Haemoproteus columbae ve onun vektörü Pseudolynchia canariensis dünyanın birçok coğrafi bölgesinde güvercinlerde yaygın olarak tespit edilmiştir
2. Güvercinlerde bulunan diğer kan parazitlerinden; H. sacharovi, P. relictum, L. marchouxi, T. avium ve T. hannai türlerine ise daha düşük oranlarda rastlanmıştır
5-11.
Dünyada güvercinlerle ilgili yapılan çalışmalarda; Adriano ve Cordeiro5 Brezilya’da bulunan yabani güvercin türlerinde %19.3-100 oranlarında H. columbae tespit ettiklerini bildirmişlerdir. Stabler ve ark.6 Kolorado’da %86, Kaliforniya’da %51 oranında güvercinlerde parazitemi tespit etmişler ve parazitleri H. columbae, H. sacharovi, L. marchouxi ve T. avium olarak belirlemişlerdir. Paperna ve Smallridge7 Singapur’da H. columbae’nin aylık prevalans oranının %94-100, İsrail’de ise %65-100 arasında değiştiğini bildirmişlerdir. Marques ve ark.8 Güney Brezilya’da %57 oranında H. columbae tespit etmişlerdir. Natala ve ark.9 Nijerya’da %15.6 oranında H. columbae, %6.4 oranında Leucocytozoon sp. ve %0.8 oranında P. relictum saptamışlardır. Msoffe ve ark.10 Tanzanya’da güvercinlerde %37 oranında H. columbae enfeksiyonu bildirmişlerdir. Bunun yanında serolojik olarak da H. columbae’nin seropozitifliği Graczyk ve ark.11 tarafından ELISA testi ile %90 oranında tespit edilmiştir. Adana yöresinde yapılan bu çalışmada ise 196 evcil güvercinin 128 (%65.3)’inde H. columbae tespit edilmiştir.
Türkiye’de çeşitli araştırıcılar12-18 tarafından H. columbae’nin evcil ve yabani güvercinlerde yaygın olarak bulunduğu yapılan mikroskobik çalışmalarla bildirilmiştir. Yapılan bu çalışmalarda Tolgay12 İzmir Hayvanat bahçesindeki güvercinlerde %74 oranında, Gıcık ve Arslan13 Ankara yöresinde yabani güvercinlerde %57, Köroğlu ve Şimşek14 Elazığ yöresinde yabani güvercinlerde %73.58, Gülanber ve ark.15 İstanbul yöresinde evcil güvercinlerde %43.2, Şenlik ve ark.16 evcil güvercinlerde %21, Öz ve Turut17 Adana yöresi evcil güvercinlerinde %84.78, Karatepe ve Karatepe18 Niğde yöresinde evcil güvercinlerde %8.5 ve yabani güvercinlerde %88.2 oranında H. columbae tespit etmişlerdir. Adana yöresinde yapılan bu çalışmada ise 196 evcil güvercinin 128 (%65.3)’inde H. columbae tespit edilmiştir. Güvercinlerde bulunan bu yüksek prevalans oranı Türkiye’de İzmir Hayvanat Bahçesi12 ve Elazığ’da yapılan14 çalışma sonuçları ile benzerlik göstermekte, Adana’da yapılan çalışma17 ile Niğde yöresi yabani güvercinlerinde yapılan çalışmanın18 sonucundan daha düşükken, diğer yörelerdeki çalışma sonuçlarından daha yüksek olduğu görülmüştür. Bu farklı prevalans oranları; çalışmaların değişik iklim şartlarına sahip coğrafi bölgelerde yapılmış olmasına, parazitin vektörü olan kan emen sineklerin yayılışına ve sayısına bağlanabilir.
Bununla birlikte Adana yöresinde H. columbae’nin vektörü olan P. canariensis’in varlığı saptanmış ve muayene edilen güvercinlerin birçoğunda enfestasyon tespit edilmiştir. Elde edilen bu sonuç, Adana ilinin parazitin vektörü olan sineklerin gelişmesi ve dağılımı için uygun iklim şartlarına sahip olduğunu göstermektedir. Dünyada tropik ve subtropik bölgelerde P. canariensis’in güvercinlerde yaygın olarak görüldüğü ve H. columbae enfeksiyonunun prevalansı ile arasında dikkate değer bir ilişkinin bulunduğu tespit edilmiştir2. Türkiye’de de yapılan çeşitli çalışmalarla güvercinlerde P. canariensis’in varlığı ortaya konulmuştur13,14,15,17,23,24. Ankara ve çevresinde yaban güvercinleri üzerinde gerçekleştirilen çalışmalarda güvercinlerin çoğunda P. canariensis bulunduğu ve %21.1 oranında P. canariensis ile enfeste olduğu saptanmıştır13,23. Köroğlu ve Şimşek14 Elazığ yöresinde çatılardan yakalanan 53 yabani güvercini muayene etmişler ve %36.59’unun P. canariensis ile enfeste olduğunu tespit etmişlerdir. Öz ve Turut17, Adana yöresinde evcil güvercinlerde yaptıkları çalışmada bütün güvercin kümesleri ve kuluçkalıklarında güvercin sineğine (P. canariensis) rastladıklarını belirtmişlerdir. Gülanber ve ark.15 İstanbul’da 118 evcil güvercinin %17.8’ini P. canariensis ile enfeste olduğunu bulmuşlardır. Aydın24 Van yöresinde H. columbae’nin arakonakçısı P. canariensis’in varlığını tespit etmiştir. Buna karşılık Şenlik ve ark.16, Bursa yöresinde evcil güvercinlerin ektoparazitlerini araştırmışlar ancak P. canariensis bulgusundan bahsetmemişlerdir.
