[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]
Fırat Üniversitesi Sağlık Bilimleri Veteriner Dergisi
2023, Cilt 37, Sayı 1, Sayfa(lar) 043-048
[ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
Koyun ve Keçi Atık Fetüslerinde Toxoplasma gondii’nin Prevelansının PZR ile Taranması
Rahşan AKPINAR1, Şemistan KIZILTEPE2, Selma KAYA3, Coşkun AYDIN3, Şakir Önder TÜRLEK3
1Samsun Veteriner Kontrol Enstitüsü, Arı Hastalıkları Laboratuvarı, Samsun, TÜRKİYE
2Iğdır Üniversitesi, Tuzluca Meslek Yüksekokulu, Tıbbi Hizmetler ve Teknikler Bölümü, Iğdır, TÜRKİYE
3Samsun Veteriner Kontrol Enstitüsü, Arı/Parazitoloji Hastalıkları Laboratuvarı, Samsun, TÜRKİYE
Anahtar Kelimeler: Atık fetüs, keçi, koyun, PZR, Toxoplasma gondii
Özet
Toxoplasma gondii dünya çapında yaygın, insanları ve sıcakkanlı hayvanları enfekte eden zorunlu hücre içi bir parazitik protozoondur. T. gondii tarafından oluşturulan toksoplazmozis, özellikle koyun, keçi gibi çiftlik hayvanlarında zayıf yavru veya ölü doğumlara sebep olup, ekonomik kayıplara yol açmaktadır.

Bu çalışmanın amacı, koyun ve keçi atık fetüslerinde T. gondii’nin prevelansını belirlemektir. Bu çalışmada, 2018 ile 2020 yılları arasında 9 ilden (Samsun, Sinop, Amasya, Giresun, Ordu, Rize, Tokat, Trabzon ve Sivas) 78 koyun ve 21 keçiden abort olmuş toplam 99 fetüse ait doku örnekleri (akciğer, Kalp, karaciğer) kullanıldı. T. gondii’nin teşhisi, B1 gen bölgesinden 529 bp uzunlukta ürün oluşturan spesifik primer çiftlerinin kullanıldığı PZR (Polimeraz Zincir Reaksiyonu) yöntemi ile yapıldı. Çalışma sonucunda koyun atıklarında; 2018 yılında 1 atıkta, 2019 yılında 3 atıkta, 2020 yılında ise 2 atık örneğinde olmak üzere toplam 6 (%7.7) atık örneğinde T. gondii’nin varlığı tespit edildi. Ancak keçi atık örneklerinin hiç birinde T. gondii’nin varlığı tespit edilmedi.

Sonuç olarak; sunulan bu çalışmada koyunların aborte fetüs numunelerinde T. gondii’nin varlığı azımsanmayacak bir oranda bulunmuştur. Ayrıca aborte fetüs numuneleri ile yapılacak çalışmalarda, T. gondii’nin göz ardı edilmemesinin toksoplazmozisin kontrol altında tutulmasında etkili olacağı ve katkı sağlayacağı düşünülmektedir.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Giriş
    Küçükbaş hayvan yetiştiriciliği tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de çok önemli bir yer tutmaktadır. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2021 yılı verilerine göre ülkemizde 45.177.690 adet koyun ve 12.341.514 adet keçi olmak üzere toplam 57.519.204 adet küçükbaş hayvan bulunmaktadır 1. Ülkemizde küçükbaş yetiştiriciliği yaygın olmasına rağmen üretim parametreleri istenilen düzeyde bulunmamaktadır. Bu istenilen hedefe ulaşılamamasının sebepleri arasında nonenfeksiyöz ve enfeksiyöz ajanlar rol oynamaktadır. Küçük ruminantlarda görülen enfeksiyonların yol açtığı önemli problemlerinden biri de embriyonik ve fetal ölüm vakalarıdır. Bunlara sebep olan bazı bakteriyel (brusellozis, Q humması, klamidiyozis, kampilobakteriyozis, salmonellozis) ve viral (Border Disease, Akabene virüs, Mavi dil virüsü ve Schmallenberg virüsü) hastalıkların yanı sıra toksoplazmozis gibi paraziter hastalıklarda önemli yer tutmaktadır 2,3.

