 7 ve 14. günlerde epitelizasyonun en kötü kontrol (ipek iplik) grubunda, en iyi oktil-siyanoakrilat (OSA) grubunda olduğu gözlenmiştir. Bununla birlikte 21. günde gruplar arasında herhangi bir farklılık gözlenmemiştir. Bulgular erken dönemde fibrin yapıştırıcı (FA) ve özellikle OSA kullanımının epitelizasyon üzerine olumlu etkileri bildirilmiştir.
Sunulan bu çalışmanın histopatolojik incelenmesinde yedinci gün yara iyileşmesi kriterleri bakımından gruplar değerlendirildiğinde, kontrol ve deneme grupları arasında reepitelizasyon, kollajen birikimi ve ülser oluşumunda istatistiksel farklılık tespit edildi. En iyi reepitelizasyon stapleler ve ipek iplik gruplarında gözlenirken; kontrol grubundan sonra en başarısız reepitelizasyonun yapıştırıcı grubunda bulunduğu dikkati çekti (P˂0.01). Sunulan çalışmanın, Gündüz 15’ün verilerinin aksine, reepitelizasyon stapleler ve ipek iplik grubunda, en başarısız reepitelizasyon ise doku yapıştırıcısı grubunda görülmüştür. Histolojik olarak en iyi yara iyileşmesinin staplelr grubunda, en başarısız yara iyileşmesinin ise kontrol grubunda oluştuğu gözlendi.
Ondördüncü gün sonunda yara bölgesinde en fazla vaskülarizasyonun Polipropilen grubunda en az ise Stapleler grubunda bulunduğu dikkati çekti. Ancak yangısal hücre infiltrasyonu bakımından skor değerlerine bakıldığında diğer gruplara göre polipropilen grubunda belirgin bir artış olduğu tespit edildi.
Histolojik olarak en iyi yara iyileşmesinin Stampler grubunda, en başarısız yara iyileşmesinin ise kontrol grubunda oluştuğu gözlendi.
Çalışma sonucunda elde edilen bu veriler ensizyonel deri yaralarında klasik yöntem olan dikiş uygulamalarının yanında metal stapleler uygulamalarının daha pratik, güvenli, ekonomik ve yara iyileşme hızı üzerine etkilerinin olumlu olduğunu göstermiştir. Çalışmanın klinik pratiğe katkı sağlayacağı kanaatindeyiz.