[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]
Fırat Üniversitesi Sağlık Bilimleri Veteriner Dergisi
2012, Cilt 26, Sayı 3, Sayfa(lar) 171-174
[ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
Perikarditis Travmatikalı İneklerde Plazma Lipid Profili
Ersoy BAYDAR, Ömer KIZIL
Fırat Üniversitesi, Veteriner Fakültesi, İç Hastalıkları Anabilim Dalı, Elazığ, TÜRKİYE
Anahtar Kelimeler: İnek, karaciğer, lipid profili, perikarditis travmatika
Özet
Bu çalışmada, perikarditis travmatika teşhisi konan ineklerde plazma lipid profilindeki değişimleri belirlemek amaçlanmıştır. Çalışma materyalini Fırat Üniversitesi Veteriner Fakültesi İç Hastalıkları Kliniği'ne getirilen, 3-6 yaş aralığındaki 10 adet perikarditis travmatikalı ve yine aynı yaşlardaki 10 adet sağlıklı inek oluşturmuştur. Plazma örneklerinde trigliserid (TG), kolesterol (CHOL), çok düşük yoğunluklu lipoprotein (VLDL), düşük yoğunluklu lipoprotein (LDL), yüksek yoğunluklu lipoprotein (HDL), total bilirubin (TBIL), ALB, aspartat aminotransferaz (AST), alanin aminotransferaz (ALT) ve gama glutamil transferaz (GGT) düzeyleri klinik otoanalizör yardımıyla, esterleşmemiş yağ asidi (NEFA) düzeyleri ise GC-MS cihazında ticari kitler kullanılarak belirlenmiştir. Hasta sığırlar ile kontroller arasında CHOL (P<0.001), HDL (P<0.001), LDL (P<0.05), VLDL (P<0.01), NEFA (P<0.001), AST (P<0.05), ALT (P<0.01), TBIL (P<0.01) ve ALB (P<0.001) seviyelerinde değişik derecelerde önemli farklılıklar saptanmasına rağmen, TG düzeylerindeki azalma ve GGT düzeylerinde artışlar önemsiz derecede kalmıştır. Sonuç olarak, perikarditis travmatika vakalarında hastalığın gelişim süreci içerisinde karaciğerde belirli bir hasarın oluştuğunu ve hem bu hasar hem de hastalık esnasında gelişen iştahsızlık nedeniyle plazma lipid profilinin etkilendiğini söylemek mümkündür.
  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Giriş
    Perikarditis travmatika (PT), ruminantlarda iğne, çivi ve tel gibi delici ve batıcı özellikteki cisimler nedeniyle yaygın olarak şekillenen bir yabancı cisim sendromudur. Özellikle sığırların yemlerini seçici bir şekilde tüketmemeleri nedeniyle, küçük ruminantlara kıyasla daha yaygın şekilde ortaya çıkmaktadır1-3. PT olaylarında perikardın visseral ve pariyetal yaprakları arasında değişik miktarlarda fibrinoprulent yangısal ürünler birikir2,4. Klinik olarak kalp ve solunum frekanslarında artış, ateş, kalpte sürtünme ve çalkantı sesleri, vena jugularislerde dolgunluk, submandibular ve gerdan bölgesinde ödemler gözlenir4,5. Hastalığın teşhisi başlıca tipik klinik muayene bulgularına, ultrasonografi ve torasik radyografiye göre konur4,6. Kalp hastalıklarında kan bulguları spesifik değildir7-9. Tipik klinik semptomlara ilaveten hastalık esnasında genel durum bozukluğu, iştahsızlık ve değişik derecelerde böbrek, karaciğer ve kas hasarı oluştuğu da bildirilmiştir2,5,10. Hastalık geliştikten sonra birkaç hafta içerisinde konjestif kalp yetersizliği nedeniyle ölüm şekillenir11.

