Ham Protein ve Ham Kül: Yapılan silajların HP içerikleri Tablo 1'de verilmiştir. Tablo
1 incelendiğinde, en yüksek HP düzeyinin inokulant katkılı börülce silajından elde edildiği (%15.20), en düşük değerin ise %7.11 ile inokulantsız sorgum silajından elde edildiği görülmektedir. Çalışmada inokulantlı silajlar incelendiğinde HP değerlerinin, %7.90-15.20 arasında değişim gösterdiği görülmüş, bu durum inokulantsız silajlarda %7.11-14.25 olarak tespit edilmiştir.
Çalışmada ayçiçeği silajının HP'si %7.90-9.86 olarak bulunmuştur. Bu konuda yapılan araştırmalarda ayçiçeği silajının HP'sini Fassio ve ark.22, %8.07-17.67; Mafakher ve ark.23, %12.87-15.12; Toruk ve Koc (24), %8.40-10.37; Yildiz ve ark.25, %9.55-9.92 olarak saptamışlardır.
Ayçiçeği silajının HK değerleri inokulant katkılı grupta %19.06; inokulant katkısız grupta da %21.60 olarak bulunmuştur. Bu konuda yapılan bir çalışmada Fassio ve ark.22, ayçiçeği silajının HK değerini %13.13 olarak saptarken; Mafakher ve ark.23 %16.50-21.37 arasında tespit etmiştir.
Çalışmada sorgum silajının HP düzeyleri inokulantlı silajda %8.47, inokulantsız silajda da %7.11 olarak saptanmıştır. Bu konuda yapılan bir araştırmada sorgum silajının HP değerini Filya4, %5.3-6.0 olarak tespit ederken; Colombini ve ark.15, %9.00 olarak belirlemişlerdir. Lima ve ark.26, sorgum silajının HP'sini % 6.1-8.0 arasında tespit etmiştir. Çalışmada sorgum silajının HK düzeyleri %15.96-17.02 olarak saptanmıştır.
Çalışmada soya silajının HP'si %10.80-12.01 olarak bulunmuştur. Karakozak ve Ayaşan2, soya silajının HP düzeyini %10.0-10.1 olarak bulmuşlardır. Bu değerler literatürlerde26,27 bulunan değerlerden daha düşüktür.
Çalışmada börülce silajının HP'si %14.25-15.20; HK düzeyi de %16.80-20.36 olarak tespit edilmiştir. Bu konuda yapılan bir araştırmada börülcenin HP'si %19.65, HK düzeyi de %10.10 olarak saptanmıştır28.
Kuru Madde ve pH Düzeyleri: Çalışmada kullanılan yem bitkilerinden elde edilen silajlara ait KM, pH ve fleig puanına ait değerler Tablo 2'de verilmiştir. Yemlerin KM düzeylerine bakıldığında börülce silajının gerek inokulantlı gerekse de inokulantsız silajlarda %27.78-28.00 ile en yüksek KM'ye sahip olduğu tespit edilmiştir. Çalışmada ayçiçeği silajının KM'si %23.60-25.20 olarak saptanmıştır. Elde edilen bu değerler Mafakher ve ark.10'nın bulgusuyla (%24.19) uyum içerisindedir.
Bakteriyel inokulantların silajdaki en önemli etkilerinden biri KM kazanımıdır. Bunun sebebi de şekerlerin homolaktik fermantasyonu sonucu sadece laktik asit üretilmesi ve bu tip fermantasyonda KM kazanımının fazla oluşudur29. Çalışmada elde edilen bulgular soya dışındaki inokulantlı silajlarda bunun tam tersi bir durum olduğunu göstermektedir.
Çalışmada sorgum silajının KM'si %26.19-27.03 olarak saptanmıştır. Lima ve ark.26, sorgum silajının KM'sini %34.5-39.2 arasında tespit etmiştir. Çalışmada soya silajının KM'sinin %23.41-25.45 arasında değişim gösterdiği görülmüştür. Bulunan bu değerler Temur ve ark.9'nın soya silajı için bildirdiği %31.7'lik KM düzeyinden düşük bulunmuştur.
Silajların pH'sı inokulantlı silajlarda 3.80-5.50 olarak değişirken; inokulantsız silajlarda da 4.60-6.10 arası değerler almıştır. İnokulantlı grupta sorgum silajı en düşük pH'ya sahipken; inokulantsız grupta ayçiçeği silajı en yüksek pH'ya sahip olmuştur. Ozduven ve ark.6, ayçiçeği silajının pH'sını 3.96-5.74 olarak bulurken; Mafakher ve ark.10, 4.30, Mafakher ve ark.23 4.30-5.67; Demirel ve ark.30, 4.35 olarak tespit etmişlerdir. Çalışmada sorgum silajının pH'sı 3.80-4.80 olarak tespit edilirken; Colombini ve ark.15, sorgum silajının pH'sını 4.55 olarak, Lima ve ark.26 ise 4.03-4.38 aralığında tespit etmiştir.
Börülce silajının pH'sı gerek inokulantlı silajda gerekse de inokulantsız silajda 4.60 olarak tespit edilmiştir. Börülce silajı ile ilgili yapılan çalışmalar oldukça az sayıdadır. Solaiman13, börülce silajının pH'sını 5.5-6.1 aralığında tespit etmiştir. Silaj materyalinin pH'sı yemin suda çözülebilir karbonhidrat içeriği, laktik asit üretimi, laktik asit bakterilerinin yoğunluğu veya uygulanan inokulant bakterisi ile ilişki içerisindedir31.