    Toxoplasma gondii (T. gondii), tüm dünyada yaygın olarak bulunan memeliler, kuşlar ve kemirgenler dahil olmak üzere sıcakkanlı omurgalılarda zorunlu hücre içi protozoon olan bir patojendir. T. gondii enfeksiyonları genelikle asemptomatik olmakla birlikte akut ya da kronik formda da seyretmektedir. Akut vakalarda; lenfadenopati, hepatomegali, interstisyel pnömoni ve nörolojik semptomlar gözlenmektedir. Kronik formda, enfeksiyon yaşam boyunca devam etmektedir. Koyun ve keçilerde ekonomik kayıplara neden toksoplazmozis, subklinik formda seyretmekte ve klinik olarak pnömoni, enterit, ensefalit ve özellikle gebeliğin evresine göre kısırlığa, ölü veya anomalik doğumlara ve düşüklere neden olabilmektedir 3-6.

    T. gondii’nin takizoit, bradizoit ve ookist olmak üzere 3 ayrı formu vardır. Takizoit ve bradizoit, kedi dahil çeşitli memeliler, kanatlılar ve insanda bulunurken, ookistler ise sadece kedilerde bulunmaktadır. T. gondii’nin son konakları kedigiller familyasına bağlı hayvanlar olurken, insan, kuş, sığır, koyun ve keçi gibi hayvanlar da ara konak olarak işlev görmektedir 7-10.

    Koyun ve keçilerin beslenme alanlarına veya yemlerine kedi dışkısıyla atılan toxoplasma ookistleri koyun-keçi enfeksiyonunun birincil kaynağıdır. Sporlanmış ookistlerin ağız yoluyla alınması ve T. gondii ile enfekte hayvanların az pişmiş/çiğ etlerinin tüketimi diğer hayvanlara ve insanlara bulaşmasına sebep olabilmektedir. Ayrıca toksoplazmozis, trofozoitler ile konjenital olarak bulaşmakta, seyrek olarak da tükürük, balgam, burun akıntısı, gözyaşı, vajinal akıntı, sperma, idrar, kan, doku nakli, yumurta, pastörize edilmemiş et ve süt ile de bulaşma olabilmektedir 6,11,12.

    Dünya nüfusunun en az üçte birinde T. gondii’ye karşı gelişen antikorlar tespit edilmiştir 13. T. gondii ilk olarak 1908 yılında Nicolle ve Manceaux 14 tarafından Ctenodactylus gondii isimli kemirgen türünde tespit edilmiştir. Türkiye’de toksoplazmozis ilk olarak 1950’de bir köpekte saptanmış, ilk insan enfeksiyonu ise 1953’de tespit edilmiştir 15,16. Toksoplazmozise karşı bağışıklığı yeterli kişilerde asemptomatik olabileceği gibi bağışıklık sistemi baskılanırsa, yeniden aktif hale gelebilir ve ensefalit, zihinsel gerilik, körlük, sağırlık ve ölü doğum gibi ciddi ve ölümcül semptomlara neden olabilmektedir 17,18.

    Toksoplazmoziste klinik belirtilerin spesifik olmaması, hastalığın klinik teşhisini zorlaştırmaktadır. Hastalığın teşhisinde T. gondii’nin gelişim şekillerinin mikroskopta görülmesi, T. gondii antikorlarının tespiti için kullanılan serolojik testler ve dokulardaki parazit DNA’sını tanımlamak için PZR gibi moleküler metotlar kullanılmaktadır. Düşük yapan koyun, keçi ve domuzlarda takizoidlerin doku kesitlerinde teşhisi zor olup, beyin ve plasenta kesitlerinde görülme olasılığı daha yüksektir. Dokulardaki parazit DNA'sını tanımlamak için oldukça hassas bir yöntem olan PZR ile moleküler teşhis yapılmaktadır 18.

    Toksoplazmozis, zoonoz hastalıklar arasında yer aldığından insan sağlığı ve hayvancılık üretimi için ciddi bir tehdit oluşturmakta ve bu durum tıp hekimleri ve veteriner hekimlerinin multidisipliner olarak çalışmalarına olanak sağlamıştır. Koyun ve keçilerde aborta sebep olan T. gondii’nin atık etkenlerindeki prevalansı ile ilgili Karadeniz Bölgesinde yapılan çalışmalar oldukça kısıtlıdır.

    Bu çalışmada; Samsun, Sinop, Amasya, Giresun, Ordu, Rize, Tokat, Trabzon, Sivas illerinden atık yapan koyun ve keçi fetüsüne ait doku örnekleri kullanılmıştır. Bu doku homojenizatlarından moleküler (spesifik PZR primerleri kullanılarak) tanı yöntemleri kullanılarak T. gondii varlığının tespiti amaçlanmıştır.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Materyal ve Metot
    Araştırma ve Yayın Etiği: Bu çalışma; Samsun Veteriner Kontrol Enstitü Müdürlüğünün Hayvan Deneyleri Yerel Etik Kurulunun 07.07.2022 tarih ve 19572899/031-64 sayılı yazısı ile izin alınarak yapılmıştır.

