[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]
Fırat Üniversitesi Sağlık Bilimleri Veteriner Dergisi
2023, Cilt 37, Sayı 2, Sayfa(lar) 098-106
[ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
İshalli Neonatal Buzağılarda Kan Gazı Analizi ve Elektrokardiyografik Parametrelerin Araştırılması
Ali Coşkun DEMİRTAŞ, Engin BALIKCI
Fırat Üniversitesi, Veteriner Fakültesi, İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı Elazığ, TÜRKİYE
Anahtar Kelimeler: İshal, buzağı, asidemi, hiperkalemi, EKG
Özet
Bu çalışmanın amacı, yenidoğan ishalli buzağılarda asidemi, hiperkalemi ve hiponatremi gibi metabolik ve elektrolit dengesizliklerin, EKG’deki değişikliklerle ile ilişkisini değerlendirmektir. Bu çalışmanın materyalini, 0-21 günlüğe kadar olan yaşta 30 adet ishalli buzağı ve sağlıklı 10 adet buzağı olmak üzere toplam 40 adet buzağı oluşturdu. Çalışma materyali olan 30 adet ishalli buzağı ise venöz kan pH seviyelerine göre G1 (7.30>pH), G2 (7.10 < pH < 7.30) ve G3 (pH < 7.10) olmak üzere 3 deney ve sağlıklı 10 buzağıda Kontrol grubu (K) olarak ayrıldı. Tüm buzağıların rutin klinik muayeneleri yapıldıktan sonra hematolojik, kan gazları ve biyokimyasal analizler için kan alındı ve EKG’leri çekildi. Sonuç olarak, artan potasyum konsantrasyonları, çalışma materyalimizde gözlemlenen EKG anormalliklerini kısmen açıklamıştır. Özellikle venöz kan pH’sının önemli ölçüde belirli EKG anormalliklerinin varlığıyla ilişkili olduğu, örneğin sabit ve pik şeklinde görünen T dalgası ve bu anormalliklerin asidik fakat hiperkalemik olmayan buzağılarda da görüldüğü bulguları, asideminin buzağılarda ishalde kardiyak iletim anormalliklerine zemin hazırlayan katkıda bulunan bir faktör olabileceği de dikkate alınmalıdır.
  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Giriş
    Buzağılarda ishal neonatal dönemde ortaya çıkan hastalıklar içinde hem yavru kayıplarına hem de ekonomik kayıplara neden olan multifaktöriyel (Enterotoksijenik E. coli, rotavirüs, coronavirüs, Cryptosporidium parvum, Salmonella enterica ve beslenme) bir hastalıktır 1,2.

    Metabolik asidoz, ishalli buzağılarda yaygın olarak görülür. İshalden ölen buzağıların venöz kan pH'ları 6.50 ile 7.05 arasında olma eğilimindedir 3. Metabolik asidoz başlıca hiponatremi, laktoz ve glukozun D-laktat ve uçucu yağ asitlerine, ön mide ve bağırsak fermantasyonu ve bağırsak bikarbonat kaybından kaynaklanır 4,5. Metabolik asidozu saptamak ve ölçmek için en iyi yöntemlerden biri kan gazı analizidir (pH, baz açığı) 6. Yenidoğan hayvanlarda sıvı kaybı sonucu olarak vücut ağırlığında en az %12’lik azalma genelde ölüme yol açar 7. Sıvı elektrolit bozukluklarının sonucuna bağlı olarak kalpte aritmilerin gözlenebileceği ve özellikle kandaki potasyum iyon artışına bağlı olarak hiperkalemi tablosu durumunda kalbin olumsuz etkilenerek aritmilerin görülebileceği farklı kaynaklarda ifade edilmiştir 8-10. Hiperkalemik buzağılarda Elektrokardiyografi’de (EKG) şiddetli bradikardi ile karakterize olarak atriyal iletimdeki azalma ve P dalgasının oluşmadığı saptanabilir. Bunun haricinde hiperkalemiye bağlı olarak AV blok, kaçış ritimleri, ventriküler fibrilasyon, asistoli ve ölüm tablosu da meydana gelebilir 11. Şiddetli akut ishalli buzağıların EKG’lerinde P dalgasının yassılaşarak amplitüdünde azalma, QRS kompleksinde uzama ve T dalgasının pik yaptığı bildirilmiştir 9,10,12. Yenidoğan ishalli buzağıların EKG’sinde ritim bozukluklarının fazla şekillenmediği ve bu tür bozuklukların da bilhassa kan potasyum seviyesinin 8 mEq/L’yi geçtiği zamanlarda meydana gelebileceği ifade edilmiştir 13.

    Elektrokardiyografi, kalp içindeki elektriksel uyarılar kaydedilerek, kalp yetmezliğine yol açabilen ritm bozuklukları ve kalp damar hastalıklarının teşhisinde kullanılabilir 14. Tüm evcil hayvanlarda kalp aritmilerinin tanısında özellikle II. derivasyon yaygın olarak tercih edilmektedir. Veteriner hekimlikte diğer hayvan türlerinde çekilen standart ekstremite derivasyonlarından olan II. derivasyon, ruminantlarda base-apeks (BA) derivasyonu olarak revize edilmiştir 15.

    Bu çalışmanın amacı, yenidoğan ishalli buzağılarda asidemi ve hiperkalemi gibi metabolik ve elektrolit dengesizliklerin, EKG’deki değişikliklerle ilişkisini değerlendirmektir.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Materyal ve Metot
    Bu araştırma Fırat Üniversitesi Hayvan Deneyleri Yerel Etik Kurul Başkanlığı tarafından 30.06.2021 tarih ve 11 nolu etik kurulu kararı ile onaylanmıştır.

