Karidesler çabuk bozulan su ürünlerinden oldukları
için yakalandıktan sonra en kısa sürede tüketilmeli ya da
hemen uygun bir yöntem ile işlenmeleri gerekmektedir.
Bu çalışmada, dondurulmuş karides etinden yapılan
kroketlerin farklı sıcaklıklarda muhafazası sırasında,
mikrobiyolojik, kimyasal ve duyusal niteliklerinde
meydana gelen değişimler incelendi. Örneklerin
yapımında kullanılan karides etinde 3,50 log10 kob/g olan
toplam mezofilik aerob mikroorganizma sayısı kroket
örneklerinin 0.gününde 5,04 log10 kob/g seviyesine
yükseldi. Toplam mezofilik aerob mikroorganizma sayısı,
4±1ºC'de muhafaza edilen örneklerde artarak
muhafazanın 1.gününde 5,16 log10 kob/g seviyesine
çıktı. Muhafazanın ilerleyen günlerinde sürekli artış
göstererek 3. günde en yüksek sayıya (6,50 log10 kob/g)
ulaştı. Buna göre, bu grup örneklerde muhafaza
süresinin en fazla 3 gün olabileceği sonucu ortaya
çıkmaktadır. -18±1ºC' de muhafaza edilen kroket
örneklerinde ise 1.günde 3,93 log10 kob/g olan toplam
mezofilik aerob bakteri sayısının muhafazanın sonuna
kadar sürekli dalgalanmalar gösterdiği ve 18. günde en
yüksek sayı olan 6,17 log10 kob/g seviyesine ulaştığı
belirlendi. Bu grup örneklerde de raf ömrünün 18 gün olduğu tespit edildi. Görüldüğü gibi, 4±1 ºC'de muhafaza
edilen örneklerde toplam mezofilik aerob sayısı 3. günde
6,50 log10 kob/g ve -18 ± 1 ºC'de muhafaza edilen
örneklerde ise 3,84 log10 kob/g düzeyinde bulunmuştur.
İşlenmiş su ürünlerinde toplam mezofilik aerob sayısının
en fazla 6,0 log10 kob/g olabileceği bildirilmektedir34.
Buna göre; belirlenen muhafaza sürelerinde (4±1 ºC'de 3
gün ve -18±1 ºC' de 18 gün) elde edilen değerlerin
bildirilen değerden nispeten yüksektir. Ayrıca
dondurulmuş karides etlerinde toplam mezofilik aerob
mikroorganizma sayısı bakımından Akpınar Bayizit ve
ark.nın20 bildirdiği değerlerle (2,76x103 – 4,12x103
kob/g) uyum sağlarken, Nazlı ve ark.nın17 saptadıkları
değerden (3,0x102 – 3,0x106kob/g) oldukça düşüktür.
Bulguların uyumsuzluğu, muhtemelen örneklerin farklı
ortamda bulunan ve farklı muhafaza sürelerine sahip
karideslerden seçilmiş olmasına bağlanabilir. Yapılan
istatistiki analizde, toplam mezofilik aerob
mikroorganizma sayısı üzerine, muhafaza süresinin etkili
olmadığı (P>0,05), ancak farklı muhafaza sıcaklıklarının
etkili olduğu (P<0,05) saptandı (Tablo 1).
Staphylococcus'lar doğada yaygın olarak bulunurlar.
Ancak, deniz ürünleri doğal olarak Staphylococcus
mikroorganizmalarını içermezler. Bu mikroorganizmaların
100 kob/g'dan fazla olması insanlardan kaynaklanan
bulaşmanın göstergesidir34. Filetoda 2,81 log10 kob/g
olarak tespit edilen Staphylococcus – Micrococcus sayısı
0.günde 3,66 log10 kob/g seviyesine çıktıktan sonra, 4±1ºC' de muhafaza edilen kroket örneklerinde muhafazanın
3.gününe kadar arttı ve bu günde 3,45 log10 kob/g
seviyesinde saptandı. -18±1 ºC'de muhafaza edilen
kroket örneklerinde ise bu sayı, muhafazanın
1.gününden itibaren dalgalanmalar şeklinde seyretti.