    Fetüs Örneklerinin Toplanması: Bu çalışmanın materyalini; Samsun Veteriner Kontrol Enstitüsünün hizmet alanına giren Samsun, Sinop, Amasya, Giresun, Ordu, Rize, Tokat, Trabzon ve Sivas illerinden atık yapmış koyun ve keçilere ait fetüs örnekleri oluşturmuştur. Fetüs numunelerinin gönderildiği iller Şekil 1’de gösterilmiştir.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 1: Toxoplasma gondii açısından incelenen fetüs numunelerinin gönderildiği iller

    Çalışmada; 2018, 2019 ve 2020 yıllarında atık yapan 78 koyun ve 21 keçi fetüsüne ait olan doku örnekleri (akciğer, kalp ve karaciğer) kullanılmıştır. İllere göre gönderilen örnek sayıları Tablo 1'de sunulmuştur.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 1: 2018-2020 yılları arasında Toxoplasma gondii açısından incelenen fötüs numuneleri ve alındıkları iller

    Moleküler İdentifikasyon: Her bir fetüs örneğinden alınan dokulardan (kalp, akciğer ve karaciğer organlarının karışımı) DNA ekstraksiyonu için yaklaşık 25 mg doku parçaları 7 mL’lik cryo tüpe aktarılıp üzerine 3 mL PBS eklenmiştir. Daha sonra cryo tüpler otomatik homojenizasyon cihazında (Bead Ruptor Elite, Bead Mill Homogenizer, SKU 19-042E, OMNI International, ABD) homojenize edilmiştir. Homojenizasyon işlemini takiben örnekler +4°C’de 4000 rpm’de 10 dakika santrifüj edilmiştir. Dokudan genomik DNA ekstraksiyonu için 100 μL süpernatant kullanılmıştır. DNA izolasyonları, PureLink Genomic DNA Mini Kiti (Cat. No.: K1820-02, İnvitrogen™, Carlsbad, ABD) kullanılarak üretici firmanın protokolüne uygun olarak yapılmıştır.

    İzole edilen DNA’lar PZR analizleri yapılıncaya kadar ‒20°C’de muhafaza edilmiştir. Toplam 99 adet fetüse ait DNA’lar TOX4 (CGCTGCAGGGAGGAAGACGAAAGTTG) ve TOX5 (CGCTGCAGACACAGTGCATCTGGATT) primerleri kullanılarak 19 konvansiyonel PZR analizleri yapılmıştır. B1 gen bölgesinin PZR ile çoğaltılması için DNA, PZR master mix ile ileri ve geri yönlü primerler kullanılarak PZR karışımı hazırlanmıştır. PZR karışımı 25 μL toplam hacimde olmak üzere 2.5 μL Dream Taq buffer, 0.5 μL dNTP Mix (10 mM), her bir primerden 0.8 μL (10 pmol), 0.4 μL. Dream Taq DNA polimeraz (5 U/μL), 15 μL steril saf su ile toplam hacim 20 μL olarak hazırlanıp ve 5 μL template DNA eklenmiştir. PZR karışımı termal siklus cihazına yerleştirilmiş ve amplifikasyon koşulları şu şekilde gerçekleştirildi 19: başlangıç aşaması denatürasyon 94°C’de (7 dk), ardından 94°C (1 dk), 55°C (1 dk) ve 72°C (1 dk) 35 döngü ve son uzama basamağı 72°C’de 10 dk uygulanmıştır. Sonrasında amplifiye PZR ürünleri %0.05 etidyum bromür (5 mg/mL) ile boyanmış %1’lik agaroz jelde 90 V’da, 100 amperde 50 dk elektroforeze tabi tutulmuş ve sonrasında jel görüntüleme cihazında UV altında DNA bantlarının varlığı görüntülenmiştir. PZR ürününün 529 bp bant vermesi durumunda pozitif olarak kabul edilmiştir.

    İstatistik Analiz: Çalışmada 2018-2020 yılları arasında abort yapan 78 Koyun ve 21 keçi fetüsü, frekans dağılışları bakımından incelenerek elde edilen sonuçlar frekans tablosunda özetlenmiştir.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Bulgular
    Sunulan bu çalışmada 2018, 2019 ve 2020 yılları arasında Samsun, Sinop, Amasya, Giresun, Ordu, Rize, Tokat, Trabzon, Sivas illerinden atık yapan 78 koyun ve 21 keçiye ait fetüs örnekleri incelemeye alındı.