    Gerek bir hastalığa bağlı olarak oluşan anoreksi durumunda, gerekse kalite ve miktar yönünden yem ihtiyaçlarının karşılanamaması durumunda, ihtiyaçlar vücudun enerji ve protein depolarından mobilizasyon yoluyla giderilmeye çalışılır. Bunun yanı sıra ruminantlarda glikojen depoları sınırlı olup, kısa sürede tükenir. Bu nedenle de vücut enerji ihtiyaçlarını depo yağlarını ve gerektiğinde protein kaynaklarını mobilize ederek karşılamaya çalışır. Vücutta yağlar trigliserid (TG) olarak depolanırlar ve yağ dokunun lipolizisi sonucu albümine (ALB) bağlı olarak esterleşmemiş yağ asitleri (NEFA) şeklinde taşınırlar. Dolaşıma salınan NEFA'ların önemli bir kısmı karaciğer tarafından alınarak ya karbondioksit ve keton cisimlerine dönüştürülürler ya da kolesterol (CHOL), fosfolipid ve apoproteinlerle birleştirilerek çok düşük dansiteli lipoproteinler olarak (VLDL) diğer dokulara taşınırlar12-15. Böylece TG'ler diğer dokulara VLDL formunda taşınmış olur. VLDL'lerin yıkımlanması sonucu düşük dansiteli lipoproteinler (LDL) oluşur. LDL'lerin yıkımlanmasıyla yüksek dansiteli lipoproteinler (HDL) oluşur ve bunlar da perifer dokulardan karaciğere kolesterolü taşır12,14.

    Yapılan araştırmalarda, PT'li ineklerde lipid profilinin belirlendiği herhangi bir çalışmaya rastlanılmamıştır. Bu çalışmada, PT'li ineklerde hastalık esnasında ortaya çıkan iştahsızlık durumu ve gelişmesi muhtemel karaciğer hasarına bağlı olarak, plazma lipid profilindeki değişimleri belirlemek amaçlanmıştır.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Materyal ve Metot
    Bu çalışmada, Fırat Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Hastahanesi İç Hastalıkları Kliniği'ne getirilen, 3- 6 yaş aralığındaki 10 adet PT'li ve yine aynı yaşlardaki 10 adet klinik olarak sağlıklı inek kullanılmıştır. Hastalığın teşhisi tipik klinik semptomlar ve ultrasonografi sonuçlarına göre konulmuş ve kesim sonrası kalbin muayenesiyle teşhis doğrulanmıştır. Hem kontrol hem de PT teşhisi konulan ineklerden lipid profilini belirlemek amacıyla 10 mL'lik EDTA'lı tüplere v. jugularis'ten kan örnekleri alınarak, 700 g'de, +4 ºC'de 10 dk santrifüj edilmiş ve plazmaları çıkarılarak analiz edilinceye kadar –20 ºC'de saklanmıştır. Lipid profili olarak plazma örneklerinde TG, CHOL, VLDL, LDL, HDL ve NEFA düzeyleri belirlenmiştir. Bu parametrelerden TG, CHOL, VLDL, LDL ve HDL düzeyleri Advia 1200 chemistry system, (Bayer-Healthcare, Germany) otoanalizörü yardımıyla ticari kitler kullanılarak belirlenmiştir. Plazma NEFA düzeyleri ise Schimadzu GC-MS, 2000 cihazında ticari test kitleri yardımıyla (Zivak, Türkiye) belirlenmiştir. Ayrıca hastalık esnasında karaciğer dokusunda herhangi bir hasar durumunun gelişip gelişmediğini araştırmak amacıyla da, albümin (ALB), total bilirubin (TBIL), aspartat aminotransferaz (AST), alanin aminotransferaz (ALT) ve gama glutamil transferaz (GGT) düzeyleri de yine aynı otoanalizörde ticari kitler kullanılarak belirlenmiştir.

