Dünyada ve Türkiye’de, gerek hayvan hakları gerekse araştırmalarda hayvan kullanımı konusunda yapılan çalışmaların önemli bir kısmında, kadın katılımcıların erkeklere oranla daha hayvan yanlısı tutum sergiledikleri görülmektedir
9-11,14,15,17,19.Özen ve Özen,
18’in veteriner fakültesi öğretim elemanları üzerinde yaptığı araştırmada cinsiyet açısından kadın ve erkek öğretim elemanları arasında fark olmadığı ortaya çıkmıştır. Bu çalışmada da kadın katılımcı sayısının erkeklere göre fazla olmasına rağmen, cinsiyet açısından kadın ve erkek katılımcılar arasındaki fark istatistiksel açıdan önemli bulunmamıştır. Ancak istatistiksel açıdan önemli bir fark olmamakla beraber, kadın katılımcıların, erkeklere oranla AHKS’ni daha yüksek skorladıkları saptanmıştır.
Araştırmalarda hayvan kullanımının etik boyutuyla ilgili tutum belirlemeye yönelik çalışmalarda, hayvanlarla ilişki kurma becerisi önemli bir parametredir10. Bu konuyla ilgili çalışmaların sonuçları göstermektedir ki, pet sahibi olmak, bir pet ile beraber büyümek, kendisini pet sever ya da hayvan arkadaşı olarak kabul etmek, hayvan deneylerine karşı büyük ilgi artışına neden olan durumlardır20-23. Hagelin ve ark.15 da hayvanlarla düzenli ilişki kurabilen öğrencilerin kendilerini, diğer öğrencilere oranla daha fazla hayvan hakları savunucusu kabul ettiklerini bildirmektedir. Bu çalışmada da katılımcılardan pet sahibi olanlar, olmayanlara oranla hayvan merkezli çizgiye daha yakın bir tutum sergilediler.
Üniversitelerde yer alan öğrenci toplulukları, bir grup öğrencinin çeşitli hobilerle uğraşmak, belirli bir konu üzerine tartışmak veya araştırma yapmak, öğrencilere veya insanlara yardım etmek, kişisel gelişimini sağlamak gibi amaçlarla bir araya gelerek oluşturdukları gruplardır. Bir öğrenci topluluğu, herhangi bir konuda ortak ilgi alanına sahip kişiler tarafından kurulur ve sürdürülür24 Çalışmada, sosyal topluluklarda yer alan (Hayvanları Koruma Topluluğu, Toplum Gönüllüleri, Genç Yeşilay Topluluğu) öğrenci topluluklarının, bilim, kültür ve sağlık öğrenci topluluklarına kıyasla, hayvanmerkezcilik açısından daha pozitif bir tutum sergilediklerinin belirlenmesi, toplulukların temel kuruluş amaçlarının insan ve hayvanlara yardım, koruma ve destek olmasıyla ilişkilendirilebilir.
Öğrenci toplulukları arasında yapılan analiz sonucunda, hayvan merkezli tutum açısından en yüksek skorlamayı “Hayvanları Koruma Topluluğu” katılımcılarının yaptığının görülmesi, topluluğun “topluma hayvan sevgisini aşılamak, bu sevgiyi genç nesillere aktarmak, sevgi, merhamet ve paylaşmaya daha duyarlı bir toplum oluşturmak ve farkındalık yaratmak, üyelerin toplumu bilinçlendirmesi temeline dayanan ve hayvanların korunması anlamında eğitici ve öğretici çalışmalarda bulunmak, insan ve hayvan haklarına, çevrenin korunmasına duyarlı yetkin ve yeterli bireylerin yetiştirilmesi” şeklinde sıralanan kuruluş amaçlarının25, üyeleri tarafından benimsendiğinin ve özümsendiğinin bir göstergesi olarak değerlendirilebilir.
Topluluğun faaliyet alanının hayvanların korunması ve hayvan hakları ile ilgili olması nedeniyle, bu topluluğa üye olmayı tercih eden öğrencilerin, genellikle hayvan haklarına duyarlı bireyler olmaları da hayvan merkezli çizgide bir tutum sergilemelerine neden olarak gösterilebilir.
Çeşitli ülkelerde, üniversite öğrencilerinin, araştırmalarda hayvan kullanımı konusundaki görüşlerini belirlemek amacıyla yapılan çalışmalar bulunmaktadır9-11,15,26-28. Bu çalışmaların önemli bir kısmında, katılımcıların çoğu, hayvanların medikal amaçlarla kullanımının kabul edilebilir olduğu yönünde tutum sergilemişlerdir. Bu araştırma sonuçlarına göre, katılımcıların sadece dörtte birlik kısmının, medikal araştırmalarda hayvan kullanımına pozitif yaklaştıkları görülmüştür. Bu durumun, gerek kitle iletişim araçlarında yer alan hayvanlara yönelik duyarlılığı artıracak yayın ve paylaşımların gerekse Üniversite içerisinde Hayvanları Koruma Topluluğuna ait etkinliklerin, öğrenciler üzerindeki olumlu etkisinden kaynaklanmış olabileceği düşünülebilir.