    Koyun abortlarına ait fetüslerin 6 (%7.7)'sında T. gondii’nin B1 gen bölgesinin varlığı tespit edildi. Amasya’dan gelen 5 örneğin 1(%20)’inde, Giresun’dan gelen 6 örneğin 1 (%16.7)’inde, Tokat’tan gelen 18 örneğin 3 (%16.7)’ünde ve Sivas’tan gelen 17 örneğin 1 (%5.8)’inde T. gondii tespit edildi. Ordu’dan gelen 2 örnekte, Samsun’dan gelen 23 örnekte, Sinop’tan gelen 4 örnekte, Rize’den gelen 1 örnekte ve Trabzon’dan gelen 2 örnekte T. gondii’ye rastlanmadı.

    Ayrıca keçi abortlarına ait fetüslerinin hiçbirinde T. gondii’ye rastlanmadı. İllere göre alınan örnek sayıları ve pozitiflik durumu Tablo 1'de sunulmuştur. T. gondii abortus örneklerinin PZR görüntüsü Şekil 2'de verilmiştir.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 2: Toxoplasma gondii için PZR analizi yapılan örneklerin 529 bp spesifik bant görüntüleri. M; Moleküler büyüklük belirteci (100 bç merdiven), PK; pozitif kontrol, NK; negatif kontrol, 1-9 örnek

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Tartışma
    Toksoplazmozis, Dünya’da ve Türkiye’de oldukça yaygın görülen sığır, koyun, keçi gibi çiftlik hayvanlarında, kanatlılarda ve insanlarda etkili olan bir hastalıktır. Toksoplazmozis, koyun, keçi, domuz ve gebe kadınlarda enfeksiyonun başladığı gebelik aşamasına göre abort, anomali yada ölü doğumlara ve infertiliteye yol açan zoonotik bir enfeksiyondur. Düşük yapan fetüse genellikle zayıf bir kardeş ya da mumyalanmış bir fetüs eşlik etmektedir 5,10,11,20-22.

    Toksoplazmoziste semptomların spesifik olmaması nedeni ile klinik belirtilerle ayırıcı tanı yapılamamaktadır. Parazitin doğrudan tespit edilmesi zor olduğu için T. gondii teşhisinde çeşitli serolojik ve moleküler yöntemler geliştirilmiştir. T. gondii ile ilgili yapılan epidemiyolojik çalışmaların çoğunda serolojik testler kullanılmış olup, abort materyallerinde ise son derece hassas bir şekilde farklı gen bölgelerini hedef alan PZR protokolleri ile çalışmalar yapılmaktadır 18,23.

    Koyun ve keçilerde yaygın olarak görülen T. gondii’nin seroprevalansını ve risk faktörlerini araştıran birçok çalışma bulunmaktadır. Yunanistan'da 69 çiftlikte yapılan bir seroprevalans çalışmasında 24 koyunlardaki (%48.6) pozitifliğin keçilerden (%30.7) daha fazla olduğu tespit edilmiştir. Moğolistan'da yapılan bir seroprevalans çalışmasında da 25 koyunlardaki oranın (%34.8), keçilerdeki orandan (%32) kısmen yüksek olduğu bulunmuş olup, hayvanların yaşı ve cinsiyeti arasında herhangi bir korelasyon olmadığı belirlenmiştir.

    Enfekte kedilerle ilişkili diğer hayvanlarla arasında seroprevalans olarak yapılan bir çalışmada 26, koyunlarda %64.46 ve keçilerde %53.91 domuzlarda %36.96 ve tavuklarda %33.58 oranlarında seropozitiflik bulunmuş, bu oran kedilerde %32.11 olarak belirlenmiştir.

    Koyun ve keçilerde yaygın olarak görülen T. gondii’nin atık etkenlerindeki prevelansı ile ilgili de birçok çalışma yapılmıştır. Masala ve ark. 27, İtalya’da kas, karaciğer, abomasum, dalak, beyin ve plasenta dahil olmak üzere toplam 2471 koyun ve 362 keçi fetüs numunesinden; 271 (%11.1) koyun numunesi ve 23 (%6.4) keçi numunesinde, Hurtado ve ark. 28, ise 53 koyun fetüsünün 9’unda (%16) T. gondii pozitifliği tespit etmişlerdir. Hussein ve ark. 29, Birleşik Arap Emirliği'ndeki koyunlara ait fetüslerde T. gondii prevelansını PZR ile analiz etmiş ve %9.9 oranında pozitiflik tespit etmişlerdir. Almanya ve İtalya'da koyunların abort olmuş fetüslerinde T. gondii enfeksiyonu sırasıyla %10 ile %13 olarak belirlenmiştir 30,31. Brezilya'da koyunların abort fetüslerinde T. gondii enfeksiyonu %14 32 ve İspanya'da koyun ve keçilerin abort fetüslerinde T. gondii enfeksiyonu prevalansını sırasıyla %5.4 ve %3.8 olarak bildirilmiştir 33. Kuzey Amerika'da T. gondii enfeksiyonunun prevalansı %20 olduğu tahmin edilmektedir 34. Tenter ve ark. 6 yapmış olduğu derlemede T. gondii oransal farklılıkların, küçük ruminantlarda çiftlikte yönetim uygulamaları, biyogüvenlik ve iklim değişikliğinden kaynaklandığı vurgulanmıştır.