    İstatiksel analizlerde, SPSS Ms Windows Release 15.0 programı kullanıldı. Verilerin analizinde bağımsız değişkenlerin karşılaştırılmasında veriler normal dağılım göstermediğinden Mann Whitney U testi kullanılmıştır. Değerler ortalama ± standart sapma şeklinde verilmiş olup P<0.05 düzeyi önem derecesini belirlemede kullanılmıştır.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Bulgular
    Hem PT'li hem de kontrol hayvanlarında plazma lipid parametreleri, bazı enzim ve metabolik parametrelerin ortalama değerleri ile istatistiksel değerlendirme sonuçları Tablo 1'de sunulmuştur. Bu tablo incelendiğinde; CHOL (P<0.001), HDL (P<0.001), LDL (P<0.05), VLDL (P<0.01), NEFA (P<0.001), AST (P<0.05), ALT (P<0.01), TBIL (P<0.01) ve ALB (P<0.001) seviyelerinde değişik derecelerde önemli farklılıkların saptandığı görülmektedir. Her ne kadar TG ve GGT düzeylerinde gruplar arasında önemli farklılıklar saptanmasa da, PT'li ineklerin kontrol hayvanlarına göre TG düzeylerinde azalma ve GGT düzeylerinde artış gösterdiği belirlenmiştir.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 1: Perikarditis travmatikalı inekler ile kontrol hayvanlarında plazma lipid profili, bazı enzim düzeyleri ve metabolik parametreler. Sonuçlar ortalama ± standart sapma şeklinde verilmiştir.

    PT'li ineklerin ultrasonografisinde, perikart ile epikardın değişik miktarlarda hipoekojenik – ekojenik görünümlü, fibrin içeren sıvısal birikimlerle birbirinden ayrıldığı saptanmıştır.

    PT teşhisi konulan ve kesime sevk edilen hayvanların kesim sonrası muayenesinde, tüm hayvanların kalp keselerinde değişik miktarlarda eksudat birikimi saptanmış ve yine tüm hayvanların perikardına batmış halde değişik özellikte metal cisimlere (çivi ve tel parçası) rastlanılmıştır.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Tartışma
    Çalışmada PT'li ineklerde gerek klinik olarak saptanan gerdan bölgesindeki ödem, kalpteki çalkantı sesleri ve vena jugularislerindeki dolgunluk, gerekse de kesim sonu kalbin muayenesinde saptanan bulgular daha önce çeşitli çalışmalarda2,16,17 PT'li hayvanlarda saptanan bulgularla benzerlik göstermiştir. Farklı tedavi denemelerine rağmen PT'li ineklerde hastalığın prognozu kötü kabul edildiğinden, çok değerli hayvanlar dışındakilerde hastalık teşhis edildikten sonra vakit geçirilmeden kesime sevk edilirler18,19. Bu çalışmada da, PT teşhisi konulan inekler herhangi bir tedavi uygulanmadan kesime sevk edilmişlerdir.

    Sığırların değişik nedenli bazı hastalıklarında plazma lipid ve lipoproteinlerindeki konsantrasyon ve kompozisyonlardaki değişimler belirlenmiş olmasına rağmen20-23, PT'li ineklerde plazma lipid bileşenleri hakkında herhangi bir literatür bilgiye rastlanılamamıştır. Lipidler, biyomembranlarda çok sayıda yapısal ve fonksiyonel görevi olan kompleks bileşikler olup, başlıca fosfolipid, CHOL, TG ve NEFA'dan ibarettirler24. Karaciğer, lipid ve lipoprotein metabolizmasındaki en önemli organ olup, normal şartlar altında plazmadaki lipid ve lipoproteinlerin çoğu karaciğerin hücresel fonksiyonlarına bağlı olarak sentezlenip kan dolaşımına salınırlar25,26. Bu açıdan bakıldığında plazma lipid ve lipoproteinlerinin belirlenmesinin hepatik hasarı ortaya çıkarmada yardımcı olacağı ifade edilmektedir27,28.