    Bu çalışmanın materyalini, Elazığ yöresinde ve Fırat Üniversitesi Hayvan Hastanesi’ne getirilen 0-21 günlüğe kadar olan yaşta 30 adet ishalli buzağı ve Elazığ yöresinde bulunan işletmelerdeki sağlıklı 10 adet buzağı olmak üzere toplam 40 adet buzağı oluşturdu. Çalışma materyali olan 30 adet ishalli buzağı ise venöz kan pH seviyelerine göre G1 (7.30>pH), G2 (7.10 Çalışmadaki buzağılardan taşınabilir bir elektrokardiyograf (ECG-1103LW Vet Model, Shenzen Carewell Electronics Co., Ltd., Çin) yardımıyla BA derivasyonunda EKG’ler elde edildi 11,15. Kayıtlar ısıya hassas milimetrik kâğıda 25 mm/sn hızla ve 1 mV’luk ayarlar ile alındı.

    Klinik muayeneler yapıldıktan sonra hematolojik ve kan gazı analizleri için kan örnekleri hayvanların vena jugularis’lerinden etilendiamin tetraasetik asitli (EDTA) tüplere ve steril heparinli enjektörlere 2 mL’lik kan örnekleri alındı. Örnekler bekletilmeden pH, pCO2, pO2, Na+, K+, iCa+, Cl- , HCO3-, BE, anyon açığı kan gazı analizörü (ABL80 FLEX CO-OX; Radiometer Medical, Brønshøj, Danimarka) ile 15 dk içerisinde ölçüldü 16. Mikrohematokrit kılcal tüplere alınan kandan manuel olarak ısı presipitasyon yöntemi ile fibrinojen tayin edildi 17.

    Veriler IBM®SPSS 22 paket programı kullanılarak önce normallik analizi yapıldı. Klinik muayenelerinin istatistiksel analizlerinde ANOVA post hoc Tukey Test analizine tabi tutuldu. EKG muayenelerinde P (mV), Q (mV), P (sn), PQ (sn), QRS (sn), ST (sn), QT (sn), T (sn) değerlerinin istatistiksel analizlerinde Kruskal-Wallis post hoc Dunn Test testleri kullanıldı. R (mv), S (mV), T (mV) değerleri ise ANOVA post hoc Tukey Test analizine tabi tutuldu. Hematolojik muayenelerinde pH, K+, pCO2, Cl-, HCO3- değerlerinin istatistiksel analizlerinde ANOVA post hoc Tukey Test, Ca+2 ANOVA post hoc Duncan Test, Fibrinojen, pO2, Na+, anyon açığı, tCO2, Base (Bc) değerlerinin istatistiksel analizlerinde Kruskal-Wallis post hoc Dunn Test kullanıldı. Ek olarak aynı değerler arasındaki ilişkinin varlığı Pearson Korelasyon kullanılarak ortaya kondu. Varyans analizi için veriler ortalama ± standart hatanın ortalaması, korelasyon analizinde Pearson korelasyon katsayıları olarak (-1 ile +1 aralığında) sunuldu. İstatistiksel anlamlılık düzeyi P<0.05 olarak kabul edildi.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Bulgular
    Hasta grupları incelendiğinde G1; 7 buzağının mukoza ve konjunktivaları hiperemik, 1 buzağının ikterik, 1 buzağının anemik ve 1 buzağının da normal olduğu saptanmıştır. Ayrıca 6 buzağının dışkı kıvamı gevşek, 3 buzağının aşırı sulu ve 1 buzağının gevşek ve sulu olduğu bulunmuştur. 3 buzağının dehidrasyon derecesi 9-10 iken 7 buzağının dehidrasyon derecesi 7-8 olarak saptanmıştır. Buzağılardan 4 tanesi hareketli ve ayakta 3 tanesi hafif depresif ve diğer 3’ünde şiddetli depresif hal gözlemlenmiştir. 3 buzağının iştahının iyi olduğu, 3 buzağıda iştahta azalma olduğu ve 4 buzağıda ise iştah olmadığı saptanmıştır. 10 buzağıda da öncesinde herhangi bir antiparaziter uygulama yapılmamış olup 8 buzağı kolostrum alırken 2 buzağı kolostrum alamamıştır.

    G2’de; 5 buzağının mukoza ve konjunktivası hiperemik, 2 tanesinin ikterik, 2 tanesinin anemik ve 1 tanesinin ise normal olduğu saptanmıştır. 7 buzağıda dışkı kıvamı gevşek, 1 gevşek-sulu, 2 buzağıda aşırı sulu olduğu saptanmıştır. 1 buzağının dehidrasyon derecesi 5-6, 7 buzağının 7-8, 2 buzağının dehidrasyon derecesi ise 9-10 olarak saptanmıştır. 1 buzağının depresif olmadığı, 8 buzağının hafif depresif, 1 buzağının ise aşırı depresif olduğu gözlemlenmiştir. 3 buzağıda iştah durumu iyi iken 4 buzağıda iştahın azaldığı, 3 buzağıda ise iştahın tamamen kaybolduğu tespit edilmiştir. 10 buzağıda da öncesinden antiparaziter uygulama yapılmamıştır. Bunlardan 9 tanesi kolostrum almış 1 tanesi ise alamamıştır.

