Türkiye doğal ve ekonomik koşulları, tarımsal yapısı ve gelenekleri ile koyun ve keçi yetiştiriciliğinin yaygın olarak yapılmasına ve tarım içerisinde önemli bir yer tutmasına elverişli bir ülkedir
1.
Küçük cüsseli, selülozu yüksek düzeyde sindirebilen keçi, etine ve sütüne ait karakteristik özellikleri, jenerasyon aralığının kısa, döl veriminin iyi olması nedeniyle hayvancılığın vazgeçilmezlerindendir 2.
Türkiye’de 2004 yılı itibari ile yaklaşık 6.7 milyon keçi bulunmakta ve bunların 3.4 milyonu sağılarak yıllık 280.000 ton süt elde edilmektedir. Keçi başına yıllık üretim 82.4 kg/keçi civarındadır 3. Rasyonel bakım ve besleme koşullarından habersiz yetiştiricilerin üretimi hemen tamamen meraya dayandırmaları, hem mera niteliğindeki arazilerin bozulmasına hem de keçilerden elde edilen verimlerin yetersiz düzeyde kalmasına yol açmıştır. Bu sorunun bu gün için geçerlilikte olan en iyi çözüm yolu, gerekli bakım ve besleme şartlarını sağlayarak gerek seleksiyon gerekse melezlemeler yoluyla hayvanların verimlerini yükseltmektir 2.
Türkiye’de yaygın olarak yetiştirilen keçi ırklarına ait döl ve süt verim özelliklerini belirten araştırmalar mevcut olup 4,5,6, Kıl keçisine yönelik araştırmalar da bunlar arasında önemli bir yer tutmaktadır 7,8,9.
Şengonca ve ark 9, Kıl keçilerinde sırasıyla teke altı keçi basına doğan oğlak sayısını 0.72, oğlak verimini 0.79 ve kısırlık oranını da 21.00 olarak saptamışlardır. Yapılan diğer bir araştırmada 7, Kıl keçilerinde döl tutma oranı % 94.3, kısırlık oranı % 5.7, doğum oranı % 90.9, yavru atma oranı % 6.1, ölü doğum oranı % 3.0, bir doğuma düşen oğlak sayısını 1.43, tek doğum oranı % 56.7, ikiz doğum oranı % 43.3 olarak tespit edilmiştir. Sönmez 8, Kıl keçilerinde yavru atma oranını % 3.7, kısırlık oranını % 39.6, tek doğum oranını % 85.0, ikiz doğum oranını %15.0, oğlak verimini de 0.65 olarak saptamıştır.
Taşkın ve ark 10, Saanen ve Bornova keçilerinde gebelik üretkenliğini sırasıyla 591.2, 454.5 kg, toplam üretkenliği 4337.3, 3163.7 kg olarak belirtmişlerdir.
Sönmez 8, Kıl keçilerinde 1. ve 2. laktasyon süt verimini 87.8, 107.3 kg, laktasyon süresini 157.6 ve 153.7 gün, Özcan 7, bu ırkın ortalama laktasyon süt verimini 90.7 lt, laktasyon süresini 206.4 gün olarak tespit etmiştir. Tuncel ve Bayındır 6, Kıl keçilerinin ortalama süt verimlerini 50-60 kg kadar bildirmiş, iyi bakım ve besleme şartları altında 120-130 kg’a kadar çıkabildiğini, laktasyon sürelerinin ise 7-8 ay olabildiğini belirtmişlerdir. Şengonca ve ark.9, Kıl keçilerinde laktasyon süt verimini 80.4 kg, laktasyon süresini 143.7 gün olarak saptamışlardır.