    Sağlıklı hayvanların plazmalarında az miktarlarda NEFA bulunur. Fakat artmış oranlar yağ depolarındaki artan yıkımın göstergesi olup, herhangi bir nedenle artan enerji ihtiyacına yanıt olarak oluşmaktadır29. Çalışmada, PT'li ineklerin plazmalarındaki NEFA düzeyleri sağlıklı kontrollere oranla önemli derecede yüksek saptanmıştır. Her ne kadar NEFA düzeylerindeki artışlar ineklerde genellikle periparturient dönemde gelişen negatif enerji dengesinin bir sonucu olarak gözlense de14,15, karaciğer dokusunun hasarı veya uzun süren iştahsızlıklarda dolaşımdaki NEFA düzeylerinin artabileceği düşünülmektedir. Çünkü yağ dokunun mobilizasyonu sonucu açığa çıkan NEFA'lar başlıca karaciğer tarafından alınarak işlenmektedir. PT'li sığırlarda, tipik genel semptomlara ilaveten değişik derecelerde karaciğer hasarı oluştuğu da ifade edilmektedir2,5. Ayrıca herhangi bir nedene bağlı olarak enerji ihtiyacının artması ve bu ihtiyaçların karşılanamaması durumunda gelişen lipolizis sırasında da karaciğerde değişik derecelerde hasar oluştuğu bildirilmiştir30.

    Yukarıdaki bilgiler ışığında, çalışmadaki ineklerin plazmasında artan NEFA düzeylerinin hem hastalık esnasında gelişen anoreksiye bağlı olarak ortaya çıkan enerji ihtiyacını karşılamak adına oluştuğu düşünülen lipolizise, hem de oluşan hepatik hasara bağlı olarak karaciğer tarafından NEFA'ların yeterince alınıp işlenememesine bağlı olduğu düşünülmektedir.

    PT'li sığırlar üzerinde yapılan bir çalışmada, GGT, AST ve bilirubin düzeylerinde artış saptanmış ve bu durum hastalık esnasında gelişen hepatik konjesyona bağlanmıştır31. Başka bir çalışmada ise32, PT'li ineklerde retikuloperitonitis travmatikalı (RPT) ineklere nazaran daha yüksek AST ve ALT değerleri saptanmış ve PT durumunda gelişen hepatik hasarın RPT'ye kıyasla daha şiddetli olduğu vurgulanmıştır. Yine PT'li ineklerde hastalık esnasında hepatomegali ve karaciğer konjesyonunun geliştiği diğer bir çalışmada10 vurgulanmıştır. Mevcut çalışmada, PT'li ineklerde hastalık esnasında karaciğerin etkilenip etkilenmediğini ortaya koymak adına AST, ALT, GGT, TBIL ve ALB düzeylerine de bakılmıştır. Bu parametrelerden AST, ALT ve TBIL düzeyleri PT'li ineklerde kontrollere nazaran önemli derecelerde yüksek bulunurken, ALB düzeyleri önemli derecede düşük saptanmıştır. Albumin, karaciğerin sentez yeteneğinin bir göstergesidir33. PT'li inekler üzerinde yapılan bir çalışmada da34 mevcut çalışmada tespit edilen düzeylere yakın ALB düzeyleri tespit edilmiştir. GGT düzeyleri ise her ne kadar PT'li ineklerde kontrollere nazaran yüksek saptansa da, istatistiksel olarak önemli bulunmamıştır. Bu bulgular ışığında PT'li ineklerde bir karaciğer hasarının geliştiğini söylemek mümkündür.

    Çalışmada PT'li ineklerin plazmasında VLDL, HDL, LDL ve CHOL düzeyleri bakımından önemli düşüşler belirlenirken, TG düzeylerindeki azalmalar ise kontrollere nazaran önemsiz derecede saptanmıştır. Bu durumun karaciğer tarafından lipoproteinlerin sentez yeteneğinin azalmasına bağlı olduğu düşünülmektedir. Çünkü çeşitli tipteki karaciğer hastalıklarında oluşan hasarın derecesine bağlı olarak aynı zamanda CHOL sentezi de aksamaktadır30. HDL ve LDL gibi lipoproteinler de yapılarında fazla miktarda CHOL içerirler12,15. Değişik nedenli bazı sığır hastalıklarında da karaciğer hasarına bağlı olarak CHOL sentezindeki azalma nedeni ile HDL ve LDL düzeylerinde düşüş bildirilmiştir35. Yine değişik tipteki yangı olaylarında HDL kolesterolde belirgin azalmaların gözlendiği vurgulanmıştır36.