    G3’de; 6 buzağının mukoza ve kojunktivaları hiperemik, 3 buzağının anemik ve 1 buzağının normal olduğu saptanmıştır. 3 buzağının dışkı kıvamı gevşek, 3 buzağının gevşek-sulu ve 4 buzağının dışkı kıvamı ise aşırı sulu olduğu belirlenmiştir. 1 buzağının dehidrasyon derecesi 5-6, 1 buzağının 7-8, 8 buzağının ise 9-10 olduğu tespit edilmiştir. 4 buzağıda hafif depresif hal, 6 buzağıda şiddetli depresif hal saptanmıştır. 2 buzağının iştahının iyi olduğu, 4 buzağıda iştahta azalma ve 4 buzağıda iştah kaybı olduğu ortaya konmuştur. 10 buzağıda daha öncesinden antiparaziter uygulama yapılmamıştır. 9 buzağı kolostrum almış 1 tanesi kolostrum almamıştır.

    Çalışmaya alınan grupların klinik muayene bulgularının aritmetik ortalamaları ve gruplar arasındaki istatistiksel farklar Tablo 1’de sunuldu. Tablo 1 incelendiğinde rektal sıcaklıkta; G3’te diğer gruplara göre istatiksel olarak anlamlı bir azalma (P<0.05) belirlenmiştir. Ayrıca G2’de G1’e göre istatiksel olarak anlamlı bir azalma (P<0.05) saptanmıştır. Kalp atım sayısında; G2’de G1 ve K’ya göre istatiksel olarak anlamlı bir azalma (P<0.05) belirlenmiştir. Solunum frekansında; G2 ve G3‘de G1 ve K’ya göre istatiksel olarak anlamlı bir azalma (P<0.05) saptanmıştır.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 1: Sağlıklı (K, n=10) ve Hasta (G1, n=10; G2, n=10; G3, n=10) buzağıların genel klinik muayene bulgularının ortalamaları ve gruplar arasındaki farkların önemi

    Çalışmaya alınan grupların EKG bulguları aritmetik ortalamaları ve gruplar arasındaki istatistiksel farklar Tablo 2’de verildi. P (mV) dalgasının amplitüdünde G1’de diğer gruplara göre istatiksel olarak anlamlı bir artış (P<0.05) bulunmuştur. R (mV) ve S (mV) dalgalarının amplitüdünde G1, G2 ve G3’de K’ya göre istatiksel olarak anlamlı bir artış (P<0.05) saptanmıştır. T (mV) dalgasının amplitüdünde G3’te K’ya göre istatiksel olarak anlamlı bir artış (P<0.05) saptanırken, G1 ve G2’de ise K’ya göre istatistiksel olarak anlamlı olmayan artış (P>0.05) bulunmuştur. PQ (sn) aralığının süresinde G2 ve G3’te K ve G1’e göre istatiksel olarak anlamlı bir artış (P<0.05) bulunmuştur. QRS (sn) dalgasının süresinde K’ya göre diğer gruplarda istatiksel olarak anlamlı bir artış (P<0.05) saptanmıştır. QT (sn) aralığının süresinde K’ya göre diğer gruplarda istatiksel olarak anlamlı bir artış (P<0.05) saptanmıştır. T (sn) dalgasının süresinde K’ya göre G2 ve G3’te istatiksel olarak anlamlı bir artış (P<0.05) bulunmuştur.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 2: Sağlıklı (K, n=10) ve Hasta (G1, n=10; G2, n=10; G3, n=10) buzağıların EKG bulgularının ortalamaları ve gruplar arasındaki farkların önemi

    Çalışmaya alınan yenidoğan ishalli buzağıların çekilen EKG’lerinde saptanan bazı önemli değişiklikler Şekil 1-6’da gösterilmiştir.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 1: G2 Grubunda 3 nolu vakanın EKG’sinde 1. derece AV blok, T dalgası sivrileşmesi, ST yükselmesi (K+ = 7.20 mmol/L).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 2: G2 Grubunda 4 nolu vakanın EKG’sinde sinoatriyal blok ve P dalgası amplitüdünde azalma (K+ = 4.90 mmol/L).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 3: G3 Grubunda 5 nolu vakanın EKG’sinde sinus bradikardi, sinoatriyal blok, P dalgası yok, T dalgası sivrileşmesi (K+=9.45 mmol/L)


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 4: G3 Grubunda 7 nolu vakanın EKG’sinde sinus taşikardi, T dalgası sivrileşmesi (K+ = 8.80 mmol/L)


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 5: G3 Grubunda 8 nolu vakanın EKG’sinde sinüs taşikardi, T dalgası sivrileşmesi, ST yükselmesi, P dalgası amplitüdünde azalma (K+ = 8.01 mmol/L)


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 6: G3 Grubunda 9 nolu vakanın EKG’sinde düzensiz ritm, P dalgası amplitüdünde azalma, T dalgası sivrileşmesi (K+ = 7.58 mmol/L)

