Bu araştırmada; gökkuşağı alabalığı (Oncorhynchus mykiss Walbaum, 1792) yumurtasından yapılan ve vakumlanarak ambalajlanan havyarın 4+1ºC'de muhafazası sırasında mikrobiyolojik niteliklerinde meydana gelen değişimler incelenmiştir.
Çalışmada kullanılan havyar örneklerinin, toplam mezofilik aerobik bakteri sayısı incelendiğinde, ham yumurtada ortalama olarak 2,05 log10 kob/g olan bakteri sayısı, % 0,3 alkol uygulaması sonrasında 1,11 log10 kob/g olarak belirlenmiştir. Muhafazanın 0. gününde 1,30 log10 kob/g olan genel canlı sayısı, muhafaza süresince farklı değişimler göstermiş ve muhafazanın 324. gününde 2,78 log10 kob/g değerinde tespit edilmiştir. Toplam mezofilik aerobik bakteri sayısı bakımından, üretim aşaması ile muhafaza süresince elde edilen bakteri sayıları arasında önemli farklılık bulunmuştur (P<0,05) (Tablo 1). Konu ile ilgili olarak yapılan bir çalışmada11, pembe salmon (Oncorhynchus gorbuscha) yumurtasında toplam bakteri sayısı 3,48 – 6,48 log10 kob/g arasında saptanmıştır. Aynı araştırmada 30 günlük muhafaza süresince toplam mezofilik aerobik bakteri sayısının <2 log10 kob/g'dan başlayarak giderek arttığı ve muhafazanın sonunda 7,65 log10 kob/g'a yükseldiği belirlenmiştir. Yine, yayın balığı yumurtasında toplam bakteri sayısının 3,85 ile 5,30 log10 kob/g arasında olduğu bildirilmiştir15. Ülkemizde yapılan bir çalışmada17 ise, Rusya ve İran' da üretilmiş olan Osetra, Sevruga, Beluga ve İran havyarı olarak bilinen havyarlardan alınan 68 örnekte, toplam mezofilik aerobik sayısının 3-6,41 log10 kob/g olduğu belirlenmiştir. Bildirilen bu sonuçlar, yapılan bu çalışmada elde edilen bulgulardan oldukça yüksektir. Bulguların uyumsuzluğu, muhtemelen materyal olarak kullanılan yumurtaların farklı balık türlerinden elde edilmesinden ve farklı işleme tekniği ile çevre koşullarından kaynaklanabilir.
Koliform'lar çeşitli gıdalarda sıkça aranan bakterilerdir. Temiz sularda avlanan balık ve diğer yenilebilir su ürünlerinde bulunmazlar. Bu grup bakterilerin varlığı, yetersiz işleme koşullarını veya işlemden sonraki bulaşmayı gösterir. Üründe E.coli'nin bulunması ise, doğrudan veya dolaylı olarak fekal bir bulaşmayı işaret eder. Ancak bu bakteri işlenmemiş birçok hayvansal ürünün doğal florasında bulunabilir30. Bu çalışmada, ham yumurtadan başlamak üzere ileri aşama ve muhafaza günlerinde örneklerin EMS yöntemi ile analiz edilmesi sonucunda, tüm örneklerde koliform sayılarının <0,48 log10 EMS/g olarak bulunmuştur. Analiz edilen örneklerin hiçbirinde E.coli tespit edilememiştir (Tablo 1). Yapılan bir çalışmada17, Rusya ve İran' da üretilmiş havyarlardan alınan 68 örnekte koliform sayısı < 1 - 4,38 log10 kob/g değerleri arasında tespit edilmiştir. Aynı çalışmada, E.coli ise, <1 - 2,48 log10 kob/g değerinde bulunmuştur. Ancak, yapılan bir diğer çalışmada11, pembe salmon havyarında koliform sayısı <0,48–3,38 log10kob/g düzeyinde belirlenmiştir. E.coli bakterisi ise tespit edilememiştir. Söz konusu bu araştırmalarda koliform sayıları ve E.coli'nin varlığı ile ilgili bulgular, bizim araştırmamızdaki bulgularla bağdaşmamaktadır. Bu durum, muhtemelen farklı materyal kullanımı ile ham yumurtaya uygulanan farklı işlemlere bağlanabilir.