Hayvan ıslahında ele alınan karakterlerin ve bunları belirleyen ölçütlerin kolayca ve daha az gider karşılığı saptanması amaçlanmaktadır. Başarının ilk koşullarından birisi, en az deneysel hata ile verilerin toplanmasıdır. Üzerinde durulan ölçütler güç ve masraflı yöntemler ile elde ediliyorsa bunun yerine dolaylı ölçütler üzerinde durulması, hemen hemen daima başvurulan bir yol olmuştur. Süt verimi gibi cinsiyete bağlı ve düşük kalıtsallık gösteren özelliklere özgü ölçütlerin saptanmasına yönelik kontroller çok zahmetli ve bir o kadar da hatalara açık bir durum arz etmektedir 11. Meme özelliklerinin tespit edilmesi Türkiye’de mevcut koyun ve keçi varlığının genetik ıslahının hızlandırılması ve daha verimli yapılabilmesi açısından önemli olduğu ve ülke genelinde yaygınlaştırılmasının uzun vadede ülke ekonomisine kazanç sağlayabileceği düşünülmektedir.
Meme özellikleri ile süt verimi arasındaki ilişkiyi incelemek amacıyla yapılan araştırmalarda; Kızılay 11. Meme yüksekliği, genişliği, derinliği ve çevresi ile süt verimi arasında yüksek düzeyde pozitif korelasyonlar elde ederken (P<0.05, P<0.01), meme başlarına ait fenotipik özellikler söz konusu olduğunda korelasyonlar negatif ve düşük düzeylerde kalmıştır. Montalto 12 meme çevresi ve meme başı çevresi ile süt üretimi arasında sırasıyla 0.81 (P<0.01) ve 0.45 (P<0.05) düzeyinde, Wang 13 çoğu meme özellikleri ile Togenburg keçileri için bildirilen 180 günlük süt verimi arasında, Mavrogenis ve ark 14 ise meme tabanı ile süt üretimi arasında yüksek düzeyde ilişkili olduğunu saptamışlardır. Şeker ve ark 15 İvesi ve East- Friesian x İvesi (F1) genotipindeki koyunlarda 120 günlük laktasyon süt veriminin sırasıyla memenin yerden yüksekliği ile (UH) -0.92 (P<0.01) ve -0.24, meme derinliği ile (UD) 0.69 (P<0.01) ve 0.48 (P<0.05), meme çevresi ile (UC) 0.67 (P<0.01) ve 0.30, sağ meme başı uzunluğu (RTL) ile 0.13 ve 0.52 (P<0.05), sağ meme başı çapı ile (DRT) 0.37 ve -0.13 düzeyinde fenotipik korelasyonlar tespit etmişlerdir.
Meme özelliklerinin kendi aralarındaki ilişkilerini tespit etmek için yapılan araştırmalarda, Mavrogenis ve ark 16 sağımdan önceki meme çevresi ile sağımdan sonraki meme çevresi ve meme derinliği arasında, sağ ve sol meme başı uzunluklarının birbirleri arasında ve meme başı çapları arasında yüksek düzeyde pozitif korelasyon (P<0.01), diğer özellikler arasında ise düşük ve orta düzeyde pozitif ve negatif korelasyonlar saptamışlardır. Şeker ve ark 15 İvesi’lerde UH ile UD, TD ve UV (meme volümü), UD ile UC, TD ve UV, RTL ile DRT, DRT ile TD, TD ile UV arasında East- Friesian x İvesi (F1) melezlerinde UH ile DRT, TD, UD ile UV, UC ile RTL, DRT, RTL ile DRT, TD ile UV arasında yüksek düzeyde pozitif korelasyonlar (P<0.01), diğer özellikler arasında ise düşük ve orta düzeyde pozitif ve negatif korelasyonlar tespit etmişlerdir.
Kıl keçilerinin döl ve süt verim özelliklerinin incelendiği bu çalışma ile Türkiye’de sayı itibarıyla en yaygın olarak yetiştirilen Kıl keçisinin meme yapısı ortaya konularak, keçilerde yok denecek kadar az olan meme yapısı ile süt verimi arasındaki ilişkinin tespiti yapılmaya çalışılmıştır.