    Çalışmadaki tüm bulgular ışığında, PT'li ineklerde hastalığın gelişim süreci içerisinde karaciğerde belirli bir hasarın oluştuğunu ve hem bu hasara hem de hastalık esnasında gelişen iştahsızlığa bağlı olarak plazma lipid profilinin etkilendiğini söylemek mümkündür.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Kaynaklar

    1) Sojka JE, White MR, Widmer WR, VanAlstine WG. An unusual case of traumatic pericarditis in a cow. J Vet Diagn Invest 1990; 2: 139-142.

    2) Arundel JH, Gay CC. Diseases of the cardiovascular system. In: Blood DC, Radostits OM, Arundel JH, Gay CC (Editors). Veterinary Medicine: A textbook of disease of cattle, sheep, pigs, goats and horses. 7th edition, London: Bailliere Tindall 1989: 329-333.

    3) Braun U. Ultrasonography in gastrointestinal disease in cattle. Vet J 2003; 166: 112-124.

    4) Reef VB, McGuirk SM. Diseases of the cardiovascular system. In: Smith BP. (Editor). Large Animal Internal Medicine. 3rd edition. St. Louis, USA: Mosby 2002: 95–97, 463-466.

    5) Buczinski S, Rezakhani A, Boerboom D. Heart disease in cattle: diagnosis, therapeutic approaches and prognosis. Vet J 2010; 184: 258-263.

    6) Mohamed T. Clinicopathological and ultrasonographic findings in 40 water buffaloes (Bubalus bubalis) with traumatic pericarditis. Vet Rec 2010; 167: 819-824.

    7) Buczinski S, Francoz D, Fecteau G. Congestive heart failure in cattle: 59 cases (1990–2005). Proceedings of the 25th World Buiatrics Congress, Nice, France, OS18-1. 2006.

    8) Buczinski S, Francoz D, Fecteau G. Heart diseases in cattle without signs of heart failure: 47 cases (1995–2005). Proceedings of the 25th World Buiatrics Congress, Nice, France, 631, 2006.

    9) Bexiga R, Mateus A, Philbey AW, et al. Clinicopathological presentation of cardiac disease in cattle and its impact on decision making. Vet Rec 2008; 162: 575-580.

    10) Imran S, Tyagi SP, Kumar A, Kumar A, Sharma S. Ultrasonographic application in the diagnosis and prognosis of pericarditis in cows. Vet Med Int, doi:10.4061/2011/974785.

    11) Ramakrishna O. Cardiovascular system. In: Tyagi RPS, Singh J (Editors). Ruminant Surgery. First Edition. New Delhi, India: CBS Publishers 1993: 256-259.

    12) Gruffat D, Durand D, Graulet B, Bauchart D. Regulation of VLDL synthesis and secretion in liver. Reprod Nutr Dev 1996; 36: 375-389.

    13) Itoh H, Tamma K, Motoi Y, Kawawa F. Serum apolipoprotein B-100 concentrations in healthy and diseased cattle. J Vet Med Sci 1997; 59: 587-591.

    14) Holtenius P. Plasma lipids in normal cows around partus and in cows with metabolic disorders with and without fatty liver. Acta Vet Scand 1989; 30: 441-445.

    15) Rayssiguier Y, Mazuk A, Guenx E. Plasma lipoproteins and fatty liver in dairy cows. Res Vet Sci 1988; 45: 389-393.

    16) Roth L, King JM. Traumatic reticulitis in cattle: a review of 60 fatal cases. J Vet Diagn Invest 1991; 3: 52-54.