    Çalışmaya alınan grupların kan gazı ve bazı biyokimyasal parametrelerin aritmetik ortalamaları ve gruplar arasındaki istatistiksel farklar Tablo 3’de verildi. Fibrinojen düzeyinde K’ya göre G3’te istatiksel olarak anlamlı bir artış (P<0.05) bulunmakla birlikte, K’ya göre G1 ve G2’de ise istatiksel olarak anlamlı olmayan bir artış (P>0.05) saptanmıştır. pH açısından bakıldığında K’ya göre G2 ve G3’de istatiksel olarak anlamlı bir azalış (P<0.05) G1’de ise istatiksel olarak anlamlı olmayan bir azalış (P>0.05) saptanmıştır. K+ ortalamalarında K’ya göre G3’te istatiksel olarak anlamlı bir artış (P<0.05) saptanırken, G1 ve G2’de ise istatiksel olarak anlamlı olmayan bir artış (P>0.05) bulunmuştur. iCa+2 ortalamalarında K, G1 ve G2’ye göre G3’te istatiksel olarak anlamlı bir artış (P<0.05) saptanmıştır. HCO-3 ortalamalarında K ve G1’e göre G2 ve G3’te istatiksel olarak anlamlı bir azalış (P<0.05) bulunmuştur. Anyon açığı ortalamalarında K’ya göre G2 ve G3’te istatiksel olarak anlamlı bir artış (P<0.05) saptanmış bununla birlikte, K’ya göre G1’de ve G2’ye göre G3’te istatiksel olarak anlamlı olmayan bir artış (P>0.05) bulunmuştur. tCO2 ortalamalarında K ve G1’e göre G3’te istatiksel olarak anlamlı bir azalış (P<0.05) bulunmuştur. Bununla birlikte, K’ya göre G1 ve G2’de istatiksel olarak anlamlı olmayan bir azalış (P>0.05) saptanmıştır. Baz açıklığı (B) ortalamalarında K ve G1’e göre G2 ve G3’te istatiksel olarak anlamlı bir azalış (P<0.05) bulunmuştur.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 3: Sağlıklı (K, n=10) ve Hasta (G1, n=10; G2, n=10; G3, n=10) buzağıların hematolojik, kan gazı ve bazı biyokimyasal parametrelerin ortalamaları ve gruplar arasındaki farkların önemi

    Buzağıların klinik muayene bulguları, hematolojik muayene bulguları ve elektrokardiografik değerleri arasındaki Pearson korelasyon katsayıları Tablo 4’de gösterilmiştir. Fibrinojen ile QRS (sn), anyon açığı ile arasında pozitif korelasyon, B, pH, HCO-3 ile arasında negatif korelasyon saptanmıştır. pH ile HCO-3, B, tCO2, rektal sıcaklık, kalp atım sayısı, solunum sayısı arasında pozitif korelasyon, K+, iCa+2, anyon açığı, R (mv), T (mv), P (sn), PQ (sn), QRS (sn), T (sn), S (mv), QT (sn) ile arasında negatif korelasyon bulunmuştur. pCO2 ile K+ arasında pozitif, Na+, Cl-, rektal sıcaklık ve solunum sayısı ile arasında negatif korelasyon saptanmıştır. pO2 ile iCa+2 arasında pozitif, rektal sıcaklık, HCO-3, B, tCO2 ile arasında ise negatif korelasyon bulunmuştur. Na+ ile Cl-, rektal sıcaklık, kalp atım sayısı ile pozitif, K+, T (mv), T (sn), R (mv), S (mv), P (sn), PQ (sn), QT (sn) ile arasında ise negatif korelasyon saptanmıştır. K+ ile anyon açığı, T (mv), T (sn), R (mv), S (mv), PQ (sn) ile arasında pozitif, Cl-, B, rektal sıcaklık, solunum sayısı, HCO-3, tCO2 ile arasında ise negatif korelasyon bulunmuştur. iCa+2 ile anyon açığı arasında pozitif, HCO3-, B, tCO2, Q (mv), rektal sıcaklık ile arasında ise negatif korelasyon saptanmıştır. Cl- ile rektal sıcaklık ve solunum sayısı pozitif, R (mv), S (mv),T (mv), PQ (sn), T (sn) ile arasında ise negatif korelasyon ortaya konulmuştur. HCO-3 ile Base (B), tCO2, Q (mv), rektal sıcaklık, kalp atım sayısı, solunum sayısı arasında pozitif, anyon açığı, T (mv), P (sn), PQ (sn), QRS (sn), T (sn), R (mv), S (mv), QT (sn) ile arasında negatif korelasyon bulunmuştur. Anyon açığı ile R (mv), S (mv), T (mv), P (sn), PQ (sn), QRS (sn), T (sn) arasında pozitif korelasyon, B, tCO2, solunum sayısı, rektal sıcaklık ile arasında ise negatif korelasyon saptanmıştır. tCO2 ile B, solunum sayısı, Q (mv), rektal sıcaklık arasında pozitif, QRS (sn), T (sn), S (mv), R (mv), T (mv), PQ (sn) ile arasında ise negatif korelasyon bulunmuştur. B ile rektal sıcaklık, solunum sayısı, Q (mv), kalp atım sayısı arasında pozitif, T (mv), PQ (sn), QRS (sn), T (sn), P (sn), QT (sn) ile arasında ise negatif korelasyon saptanmıştır.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 4: Parametreler arasındaki pearson korelasyon katsayıları

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Tartışma
    Yenidoğan ishalli buzağılarda açık sarımtırak renkten beyaza kadar değişim gösteren sulu, kanlı, mukus ve fibrin içeren bir ishal tablosu görülebilir. Rektal sıcaklığı ilk etapta yüksek olsa da ilerleyen sürelerde düşüş eğiliminde olduğu bildirilmektedir. Depresyon, halsizlik, yem yememe iştahtan kesilme söz konusudur. Yenidoğan buzağı ishallerinde sıvı kaybına bağlı olarak dehidrasyon şekillendiği, buna bağlı olarak enoftalmi, deri elastikiyetinde azalma, kapillar dolum süresinde artış, duruş bozukluğu, ayakta durmada zorluk ve hareket isteksizliği görüldüğü bildirilmiştir. Önemli klinik bulgular arasında ağız ve bacaklarda soğukluk, mukozalarda solgun ve kahverengi görünüm ile emme refleksinde azalma hatta kaybolma söz konusudur. İdrar yapmada azalma, aritmi, zayıf nabız, ilerleyen süreçte ise solunum ve nabız frekansında artış ortaya çıkmaktadır 1,18,19. Bu çalışmada yenidoğan ishalli buzağılarda da benzer klinik bulgular saptanmıştır.