Staphylococcus'lar doğada yaygın olarak bulunurlar. Ancak deniz ürünleri doğal olarak Staphylococcus mikroorganizmalarını içermez. Bu mikroorganizmaların 100 kob/g dan fazla bulunması insanlardan kaynaklanan bulaşmayı gösterir31. Bu araştırmada, Staphylococcus - Micrococcus mikroorganizmaları ham yumurtada ortalama olarak 1,25 log10 kob/g miktarında bulunmuştur. Alkol uygulaması sonrasında 1,75 log10 kob/g düzeyinde olan Staphylococcus - Micrococcus mikroorganizma sayısı, muhafazanın başlangıcından (0.gün), muhafazanın sonuna kadar farklı değişimler göstermiş ve genelde giderek arttığı tespit edilmiştir. Ancak bu artış, istatistiki açıdan önemli bulunmamıştır (P>0,05). İncelenen örneklerin hiçbirinde Staphylococcus aureus belirlenememiştir (Tablo 1). Benzer olarak, konu ile ilgili yapılan bir çalışmada11 pembe salmon havyarında Staphylococcus aureus tespit edilememiştir. Ancak, incelenen 68 adet Osetra, Sevruga, Beluga ve İran havyar örneğinin yalnız birinde Staphylococcus aureus'un 2,70 log10 kob/g miktarında tespit edildiğini bildiren çalışmanın17 sonuçlarından farklıdır. Bu durum, muhtemelen farklı materyal kullanımı ile incelenen havyarların farklı koşullarda üretilmiş olmasına bağlanabilir.
Küf mikroorganizmaları su ürünlerinde normal flora içerisinde bulunmazlar. Bu mikroorganizmalar genellikle toprak orijinli olup, balıkların avlandığı anda sudan, veya avlanma sonrası kullanılan alet ve malzemelerden bulaştığı bilinmektedir30,31. Deneysel örneklerin yapımında kullanılan ham yumurtada maya ve küf sayısı ortalama olarak 0,97 log10 kob/g değerinde bulunmuştur.
Alkol ile muamele sonucunda maya ve küf sayısının 1,40 log10 kob/g düzeyinde olduğu ve muhafazanın 0-14. günlerinde nispeten artış göstererek, 21-42. günlerde azaldığı belirlenmiştir. Maya ve küf sayısı, muhafazanın 56. gününden sonra ise sayılabilir değerin (<1 log10 kob/g) altına düşmüştür. Ancak, yapım ve muhafaza aşamalarında maya ve küf sayısındaki bu değişimler istatistiki olarak önemsiz bulunmuştur (P>0,05) (Tablo 1). Bu sonuç, incelediği havyar örneklerinde maya ve küf saptanamayan çalışmanın11 bulgularıyla uyuşmamaktadır. Yine, Rusya ve İran'da üretilmiş olan Osetra, Sevruga, Beluga ve İran havyarı olarak bilinen havyarlardan aldıkları 68 örnekte maya sayısının 1 – 5,78 log10 kob/g olduğunu bildiren çalışmanın17 sonuçlarından farklıdır. Bulguların uyumsuzluğu, farklı materyale ve farklı işleme teknolojisine bağlanabilir.
Sonuç olarak, gökkuşağı alabalığı (Oncorhynchus mykiss Walbaum, 1792) yumurtasından yapılan ve vakumlanarak ambalajlanan havyarın 4+1ºC'de 324 günlük muhafazası sırasında mikrobiyolojik kalitesinde istatistiksel bakımdan anlamalı bir değişimin meydana gelmediği ortaya konmuştur.