    17) Braun U, Götz M, Marmier O. Ultrasonographic findings in cows with traumatic reticuloperitonitis. Vet Rec 1993; 133: 416-422.

    18) Ducharme NG, Fubini SL, Rebhun WC, Beck KA. Thoracotomy in adult dairy cattle – 14 cases (1979-1991). JAVMA 1992; 200: 86-90.

    19) Gavali MB, Aher VD, Bhikane AU. Surgical management of traumatic pericarditis in bovine – a clinical study. Ind Vet J 2003; 80: 556-559.

    20) Carpentier YA, Scruel O. Changes in the concentration and composition of plasma lipoproteins during the acute phase response. Curr Opin Clin Nutr 2002; 5: 153-158.

    21) Sevinç M, Başoğlu A, Güzelbektaş H, Boydak M. Lipid and lipoprotein levels in dairy cows with fatty liver. Tr J Vet Anim Sci 2003; 27: 295-299.

    22) Sevinç M, Başoğlu A, Öztok İ, Sandıkçı M, Birdane F. The clinical-chemical parameters, serum lipoproteins and fatty infiltration of the liver in ketotic cows. Tr J Vet Anim Sci 1998; 22: 443-447.

    23) Turunç V, Aşkar TN. The determination of oxidative stress by paraoxonase activity, heat shock protein and lipid profile levels in cattle with Theileriosis. Kafkas Univ Vet Fak Derg 2012; 18: 647-651.

    24) Lehninger AL, Nelson DL, Cox MM. Principle of biochemistry. 2nd Edition, New York: Worth Publishers Inc, 1993.

    25) Bell AW. Lipid metabolism in liver and selected tissues and in the whole body of ruminant animals. Prog Lip Res 1979; 18: 117-164.

    26) Tietge UJ, Boker KH, Bahr MJ, et al. Lipid parameters predicting liver function in patients with cirrhosis and after liver transplantation. Hepato-gastroenterol 1998; 45: 2255- 2260.

    27) Nanji AA, Jokelainen K, Rahemtulla A, et al. Activation of nuclear factor kappa B and cytokine imbalance in experimental alcoholic liver disease in the rat. Hepatology 1999; 30: 934-943.

    28) Wang CC, Cheng PY, Peng YJ, et al. Naltrexone protects against lipopolysaccharide / D-galactosamine - induced hepatitis in mice. J Pharmacol Sci 2008; 108: 239-247.

    29) Fox MT, Gerrelli D, Pitt SR, Jacobs DE. The relationship between appetite and plasma non-esterified fatty acids in housed calves. Vet Res Commun 1991; 15: 127-133.

    30) Adamu S, Ige AA, Jatau ID, et al. Changes in the serum profiles of lipids and cholesterol in sheep experimental model of acute African trypanosomiasis. Afr J Biotechnol 2008; 7: 2090-2098.

    31) Braun U. Traumatic pericarditis in cattle: clinical, radiographic and ultrasonographic findings. Vet J 2009; 182: 176-186.

    32) Ghanem MM. A Comparative study on traumatic reticuloperitonitis and traumatic pericarditis in Egyptian cattle. Tr J Vet Anim Sci 2010; 34: 143-153.

    33) West HJ. Effect on liver function of acetonemia and the fat cow syndrome in cattle. Res Vet Sci 1990; 48: 221-227.

    34) Tharwat M. Traumatic pericarditis in cattle: sonographic, echocardiographic and pathologic findings. J Agricult Vet Sci 2011; 4: 45-59.

    35) Razavi SM, Nazifi S, Rakhshandehroo E, Firoozi P, Farsandaj M. Erythrocyte antioxidant systems, lipid peroxidation and circulating lipid profiles in cattle naturally infected with Theileria annulata. Rev Med Vet 2012; 163: 18-24.

    36) Carpentier YA, Scruel O. Changes in the concentartion and composition of plasma lipoproteins during the acute phase response. Curr Opin Clin Nutr 2002; 5: 153-158.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • [ Başa Dön ] [ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
    [ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]