    Sıvı elektrolit bozukluklarının sonucuna bağlı olarak kalpte aritmilerin gözlenebileceği ve özellikle kanda ki potasyum iyon artışına bağlı olarak hiperkalemi tablosu durumunda kalbin olumsuz etkilenerek aritmilerin görülebileceği farklı kaynaklarda ifade edilmiştir 8-10. Hiperkalemik buzağılarda EKG’de şiddetli bradikardi ile karakterize olarak atriyal iletiminde yavaşlama ve P dalgasının oluşmadığı saptanabilir. Bunun haricinde hiperkalemiye bağlı olarak AV blok, kaçış ritimleri, ventriküler fibrilasyon, asistoli ve ölüm tablosu da meydana gelebilir 11. Yenidoğan ishalli buzağılarda kalp atım sayısında artışın (taşikardi) veya azalışın (bradikardi) olabileceği bildirilmiştir 1,8,10,19. Bu çalışmada da G1’de 7 hastada, G2’de 3 ve G3’de 3 olmak üzere 13 hastada sinüs taşikardi saptanmıştır. Buna karşın G2’de 1 ve G3’de 1 olmak üzere 2 hastada sinüs bradikardi bulunmuştur. Sinus bradikardi saptanan iki buzağıda (K+=9.45 mmol/L, K+=7.98 mmol/L) hiperkalemi saptanmıştır.

    Yenidoğan buzağılarda ishale bağlı olarak, elektrolit ve asit-baz dengesizlikleri dahil olmak üzere metabolik düzensizliklere neden olabilir. Asidemi ve metabolik asidoz, ishalli buzağılarda sıklıkla belirgindir ve tipik olarak hiponatreminin (Na+<134 mmol/L) (normokloremi veya hiperkloreminin eşlik ettiği) bir sonucu olarak düşük güçlü iyon farkı ve D-laktat gibi ölçülmemiş anyonların artması ile karakterize edilir 20,21. Bununla birlikte sodyum konsantrasyonları G3’de 5, G2’de 4 ve G1’de 2 olmak üzere toplam 11 buzağıda referans değerlerin (16) altında bulunmuş, yani 11 hastada hiponatremi tespit edilmiştir. Potasyum konsantrasyonları G3’de 8, G2’de 5 ve G1’de 4 olmak üzere toplam 17 buzağıda referans değerlerin 16 üzerinde bulunmuş, yani 17 hastada hiperkalemi (K+>5,90 mmol/L) şekillenmiştir. Klor konsantrasyonları G3’de 4, G2’de 3 ve G1’de 3 olmak üzere toplam 10 buzağıda referans değerlerin 16 altında bulunmuştur. Yenidoğan ishali olmasına rağmen buzağılar, bağırsak potasyum kayıpları ve düşük süt alımı nedeniyle negatif bir potasyum dengesine sahiptir 22, genellikle hipokalemi (K+<4.00 mmol/L) nadiren gözlenmekle birlikte, asidemi varlığında normokalemik veya hiperkalemik plazma konsantrasyonlarına sahiptirler 23,24. Bu durum, hidrojen iyonlarının hücre içi tamponlanması ve potasyum iyonlarının hücre dışı boşluğa transselüler hareketi ile bozulmuş Na1/K1-ATPase aktivitesi ile asidik bir duruma olarak açıklanmıştır 25,26. Düşük hücre içi pH ile TREK-1 adı verilen bir hücre zarı potasyum kanalının hücreden potasyum akışına neden olur 27,28. İshalli buzağılarda hiperkalemik bir durumun varlığı kesinlikle mevcut bir asidozun doğasına bağlıdır, ancak kendi başına asidemiye değil, çünkü D-laktik asidoz, plazma potasyum konsantrasyonlarının artmasıyla nadiren ilişkilidir 23. Daha da önemlisi, ishalli buzağılarda artan plazma potasyum konsantrasyonları, şiddetli dehidrasyon ile yakından ilişkilidir, bu da azalmış glomerüler filtrasyon hızının, hiperkalemi gelişimde merkezi bir patofizyolojik rol oynadığını gösterir 23,29,30. Bu çalışmada da hiperkalemi saptanan buzağılarda yüksek derecelerde dehidrasyon bulunması bu tezi doğrulamaktadır.