    Bahrami ve ark. 35, koyun ve keçi karaciğerinde T. gondii’nin araştırılmasında, ELISA ve PZR yöntemini kullanmış olup, koyunlarda ELISA ile %32.6 oranında, PZR ile ise %8 oranında tespit etmişlerdir. Aynı çalışmada keçilerde ise ELISA ile %48 oranında, PZR ile %11.3 oranında tespit edilmiş olup, ELISA yöntemindeki sonuçların, PZR yöntemine göre daha yüksek oranda olduğunu tespit etmişlerdir.

    Ülkemizde, koyunlarda T. gondii yönünden seropozitiflik oranı bölgelere göre değişiklik göstermektedir. Türkiye’de koyunlarda toksoplazmozis üzerine yapılan ilk çalışma Ekmen tarafından 1967 yılında 88 koyunda yapılmış ve sonucunda Sabin-Feldman Test (SFT) ile %43.1 seropozitiflik saptanmış, Komplement Fikzasyon Testi (CFT) ile aynı hayvanlarda seropozitifliğin %20 olduğu bildirilmiştir 36. Zeybek ve ark. 37, 1995’te Ankara yöresinde yaptıkları çalışmada hastalığın seroprevalansını %14.66 olarak belirlemişlerdir.

    Sevinç ve ark. 38, 1996-1997 yılları arasında Konya’da 283’ü abort yapmış ve 827’si abort yapmamış koyunlarda IFA testi ile serolojik analiz yapmışlar, abort yapmış koyunlara ait kan serumlarında %13.78 ve abort yapmamış koyunlara ait kan serumlarında %10.16 T. gondii yönünden seropozitiflik belirlemişlerdir.

    Hatay yöresinde koyunlarda yapılan bir çalışmada T. gondii’nin seroprevalansı %53.3, Kayseri yöresinde %35.18, Nevşehir yöresinde %10, Elazığ’da %46.8 olarak belirlenmiştir 39-42. Kars yöresinde Aslantaş ve Babür 43, 10’u yavru atmış toplam 103 koyunun %51.4’ünde T. gondii yönünden seropozitiflik ve aynı çalışmada abort yapmış koyunlarda %50 oranında anti-T. gondii antikorları saptamışlardır. Kars yöresindeki koyunlarda yapılan çalışmada T. gondii’nin seroprevalansı ELISA yöntemi ile atık yapmayan koyunlarda %95.7 (440/460), atık yapan koyunlarda ise %97.4 (76/78) olarak belirlenmiştir 44. Kars ve çevresindeki koyun ve keçilerde yapılan başka bir çalışmada T. gondii’nin seroprevalansı sırasıyla %11 ve %15 olarak bildirilmiştir 45. Görüldüğü üzere ülkemizde koyun ve keçilerde yapılan saha taramalarında farklı oranlar elde edilmiştir.

    Türkiye'de T. gondii’nin atık etkenlerindeki varlığına ilişkin çalışmalar oldukça sınırlıdır. Özkaraca ve ark. 46, 16 koyun ve 7 keçi abort örneğinde dubleks PZR ile T. gondii’yi incelemiş ve koyunlarda %6.3 oranında, keçilerde %14.2 oranında T. gondii tespit etmişlerdir. Şenel 47, Marmara bölgesinde 222 koyun atık fetüsünde Real-Time PZR ile T. gondii’yi incelemiş, %1.8 oranında T. gondii DNA’sı tespit ettiğini bildirmiştir.

    Sunulan bu çalışmada 78 koyun, 21 keçi abort fetüsüne ait kalp, akciğer ve karaciğer gibi organların karışımından hazırlanmış homojenizatlardan önce DNA ekstraksiyonu, ardından konvansiyonel PZR yapılmıştır. Bu PZR analizine göre, koyun abortlarına ait fetüslerin 6'sında (%7.7) T. gondii B1 gen bölgesinin varlığı tespit edilirken, keçi abortlarına ait fetüslerinin hiç birinde T. gondii’ye rastlanmamıştır. Koyunlardaki araştırma sonucumuz Steuber ve ark. 30, Hussein ve ark. 29, Moraes ve ark. 32, Chessa ve ark. 31 bulgularıyla benzerlik göstermiştir.