Bowd ve Boylan29 ve Gallup ve Beckstead30, üniversite öğrencileri arasında biyoloji eğitimi alan ya da ve biyomedikal araştırmaların yararlarını bilenlerin, diğer öğrencilere oranla hayvan deneylerini daha fazla desteklediklerini ileri sürmektedirler. İzmirli ve ark.31’da Avustralya ve Türkiye’deki veteriner fakültesi öğrencileri üzerinde yaptıkları çalışma sonucunda hayvanların deneylerde kullanılmasına genelde nötr bir yaklaşım olduğunu, ancak Türkiye’deki öğrencilerin, hayvan kullanımını “kabul edilebilir” bulma oranının daha yüksek olduğunu kaydetmişlerdir. Hagelin ve ark.15 ise gerek tıp gerekse veteriner öğrencilerinin büyük bir bölümünün araştırmalarda hayvan kullanımının ahlaki açıdan kabul edilebilir olduğunu bildirmişlerdir. Bu araştırma sonuçlarına göre Tıp öğrencileri de Bowd ve Boylan29, Gallup ve Beckstead30 ve Hagelin ve ark.15’nın çalışmalarında olduğu gibi, hayvan deneylerini destekler şekilde görüş bildirmişler ve insanmerkezli bir tutum sergilemişlerdir. Özen ve Özen9’in, Erciyes Üniversitesi öğrencileri üzerine yaptıkları çalışmada ise veteriner hekimliği öğrencilerinin biyoloji ve güzel sanatlar öğrencileri kadar olmasa da hayvanmerkezli tutum sergiledikleri anlaşılmıştır. Bu çalışmada da Araştırmalarda Hayvan Kullanım Setine verilen değerler bakımından anılan literatür9 ile uyumlu bir sonuca ulaşıldı ve veteriner hekimliği öğrencilerinin biyomedikal araştırmalarda hayvan kullanımı konusunda Bowd ve Boylan29, Gallup ve Beckstead30, Hagelin ve ark.15 ve İzmirli ve ark.31’nın aksine hayvan merkezli bir eğilim benimsedikleri ortaya konuldu. Bu durum, aldıkları biyoloji eğitimi ile hayvanların yapısını daha iyi tanıyan öğrencilerin, hayvanların acıyı hissetme kapasitelerini daha fazla bilme ve empati kurabilme olasılıkları sayesinde edindikleri farkındalık düzeyleri ile ilişkilendirilebilir. Bu çalışmada, Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu öğrencilerinin, diğer fakülte ve bölümlere göre Bowd ve Boylan29 ve Gallup ve Beckstead30’nin çalışmalarındaki bulguların aksine ve tüm bölümler arasında daha fazla hayvanmerkezli bir tutum sergilediklerinin gözlenmesi, şaşırtıcı bir sonuç biçiminde değerlendirilebilir.
Çalışmanın, hayvan deneylerinin alternatif yöntemlerle karşılaştırıldığı bölümünde, katılımcılar “vicdanilik” parametresi dışında hayvan deneylerini, alternatif yöntemlere göre daha kolay, daha bilimsel, daha ekonomik, daha güvenilir ve daha yaygın bulmuşlardır. Nitekim, Yerlikaya ve ark.10’nın veteriner öğrenci ve akademisyenlere, Özen ve Özen9,18’in ise üniversite öğrencileri ve öğretim elemanlarına yönelik olarak yaptıkları çalışmalarda, katılımcıların büyük bir bölümünün hayvan deneylerinin “vicdani” olmadığını kabul ettikleri bildirilmiştir.
Alternatif yöntemlerin, hayvan deneylerine göre daha kolay ve daha ekonomik olduğu32; “güvenilirlik” ve “bilimsellik” parametreleri açısından ise hayvan deneyleri ile alternatif yöntemlerin birbirine üstünlükleri konusunda bilim camiasında tam bir fikir birliği sağlanamamış olmasına rağmen33 katılımcıların kolaylık, ekonomiklik, güvenilirlik ve bilimsellik parametreleri yönünden, belirgin biçimde hayvan deneylerinin lehinde görüş bildirmiş olmaları, katılımcıların bu konuyla ilgili bilgi düzeylerinin yetersizliğine işaret etmektedir. Öte yandan, gerek yukarıda sözü edilen çalışmalarda9,10,19 ulaşılan sonuçlar gerekse bu araştırmadan elde edilen verilere göre, alternatif yöntemlerin hayvan deneylerine oranla daha vicdani bulunması ise katılımcıların hayvan deneyleri konusunda etik ikilem içerisinde olduklarının göstergesi biçiminde kabul edilebilir.
Sonuç olarak, Fırat Üniversitesi öğrenci topluluklarına kayıtlı öğrencilerin, bilimsel amaçlı hayvan deneyleri konusunda, genel olarak, hayvan merkezli bir tutum sergiledikleri; pet sahibi olmanın, üye olunan öğrenci topluluğunun niteliğinin, topluluğun ve eğitim gördüğü birim farklılıklarının katılımcı tutumlarını anlamlı biçimde etkilediği; katılımcıların hayvan deneylerinin alternatif yöntemlere göre daha kolay, daha bilimsel, daha yaygın, daha ekonomik ve daha güvenilir olduğunu düşündükleri, ancak vicdani olmadığını kabul ettikleri, dolayısıyla hayvan deneylerinin gerekliliği konusunda ikilem yaşadıkları ileri sürülebilir.