Muhafazanın 18.gününde 3,56 log10 kob/g olarak tespit
edildi. Konu ile ilgili olarak Nazlı ve ark.17, 50 adet
dondurulmuş karides örneğinde Staphylococcus –
Micrococcus sayısını ortalama olarak 3,8x103 kob/g
değerinde saptamışlardır. Akpınar Bayizit ve ark.20
ise, inceledikleri 40 adet yine dondurulmuş karides
örneğinde Staphylococcus aureus sayısını 7,62x102
kob/g ile 1,91x103 kob/g arasında tespit etmişlerdir. Her
iki çalışmada bildirilen değerler bu çalışmada karides
etinde elde edilen değerlerden düşüktür. Değerlerin
düşük olması, belirtilen araştırmalarda farklı materyal
sayısı ile farklı kalitedeki karides örneklerinden
kaynaklanmış olabilir. Yapılan istatistiki analizde,
Staphylococcus – Micrococcus sayısı üzerine hem
muhafaza süresinin, hem de farklı muhafaza
sıcaklıklarının etkili olmadığı (P>0,05) tespit edildi (Tablo 1).
İnal16, koliform grubu bakteri sayısının karides
etlerinde 1,00x102 kob/g'dan fazla olmaması gerektiğini
belirtmektedir. Karides etinde 2,53 log10 kob/g olan
koliform sayısı 0.günde 1,95 log10 kob/g sayısına düştü.
Bu sayı 4±1 ºC'de muhafaza edilen kroket örneklerinde
sürekli artış göstererek muhafazanın 3. gününde en
yüksek seviye olan 3,01 log10 kob/g sayısına ulaştı. -
18±1 ºC' de muhafaza edilen kroket örneklerinde ise bu
sayı muhafazanın 1.gününde 2,14 log10 kob/g seviyesine çıktıktan sonra muhafazanın 5. gününe kadar sürekli
olarak bir azalma gösterdi. Daha sonra dalgalanmalar
şeklinde seyreden koliform bakteri sayısı muhafazanın
18.gününde 2,10 log10 kob/g olarak tespit edildi. Yapılan
bir çalışmada17, koliform sayısı dondurulmuş karides
etinde ortalama olarak 4,1x103kob/g düzeyinde
saptanmıştır. Bildirilen bu değer bizim saptadığımız
değerden (2,53 log10 kob/g) yüksektir. Elde edilen
istatistiki verilere göre, koliform bakteri sayısı üzerine
hem muhafaza süresinin hem de farklı muhafaza
sıcaklıklarının (4±1ºC ve -18±1ºC) etkili olmadığı
(P>0,05) sonucuna varıldı (Tablo 1).
Maya ve küfler, balıklarda normal flora içerisinde
bulunmazlar. Bunlar genellikle toprak orijinli olup,
balıklara avlandıkları andan itibaren sudan veya avlanma
sonrası kullanılan alet ve malzemelerden bulaşmaktadır34,35. Karides etinde 1,78 log10 kob/g olan maya ve küf
sayısı 0.günde 1,73 log10 kob/g olarak bulundu. Bu sayı,
4±1ºC'de muhafaza edilen kroket örneklerinde
muhafazanın 1. gününde azalarak 1,15 log10 kob/g
sayısına düştü. Daha sonraları artış göstererek 3. günde
2,22 log10 kob/g. seviyesine çıktı -18±1 ºC' de muhafaza
edilen kroket örneklerinde ise bu sayı muhafazanın
2.gününe kadar artış gösterdikten sonra ileri muhafaza
günlerinde farklı değişimler gösterdi ve muhafazanın
18.gününde 2,26 log10 kob/g değerinde bulundu. Maya
ve küf sayısı bakımından karides etinde elde edilen
değerler göz önüne alındığında, Akpınar Bayezit ve
ark.nın20 bildirdiği değerle ( 5,60x101–1,86x102 kob/g)
nispeten uyum sağlarken, Erüstün ve Şentürk'ün1
saptadığı değerden (3,0x103 kob/g) düşüktür. Bu durum,
farklı muhafaza sürelerine sahip örneklerin
incelenmesine bağlanabilir. İstatistiki analiz sonucunda,
maya ve küf sayısı üzerine yalnız 4±1 ºC'de muhafaza
edilen örneklerde muhafaza süresinin etkili olduğu
(P<0,05) bulundu. Kullanılan farklı muhafaza
sıcaklıklarının ise, etkili olmadığı (P>0,05) saptandı
(Tablo 1).