    Ayrıca ülkemizde yapılan Özkaraca ve ark. 46 yapmış olduğu çalışmada koyunlardaki oranın (%6.3), çalışma bulgularıyla (%7.7) benzerlik gösterdiği, keçilerdeki oranın ise çalışmamıza göre yüksek olduğu, Şenel 47, yapmış olduğu çalışmada ise koyunlarda %1.8 oranında T. gondii tespit ettiği ve bu oranın bizim çalışmamızın %7.7 oranına göre daha düşük olduğu görülmüştür.

    Galván-Ramírez ve ark. 48, 2021 yılında Batı Meksika kedilerinde T. gondii prevalansını araştırmak için yaptığı çalışmada, 297 kedinin 44’ünde ELISA ile 2’sinde de PZR ile pozitif sonuç bulmuştur. Bu çalışmanın sonuçları, Türkiye’de yapılan diğer çalışmalar ile kıyaslandığında koyunlarda elde edilen oranların moleküler çalışmalarla benzerlik gösterdiği, serolojik çalışmalara göre ise düşük olduğu görülmüştür.

    Bu durum Bahrami ve ark. 35, 2019 yılında yapmış olduğu çalışmada; serolojik çalışmalarda elde edilen oranlarının, PZR çalışmalarına göre oldukça yüksek olduğunu bildirmiş olduğu çalışmasına benzerlik göstermiştir. Serolojik çalışmaların oranın yüksek olmasının muhtemel sebebi, koyun ve keçilerin yaşamlarının bir döneminde bu enfeksiyonla karşılaşıp antikor oluşturmaları ve bu antikorların kanda uzun süre bulunması şeklinde açıklanabilir.

    Sonuç olarak, bu çalışmada koyun ve keçi atıklarında T. gondii’nin varlığını incelemenin hem atık etkenlerinin sebebinin bilinmesinde hem de zoonoz olması bakımından önemli olduğu düşünülmektedir. Koyunlar, T. gondii enfeksiyonlarına karşı oldukça hassastır ve toksoplazmozun insanlara bulaşmasında önemli bir rol oynarlar. T. gondii'nin fetal dokularda bulunması koyunlarda aktif veya konjenital toksoplazmozisi neden olduğundan yetiştiricilikte bu durumun dikkate alınması gerektiği düşünülmektedir. Evcil ve yabani hayvanları enfekte eden toksoplazmozisden korunmak için enfeksiyon kaynaklarının belirlenerek uygun kontrol önlemlerinin alınması ve yeterli örneklem büyüklüğüne sahip daha ileri çalışmalar yapılarak uygun stratejilerin belirlenmesi gerekmektedir.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Kaynaklar

    1) TÜİK. “Hayvansal Üretim İstatistikleri”. https://data.tuik. gov.tr/Bulten/Index?p=Hayvansal-%C3%9Cretim-%C4% B0statistikleri-Aral%C4%B1k-2021-45593&dil=1.2022/ 13.08.2022

    2) Givens MD, Marley MSD. Infectious causes of embryonic and fetal mortality. Theriogenology 2008; 70: 270-285.

    3) Lepore T. Specific Diagnostic Tools for Protozoan Infection of Ruminants. PhD Thesis, Edinburgh, UK: University of Edinburgh, Moredun Research Institute, 2019.

    4) Foroutan M, Rostami A, Majidiani H. A systematic review and meta-analysis of the prevalence of toxoplasmosis in hemodialysis patients in Iran. Epidemiol Health 2018; 40: e2018016.

    5) Buxton D. Toxoplasmosis and neosporosis. In: Martin WB, Aitken ID. (Editors). Diseases of Sheep. Blackwell Science, Oxford, 2000: 86-94.

    6) Tenter AM, Heckeroth AR, Weiss LM. Toxoplasma gondii: From animals to human. Int J Parasitol 2000; 30: 1217-1258.

    7) Levine ND. Protozoan Parasites of Domestic Animals and of Man. 1st Edition, Minnesota, USA: Burgess Publishing Company, 1961.

    8) Frenkel JK, Dubey JP, Miller NL. Toxoplasma gondii in cats: Fecal stages identified as coccidian oocysts. Science 1970; 167: 893-896.

    9) Remington JS, Desmont G. Toxoplasmosis. In: Remington JS, Lein JO, (Editors). Infection disease of fetus and newborn infant. Philadelphia, USA: WB Saunders, 1990: 89.

