Süte; sağım, taşıma ve işleme sırasında bulaşan koliform bakterilerin dondurmalarda bulunması, dondurmanın koliform bakteri içeren maddelerle bulaşıklığını, özellikle ısı işleminin yetersiz yapıldığını, malzemelerin sterilize edilmediğini, kullanılan suyun bulaşık olduğunu ve hijyen kurallarına uyulmadığını gösterir. Dondurmada yapılan önemli hijyen kalite kontrollerinden birisi de koliform bakterilerin incelenmesidir. Bu bakteriler, dondurmada yapılan yetersiz pastörizasyon işlemlerinin, ya da pastörizasyon sonrası bulaşmanın bir göstergesi olarak kabul edilmektedir
25.
İncelenen kaymaklı dondurma örneklerinin tamamının koliform bakterilerle kontamine olduğu saptandı. Hijyen indeksi olarak kabul edilen koliform bakterileri, kaymaklı dondurmalarda, ortalama 3,14 ± 0,97 log 10 kob/g düzeyinde olduğu saptandı (Tablo 1). Koliform bakterilerin bu dondurma çeşidinde 1,0x102 ile 9,9x104 kob/g arasında yoğunlaştığı tespit edildi (Tablo 2). Koliform ile ilgili bulgular, yapılan bazı çalışmalardaki 2,8,26,27 bulgulara benzerlik göstermektedir. Koliform sayısı bakımından kaymaklı dondurma örneklerinin %100’ ünün Türk Standardları Enstitüsü’nün 17 ilgili standardına (TS 4265) uygun olmadığı saptandı. Aynı şekilde Erol ve ark. 28 Ankara’ da çeşitli pastanelerden temin ettikleri 100 dondurma örneğinin % 52,1 ile % 73,1’ inin; Sarada ve Begüm 29, inceledikleri örneklerin %74’ünün; Kambamanoli ve Grigoriadis 30 örneklerin % 57,4’ ünün; Abdel-Kader ve Saleem 31 ise analiz ettikleri dondurmaların ancak % 5,5’ inin ilgili standartlara uygun olmadığını belirtmektedirler. Son bildirilen çalışma 31 hariç tutulursa, bu çalışmada elde edilen bulgular diğer araştırmacıların 28-30 bulgularıyla nispeten uyum sağlamaktadır. Kaymaklı dondurma örneklerinin %38’inin Escherichia coli bakterilerini içerdiği bulundu. (Tablo 2). Konu ile ilgili yapılan araştırmalarda 4,7,8,13,15,32 incelenen dondurma örneklerinin en az % 1,9’ unda, en çok % 58,8’ inde Escherichia coli bakterisinin saptandığı bildirilmektedir.
İncelenen 50 adet kaymaklı dondurma örneğinden toplam olarak 186 suş izole edildi. İzole edilen suşların 41’inin Escherichia coli (% 22,04) olduğu tespit edildi (Tablo 3). Kaymaklı dondurma örneklerinde fekal kökenli Escherichia coli’ nin yüksek miktarlarda bulunması, dondurmanın elde edildiği hammaddenin, özellikle sütlerin hijyenik kalitelerinin düşük olmasına, uygulanan ısı işleminin yetersizliğine ve/veya üretim aşamasında rekontamine olmasına bağlanabilir. Nihayet bazı ülkelerde, konu ile ilgili yapılan çalışmalarda 33-36, analiz edilen dondurma örneklerinin %10,6 ile %51,4’ ünün fekal koliformları içerdiği tespit edilmiştir. Örneklerde Escherichia coli’ nin tespit edilme oranı göz önüne alındığında, inceledikleri 100 dondurma örneğinde genelde Escherichia coli’ yi % 2 oranında tespit eden Erol ve ark.nın 28; yine dondurma örneklerinde % 0,4-2,5 oranındaki Escherichia coli bulgusuyla Stengel’in 37; ve 1979-1989 yılları arasında inceledikleri dondurma örneklerinde Escherichia coli’ yi % 0-1,69 oranında tespit eden Ecker ve Lenz’ in 38; ayrıca incelenen örneklerin % 9’unun >10 kob/g Escherichia coli içerdiğini belirten Kambamanoli ve Grigoriadis’ in 30 sonuçlarından oldukça yüksektir. Bulguların uyumsuzluğu, muhtemelen belirtilen araştırmalarda incelenen farklı çeşitteki dondurmalara ya da farklı çevre koşullarına bağlanabilir. Kaymaklı dondurma örneklerinden izole edilen 186 suştan 89’unun (% 47,85) Escherichia cinsine, 45’inin (% 24,19 ) Citrobacter cinsine ve 32 suşun da (% 17,20 ) Enterobacter cinsine ait türler olduğu tespit edildi. Ayrıca bu çeşit dondurmalarda 20 suş (%10,75) ise Klebsiella oxytoca türü olarak identifiye edildi. Elazığ bölgesinde yapılan bir çalışmada 4, 73 adet sade dondurma örneğinin % 24,65’ inde Klebsiella pneumonia bakterisinin, Ürdün’ de yapılan diğer bir çalışmada 39 ise, 109 dondurma örneğinin % 51,4’ ünde Klebsiella cinsine ait bakterilerin (Klebsiella pneumonia, Klebsiella oxytoca, Klebsiella rhinoscleromatis) saptandığı bildirilmektedir. Bu çalışmada Klebsiella ile ilgili elde edilen bulgu, belirtilen araştırmalardaki bulgulardan düşük olmasıyla farklılık arz etmektedir. Bu durum, muhtemelen incelenen örneklerde yalnızca Klebsiella pneumonia’ nın ön ve selektif zenginleştirme işlemlerine başvurularak varlıklarının tespit edilmelerine 4 ve farklı çeşitteki dondurma örneklerine ya da farklı çevre koşullarına 39 bağlanabilir.