Genelde KM'nin yükselmesi ile pH'nın düştüğü ve silaj fermantasyonunun da olumsuz etkilendiği bildirilmektedir32 – 34. Çalışmada elde edilen veriler genele uyum göstermemiştir. İnokulant kullanımıyla silaj pH'sında sağlanan hızlı düşüş aminoasitleri fermente eden mikroorganizmaları ve bitki proteazlarının aktivitelerini baskılayarak gerçek proteinlerin bir kısmının korunmasını ve silajda amonyak azot konsantrasyonunun azalmasına neden olmaktadır29.
Soya ve börülcenin bünyesindeki proteinin fazla olması, karbonhidrat miktarının az olması nedeniyle büyük bir tampon özellik göstermektedir. Proteinler asitleri nötralize ederek pH'nın düşmesini engellerler. Bu nedenle saf veya yüksek oranda baklagillerden yapılan silajlarda pH kolayca düşmemektedir14. Lima ve ark.25 soya silajının pH değerinin 5.47 gibi yüksek bir rakam olduğunu ifade ederken; Yilmaz ve ark.35, 4.83-6.83 arasında tespit etmişlerdir.
Fleig Puanı ve Nitelik Grupları: Fleig puanlama yöntemi, elde edilen bir denklem yardımıyla KM ve pH'nın değerlendirilmesi ile hesaplanmaktadır. Hesaplamada yararlanılan pH değeri, yemlerin yeterince ekşiyip ekşimediğini sayısal olarak belirleyen önemli bir ölçüdür.
Yapılan birçok araştırma sonucuna göre fleig puanı ile pH değerleri arasında yakın bir ilişki belirlenmiştir36,37. KM'nin çok yüksek olmasının pH'yı düşürdüğü, laktik asit fermantasyonunu da olumsuz yönde etkilediği ve dolayısıyla da silaj kalitesini düşürdüğü ifade edilmektedir33,38. Bingöl ve Baytok39, süt olum döneminde silajı yapılan sorguma katılan melasın, silajın fermantasyon kalitesini artırdığı, ancak genel olarak süt olum ve hamur olum döneminde herhangi bir katkı maddesine gerek olmadan da kaliteli bir sorgum silajı elde edilebileceğini bildirmişlerdir.
Cürek ve ark.40 ise fleig puanlamasına göre yaptıkları denemelerinde, KM ve pH içeriklerine bağlı olarak silaj kalitesinin tüm sorgum çeşitlerinde süt olum devresinde pekiyi düzeyine ulaştığını, hangi çeşit olursa olsun sorgumun süt olum döneminden önce biçilmemesi gerektiğini bildirmişlerdir.
Çalışmada fleig puanı inokulantlı silajlarda 35.90-105.38; inokulantsız silajlarda da 11.40-77.00 arası değerler almış; inokulantlı silajlar içerisinde sorgumun, inokulantsız silajlar içerisinde de börülcenin en yüksek fleig puanına sahip oldukları görülmüştür. Bu konuda yapılan çalışmada ayçiçeği silajının fleig puanının 81.14 olduğu, yem nitelik sınıfının da çok iyi olduğu belirlenirken10, fleig puanının 84.46-94.66 arası değişim gösterdiği, silaj kalitelerinin ise mükemmel oldukları ifade edilmiştir25. Bu durum silaj olarak kullanılan çeşidin, hasat zamanının ve biçim uzunluğunun farklı olmasından kaynaklanmaktadır. Silaj kalitesi, elde edildiği materyale, biçim dönemine, biçim sayısına, silaj üretim teknolojisine, toprak ve iklim koşullarına bağlı olarak önemli düzeyde değişmektedir. Fleig puanlama sistemine göre silajların ölçütlerine bakıldığında (Tablo 3), koku, strüktür ve renk bakımından değerlendirilen inokulant katkılı silajlar içerisinde ayçiçeği ve börülcenin yem niteliği bakımından pekiyi değerini aldıkları; buna karşılık sorgum ve soya silajının iyi kaliteli bir silaj oldukları görülmüştür. İnokulantsız silajlarda ise börülce yem niteliği bakımından pekiyi değerini alırken; ayçiçeği, soya ve sorgum silajı iyi kaliteli silaj olarak tespit edilmiştir. Çalışmada inokulant katkılı gruplarda silaj kalitelerinin iyi-pekiyi arasında değişmesine rağmen inokulantsız silajlardaki yem niteliklerinin de iyiden pekiyiye kadar varyasyon gösterdikleri görülmüştür.
Soya silajının yem niteliği iyi olarak bulunmuştur. Bu konuda yapılan bir araştırmada Temur ve ark.9, soya silajının fleig puanının 87.51 olduğunu ifade etmişlerdir. Yine Yilmaz ve ark.33, soya silajının yem niteliğinin yıllara göre farklılık gösterdiğini, kötüden-pekiyiye kadar değiştiğini ifade etmişlerdir. Araştırıcılar soya silajının fleig puanının 26-85 arası değişim gösterdiğini de bildirmişlerdir.
Sonuç olarak, inokulant katkısının olumlu sonuç verdiği, inokulantlı silajlarda ayçiçeği ile börülce silajının yem niteliği bakımından en iyi silaj çeşitleri olduğu; buna karşılık inokulantsız silajlarda ise börülce silajının yem niteliği bakımından pekiyi değerini aldığı tespit edilmiştir.