Bu çalışmada, H. columbae gametositleri taşıyan güvercinlerde ortalama enfekte eritrosit sayısı (512 adet) ve parazitemi oranı (%5.12) Haziran ayında diğer aylara göre daha yüksek seviyede bulunmuştur. Bu durumun vektör sineklerin aktivitesinin arttığı ilkbahar aylarından sonra ortalama enfekte eritrosit sayısının artmasına bağlı olabileceği düşünülmektedir. Benzer şekilde mevsimler açısından pozitifliğe bakıldığında da %46.7 ile kış mevsimi en düşük pozitifliği gösterirken, %91.3 oranı ile yaz mevsiminin en yüksek pozitifliği gösterdiği görülmektedir.
Bunun yanında Karatepe ve Karatepe18 Niğde yöresinde H. columbae taşıyan yabani güvercinlerdeki ortalama enfekte eritrosit sayısını 301.5, evcil güvercinlerdeki ortalama enfekte eritrosit sayısını ise 114.2 olarak tespit etmişlerdir. Yapılan bu çalışmada ise evcil güvercinlerde ortalama enfekte eritrosit sayısı 295.4 olarak saptanmıştır. Bu sonuç Adana yöresindeki evcil güvercinlerin eritrositlerindeki parazitemi yoğunluğunun Niğde yöresindeki yabani güvercinlerden elde edilen sonuçlara benzerlik gösterdiğini ancak evcil güvercinlerdekinden daha yüksek olduğunu ortaya koymaktadır. Bu durum, Adana yöresinin iklim koşulları sebebiyle vektör sineklerin gelişmesi için daha uygun koşullar oluşturması ve dolayısıyla güvercinlerin daha çok vektör sineklere maruz kalmasıyla açıklanabilir.
Mikroskobik inceleme sonucunda H. columbae ile enfekte güvercinlerde eritrositler içerisinde çoğunlukla 1 adet gametosit daha az olarak da 2 adet gametosit gözlemlenmiştir. Benzer şekilde Gıcık ve Arslan (13)’da Ankara yöresinde enfekte güvercinlerin eritrositlerinde çoğunlukla 1 adet gametosit daha az olarak da 2 adet gametosit tespit ettiklerini bildirmişlerdir.
Türkiye’de ayrıca Gülanber ve ark. (19) İstanbul’da bir güvercinde Trypanosoma sp. bulmuşlar ve muhtemelen bunun T. hannai olduğunu ileri sürmüşlerdir. Özmen ve ark. (20) ise Burdur yöresinde yabani güvercinlerde L. marchouxi tespit ettiklerini bildirmişlerdir. Bu çalışmada ise mikroskobik muayenesi yapılan evcil güvercinlerin hiçbirinde H. columbae dışındaki kan parazitlerinden Plasmodium, Leucocytozoon ve Trypanosoma türlerine rastlanmamıştır. Bu sonuç, diğer kan parazitlerini taşıyan uygun vektör sinek türlerinin dağılımı ve sayısı ile bu sineklere güvercinlerin maruz kalma düzeylerindeki farklılık ile açıklanabilir.
Sonuç olarak, Adana yöresi evcil güvercinlerinde H. columbae’nin mikroskobik incelemede yüksek oranda (%65.3) bulunduğu ortaya konulmuştur. Bunun yanında enfekte güvercinlerde bulunan ortalama enfekte eritrosit sayısının da yüksek düzeyde saptanması ve parazitin vektörü olan P. canariensis’e muayene edilen güvercinlerin birçoğunda rastlanması yöredeki güvercinlerde H. columbae’nin problemlere neden olabileceğini akla getirmektedir. Bu sebeple yetiştiriciler tarafından güvercinlerin bakım-besleme koşulları iyileştirilmeli, kontrolleri düzenli olarak yapılmalı ve parazitin vektörü olan kan emen sineklerle düzenli olarak mücadele edilmelidir.
Sonuç olarak, H. columbae’nin yöredeki güvercin yetiştiriciliğinde etkisinin belirlenmesi ve enfeksiyonun kontrol altında tutulabilmesi için, mikroskobik inceleme sonuçlarının hem serolojik hem de moleküler yöntemlerle desteklenmesi ve yörede vektör sinekleri de içine alan daha geniş çapta çalışmaların yapılmasının faydalı olacağı düşünülmektedir.