    10) Taşcı GT, Mor N, Sarı B, ve ark. Kazlarda dolaşım sistemi protozoonları üzerine araştırmalar: Toxoplasma gondii. MAE Vet Fak Derg 2018; 3: 17-23.

    11) Dubey JP, Beattie CP. Toxoplasmosis of Animals and Man. 1st Edition, Florida, USA: CRC Press, Inc, 1988.

    12) Elmore SA, Jones JL, Conrad PA, et al. Toxoplasma gondii: Epidemiology, feline clinical aspects, and prevention. Trends Parasitol 2010; 26: 190-196.

    13) Galvan-Ramirez ML, Troyo R, Roman S, Calvillo-Sanchez C, Bernal-Redondo R. A systematic review and meta-analysis of Toxoplasma gondii infection among the Mexican population. Parasites Vectors 2012; 5: 1-12.

    14) Nicolle C, Manceaux L. Sur une infection a` corps de Leishman (ou organismes voisins) du gondi. CR Acad Sci 1908; 147: 763-766.

    15) Akçay S, Pamukçu M, Baran S. First observation of toxoplasmosis in dogs (in Turkey). Turk Vet Hekim Der Derg 1950; 20: 245-254.

    16) Unat E. Toksoplazmosis. In: Yaşarol Ş. (Editör). Türkiye'de Toxoplasma gondii ve Toxoplazmoz tarihçesi. Türkiye Parazitoloji Derneği Yayınları, İzmir, 1983.

    17) Montoya JG, Liesenfeld O. Toxoplasmosis. Lancet 2004; 363: 1965-1976.

    18) World Organisation for Animal Health. “Toxoplasmosis”. https://www.woah.org/fileadmin/Home/fr/Health_standards/tahm/3.10.08_TOXO.pdf/ 01.02.2023.

    19) Homan WL, Vercammen M, De Braekeleer J, Verschueren H. Identification of a 200- to 300-fold repetitive 529 bp DNA fragment in Toxoplasma gondii, and its use for diagnostic and quantitative PCR. Int J Parasitol 2000; 30: 69-75.

    20) Zhou P, Chen Z, Li HL, Zheng H, He S, Lin RQ, Zhu XQ. Toxoplasma gondii infection in humans in China. Parasites Vectors 2011; 4: 1-9.

    21) Şentürk Ş, Kağıtçı M, Balık G, Şahin K, Özdemir S. Bir üniversite hastanesine başvuran gebe kadınlarda Toxoplasma gondii seroprevalansı. Ege Tıp Derg 2015; 54: 163-166.

    22) Biberoğlu Ö, Ceylan ZG. Gıda kaynaklı zoonoz bir parazit: Toxoplasma gondii. Atatürk Üniv Vet Bilim Derg 2016; 11: 112-119.

    23) Ybanez RHD, Ybanez AP, Nishikawa Y. Review on the current trends of toxoplasmosis serodiagnosis in humans. Front Cell Infect Microbiol 2020; 1: 18-25

    24) Tzanidakis N, Maksimov P, Conraths FJ. Toxoplasma gondii in sheep and goats: Seroprevalence and potential risk factors under dairy husbandry practices. Vet Parasitol 2012; 190: 340-348.

    25) Pagmadulam B, Myagmarsuren P, Yokoyama N, Battsetseg B, Nishikawa Y. Seroepidemiological study of Toxoplama gondii in small ruminants (sheep and goat) in different provinces of Mongolia. Parasitol Int 2020; 74: 101996.

    26) Tagwireyi WM, Etter E, Neves L. Seroprevalence and associated risk factors of Toxoplasma gondii infection in domestic animals in southeastern South Africa. Onderstepoort J Vet Res 2019; 86: 1-6.

    27) Masala G, Porcu R, Madau L, et al. Survey of ovine and caprine toxoplasmosis by IFAT and PCR assays in Sardinia, Italy. Vet Parasitol 2003; 117: 15-21.

    28) Hurtado A, Adur z G, Moreno B, Barand ka J, Garcı a-Pérez AL. Single tube nested PCR for the detection of Toxoplasma gondii in fetal tissues from naturally aborted ewes. Vet Parasitol 2001; 102: 17-27.

    29) Hussein M, Almufarrej S, Aljumaah R, et al. Serological prevalence of Toxoplasma gondii and its association with abortion in sheep in Saudi Arabia. Acta Vet 2011; 61: 405-414.

    30) Steuber S, Niu A, Bauer C, et al. The detection of Toxoplasma gondii in abortion tissues of sheep using the polymerase chain reaction. DTW 1995; 102: 91-93.