Balıkların solungaç, deri ve sindirim kanalında
bulunan mikroorganizmalar avlanmayı takiben başta
psikrofiller olmak üzere çoğalarak tüm kaslara yayılırlar.
Muhafaza sırasında Gram (-) psikrofil mikroorganizmalar
bozulmada en önemli etkendir. Bu mikroorganizmaların
büyük bir kısmı proteolitik olup, dokulara çok çabuk
yayılarak sonuçta kokuşmaya neden olurlar36,37.
Psikrofiller mikroorganizma sayısı filetoda 2,59 log10
kob/g, 0.günde ise 1,74 log10 kob/g olarak bulundu. Bu
grup mikroorganizmalar muhafaza süresince 4±1 ºC'de
muhafaza edilen kroket örneklerinde 1,50 log10 kob/g –
2,64 log10 kob/g arasında, -18±1 ºC' de muhafaza edilen
kroket örneklerinde ise 1,39 log10 kob/g – 3,74 log10
kob/g arasında seyretti. İstatistiksel olarak psikrofil
mikroorganizma sayısı üzerine, her iki muhafaza
sıcaklığının etkili olduğu (P<0,05) görüldü. Buna karşın,
muhafaza süresinin psikrofil mikroorganizma sayısı
üzerine yalnız 4±1 ºC'de muhafaza edilen örneklerde
etkili olduğu (P>0,05) tespit edildi (Tablo 1).
Örneklerin yapımında kullanılan karides etinde pH
değeri ortalama olarak 7,59 olarak belirlendi. Tespit edilen bu değer 0.günde 6,04'e düştü. 4±1ºC'de
muhafaza edilen kroket örneklerinde muhafazanın
ilerleyen günlerinde sürekli artış göstererek muhafazanın
3.gününde 6,46 olarak saptandı. pH değeri, -18±1 ºC' de
muhafaza edilen kroket örneklerinde yine muhafazanın
18.gününe kadar sürekli artış gösterdi ve bu günde pH
6,75 değerine ulaştı. İthal edilerek ülkemizde tüketime
sunulan ve morinaya benzeyen bir balık türünden
(Alaska pollock) yapılan kroketlerde pH değeri 6,73 ±
0,03 olarak bulunmuştur12. Bu sonuç, muhafazanın
başlangıç günlerinde elde ettiğimiz bulgulardan nispeten
farklıdır. Bu durum, kullanılan farklı materyale
bağlanabilir. Farklı sıcaklıklarda muhafaza edilen
örneklerde, saptanan farklı pH değerlerinin istatistiki
açıdan önem arz ettiği (P<0,05) belirlendi. Yine, yalnız 4
± 1 ºC'de muhafaza edilen örneklerde pH üzerine
muhafaza süresinin etkili olduğu (P<0,05) bulundu
(Tablo 2).
Karides etinde 0,95 ve 0.günde 0,94 olarak bulanan
aw değeri 4±1 ºC’de muhafaza edilen kroket örneklerinde
muhafazanın ilk 3 gününde değişmedi. -18±1 ºC’ de
muhafaza edilen kroket örneklerinde ise muhafazanın
6.gününe kadar aynı değerde (0,94) kaldı. İlerleyen
muhafaza günlerinde yine önemli bir değişiklik (0,92 –
0,94) göstermeksizin, muhafazanın 18.gününde 0,93
düzeyinde tespit edildi (Tablo 1). Elde edilen sonuçlar
istatistiksel olarak değerlendirildiğinde, muhafaza
süresinin ve farklı muhafaza sıcaklıklarının aw değerleri
üzerine etkisinin bulunmadığı (P>0,05) saptandı (Tablo
2). Yenilebilir su ürünlerinden yapılan kroket
örneklerinde, aw değeri ile ilgili herhangi bir bilgiye
rastlanmadı.