İncelenen 10 adet limonlu dondurma örneğinin 5 tanesinde (% 50) koliform bakterilerin sayılabilir düzeyin altında (<1,0x10 kob/g) olduğu tespit edildi. Dolayısıyla, limonlu dondurma örneklerinin, diğer örneklere ( kakaolu, fıstıklı, vişneli ve çilekli ) göre daha düşük oranda koliform içerdiği gözlemlendi (Tablo 2). Limonlu dondurmalarda koliform bakteri sayısının azlığı, pH değerinin düşük olmasıyla ilgili olabilir. Benzer olarak, Tamminga ve ark.40, inceledikleri limonlu dondurma örneklerindeki koliform sayısının, çilekli dondurma örneklerinden daha az olduğunu bildirmektedirler. Limonlu örneklerden izole edilen toplam 63 suşun dağılımına bakıldığında, izolatların 21 tanesinin (% 33,33) Escherichia cinsine, 17 tanesinin (% 26,98) Klebsiella oxytoca, 15 tanesinin (% 23,81) Enterobacter aerogenes, 10 tanesinin (%15,87) ise Citrobacter cinsine ait olduğu görülmektedir (Tablo 3). Yapılan identifikasyon testleri sonucunda, dondurma örneklerinin birinde (%10) Escherichia coli tespit edildi. Bu bulgu, Bursa’ da limonlu dondurma örneklerinin % 25’ inde fekal koli tespit ettiğini bildiren Günşen’ nin 41 bulgusundan oldukça düşüktür.
Kakaolu, fıstıklı, vişneli ve çilekli dondurma örneklerinin tamamında koliform bakterileri tespit edildi. Kakaolu dondurma örneklerinde 10 (%9,52), fıstıklı dondurma örneklerinde 4 (%2.68), vişneli dondurma örneklerinde 7 (%11,11), çilekli dondurma örneklerinde ise 2 (%3,03) izolatın Escherichia coli olduğu saptandı. Kakaolu, fıstıklı, vişneli ve çilekli dondurma örneklerinin % 0,67-13,64’ ünün Escherichia cinsi bakterileri, % 2,86-21,21’ inin Citrobacter cinsi bakterileri, % 4,55-14,29’ unun ise Klebsiella oxytoca bakterilerini içerdiği gözlemlendi (Tablo 3).
Meyve aromalı dondurma örnekleriyle ilgili olarak elde edilen bulgular değerlendirildiğinde, izole edilen toplam 446 suş içerisinde Enterobacter cinsi mikroorganizmaların daha yaygın olduğu görüldü. Tüm meyveli dondurma örneklerindeki toplam koliform sayısının, kaymaklı dondurma örneklerine göre yaklaşık 1,00 logzsub>10 kob/g kadar daha az olduğu gözlemlendi. Bu durum, kaymaklı dondurma üretiminde ham maddenin (süt) yeterli ısı işlemine tabi tutulmadığını, yada yeniden kontaminasyona maruz kaldığını göstermektedir.
Sonuç olarak veriler, Elazığ’da açık olarak satılan dondurmaların yüksek oranda koliform bakteri içerdiği, özellikle hijyen indeksi bakterilerden olan Escherichia coli’ nin önemli oranlarda bulunduğu, üretimde arzulanan işlemlerin yapılmadığı ve üretim yerlerinde gerekli hijyenik şartların bulunmadığı, dolayısıyla adı geçen ürünlerin halk sağlığı açısından yeterli güvenceye sahip olmadığını ortaya koymaktadır.