    Anormal plazma potasyum konsantrasyonları uyarılabilir dokular üzerinde derin bir etkisi olabilir, çünkü hücre dışı potasyum konsantrasyonunun hücre içi potasyum konsantrasyonuna oranı, iskelet kası zayıflığı ve kardiyak iletim anormallikleri ile sonuçlanan, istirahat membran potansiyelinin önemli bir belirleyicisidir 31. Ayrıca, hiperkaleminin kardiyotoksik etkileri genellikle yenidoğan ishalli buzağılarda bulunan hiponatremi ve metabolik asidoz koşullarının varlığı ile şiddetlenir 32,33. Hiperkalemik buzağılarda EKG’de şiddetli bradikardi ile karakterize atriyal iletiminde yavaşlama ve P dalgasının olmaması saptanabilir. Ayrıca hiperkalemiye bağlı olarak AV blok, kaçış ritimleri, ventriküler fibrilasyon, asistoli ve ölüm de görülebilir 10,34. P dalgasının yassılaşarak amplitüdünde azalma, QRS kompleksinin uzaması ve T dalgası pik yapması durumu şiddetli akut ishalli buzağılarda bildirilmiştir 9,10,12. Başka bir çalışmada 13 neonatal ishalli buzağılarda EKG’de ritim bozukluklarının fazla görülmediği ve bu tür bozuklukların da özellikle kandaki potasyum konsantrasyonu 8 mEq/L’yi aştığı zamanlarda meydana gelebileceği ifade edilmiştir. Hiperkalemi ile ilgili olarak depresyon, halsizlik, yatalaklık, kardiyak aritmiler ve özellikle serum potasyum konsantrasyonu 7 mEq/L’yi aştığında EKG’de anormallikler bulunmuştur 12. Başka bir çalışmada 19 Ortalama potasyum konsantrasyonları orta derecede dehidrasyon saptanan buzağılarda 8.33 mEq/L, hafif derecede dehidrasyon saptanan buzağılarda ise 6.3 mEq/L olarak belirlenmiştir. Hiperkalemik kabul edilen orta derecede dehidrasyon belirlenen ishalli buzağıların EKG’sinde P dalgasının olmadığı ve T dalgasının pik yaptığı, hafif dehidre ve orta derecede hiperkalemili buzağılarda ise P dalgasının amplitüdünün kısaldığı, QRS kompleksinin uzadığı ve T dalgasının negatif yönlü pik yaptığı gözlenmiştir 19. Bu çalışmada EKG parametreleri ise G3’de hasta buzağıların 2 tanesinde P dalgası amplitüdü azalmıştır. G2’de 1 hastanın EKG’sinde P dalgası şekillenmemiş olup, diğer hasta EKG’lerinde 2 tanesinde P dalgası amplitüdü azalmış bulunmuştur. R ve S dalga amplitüdleri G3’de 5, G2’de 6 ve G1’de 6 hastanın EKG’sinde artış bulunmuştur. T dalgası amplitüdü ise G3’de 7, G2’de 6 ve G1’de 2 hastanın EKG’sinde artış saptanmıştır. P dalgası süresi G3’de 8, G2’de 2 hastanın EKG’sinde artış saptanmıştır. PQ aralığı süresi G3’de 4, G2’de 3 hastanın EKG’sinde artış saptanmıştır. Buna bağlı olarak toplam 7 hastanın EKG’sinde 1. derece AV blok belirlenmiştir. QRS dalgası süresi toplam 6 hastada artarken 12 hastada azalmıştır. QTc aralığı ve T dalgası süreleri G3’de 4, G2’de 4 ve G1’de 2 hastanın EKG’sinde artış bulunmuştur. EKG parametreleri bakımından kontrol grubu ile karşılaştırıldığında G1, G2 ve G3 gruplarının EKG’lerinde R, S ve T dalgaları amplitüdleri ortalamalarında istatistiksel olarak anlamlı bir artış saptanmış, P dalgası amplitüdü ise istatistksel olarak anlamlı olmayan azalış bulunmuştur. Dalga ve dalga aralıkları süreleri açısından ise PQ, QRS, QTc ve T sürelerinde istatistiksel olarak anlamlı artış saptanmıştır.

    Bu çalışmada, hiperkalemiyi düşündüren bazı EKG değişikliklerinin (geniş QRS, tepe T dalgaları, 1. derece AV bloğu ve bradikardi) şiddetli ve G2’de görülen hiperkalemik hastalarda önemli ölçüde daha yaygın olduğu saptanmıştır. Normokalemik ve orta derecede hiperkalemik hastalarda hiperkalemiyi düşündüren EKG değişikliklerinin sıklığı arasında anlamlı bir fark olmamasına rağmen, aynı anda mevcut olan hiperkalemiyi düşündüren EKG değişikliklerinin serum potasyum yüksekliğinin derecesi ile arttığı bulunmuştur. Bu bulgular, artan potasyum konsantrasyonları ile birlikte EKG değişikliklerinin daha sık görüldüğüne dair önceki çalışmalarla uyumludur 35,36.

    Sivri T dalgaları, yükselmiş serum potasyum konsantrasyonlarının tipik en erken EKG işaretleri olarak kabul edilir 35,36. Çalışmamızda, şiddetli hiperkalemik hastalarda en yaygın EKG bulgusu sivri T dalgaları iken, geniş QRS en yaygın EKG değişikliğiydi ve normal potasyum konsantrasyonu olan hastalara kıyasla tüm hiperkalemik hastalarda anlamlı olarak daha sık bulunmuştur. Çeşitli araştırmalarda hiperkalemide QTc aralığının kısaldığı bildirilmiş olsa da 37,38, hiperkalemide uzamış QTc oluşma olasılığı da ortaya çıkmıştır 36,39. Çalışmamızda şiddetli hiperkalemik hastalarda normokalemik hastalara göre uzamış QTc daha fazla görülmüştür.