    31) Chessa G, Chisu V, Porcu R, Masala G. Molecular characterization of Toxoplasma gondii Type II in sheep abortion in Sardinia, Italy. Parasite 2014; 21: 1-2.

    32) Moraes EPBX de, Costa, MM da, Dantas AFM, Silva JCR da, Mota RA. Toxoplasma gondii diagnosis in ovineaborted fetuses and stillborns in the state of Pernambuco, Brazil. Vet Parasitol 2011; 183: 152-155.

    33) Moreno B, Collantes-Fern´andez E, Villa A, et al. Occurrence of Neospora caninum and Toxoplasma gondii infections in ovine and caprine abortions. Vet Parasitol 2012; 187: 312-318.

    34) Dubey JP, Kirkbride CA. Toxoplasmosis and other causes of abortions in sheep from north central United States. J Am Vet Med 1990; 196: 287-290.

    35) Bahrami S, Zarei M, Ghorbanpour M, Karami S. Toxoplasma gondii in sheep and goat livers: Risks for human consumption. J Hell Vet Med Soc 2019; 70: 1387-1392.

    36) Ekmen H. I. Koyun ve Sığırlarda Toxoplasma antikorları. Mikrobiyol Bul 1967; 1: 243-248.

    37) Zeybek H, Yaralı C, Nishikawa H, Nishikawa F, Dündar B. Ankara yöresi koyunlarında Toxoplasma gondii’nin prevalansının saptanması. Etlik Vet Mikrobiyol Derg 1995; 8: 80-86.

    38) Sevinç F, Kamburgil K, Dik B, Güçlü, F, Aytekin H. Konya yöresi atık yapan ve yapmayan koyunlarda indirekt fleurosan antikor (IFA) testi ile toxoplazmozis araştırılması. FÜ Sağ Bil Derg 2000; 14: 137-142.

    39) İnci A, Aydın N, Babür C, Çam Y, Akdoğan C, Kozan S. Kayseri yöresinde sığır ve koyunlarda Toxoplasmosis ve Brusellosis üzerine seroepidemiyolojik araştırmalar. Pendik Vet Mikrobiol Derg 1999: 30; 41-46.

    40) Aktaş M, Dumanlı N, Babür C, Karaer Z, Öngör H. Elazığ yöresinde gebe ve yavru atmış koyunlarda Sabin-Feldman testi ile Toxoplasma gondii yönünden seropozitiflik oranının belirlenmesi. Turk J Vet Anim Sci, 2000; 24: 239-241.

    41) Kamburgil K, Durgut R, Handemir E. Hatay yöresinde atık problemi olan koyun sürülerinde toxoplasmosisin seroprevalansı. Veterinarium 2001; 12: 1-4.

    42) Çakmak DÖ, Karatepe B. Seroprevalence of Toxoplasma gondii in sheep from Nevşehir province in Turkey. T Parazitol Derg 2017; 41: 148-151.

    43) Aslantaş Ö, Babür C. Kars yöresinde sığır ve koyunlarda bruselloz ve toksoplazmoz üzerine seraepidemiyolojik araştırmalar. Etlik Vet Mikrobiyol Derg 2000; 11: 47-56.

    44) Mor N, Arslan MÖ. Kars yöresindeki koyunlarda Toxoplasma gondii’nin seroprevalansı. Kafkas Univ Vet Fak Derg 2007; 13: 165-170.

    45) Bozukluhan K, Gökçe G, Uzlu E ve ark. Kars yöresindeki koyun ve keçilerde Toxoplasma gondii seroprevalansının araştırılması. FÜ Sağ Bil Vet Derg 2018; 32: 169-172.

    46) Özkaraca M, İrehan B, Parmaksız A, Ekinci Aİ, Çomaklı S. Koyun ve keçi abortlarında Neospora caninum ve Toxoplasma gondii’nin dubleks PCR, immunohistokimyasal ve immunfloresans yöntemlerle teşhisi. Ataturk Univ Vet Bilim Derg 2016; 11: 200-206.

    47) Şenel M. Marmara Bölgesindeki Ruminant Atık Fötuslarında Toxoplasma gondii ve Neospora caninum’un Moleküler, Patolojik Yöntemlerle Araştırılması ve Etkenlerin Moleküler Karakterizasyon. Doktora Tezi, Kars: Kars Kafkas Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2022.

    48) Galván-Ramírez MDLL, Charles-Niño C, Pedroza-Roldán C et al. Prevalence of Toxoplasma gondii measured by Western Blot, ELISA and DNA analysis, by PCR, in cats of Western Mexico. Pathogens 2022; 11: 109.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • [ Başa Dön ] [ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
    [ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]