Bu çalışmada, karides etinde % 16,46 olarak bulunan
kuru madde miktarı, kroket olarak hazırlanan örneklerde
0.günde % 57,48 miktarında tespit edildi. Bu değer,
muhafazanın 1.gününde her iki grupta da azalma
gösterdikten sonra 4±1 ºC’de muhafaza edilen kroket
örneklerinde % 53,18 – % 53,79 arasında, -18±1 ºC’ de
muhafaza edilen kroket örneklerinde ise % 53,26 – %
54,21 arasında bulundu. Ancak ülkemizde tüketime
sunulan ithal kroketlerde (Alaska pollock) bildirilen
değerden (%21,61)12 oldukça yüksektir. Bulguların
farklılığı; üretimde kullanılan farklı materyalden ileri
geldiği söylenebilir. Yine kuru madde miktarı Sayar’ın9
mezgit balığı (% 36,04), Çaklı ve ark.nın10 kadife
balığı (% 37,00) ve Tokur ve Atıcı’nın11 aynalı sazan
balığı (% 32,50) kroketlerinde bildirdikleri değerlerden
yüksek olmasıyla farklılık göstermektedir. Kuru madde
miktarı üzerine, muhafaza süresinin ve farklı muhafaza
sıcaklığının etkili olmadığı (P>0,05) tespit edildi (Tablo
2).
Kül miktarı karides etinde % 1,57, 0. günde ise %
3,90 olarak saptandı. Bu değer, her iki grup örnekte
muhafazanın 1. gününde artış gösterdi. Ayrıca, 4±1 ºC’
de muhafaza edilen kroket örneklerinde % 3,91 – %
3,98 arasında, -18±1 ºC’ de muhafaza edilen kroket
örneklerinde ise % 3,53 – % 3,99 arasında bulundu.
Bulunan bu değerler Sayar’ın9 mezgit (Merlangus merlangus) balığından (% 3,33), Çaklı ve ark.’nın10
kadife (Tinca tinca) balığından (% 3,35) ve Tokur ve
Atıcı’nın11 ise aynalı sazan (Cyprinus carpio, L. 1758)
balığından (% 2,20) yaptıkları kroketlerde buldukları kül
miktarı değerlerinden yüksektir. Bu durum, adı geçen
çalışmalarda kroket yapımında farklı balık türlerinin
kullanılmasına bağlanabilir. Kül miktarı üzerine hem farklı
muhafaza sıcaklığının hem de muhafaza süresinin
istatistiksel olarak önemli olmadığı (P>0,05) tespit edildi
(Tablo 2).
Avlanan karidesler bakteriyel ve enzimatik
aktivitelerin etkisiyle son derece hızlı bozulmaktadır.
Bakteriyel faaliyet amino asit miktarının yükselmesi ile
artmaktadır. Otolitik enzimler (proteazlar) de, muhafaza
şartlarına bağlı olarak, proteinlerin hızlı bir şekilde
parçalanmasına sebep olmaktadır. Böylece protein
miktarı azalmakta ve ürün kısa bir süre içerisinde
bozulmaktadır2. Bu çalışmada filetoda % 21,55 olarak
tespit edilen protein miktarı 0.günde % 19,80 olarak
bulundu. Bu değerin, 4±1 ºC’ de muhafaza edilen kroket
örneklerinde % 19,75 - %19,81 arasında, -18±1 ºC’ de
muhafaza edilen kroket örneklerinde ise % 19,65 – %
19,88 arasında olduğu görüldü. Her iki grupta bulunan
protein değerleri mezgit (Merlangus merlangus)
balığında (% 15,26), kadife (Tinca tinca) balığında (%
15,52) ve aynalı sazan (Cyprinus carpio, L. 1758)
balığında (% 15,54) bildirilen değerlerden yüksektir9-11. Bu durum, farklı materyallerin kullanılmasından
kaynaklandığı söylenebilir. Elde edilen istatistiksel
sonuçlara göre protein miktarı üzerine, muhafaza süresi
ve muhafaza sıcaklıklarının etkili olmadığı (P>0,05) tespit
edildi (Tablo 2).