    Çalışmanın amaçlarından biride ishalli hastalarda kaydedilen metabolik değişikliklerle EKG bulguları arasında bulunan korelasyonu ortaya çıkarmaktı. Bu amaçla yapılan korelasyon analizi sonuçlar Tablo 4’de sunulmuştur. Buna göre; asidoz ile fibrinojen, K+, anyon açığı, R (mv), S (mv), T (mv), PQ (sn), QRS (sn), QT (sn), T (sn) arasında P<0.01 iCa+2, P (sn) ile arasında ise P<0.05 derece pozitif korelasyon bulunduğu ortaya konmuştur. Asidoz ile pH, HCO-3, B, tCO2, rektal sıcaklık, solunum sayısı ile arasında P<0.01 derece, Cl-, kalp atım sayısı ile arasında ise P<0.05 derece negatif korelasyon saptanmıştır. K+ ile anyon açığı, T (mv), T (sn) arasında P<0.01 derece pozitif korelasyon, R (mv), S (mv), PQ (sn) ile arasında ise P<0.05 derece pozitif korelasyon gösterdiği bulunmuştur. K+ ile Cl- , B, rektal sıcaklık, solunum sayısı ile arasında P<0.01 derece negatif, HCO3-, tCO2 ile arasında ise P<0.05 derece negatif korelasyon olduğu saptanmıştır.

    Sonuç olarak, hiperkaleminin yenidoğan ishalli buzağılarda klinik olarak anlamlı ve potansiyel olarak kardiyotoksik bir elektrolit dengesizliği olduğu kabul edilebilir. Bununla birlikte, artan potasyum konsantrasyonları, çalışma materyalimizde gözlemlenen EKG anormalliklerini kısmen açıklamıştır. Özellikle venöz kan pH'ının önemli ölçüde belirli EKG anormalliklerinin varlığıyla ilişkili olduğu, örneğin sabit ve pik şeklinde görünen T dalgası ve bu anormalliklerin asidik fakat hiperkalemik olmayan buzağılarda da görüldüğü bulguları, asideminin buzağılarda ishalde kardiyak iletim anormalliklerine zemin hazırlayan katkıda bulunan bir faktör olabileceği de dikkate alınmalıdır. Bu çalışmada asidoz ile fibrinojen, K+, anyon açığı, R (mv), S (mv), T (mv), PQ (sn), QRS (sn), QT (sn), T (sn) arasında P<0.01, iCa+2, P (sn) ile arasında ise P<0.05 derece pozitif korelasyon bulunması ve K+ ile anyon açığı, T (mv), T (sn) arasında P<0.01, R (mv), S (mv), PQ (sn) ile arasında ise P<0.05 derece pozitif korelasyon saptanması, ishalli buzağılarda EKG değişikliklerinden hiperkalemi başta olmak üzere, asideminin sorumlu olduğu bununla birlikte, hiperkalsemi, dehidrasyon ve düşük rektal sıcaklığı EKG değişikliklerine neden olabileceği ifade edilebilir. Bu çalışma ile ishalli yenidoğan buzağılarda EKG ve kan gazı parametrelerinin birlikte değerlendirilmesiyle, daha sonraki çalışmalarda hastalığın teşhis, prognoz ve tedavi planlaması yapılmasında katkı sağlayabileceği kanısına varılmıştır.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Kaynaklar

    1) Al M, Balıkcı E. Neonatal ishalli buzağılarda Rotavirus, Coronavirus, E. coli K99 ve Cryptosporidium parvum'un hızlı test kitleri ile teşhisi ve enteropatojen ile maternal immünite ilişkisi. FÜ Sağ Bil Vet Derg 2012; 26(2): 73-78.

    2) Donovan GA, Dohoo IR, Montgomery DM, Bennett FL. Calf and disease factors affecting growth in female Holstein calves in Florida, USA. Prev Vet Med 1998; 33: 1-10.

    3) Naylor JM. Neonatal ruminant diarrhea. In: Smith BP (Editor). Large Animal Internal Medicine. 2nd Edition, St Louis: Mosby, 1996.

    4) Kasari TR. Metabolic acidosis in calves. Vet Clin North Am Food Anim Pract 1999; 15: 473-486.

    5) Constable PD. Clinical assessment of acid-base status: Comparison of the Henderson-Hasselbalch and strong ion approaches. Vet Clin Pathol 2000; 29: 115-128.

    6) Sen İ, Constable PD. General overview to treatment of strong ion (metabolic) acidosis in neonatal calves with diarrhea. Eurasian J Vet Sci 2013; 29(3): 114-120.

    7) Groutides CP, Michell AR. Changes in plasma composition in calves surviving or dying from diarrhea. Br Vet J 1990; 146(3): 205-210.

    8) Başoğlu A, Turgut K. A case of ventriculer flutter and fibrillation in a calf suffering from diarrhea. SÜ Vet Fak Derg 1999; 5: 375-377.

    9) Epstein V. Relationship between potassium administration, hiperkalemia and electrocardiogram: An experimental study. Equine Vet J 1984; 16: 453-456.

    10) Başoğlu A, Maden M, Turgut K. Neonatal ishalli 5 buzağıda gözlenen aritmilerin elektrokardiyografik değerlendirmesi. Hay Araş Derg 1992; 2: 8-10.

    11) Gökçe G. Veteriner Kardiyoloji. 1. Baskı, Malatya: Medipres Matbaacılık Yayıncılık Ltd, 2014.

    12) Aiello SE. The Merck Veterinary Manual. 8th Edition, N.J. USA: Whitehouse Station, Merck&Co Inc, 1998.

