Bu çalışma ile Elazığ ilindeki sığır pnömonilerinde BCoV’un varlığı ve yaygınlığı IHC ve RT-PCR yöntemleri kullanılarak araştırılmıştır. BCoV enfeksiyonları enfekte hayvan dokularında, sekresyonlarında veya dışkılarında enfektif virüs, viral antijen veya viral RNA saptanarak teşhis edildiği vurgulanmıştır
12. BCoV ile ilişkili sindirim sistemi enfeksiyonlarında dışkı numunelerinde teşhis amacıyla en duyarlı test yöntemi RT-PCR olarak bildirilmiştir
7. Solunum ve bağırsak dokularında viral antijenlerin tespiti amacıyla BCoV hiperimmün serumu ya da monoklonal antikorlar kullanılarak immünoflöresan veya IHC boyama yapılmaktadır
19. Koronavirüslerin sindirim sistemine olan etkilerinin incelendiği birçok çalışma bulunmakla birlikte, IHC
19,20 ve immünofloresan
9,19,22 yöntemlerle virüsun solunum sisteminde yerleşimi gösteren çalışmalar sınırlıdır. BCoV’un sığır popülasyonlarında yüksek seropozitiflik düzeyleriyle (%82-90) seyrettiği bilinmektedir
23,24. Ülkemizde sığırlarda BCoV enfeksiyonlarının varlığı farklı analizlerle daha önceden birçok çalışma ile ortaya konmuştur
12,25-29. Sığırlarda BCoV seroprevalansı %4.4-100 arasında saptanırken
12,25-29, Diyarbakır ilinde 433 sığır üzerinde gerçekleştirilen bir çalışmada BCoV seropozitifliği %75.5 olarak tespit edilmiştir
24. Sunulan çalışmada 159 intersitisyel pnömonili akciğer dokusunda %15 oranında IHC olarak BCoV antijenleri tespit edilmiştir. Diğer taraftan sığır akciğer örneklerinde RT-PCR ile yapılan virolojik analizlerde pozitif sonuç bulunamamıştır. Bu durum örneklenen hayvanlar arasında BCoV ilişkin viremi safhasında akut bir enfeksiyonun bulunmadığına yorumlanmıştır. Akut geçici doğal BCoV enfeksiyonlarında örneklerin hastalığın başlangıcında veya hemen sonrasında alınması gerektiği vurgulanmıştır
2,3. Ek olarak Erzurum bölgesinde pnömonili sığırlardan alınan akciğer doku örneklerinde RT-PCR ile pozitiflik tespit edilmezken, nazal swab örneklerinde ise %20.4 oranında pozitiflik tespit edilmiştir
27.
Histopatolojik olarak BCoV’ün; akciğerde bronşioler mononükleer hücre infiltrasyonu, bronş ve bronşiol epitelinde nekroz, sinsityal hücre formasyonları ile karakterize intersitisyel pnömoni oluşumuna öncülük ettiği, daha önce yapılan doğal ve deneysel çalışmalarda ortaya konmuştur3,18,22,30. Sunulan çalışmada da akciğerde benzer histolojik lezyonlara rastlanılmıştır. BRDC’nin meydana gelmesinde solunum yolunu etkileyen birden fazla virüs ve bakteriyel patojenin katkıda bulunduğu; bu sendrom için ayırıcı tanının gerekli olduğu vurgulanmıştır7. Sığırlarda solunum yolunu etkileyen parainfluenza tip 3, respiratorik sinsityal virüs, herpes virüs tip 1, adeno virüs gibi viral enfeksiyonlarda31 ve insanlarda SARS‐CoV‐2 ilişkili pnömonilerde akciğerde inklüzyon cisimcikleri tespit edilmiş5, ancak sığırlarda BCoV etiyolojili pnömoni olgularında32 ve sunulan çalışmada inklüzyon cisimciklerine rastlanmamıştır. Bu durum solunum yolunu etkileyen diğer viral ajanlarla BCoV kaynaklı pnömonilerin ayırıcı teşhisinde kullanılabilecek bir kriter olarak değerlendirilebilir.
Daha önceki çalışmalarda; BCoV ilişkili pnömonilerde IHC olarak viral antijenlere trake, bronş, bronşiyol ve alveol epitelinde, nazal, trake ve akciğer lümenine dökülmüş dejeneratif ve nekrotik epitelde rastlanmıştır 13,19,20,32,33. Sunulan çalışmada da IHC ile akciğer dokusunda viral antijenlere önceki çalışmalara benzer dağılım gözlenmiş; ek olarak ise peribronşiyoler lenfoid doku, bronş bez epiteli, peribroşiyal kıkırdak doku ve sinsityal hücrelerde pozitiflik tespit edilmiştir.
Sonuç olarak, Elazığ yöresindeki sığırlarda pnömoni oluşumunda BCoV antijeni varlığının göz ardı edilemeyecek kadar yüksek oranda olduğu belirlenmiş ve özellikle besi sığırlarında BRDC’e göre alınacak koruma ve tedavi tedbirleri içerisinde bu viral ajana da yer verilmesinin gerekli olduğu düşünülmüştür. Özellikle sığırlarda çok etkenli BRDC durumlarında RT-PCR yöntemi ile RNA virüs antijenlerinin ortaya konulmasındaki güçlükler göz önüne alındığında, immunohistokimyasal yöntemin BCoV ilişkili pnömonilerin teşhisinde geçerli bir metot olarak kullanılabileceği kanaatine varılmıştır.