Yağ miktarı karides etinde % 1,09, yapılan kroket
örneklerinde ise 0.günde % 27,40 değerinde tespit edildi.
Bu miktar muhafazanın 1.gününde tüm örneklerde
azalarak % 24,70 - % 25,78 değerlerinde bulundu. Daha
sonra 4±1 ºC’ de muhafaza edilen kroket örneklerinde
artış göstererek muhafazanın 3.gününde % 27,17
değerine ulaştı. -18±1 ºC’ de muhafaza edilen kroket
örneklerinde ise sürekli değişimler göstererek % 24,70 -
% 27,25 değerleri arasında seyretti. Yağ miktarı
bakımından muhafaza süresi ve muhafaza sıcaklıkları
arasında istatistiksel olarak farkın olmadığı (P>0,05)
görüldü (Tablo 2).
Karides etinde % 1,81 olarak saptanan tuz miktarı
kroket örneklerinde 0.günde % 3,43 değerinde saptandı.
Bu değer 4±1 ºC’de muhafaza edilen kroket örneklerinde
% 3,51 - % 3,62 arasında, -18±1 ºC’ de muhafaza edilen
kroket örneklerinde ise % 3,43 - % 3,68 arasında tespit
edildi. Tuz miktarları üzerine muhafaza süresinin ve farklı
muhafaza sıcaklıklarının etkili olmadığı (P>0,05) bulundu
(Tablo 2).
Yağ oksidasyonu ürünün bozulmasına neden olan
değişimlerden biridir. Okside olan ürünlerde acımsı tat ve
sarı kahverengi bir renk oluşmaktadır. Yağ
oksidasyonunu ifade eden kriterlerden biri de
tiyobarbitürik asit (TBA) sayısıdır. Balığın türü, yağ
miktarı, mevsim vs. gibi faktörlerin TBA miktarlarının değişiminde etkili olduğu bildirilmektedir38. Su
ürünlerinde, yağların oksidasyonu sonucu açığa çıkan ve
acılaşma indeksi olan TBA değerinin 8 mg malonaldehid
/ 1000g değerine ulaştığı zaman ürünün tüketilemez
olduğu ve raf ömrünü doldurduğu kabul edilmektedir39,40. Bu çalışmada, kroketlerin yapımında kullanılan
karides etinde 0,10 mg malonaldehid/1000g değerinde
bulunan TBA sayısı tüm karides örneklerinde
muhafazanın başından sonuna kadar sürekli artış
gösterdi. TBA sayısı, 4±1 ºC’ de muhafaza edilen kroket
örneklerinde 1,00 – 3,11 mg malonaldehid / 1000g
arasında, -18±1ºC’ de muhafaza edilen kroket
örneklerinde ise 0,90-4,37 mg malonaldehid/1000g
arasında bulundu. Tüm karides örneklerinin muhafaza
süresince tespit edilen TBA sayılarının önerilen
tüketilebilirlik sınır değerlerinden (7-8 mg
malonaldehid/1000g) oldukça düşük olduğu görüldü.