    13) Carlson GP. Fluid, electrolyte and acid-base balance. In: Kaneko JJ. (Editor). Clinical Biochemistry of Domestic Animals. 4th Edition, New York: Academic Press, 1989; 543-575.

    14) Hanton G, Rabemampianina Y. The electrocardiogram of the beagle dog: Reference values and effect of sex, genetic strain, body position and heart rate. Lab Anim 2006; 40: 123-136.

    15) Balıkcı E, Yılmaz K. Sığırların bazı ön mide hastalıklarının tanı ve prognozunda, kan elektrolit (Na+ , K+, Cl- , Ca++, İnoganik P ve Mg++) düzeyleri ve elektrokardiyogram bulgularının öneminin araştırılması. FÜ Sağlık Bil Derg 1999; 13(3): 349-358.

    16) Radostits OM, Gay CC, Hinchcliff KW, Constable PD. Veterinary Medicine. A textbook of the diseases of cattle, sheep, pigs, goats, and horses. 10th Edition, London, England: WB Saunders Company, 2007.

    17) Kalınbacak A. Laparotomi uygulanan köpeklerde plazma fibrinojen düzeyindeki degişiklikler. Ankara Üniv Vet Fak Derg 1996; 43: 99-102.

    18) Civelek T, Bal D. Manisa Yöresinde Neonatal Buzağı İshalleri Üzerine Etiyolojik Araştırmalar. Yüksel Lisans Tez, Afyon: Afyon Kocatepe Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2019.

    19) Kızıl Ö, Başpınar B. Neonatal ishalli buzağılarda potasyum düzeyleri ve kalbin elektrokardiyografisi. FÜ Sağ Bil Vet Derg 2016; 30 (2): 137-139.

    20) Aydoğdu U, Yıldız R, Güzelbekteş H, Coşkun A, Şen İ. Yenidoğan ishalli buzağılarda mortalite indikatörü olarak kan laktat, glikoz, total protein ve gama glutamil transferaz seviyeleri. FÜ Sağ Bil Vet Derg 2019; 33(3): 201-206.

    21) Trefz FM, Lorenz I, Lorch A, Constable PD. Clinical signs, profound acidemia, hypoglycemia, and hypernatremia are predictive of mortality in 1,400 critically ill neonatal calves with diarrhea. PLOS ONE 2017; 12: e0182938.

    22) Lewis LD, Phillips RW. Water and electrolyte losses in neonatal calves with acute diarrhea. Cornell Vet 1972; 62(4): 596-607.

    23) Trefz FM, Constable PD, Sauter-Louis C, et al. Hyperkalemia in neonatal diarrheic calves depends on the degree of dehydration and the cause of the metabolic acidosis but does not require the presence of acidemia. J Dairy Sci 2013; 96: 7234-7244.

    24) Trefz FM, Lorch A, Zitzl J, et al. Risk factors for the development of hypokalemia in neonatal diarrheic calves. J Vet Intern Med 2015; 29: 688-695.

    25) Lewis LD, Phillips RW. Diarrheic induced changes in intracellular and extracellular ion concentrations in neonatal calves. Ann Rech Vet 1973; 4: 99-111.

    26) Sweeney RW. Treatment of potassium balance disorders. Vet Clin North Am Food Anim Pract 1999; 15: 609-617.

    27) Maingret F, Patel AJ, Lesage F, Lazdunski M, Honore E. Mechanoor acid stimulation, two interactive modes of activation of the TREK-1 potassium channel. J Biol Chem 1999; 274: 26691-26696.

    28) Constable PD, Grunberg W. Hyperkalemia in diarrheic calves: Implications for diagnosis and treatment. Vet J 2013; 195: 271-272.

    29) Trefz FM, Lorch A, Feist M, Sauter-Louis C, Lorenz I. The prevalence and clinical relevance of hyperkalaemia in calves with neonatal diarrhoea. Vet J 2012; 195(3): 350-356.

    30) Trefz FM, Lorenz I. Plasma potassium concentrations in neonatal diarrhoeic calves are correlated with serum aldosterone concentrations but not with insulin concentrations. Vet J 2017; 230: 41-44.

    31) Weisberg LS. Management of severe hyperkalemia. Crit Care Med 2008; 36: 3246-3251.

    32) Fisch C. Relation of electrolyte disturbances to cardiac arrhythmias. Circulation 1973; 47: 408-419.

    33) Garcia-Palmieri MR. Reversal of hyperkalemic cardiotoxicity with hypertonic saline. Am Heart J 1962; 64: 483-488.

    34) Basoglu A, Aydogdu U. Terminal atrial standstill with ventricular escape rhythm in a neonatal calf with acute diarrhea. Turk J Vet Anim Sci 2013; 37: 362-365.

    35) Montague BT, Ouellette JR, Buller GK. Retrospective review of the frequency of ECG changes in hyperkalemia. Clin J Am Soc Nephrol 2008; 3: 324-330.

    36) Varga C, Kálmán Z, Szakáll A, et al. ECG alterations suggestive of hyperkalemia in normokalemic versus hyperkalemic patients, BMC Emergency Medicine 2019; 19: 33.

    37) Levis JT. ECG diagnosis: Hyperkalemia. Perm J 2013; 17(1): 69.

    38) Khan IA. Long QT syndrome: Diagnosis and management. Am Heart J 2002; 143(1): 7-14.

    39) Joki N, Tokumoto M, Takahashi N, Nishimura M. Current perspectives on sudden cardiac death in hemodialysis patients. Contrib Nephrol 2018; 196: 5-12.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • [ Başa Dön ] [ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
    [ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]