Benzer olarak, Alaska pollock balığından yapılan
kroketlerde de TBA sayısı düşük seviyelerde (ortalama
olarak 0,21 ± 0,06 mg malonaldehid/1000g) bulunmuştur12. Yapılan istatistiki değerlendirmede, TBA sayısı
üzerine muhafaza süresinin hem 4±1 ºC’ de, hem de -
18±1 ºC’ de muhafaza edilen örneklerde önem arz ettiği
(P<0,05) belirlendi. Ancak, TBA sayısı bakımından, 4±1
ºC ve -18±1 ºC’ de muhafaza edilen örnekler arasında
belirlenen farklılıkların muhafazanın 2. ve 3. gününde
önemli olduğu (P<0,05) gözlemlendi (Tablo 2).
Balık ve balık ürünlerinin tazeliğinin belirlenmesinde
başvurulan kimyasal analiz bulgularından biri de TVB-N
miktarının tayinidir. TVB-N başlıca balıkta bulunan
bakterilerin ve endojen enzimlerin etkisi ile oluşan TMA
ve amonyaktan ibarettir41. Balık ve diğer su ürünlerinin
muhafazasında süreye bağlı olarak TVB-N değerinin
yükseldiği bildirilmektedir. Ancak, balıklarda ve su
ürünlerinde önerilen TVB-N miktarlarına ait değerler
farklılık arz etmektedir. Bazı araştırmacılar36,42, 35 –
40 mg/100g TVB-N değerini bozulmuşluk sınırı olarak
kabul etmelerine rağmen, diğer bazı araştırmacılar43
da yenilebilirlik sınır değerini 40 mg/100g olarak bildirmektedirler. Bu araştırmada, karides etinde 18,23
mg/100 g değerinde bulunan TVB-N miktarı 0.günde
4,20 mg/100 g değerine düştü. Bu değer, her iki grupta
da muhafazanın ilerlemesine paralel olarak sürekli artış
gösterdi. 4±1 ºC’ de muhafaza edilen kroket örneklerinde
muhafazanın 3.gününde 16,10 mg/100g seviyesine,
-18±1ºC’ de muhafaza edilen kroket örneklerinde ise
muhafazanın 18.gününde 31,50 mg/100g seviyesine
ulaştı. Yapılan bir araştırmada, yaklaşık 5 aylık Alaska
pollock kroketlerinde TVB-N değeri 23,3 +2,91 olarak
saptanmasına karşın12, bu araştırmamızda bu değere
muhafazanın 12.gününde ulaşılmıştır. Bu durumun
kroket yapımında kullanılan farklı materyallerden ileri
geldiği söylenebilir. TVB-N değeri bakımından muhafaza
süresi ve muhafaza sıcaklıkları arasında belirlenen
farklılıkların istatistiksel olarak önemli olduğu (P<0,05)
görüldü (Tablo 2).
Su ürünlerinin tazeliğinin belirlenmesinde duyusal
analiz sonuçları en güvenilir kriterlerden birisidir. Bu
araştırmada, dondurulmuş karides etinden yapılan ve
4±1 ºC’ de muhafaza edilen kroket örneklerinde
gevreklik, lezzet, tuzluluk, görünüş ve genel beğeni
düzeyi kriterleri üzerine muhafaza süresinin etkili
olmadığı (P>0,05) bulundu. -18±1 ºC’ de muhafaza
edilen örneklerde ise, tuzluluk hariç diğer tüm duyusal
değerlendirme kriterlerinde (renk, koku, gevreklik, lezzet,
görünüş ve genel beğeni düzeyi) muhafaza süresinin
etkili olduğu (P<0,05) gözlemlendi. Ayrıca; renk, koku,
lezzet, görünüş ile genel beğeni düzeyi üzerine farklı
muhafaza sıcaklıklarının (4±1 ºC ve -18±1 ºC) etkili
olduğu saptandı. Ürünün raf ömrünün belirlenmesinde
duyusal analizlerden özellikle renk, koku ve görünüş
kriterlerinin ürünün raf ömrünün belirlenmesinde önemli
kriterler olduğu görüldü (Tablo 3).
Sonuç olarak, dondurulmuş karides etinden
hazırlanan kroketlerin 4±1 ºC’de muhafaza süresinin 3
gün, -18 ±1 ºC’ de muhafaza süresinin ise 18 gün olduğu
tespit edildi